RUSYA’NIN UKRAYNA’YI İŞGALİ İLE BAŞLAYAN SAVAŞ, İNSANİ AÇIDAN BÜYÜK KAYIPLARA YOL AÇMAYA DEVAM EDİYOR. BUNUNLA BİRLİKTE SAVAŞ, DÜNYA EKONOMİSİNİ DE ETKİLEMEYE BAŞLADI. MEVCUT BEKLENTİLER ÇERÇEVESİNDE SAVAŞIN DAHA DA UZAYACAĞI ÖNGÖRÜLÜRKEN, BATI’NIN RUSYA’YA UYGULADIĞI YAPTIRIMLAR RUSYA’NIN SAVAŞA SON VERMESİ İÇİN YETERLİ OLMADI. RUSYA, 2022 YILINDA ARTAN FİYATLARLA 300 MİLYAR DOLARA YAKIN ENERJİ GELİRİ ELDE EDECEK VE BU NEDENLE RUSYA’YA DOĞAL GAZ YAPTIRIMI UYGULANAMADIĞI SÜRECE DE RUSYA EKONOMİK OLARAK SAVAŞI SÜRDÜREBİLECEK.

kinci ayını bitirmekte olan savaşta Rusya, Ukrayna’nın doğusundaki Donbas bölgesinde tam hâkimiyet elde etmek için kapsamlı bir harekata başladı. Batı ise Ukrayna’ya artan miktarda silah yardımı yapmaya devam ediyor. Mayıs ayı içinde savaşın Ukrayna’nın doğusunda sertleşeceği öngörülürken, insani kayıpların da önemli ölçüde artmasından endişe ediliyor. Bu çerçevede savaşın dünya ekonomisi ve ticareti üzerinde yavaşlatıcı etkiler yaratması da kaçınılmaz olacaktır.

BÜYÜME BEKLENTİSİ YÜZDE 3,5’E GERİLEDİ

Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile başlattığı savaş üçüncü ayına girdi ve savaşın dünya ekonomisi üzerindeki etkileri de giderek netleşmeye başladı. Bu çerçevede, savaş ne kadar uzun sürerse Ukrayna ve Rusya ekonomilerinde o kadar yüksek tahribat yaratacağı, yaptırım uygulayan ülkelerde büyümenin yavaşlayacağı ve dünya ekonomisindeki büyümenin de olumsuz etkileneceği öngörülüyor.  Uluslararası kurumlar bu beklentiler ışığında 2022 yılı dünya ekonomisi öngörülerini aşağı yönlü güncellemeye başladılar. IMF Nisan ayında açıkladığı Dünya Ekonomisi Görünümü raporunda 2022 yılı dünya ekonomisi büyüme öngörüsünü yüzde 4,2’den yüzde 3,5’e indirdi. Gelişmiş ülkelerde büyüme tahmini yüzde 3,9’dan yüzde 3,3’e düşerken, gelişen ülkeler de büyüme tahmini yüzde 4,8’den yüzde 3,8’e indi. ABD ekonomisinde de 2022 yılı büyüme tahmini savaş öncesinde yüzde 4 iken savaş sonrasında yüzde 3,7’ye çekilmiş durumda. Diğer yandan, büyüme açısından en büyük olumsuz etkiyi Avrupa Birliği ve Euro Bölgesi’nin göreceği tahmin ediliyor. Euro Bölgesi’nde 2022 yılı büyüme tahmini yüzde 3,9’dan yüzde 2,8’e inerken, İngiltere’de büyüme tahmini yüzde 4,7’den yüzde 3,7’ye düştü. Diğer gelişmiş ülkelerden Japonya’da da büyümenin olumsuz etkilenmesi bekleniyor.

Gelişen ülkelerde, Asya bölgesinde büyüme beklentisi yüzde 5,9’dan yüzde 5,4’e inerken, Asya’da savaşın etkilerinden bağımsız olarak Çin ekonomisinin salgından ve salgın karşısında uygulanan sıfır taviz politikasından olumsuz etkilenmesi de bekleniyor. Bu çerçevede Çin ekonomisinde büyüme yüzde 5’in altında gerçekleşebilir. Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri ise savaştan en olumsuz etkilenecek gelişen ülkeler grubunu oluşturuyor. Bu bölgede Rusya ve Ukrayna’da yüksek küçülmeler beklenirken, Polonya başta olmak üzere güvenlik riskleri önemli ölçüde artmış olan ülkelerde de büyüme rakamlarının önemli ölçüde düşmesi öngörülüyor. Bununla birlikte, enerji ve emtia ihracatçısı bölgelerde ve ülkelerde bu ürünlerin ihracat fiyatlarındaki artışa bağlı olarak daha yüksek büyümeler olacağı tahmin ediliyor. Orta Doğu ve Latin Amerika ülkelerinde ise büyüme beklentileri sınırlı ölçüde yükselmiş durumda.

DÜNYA TİCARETİNDE BÜYÜME TAHMİNİ YÜZDE 3’E GERİLEDİ

Savaşın dünya ticareti üzerindeki etkilerine ilişkin olaraksa Dünya Ticaret Örgütü’nün Nisan ayı içinde açıkladığı öngörüler yol gösterici olabilir. Dünya mal ticareti 2021 yılında miktar olarak yüzde 9,8 ve değer olarak yüzde 26,3 artarak 22,28 trilyon dolar olarak gerçekleşirken, 2021 yılında ticarete konu olan malların ortalama birim fiyatları yüzde 15 yükselmişti. RusyaUkrayna savaşı ise dünya ekonomisinde büyümenin yanı sıra mal ticaretinde de yavaşlamaya yol açıyor. DTÖ’nün öngörülerine göre, savaşın ekonomik etkilerine ilişkin beklentilere bağlı olarak dünya mal ticaretinde 2022 yılında miktar olarak daha önce yüzde 4,7 büyüme beklenirken, savaş sonrası beklenti yüzde 3’e geri çekildi. Değer bazında ise artış beklentisi yüzde 6,8’den yüzde 7,6’ya çıktı. Miktar olarak yavaşlamaya karşın değer olarak artış güncellemesinin nedeni, savaşın enerji, gıda ve metal fiyatlarında yol açtığı artışlarken, değer olarak dünya mal ticareti büyüklüğü 23,98 trilyon dolar olarak tahmin ediliyor.

YÜKSELEN ENFLASYON PARASAL SIKILAŞMAYI GÜÇLENDİRECEK
Salgının yarattığı yeni normal koşulları içinde 2021 yılının ikinci yarısında küresel enflasyonda artış yaşanmaya başlamıştı. Buna bağlı olarak büyük merkez bankaları 2022 yılı için parasal sıkılaşmayı hedeflerken, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile başlayan savaş küresel enflasyonu önemli ölçüde hızlandırdı. Bu nedenle parasal sıkılaştırmaların daha kuvvetli olması beklenebilir. Sıkılaşmanın öncüsü olan ABD Merkez Bankası FED’in, 2022 sonuna kadar politika faizini yüzde 3’e kadar çıkartması bekleniyor. Diğer yandan, FED, bilançosunu da küçültmeye başlayacak ve bu nedenle yılın geri kalanında dolar güçlenecektir.

UZAYAN SAVAŞ YENİ KÜRESEL TİCARET EĞİLİMLERİ YARATACAK

Savaş, Batı ile Rusya arasında uzun yıllar sürecek bir kopma yaratmış durumda. Salgın sonrası küresel ölçekte oluşan yeni normal koşulları ardından savaşın etkisiyle bu kez, yepyeni küresel dengeler oluşacak. Avrupa Birliği, Ukrayna, Moldova ve Gürcistan’ın  üyelik süreçlerini hızlandırarak doğuya doğru genişlemede kararlılığını artırıyor. NATO ise İsveç ve Finlandiya başta olmak kuzeye ve doğuya doğru genişleyebilir. Bu süreçte yeni ittifakların oluşması da beklenebilir.  Diğer yandan, RusyaUkrayna savaşı, küresel ekonomide ayrışma ve tedarik zincirlerinde yeni kopmaları da beraberinde getirdi. Birçok ana ham madde ve girdide bu ülkelere olan bağımlılık nedeniyle tedarik güvenliği kritik hale gelmiş durumda. Uranyumdan buğdaya, doğal gazdan nikele tek kaynağa olan bağımlılığın azaltılması ve tedarik güvenliğinin özellikle kritik ürünlerde yurt içi üretimlerle sağlanması eğilimi hızla güçleniyor. Tedarik çeşitlendirmesi, kritik teknolojik kapasitelerin güçlendirilmesi, savunma sanayisinin yerlileştirilmesinin önemi daha da artarken, küresel  tedarik ve değer zincirleri baştan aşağı yenileniyor. Benzer şekilde, enerjide de arz ve tedarik düzeni büyük ölçüde değişecektir. Batı, Rusya’ya olan enerji bağımlılığını en aza indirmeye çalışacak ve bu nedenle Orta Doğu ve Afrika’nın enerji kaynaklarının Avrupa için önemi artacak; Rusya ise doğal gaz ihracatını doğuya kaydıracaktır. Enerji akışındaki yeni düzen, enerji gelirlerine bağlı olarak ticaret akışlarını da değiştirecektir.  Yüksek küresel enflasyonla birleşen enerji ve gıda fiyatlarındaki artış ile enerji ve gıda güvenliği de en kritik konulardan biri haline geliyor. Gıda milliyetçiliği giderek yükselirken, gübre fiyatlarındaki artış üretimi tehdit ediyor; gıda ve enerji fiyatlarındaki artışlar ise birçok ülkede toplumsal sıkıntılara yol açmaya başlıyor. Dünyanın iki büyük tarım üreticisi ve ihracatçısı Rusya  ve Ukrayna’nın savaşı, küresel tarım dengelerini de alt üst ederken, Lübnan, Sri Lanka, Pakistan ve Peru’da siyasi dalgalanmaların haberlerini duymaya başladık bile. Özetle, dünyada savunma harcamalarının artacağı, silahlanma yarışının hızlanacağı ve yüksek teknolojili silahlara ağırlık verileceği  bir döneme giriyoruz. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Almanya ve Japonya ilk kez savunma harcamalarında önemli artışlara gidiyorlar. Rusya’ya yakın diğer Avrupa ülkelerinde de savunma harcamaları yükselecektir. ABD’de yönetim 2023 yılı için tarihin en yüksek savunma bütçesini teklif ederken, yeni nesil ve yüksek teknolojili silahların savunma sistemleri içindeki payları artacaktır. Rusya’nın Ukrayna savaşında ilk kez kullandığı hipersonik silahlar için de ayrı bir yarış olması beklenebilir.