Yeni kurulan bilkent üniversitesi makine mühendisliği bölümü başkanı 38 yıldır abd’de yaşayan ve 13 yıl boyunca carnegie mellon üniversitesi'nde makine mühendisliği bölüm başkanlığı yapan prof. dr. adnan akay oldu. Mikro boyutlu...
38 yıldır ABD’de yaşayan Prof. Dr. Adnan Akay, Bilkent Üniversitesi Makine Mühendisliği Kurucu Bölüm Başkanı oldu. Lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimini North Carolina State Üniversitesi’nde tamamlayan Prof. Dr. Akay, 38 yıl yaşadığı ABD’de TÜBİTAK dengi bir kurum olan National Science Foundation` da (NSF) 160 milyon dolarlık dev bilim bütçesini yönetiyordu. Amerika'nı n Carnegie Mellon Üniversitesi'nde 13 yıl makine mühendisliği bölüm başkanlığı da yapan Prof. Dr. Akay, Bilkent Üniversitesi’nde özelikle yoğunlaşmak istedikleri konulardan birinin mikro boyutlu cihazların tasarı m ve üretimini Türkiye’de geliştirmek olduğunu söylüyor. Prof. Dr. Akay, “Algılayıcılar (sensor) ve minyatür mikrorobotlar veya gittikçe gelişen nanoteknoloji konusundaki buluşların daha büyük boyutlarda kullanabilmesini kolaylaştıracak bir ara boyut olarak düşünebiliriz. Medikal (tıp) biyoteknoloji, ilaç salgılama, elektronik parçalar bu konu içinde kapsanabilir.
Göründüğü gibi bu konular hem nanoteknoloji hem de biyoloji alanlarını bir araya getiriyor” diyor. Bu sene ilk öğrencilerini kabul eden bölüme YÖK tarafından 78 öğrenci yerleştirildi.
MAKİNE MÜHENDİSLERİNE BİYOLOJİ DERSİ
Mühendisliği temel bilimlerle insanlar, toplum ve çevre arasını tamamlayan bir konu olarak gördüğü için mühendisliğin sorumluluğunun çok önemli olduğunu düşündüğünü aktaran Prof. Dr. Akay, “İyi bir mühendis olmak için hem temel bilimleri iyi bilmek hem de dünyanın ihtiyaçlarını iyi tanımak gerekiyor. Bu bakımdan öğrencilerimize sunduğumuz programda her iki konuyu da kapsıyoruz” diye konuşuyor. Bunun yanında makine mühendisliğinin temel uygulama alanlarını klasik alanlardan daha geniş tuttuklarını da belirten Prof. Dr. Akay şöyle devam ediyor: “Örneğin, makine mühendisliğinin temelleri enerji dönüşümü (içten yanarlı motorlar), enerji iletişimi (dişliler), ve bunların tasarım ve üretimi olarak düşünülebilir.
Klasik uygulamalar bilindiği gibi uçak motorların, otomobil, buzdolabı, havalandırma, üretim makineleri gibi önemli konuları kapsar.” Prof. Dr. Akay Bilkent Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü olarak yapmak istediklerini ise şöyle açıklıyor: “Aynı prensipleri kullanarak uygulama alanlarını daha genişletmektir. Örneğin biyolojiyi ele alalım. Makine Mühendisleri olarak biyolojiye nasıl katkı sağlarız?
Baskı yapılan veya sıkıştırılan bir hücrede kimyasal tepkime olur. Ondan doğan elektrik sinyalleri sinirlerden beyine iletilir. Bu süreçte birçok mühendislik dalı söz sahibi. Nereye, ne kadar baskı yapmak gerektiğini, nereye, ne kadar soğukluk lazım olduğunu modelleyen bilim insanları var. Hücreleri dondurarak kanser tedavisi veya yapay dokuların saklanmasında aşama kaydedilebiliyor. İşte bunlar ısı transferini gündeme getirir, yani makine mühendisliği prensipleri kullanılır. Makine Mühendisliği bu yeni konulara yaptığı katkılar, o konuları n daha da gelişmesini sağladığı gibi, doğada olan süreçler ve tasarımlardan öğrenerek Makine Mühendisliği’nin de gelişmesini daha da ilerleyeceğini öngörüyoruz.”
GÜNCEL ARAŞTIRMA KONULARINA YOĞUNLAŞACAK
Makine Mühendisliği’nde klasik olarak metallerin mukavemetlerini hesaplar ken artık yumuşak malzemelerin mukavemet ve ısı geçirgenliği yeni Makine Mühendisliğini ilgilendirecek. Prof. Dr. Akay, “Dokuların kuvvetleri, elektrik sinyalleri ile felçli insanların kollarını kullanabilmeleri veya yürüyebilmeleri güncel araştırma konularıdır ve bunlar makine mühendisliğinin yakından destekleyebileceği konulardır” diyor.
MİKRO BOYUTLU CİHAZLARIN TASARIMI TÜRKİYE’DEN
Yoğunlaşmak istedikleri diğer bir konunun da mikro boyutlu cihazların tasarım ve üretimini Türkiye’de geliştirmek olduğunun altını çizen Prof. Dr. Akay, “Algılayıcılar (sensor) ve minyatür mikrorobotlar veya gittikçe gelişen nanoteknoloji konusundaki buluşların daha büyük boyutlarda kullanabilmesini kolaylaştıracak bir ara boyut olarak düşünebiliriz” diyor. Prof. Dr. Akay şöyle devam ediyor: “Medikal (tıp) biyoteknoloji, ilaç salgılama, elektronik parçalar bu konu içinde kapsanabilir. Göründüğü gibi bu konular hem nanoteknoloji hem de biyoloji alanlarını bir araya getiriyor.”
BİRBİRLERİNE YAKIN DERSLER BİRLEŞTİRİLDİ
Bölümde verilen eğitim programının Carnegie Mellon Üniversitesi ile MIT (Massachusetts Institute of Technology) arasında bir program olarak görülebileceğini de vurgulayan Prof. Dr. Akay, “İkisinin de en iyi kısımlarını alarak, ikisinde de olmayan yeni konuları işleyen bir program kurduk. Örneğin, öğrencilerimize birinci yıldan başlayarak Makine Mühendisliği ve Sistem Mühendisliğini değişik bir şekilde işliyoruz. Bütün öğrencilerimize Moleküler Biyoloji ve Katı Malzeme Bilim ve Teknolojisi derslerini zorunlu tutuyoruz. Bunun yanında iletişim Psikolojisini de eğitim içine katmayı planlıyoruz” diyor.
Prof. Dr. Akay, eğitim yaklaşımlarında önemli olan bir noktayı da şöyle açıklıyor: “Bilirsiniz dersler konulara ayrılarak verilir. Programımızda birbirlerine yakın olan dersler örneğin termodinamik akışkanlar mekaniği ve ısı transferi, birleştirilerek bir arada verilecektir. Bunların dışında öğrencilerin öğrenme arzularını göz önüne alarak birçok dersleri seçmeli olarak bıraktık.”
İLK YILINDA 78 ÖĞRENCİ
Öğrencilerin zeka ve arzularının değişik olabileceğini ve kendilerinin seçtikleri dersleri daha iyi öğrenebileceklerini göz önüne alarak böyle bir yaklaşımda bulundukları nı belirten Prof. Dr. Akay, “Daha önceki tecrübelerimiz bu yaklaşımın daha verimli olduğunu gösteriyor. Öğrenimin hem düşünce hem de tecrübe yolları ile olduğunu düşünerek, eğitimimizde laboratuar, deney ve tasarımda ayrıca ağırlıklı olacaktır” diye konuşuyor.
İlk öğrencilerini bu yıl kabul eden Bilkent Üniversitesi Makine Mühendisliği’ne YÖK tarafından 78 öğrenci yerleştirildi. Öğrencilerin 48’i Bilkent Üniversitesi Hazırlık Bölümü’ne devam ederken 30 öğrenci Makine Mühendisliği Bölümü’nde ders almaya başladı. Bölüm bu sene ayrıca 3 yüksek lisans öğrencisini kabul etti.