YENİ DÖNEMDE TÜRKİYE’NİN EKONOMİ POLİTİKASINDA BELİRLEYİCİ OLAN UNSURUN YÜKSEK KUR, İHRACATA DAYALI BÜYÜME, YÜKSEK ÜRETİM VE CARİ FAZLA OLACAĞI POLİTİKA YAPICILAR TARAFINDAN SIKLIKLA DİLE GETİRİLİYOR. YÜKSEK KUR ÜZERİNDEN DIŞ TİCARETİN YENİDEN TASARLANMASINA YÖNELİK POLİTİKA BİLEŞENİNİN NE DERECE BAŞARILI OLABİLECEĞİ İSE KARŞIMIZA FARKLI BİR BAŞLIK OLARAK ÇIKIYOR. EN GENEL CÜMLE İLE “KUR ARTINCA İHRACAT ARTAR, İTHALAT AZALIR” ÖNERMESİNDEKİ KUR-İHRACAT İLİŞKİSİ OLDUKÇA MUĞLAK BİR NOKTAYKEN, TÜRKİYE’NİN YÜKSEK KUR ÜZERİNDEN İHRACATINI NE DERECE ARTIRABİLECEĞİNİ ANLAMAK İÇİN BU KONUDA YAPILAN ÇALIŞMALARA ODAKLANMAMIZ GEREKİYOR.

Döviz kurunun ihracat ve/veya dış ticaret üzerinde etkilerini üç başlık altında toplayabiliriz. Bu başlıkların ilkinde yer alan çalışmalar, reel kurun ihracat üzerinde etkisinin olmadığına vurgu yapıyorlar ve bu çalışmalar çoğunluğu oluşturuyor. “Dış Ticaretin Döviz Kuru Değişimlerine Duyarlılığı: Türkiye Üzerine Bir İnceleme”1 isimli 2014 yılına ilişkin çalışmada, Türkiye dış ticaretini etkileyen faktörler ve özellikle döviz kurunun dış ticaret üzerindeki etkileri inceleniyor. Çalışmada kullanılan seriler 1980 ve 2010 yıllarını kapsarken, reel döviz kurları, GSYİH, dış gelir ve politik haklar açıklayıcı değişken olarak kullanılmışlar. Bağımlı değişken olarak da ihracat ve ithalat değerleri alınmış. Çalışmanın sonucunda da kur değişkeninin ihracat üzerinde istatistiki açıdan da anlamsız etkisi tespit edilmiş. “Türkiye’de Reel Döviz Kuru ile İhracat ve İthalat Arasındaki Nedensellik İlişkisi: 1990-2006”2 başlıklı çalışmada ise Türkiye’de reel döviz kurları ile ihracat ve ithalat arasındaki etkileşim Granger Nedensellik Testi kullanılarak incelenmiş ve şu sonuca ulaşılmış: “Bu sonuçlar reel döviz kurunun dış ticaret dengesini sağlamada etkin bir şekilde kullanılamayacağını göstermektedir ve literatürde yapılan daha önceki çalışmalarda elde edilen bulguları destekler niteliktedir.” Yine, “Reel Döviz Kuru ve Dış Ticaret (EAF Politika Notu 1-03)”3 başlıklı, 2011 yılına ait bir çalışma da reel döviz kurunun dış ticaret dengesini sağlamak amacıyla etkin bir şekilde kullanılamayacağı söylüyor. Çalışmada literatür taraması yapılmış, birkaç örnek dışında, incelenen çalışmalarda reel döviz kurunun toplam ithalatı etkilediğine dair bulgulara ulaşanlar olmakla birlikte toplam ihracat üzerinde istatistiksel olarak anlamlı bir etkisini bulan araştırma olmadığı belirtiliyor. 2014 yılına ilişkin bir diğer çalışmada ise elde edilen bulgular, Türkiye’nin toplam ihracatının yarısını gerçekleştirdiği AB ülkeleri için ihracat ve reel kur hareketleri arasında anlamlı ilişki olmadığının altını çiziyor4. “Türkiye’de Reel Döviz Kuru ile İhracat ve İthalat Arasındaki İlişkinin VAR Tekniğiyle Analizi”5isimli 2010 yılına ait çalışmada ise reel döviz kurunun dış ticaret dengesini sağlamada etkin bir şekilde kullanılamayacağı sonucuna ulaşılmış. Çalışmada, ithalatın ihracatı önemli ölçüde etkilediği de tespit edilen bir diğer husus olarak karşımıza çıkıyor. Son olarak, “Türkiye’de Reel Döviz Kuru ve Dış Ticaret Arasındaki İlişki (2003- 2016)”6 isimli çalışmada reel döviz kuru ile ihracat arasında ilişkinin çok düşük seviyelerde kaldığı ortaya konulmuş.

DİĞER ÜLKELERİN MİLLİ GELİRİ İHRACAT ARTIŞIMIZDA DAHA ETKİLİ

Sınırlı sayıdaki ikinci gruptaki çalışmada, döviz kurunun ihracat üzerinde pozitif etkisi olduğu tespit edilirken, bu çalışmalarda ihracat üzerinde reel kurdan daha etkili değişkenlerin olduğu da ifade ediliyor. Örneğin, “Genişletilmiş Marshall-Lerner Koşulu Çerçevesinde Reel Döviz Kuru Değişimlerinin Türkiye'nin Dış Ticaret Performansına Etkileri: Çoklu Yapısal Kırılmalı Zaman Serisi Analizi (2013)”7 isimli çalışmada, reel döviz kurundaki değişmelerin dış ticaret dengesi için önemli bir belirleyici olduğu tespit ediliyor. Analiz sonuçlarına göre, Türkiye'de reel döviz kuru yüzde 10 oranında arttığında, toplam ihracat yüzde 2,7 oranında artmış. Ancak ihracat üzerinde çok daha etkili bir değişkenin, diğer ülkelerin milli geliri olduğu da aynı çalışmada ortaya konuluyor. Diğer ülkelerin milli geliri yüzde 10 oranında arttığında, Türkiye’nin ihracatı yüzde 20,7 oranında artış göstermiş.

DÖVİZ KURU İLE İHRACAT PERFORMANSI ARASINDA İLİŞKİ KURMAK ZOR

Son grupta yer alan çalışmalarda da kurun ihracat üzerindeki etkisinin ülkeler bazında ya da ihracatçı sektörlere göre farklılaştığı belirtiliyor. “Türkiye’de Reel Kur Hareketlerinin İhracat Üzerindeki Asimetrik Etkileri”8 isimli 2018 yılına ait Merkez Bankası Çalışma Tebliği’nde; TL’de gözlenen yüzde 1 oranında reel değer kaybının uzun dönemde ihracatı artırıcı etkisinin, yine TL’de gözlenen yüzde 1 oranında reel değer kazancının uzun dönemde ihracatı azaltıcı etkisine göre daha zayıf olduğu belirlenmiş. Bulgular, reel kur hareketlerin ihracat üzerindeki etkisini ortaya koymada, toplam veri seti yerine daha fazla değişkenlik sunan ülke düzeyinde veri seti kullanılması gerektiğine de işaret ediyor. Bu kapsamda, Türkiye’nin altın hariç toplam ihracatının yaklaşık dörtte üçünü yaptığı 48 ülke için kurulan tekil ülke modelleri ve ülke panelinden elde edilen panel veri modeli tahminlerinin, Türkiye’nin ihracat pazarının yaklaşık yarısı için ihracat ile reel kur hareketleri arasında anlamlı ilişkiye işaret ettiğini söylüyor. Reel Döviz Kuru ve Türkiye Dış Ticaret Dinamikleri9 isimli çalışmada, Türkiye’nin dış ticaret dinamikleri incelenirken, özellikle imalat sanayisi için reel döviz kuru değişmesinin dış ticarete etkisi araştırılıyor. Çalışmada bu amaçla, ihracat, ithalat ve üretimin belirleyicilerinin teknoloji yoğunluğu, ürün yetkinliği, ithalat bağımlılığı, ihracat yönelimi, küresel değer zincirlere eklemlenme derecesi, borç dolarizasyonu gibi sektöre özgün değişkenlere de bağlı olup olmadığı ampirik olarak inceleniyor. Çalışmada, imalat sanayisi ihracat ve ithalatının reel döviz kuru esnekliğinin mutlak değeri göreli olarak düşük bulunurken, buna karşılık ihracat ve ithalat, sırasıyla, ağırlıklı olarak yurt dışı (OECD) ve yurt içi reel gelir tarafından belirleniyor ve esneklikler çok yüksek düzeyde ilerliyor. Ortayüksek ve yüksek teknoloji yoğun ürünlerin yurt dışı reel koşullara olan duyarlılığının, diğerlerine göre çok daha yüksek olduğu da tespitlerden biri. Reel döviz kurunun dış ticaret etkisinin sektörlerin teknoloji yoğunluğu, ürün yetkinliği, ithal girdi bağımlılığı ya da ihracat yönelim derecelerine göre değiştiği ise sonuç olarak ifade ediliyor. Tüm bu çalışmaların ortak olarak işaret ettiği nokta, reel döviz kuru ile ülkenin genel ihracat performansı arasında ilişki kurmanın zor olduğudur. İhracat pazarlarındaki ekonomik koşullar, ihracat üzerinde çok daha ciddi bir belirleyicidir. Bunun dışında döviz kurunun ihracat üzerindeki etkilerinin, sektör ve ülke spesifik olarak değişebileceğini, ithal girdi bağımlılığı başta olmak üzere teknoloji düzeyi gibi sektöre özgü unsurların, reel kurun sektörün ihracatı üzerindeki etkisinin belirleyicisi olduğunu bize söylüyor.