Kuzey Amerika’nın kuzeyinde yer alan ve hem Atlas hem de Pasifik Okyanusu’na kıyısı olan Kanada, bu her iki okyanusun yanı sıra Kuzey Buz Denizi’nde de çok uzun kıyılara sahiptir. Yaklaşık 202 bin kilometre ile dünyanın en uzun kıyılarına sahip ülkesi olan Kanada’nın yüzölçümü, dünya toplam yüzölçümünün yüzde 7’sini, Amerika kıtasının ise yaklaşık yüzde 41’lik kısmını oluşturur. Yaklaşık 10 milyon kilometrekarelik yüzölçümüne rağmen, ülke nüfusunun büyük kısmı, başta güneydeki ABD sınırına yakın bölgeler olmak üzere belirli bölgelerde yoğunlaşmıştır. Ülke yüzölçümünün yaklaşık yüzde 7’si tarımsal, yüzde 46’sı ise ormanlık alanlardan oluşur. Kanada, Kuzey Amerika pazarı ile hızla gelişen Asya ekonomileri arasında bir köprü görevi gören stratejik bir pozisyona sahiptir. ABD ve Meksika ile ticaretinde 400 milyonu aşan bir tüketici kitlesine ulaşma imkânına sahip olan ülke, güvenli iş ve yatırım ortamıyla da dünyanın önde gelen dinamik ekonomilerinden biridir. IMF tahminlerine göre Kanada, 2021 yılı itibarıyla 2 trilyon dolarlık GSYİH’si
ile dünyanın 9’uncu büyük ekonomisidir. 2021 yılında 52.800 dolarlık kişi başına düşen milli geliriyle dünyada 15’inci sırada bulunan ülke, 2020 yılında salgın nedeniyle yüzde 5,3 oranında daralmış, 2021 yılında ise yüzde 5,7 ile güçlü bir toparlanma sergilemiştir. Analistler, Kanada’nın 2022 yılında da yüzde 4,9 ile büyüme eğilimine devam edeceğini öngörüyor. İnsani gelişmişlik endeksine göre dünyada 189 ülke arasında 16’ncı sırada bulunan Kanada, ekonomik serbestlik endeksine göre 178 ülke arasında 9’uncu, küresel rekabetçilik endeksinde 141 ülke arasından 14’üncü ve Dünya Bankası İş Yapma Kolaylığı Endeksinde ise 190 ülke arasında 23’üncü sırada bulunmaya devam ediyor.
ÜLKE TARİHİNDE AVRUPALILARIN ETKİSİ ÇOK BÜYÜK
Kanada, yerli halkların binlerce yıldır yaşadığı bir alanken, 16’ncı yüzyıldan itibaren İngiliz ve Fransız keşif seferleriyle Avrupalıların akın ettiği bir ülke olmuştur. Atlantik kıyısında ilk koloniler kurulmasıyla Avrupalı, özellikle de İngiliz ve Fransız kolonistlerin ülkeye yoğun göçüyle, Kanada’daki yerli halklar büyük bir çöküş dönemi yaşadılar. Hastalıklar ve savaşların yanı sıra Avrupalılarca uygulanan asimilasyon, günümüzde de etkisi devam eden önemli insani sorunlara da yol açmıştır. Fransa’nın 1763’teki Yedi Yıl Savaşları’nın ardından Kuzey Amerika’daki sömürgelerinin neredeyse tümünü terk etmesiyle birlikte, 1867’de Birleşik Krallık, Kuzey Amerika’daki üç kolonisi birleştirerek bir konfederasyon oluşturdu. Böylece Kanada, dört eyaletten oluşan bir federal dominyon olarak kurulmuş oldu. Bu olay dominyon topraklarının genişlemesi ve yeni eyalet ve bölgelerin eklenmesiyle Kanada’nın Birleşik Krallık’tan özerkleşmesi sürecini de başlattı. 1931 yılındaki Westminster Yasası ile genişletilen özerklik, Birleşik Krallık Parlamentosu’na yasal bağlılığı sonlandıran 1982 Kanada Yasası ile pekiştirilmiştir.
KÜRESEL EKONOMİDE SÖZ SAHİBİ ÜLKELERDEN BİRİ
BM İstatistik Bölümü verilerine 2020 yılında ihracatı 390 milyar dolar olan Kanada, dünya ihracatından aldığı yüzde 2,2 payla 13'üncü sırada bulunuyor. Ülkenin 2020 yılı ithalatı ise 404 milyar dolar olarak kayda geçmişti. Dış ticaretinde 2019’a göre iki kat fazla açık veren Kanada’nın 2020 yılında 14 milyar dolarlık dış ticaret açığı bulunuyordu. Ülkenin dünyaya ihracatında en önemli ürün grupları sırasıyla mineral yakıtlar, yağlar, motorlu kara taşıtları, makineler, mekanik cihazlar ve aletler, mücevherci eşyası, ağaç ve ahşap eşya, odun kömürü, plastikler ve mamulleri, elektrikli makine ve cihazlar, metal cevherleri, cüruf ve kül, hava taşıtları ile eczacılık ürünleridir. Ülkenin dünyadan ithalatında en önemli ürün grupları ise sırasıyla makineler, mekanik cihazlar ve aletler, motorlu kara taşıtları, elektrikli makine ve cihazlar, mineral yakıtlar, yağlar, mücevherci eşyası, plastikler ve mamulleri, eczacılık ürünleri, optik, fotoğraf, ölçü, tıbbi alet ve cihazlar, demir veya çelikten eşya, mobilyalar, aydınlatma cihazları ile prefabrik yapılardır.
ABD, Kanada’nın ihracatında yüzde 73 payla en önemli ticari ortağıyken, ülkenin ihracatında olduğu gibi ithalatında da ilk sırada bulunuyor. Kanada’nın 2020 yılında gerçekleştirdiği toplam ithalatın yüzde 49’u ABD’den gerçekleştirilmişti. Bu kapsamda, ülkenin, ABD’ye bağımlı bir dış ticaret yapısı olduğunu söylemek de mümkündür. Kanada, genel itibarıyla liberal bir dış ticaret rejimine sahiptir. Döviz kısıtlamaları söz konusu değilken, tarım ürünleri, demir-çelik mamulleri, silahlar ve mühimmat, hazır giyim ve tekstil, ilaçlar ve tıbbi cihazlar gibi belirli mal gruplarının ithalatında kota ve izin alınması talep edilebilmektedir. Diğer yandan, Kanada’nın 38 milyonluk nüfusu içerisinde iş gücüne katılım oranı ise yüzde 63 seviyesindedir. Coğrafi yapısından dolayı Kanada, dünyanın nüfus yoğunluğu en düşük olan ülkelerinden biri olsa da dünyada kentleşme oranının en yüksek olduğu ülkelerden biridir. Ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 85’lik kısmı 350 kilometre uzunluğundaki ABD sınırı boyunca yaşarken, bu nüfusun yarısından fazlası büyük şehirlerde yerleşiktir.
İMALAT SANAYİSİ ABD’YE YAPISAL OLARAK BAĞLI
Dünyada Rusya’dan sonra yüzölçümü bakımından ikinci sırada olan Kanada’da, tarıma elverişli topraklar ülkenin güney sınırı boyunca dağılmıştır ve iklim koşulları nedeniyle diğer bölgelerde tarım yapılamamaktadır. Sınırlı tarım alanına karşılık Kanada, başta buğday olmak üzere dünyanın önde gelen hububat ve bakliyat üreticilerinden biridir. Kanada’nın önde gelen sanayi sektörleri ise otomotiv ve yedek parça, telekomünikasyon, uçak ve helikopter sanayisi, elektrikli ve elektronik cihazlar, kimyasallar ve metal ürünleridir. Başta otomotiv olmak üzere ülkedeki pek çok sanayi kolu, ABD üretimiyle entegre halde faaliyet gösterirken, imalat sanayisinin önemli bir kısmı ABD firmalarının Kanada şubeleri tarafından yürütülür. ABD pazarına olan bu bağımlılık, Kanadalı üreticileri ABD pazarındaki ekonomik ve kurla ilgili dalgalanmalara karşı da duyarlı hale getirmiştir.
DOĞAL KAYNAKLARI ÇOK ZENGİN
Bununla birlikte, Kanada ekonomisinin gelişiminde mineral ve mineral dışı kaynakların payı çok büyüktür. Prince Edward adası hariç olmak üzere ülkenin tüm eyalet ve bölgelerinde mineral kaynakları bulunmakla beraber toplam madencilik faaliyetlerinin yüzde 90’lık kısmı İngiliz Kolombiyası, Alberta, Saskatchewan, Ontario, Quebec ve Northwest bölgelerinde gerçekleştirilir. Ülke genelinde 60’tan fazla farklı mineral ürün çıkartılan 884 adet maden ve ocak faaliyet gösterirken, Kanada, dünyanın en büyük potas ve ikinci büyük uranyum üreticisidir.
Ülke bunların yanı sıra diğer maden cevherleri ve değerli metallerin üretiminde de en büyük üreticilerden biridir. Kanada’nın madencilik sektöründeki bilgi birikimi ve ileri teknolojisi, Kanadalı madencilik firmalarının yurt dışına açılmalarını sağlarken, özellikle altın madenciliğinde pek çok Kanadalı firma yurt dışında da faaliyet göstermektedir. Son olarak, zengin petrol, doğal gaz, kömür ve uranyum rezervlerine sahip olan Kanada, dünyanın üçüncü büyük doğal gaz ve altıncı büyük ham petrol üreticisidir. Başta kuzey Alberta bölgesindekiler olmak üzere ülkenin toplam petrol rezervlerinin 180 milyar varil düzeyinde olduğu tahmin edilmektedir. Bu kapsamda Kanada’nın toplam ihracatının yaklaşık yüzde 15’i ham petrol satışlarından oluşur.
TÜRKİYE İLE TİCARETİNDE ABD ETKİSİ YÜKSEK
Kanada, Ticaret Bakalığı tarafından 2020-2021 döneminde “Öncelikli Ülkelerden” biri olarak belirlenmiştir. Bununla birlikte Türkiye’nin Kanada’ya ihracatı 2020 yılında, önceki yıla göre yüzde 2 artmış ve ülkeden ithalatımız aynı dönemde yüzde 33,9 azalmıştır. Bu çerçevede Kanada’ya tarım ürünlerinde fındık, kuru üzüm, kuru kayısı, zeytinyağı ve kuru incir; sanayi ürünlerinde ise otomotiv ana ve yan sanayisi, gemi inşa sanayisi, inşaat malzemeleri (başta mermer, karolar olmak üzere), hazır giyim ve ev tekstili ürünleri ihraç ederken, ithalatımızda genellikle ham madde ve yarı mamul ürünlerin ön plana çıktığını söylemek mümkündür.
Türkiye ile Kanada arasındaki ticaret hacmi her yıl büyüsede iki ülkenin sahip olduğu ticari potansiyeli yansıttığı söylenemez. Bu durum öncelikle Kanada’nın ABD ile olan coğrafi, kültürel, siyasi, ekonomik ve ticari anlamdaki yakınlık ve iş birliğinin yol açtığı yapısal bir sonuçtur. Bir başka ifadeyle bütünleşmiş haldeki bu yapıya, başka ülke tedarikçilerinin ve dolayısıyla Türk ihracatçılarının girmesi de çok zorlu olabilmektedir. Ancak son yıllarda Kanada’nın ABD ile olan ticaret hacminde görülen düşüşün ve buna karşılık diğer ülkelerle olan ticaretinin artmaya başlamasının, Türk ihracatçıları için bir fırsat sunduğu da söylenebilir. Bu kapsamda Ticaret Bakanlığı, Türk ihracatçılarının, ABD ve Kanada pazarlarının yakınlık ve benzerliklerinden faydalanarak ABD’ye dönük pazara girişi stratejilerini Kanada pazarına da uygulamalarının verimli olabileceğini bildirmektedir.
MAKİNE TİCARETİNDE GÜÇLENİYORUZ
Kanada’nın makine özelinde ticaret rakamlarını incelediğimizde, BM İstatistik Bölümü verilerine göre, ülkenin makine ihracatının 2020’de yüzde 16,9 azalarak 31 milyar dolar olarak gerçekleştiğini görüyoruz. Kanada’nın en çok makine ihraç ettiği ülkeler sıralamasında ilk sırada 23,7 milyar dolarla ABD yer alırken, ikinci sıradaki Almanya 2020’de Kanada’dan 576,7 milyon dolarlık makine
alımı yaptı. Üçüncü sıradaki Meksika’ya da 498,3 milyon dolarlık makine ihraç edildi. 2020’de Türkiye ise Kanada’dan gerçekleştirdiği makine ithalatında yüzde 32,3’lük düşüşle 37,3 milyon dolar değerinde makine alımı yaptı. Bu dönemde Kanada’nın Türkiye’ye gerçekleştirdiği 840 milyon dolarlık toplam ihracat içindeki makinenin payı da yüzde 4,4 olarak kayda geçti. Aynı dönemde Kanada’nın toplam ihracatının 390 milyar dolar olduğunu ve makine ihracatının toplam ihracattan yüzde 7,8 pay aldığını da söyleyelim. Diğer yandan, makine ithalatının, 404,3 milyar dolarlık toplam ithalattan yüzde 16,7 pay aldığı Kanada’da, 2020’de yüzde 13,1’lik azalışla 67,5 milyar dolar tutarında makine ithal edildi. BM İstatistik Bölümü verilerine göre Kanada’nın en fazla makine ithal ettiği ilk 10 ülke listesinin ilk sırasında 31,1 milyar dolarla ABD yer alırken, listenin ikinci sırasında bulunan Çin’den 12,4 milyar dolar değerinde makine ithal edildi, üçüncü sıradaki Meksika’dan da 4,6 milyar dolarlık makine alımı yapıldı. Bu dönemde Kanada’nın Türkiye’den gerçekleştirdiği makine ithalatı da yüzde 27,5’lik düşüşle 153,2 milyon dolar oldu ve Türkiye, Kanada'nın makine ithalatında 27’nci sırada yer aldı. Bu veriyle, Kanada'nın toplam 67,5 milyar dolarlık makine ithalatından 2020’de Türkiye’nin aldığı payın yüzde 0,23 seviyesinde gerçekleştiğini; Kanada’nın Türkiye’den yaptığı 1,4 milyar dolarlık toplam ithalatı içindeki makinenin payının ise yüzde 10,9 olarak kayda geçtiğini hatırlatalım.