Tüm sanayi mallarının üretimi için gerekli Olan makinelerin imalatında en temel unsur Olan takım tezgâhları sanayine özel önem Veriliyor. Kendi kendini üretebilen tek makine Grubu olan takım...
Temel mühendislik ve üretim sanayisinin önemli kollarından birisi olan takım tezgâhları tasarımı ve üretimi, birçok ülkede stratejik ve öncelikli sektörler arasında yer alıyor. Takım tezgâhları üretimi ve teknolojisindeki gelişmelerin ve yeniliklerin tüm makine sanayisini etkileyeceği göz ardı edilemez. Moment Expo’nun takım tezgahları sektörü hakkındaki sorularını yanıtlayan Butech Makine Genel Müdürü Namık Kemal Memiş, “Ülke ekonomisine önemli katkı sağlayan ve bu katkısını ekonominin rekabet avantajına da yansı tacak olan makine sektörü, spesifik özelliklerinden dolayı daha özel bir ilgiye ihtiyaç duymaktadır” diyor.
Teknoloji, günümüz dünyasında çok hızlı yayıldığı gibi bir o kadar da önemli ve pahalı. Türkiye gibi belli bir sanayileşmeyi yakalamış ülkeler için ise teknolojinin önemi yadsınamaz, Bu nedenle de, tüm sanayi mallarının üretimi için gerekli olan makinelerin imalatında en temel unsur olan takım tezgâhları sanayine özel önem veriliyor. Kendi kendini üretebilen tek makine grubu olan takım tezgâhlarını üreten işletmelerin, fabrika kuran fabrikalar olması bu sektörü genel makine imalat sektörü içinde ayrı bir noktaya yerleştiriyor.
İmal edilen her şey ya bir takım tezgâhı, ya da yine bir takım tezgahı ile imal edilmiş bir makine vasıtası ile yapılabilir. Kalemden otomobil üretim endüstrisine kadar, her ürünün üretilmesinde bir veya birden fazla takım tezgâhı kullanılıyor.
GELİŞMİŞ ÜLKELERDE ÖNCELİKLİ SEKTÖR
Takım tezgâhları sektörü gelişmiş ülkelerin sanayilerinin önceliklerinden biri olarak kabul edilir. Almanya, Japonya, ABD ve İtalya gibi endüstri alanında dünyanın en gelişmiş ülkelerinin başında gelen devletlerin tamamı makine sektörünü özel bir kategoride değerlendirmekte ve makine sektörü içinde de takım tezgâhlarına ayrı bir önem verirler. Almanya ve Japonya otomobil devi olmalarını, ABD ise savunma sanayisinde bu denli ilerlemesini, makine sektörünün temeli niteliğindeki takım tezgahları imalat yapısının çok sağlam olmasına borçludur. Avrupa Takım Tezgahı İmalatçıları Birliği (CECIMO) verileri, Gardner Publication verileri gibi çeşitli kaynaklar, sektörü 8456-8463 GTİP aralığında değerlendirirken, ISIC Rev 3’e göre ise sektörün sınıflandırması daha geniş bir aralığı kapsıyor. Bu nedenle bu çalışmada, imalat 8456-8463 TİP aralığına göre ele alınmış olup, dış ticaret verileri Orta Anadolu Makine ve Aksamları İhracatçıları Birliği iştigal alanı itibariyle yani 8456-8468 GTİP aralığına 8515 numaralı GTİP’in ilavesiyle değerlendiriliyor.
TÜRKİYE DÜNYA GENELİNDE 15. SIRADA
Türkiye, takım tezgahı imalatı bakımından dünya genelinde 15., Avrupa ülkeleri arasında ise 9. konumda bulunuyor. türkiye 2008 yılı imalat değeri bir önceki yıla göre yüzde 15,5 artışla 616 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. İmal edilen tezgâhların yüzde 70'ini metal şekillendirme makineleri, yüzde 30'unu ise talaşlı imalat tezgâhları oluşturuyor. 2007 yılında 614 milyon dolar ihracat gerçekleştiren Türk takım tezgâhları sektörü, 2008 yılında ihracatını yüzde 23 oranında artırdı ve 758 milyon dolar seviyesine yükseltti. 2009 yılı Ocak-Ağustos döneminde 289 milyon dolar ihracat kaydeden sektörün 2009 yılı sonunda ihracat değerinin 2008 yılının oldukça altında kalacağı tahmin ediliyor. Türkiye’nin 2008 yılındaki sektör ihracatı ürün bazında incelendiğinde, ilk sırayı “Metalleri Dövme, İşleme, Kesme, Sataşama Presleri, Makineleri” nin oluşturduğu, “Ağaç, Mantar, Kemik, Sert Kauçuk, Plastik vb. İşleme Makineleri”nin de 2. sırada bulunduğu görülüyor.
Takım tezgâhları sektöründe, 2008 yılı Ocak-Aralık döneminde Almanya, Rusya Federasyonu ve Bursa Serbest Bölgesi ilk üç pazar konumundayken, 2009 yılı ilk sekiz aylık verilere göre Almanya yerini korudu. İkinci sırayı İran, üçüncü sırayı da 2008 yılında ilk 15 ülke arasında bulunmayan Irak aldı. Sektör, 2008 yılında (serbest bölgeler dahil olmak üzere) 161 ülkeye ürün ihraç etti. 2008 yılında sektör ihracatımızda en büyük payı alan ilk 15 ülke arasında ihracat artışı esas alındığında yüzde 174 artış ile Azerbaycan-Nahcıvan’ın ilk sırada yer aldığı görülüyor. Yüzde 134 ile Brezilya ve yüzde 121 ile Avusturya sektör ihracatımızda önemli oranda artış kaydedilen diğer önemli iki ülke. Söz konusu dönemde ilk 15 ülke arasında Bursa Serbest Bölgesi, Ukrayna ve İspanya’ya yönelik sektör ihracatında ise gerileme meydana geldi.
EN FAZLA İTHALAT ALMANYA’DAN
2007 yılında 1,6 milyar dolar değerinde takım tezgâhları ithal eden Türkiye, 2008 yılında sektörde 1 milyar 800 milyon dolar düzeyinde ithalat gerçekleştirdi. Anılan yılda sektörün ihracatındaki yüzde 23,4 oranındaki artışa karşılık ithalatında yüzde 12 artış meydana geldi. 2009 yılı sekiz aylık dönemde ise ithalat 571 milyon dolar olarak gerçekleşti. 2008 yılında sektör ithalatımızda önemli yer tutan ülkeler arasında ilk üç sırayı Almanya (yüzde 27,6 pay), İtalya (yüzde 15,3 pay) ve Tayvan (yüzde 11,2 pay) aldı.
2008 yılında sektörün ithalatında en büyük payı alan ilk 15 ülke arasında ithalat artışı esas alındığında; yüzde 59 ile Japonya, yüzde 53 ile Avusturya, yüzde 43 ile Çin, yüzde 37 ile de ABD’den kaydedilen ithalatlardaki artış dikkat çekiyor. 2008 yılında Fransa’dan yapılan ithalat ise yüzde 26 düşüş ile en büyük oranlı düşüş oldu. 2008 yılında ülkemiz toplam 87 ülkeden (serbest bölgeler dahil) sektör ithalatı gerçekleştirdi.
AR-GE ÇALIŞMALARI DESTEKLENMELİ
Temel mühendislik ve üretim sanayisinin önemli kollarından birisi olan takım tezgâhları tasarımı ve üretimi, birçok ülkede stratejik ve öncelikli sektörler arasında yer alıyor. Takım tezgâhları üretimi ve teknolojisindeki gelişmelerin ve yeniliklerin tüm makine sanayisini etkileyeceği göz ardı edilemez. Genel makine imalatı, otomotiv ve savunma sanayii başta olmak üzere temel sanayi ile doğrudan ilişkili olan takım tezgâhları nın, Türkiye'de stratejik sektör olarak kabul edilmesi gerekiyor. Bu kapsamda, Ar-Ge, vergi ve teşvik alanlarında yenilikçi ve etkin bir şekilde desteklenmeye ihtiyaç duyuluyor. Firmaların yeni ürün tasarımları ve Ar-Ge çalışmaları desteklenmeli. Teknik donanım ve finansman sorunları, endüstriyel ve akademik deneyime sahip çalışanlardan oluşacak Ar-Ge ekiplerinin kurulması nı engelleyen faktörler de sektörün sorunları olarak öne çıkıyor. Bu kapsamda, özellikle bir üst teknoloji grubunda er alan bilgisayar destekli takı m tezgâhlarının tasarımı ve üretilmesinde bu sorunlar etkisini daha fazla göstermektedir.
“KAYIT DIŞI DESTEKLENİYOR”
Butech Makine Genel Müdürü Namık Kemal Memiş sektörün öne çıkan sorunlarını şöyle sıralıyor: “Kayıt dışı ekonominin büyümesi, vergisini ödeyen, mevzuata uygun çalışan şirketleri cezalandırır hale getirmiştir; vergi ve SSK aşarı çalışma hayatındaki disiplini ve iş ahlakını olumsuz yönde etkilemektedir. Kayıt dışı ekonominin yarattığı haksız rekabet, vergisini ödeyen ve standartlara uygun üretim yapanların yaşamasını engeller hale gelmiştir. Bu durum standart dışı üretime ve devletin vergi kaybına sebebiyet vermektedir. Ayrıca belirli dönemlerde yapılan vergi aşarı yüzünden bu husus daha da cazibeli hale gelmektedir. Mevcut vergi oranları yüksek tutularak kayıt dışı desteklenmektedir.” Gümrük Birliği’ni oluşturan anlaşma uyarınca Türkiye’nin AT-R Belgesi ile AB ülkelerinden gelen malları serbest dolaşıma girmiş kabul ettiğini ve bunlar için gümrüklerde bir denetim yapmadığı nı aktaran Memiş, “Üçüncü dünya ülkelerindeki firmalar bu imkanı kendi avantajlarına göre değerlendirmekte ve bazıları CE işareti gereklerine uygun olmayan makinelerini önce bir AB ülkesine göndermektedir. Bu limanlarda, çoğu kez gümrük antreposunda, hatta gemi ambarında veya TIR üzerinde iken gümrük idarecilerince AT-R belgesi düzenlenmektedir. Bu makineler taahhütlerimiz gereği serbest dolaşıma girmiş kabul edilmekte ve ithalat sırasında bir denetim yapılmamaktadır” diyor.
YERLİ SANAYİCİYE GÜVENİLSİN
Memiş ayrıca mali disiplinin sağlanması, sorumluluktan kaçınan ve haksız rekabet elde eden kurum ve kuruluşlar için af uygulamalarının kaldırılması gerektiğini ifade ediyor. Memiş şöyle devam ediyor: “Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın piyasa denetimlerinin etkinliğinin bir an önce sağlanması, öncelikli bir konu haline gelmiştir. Vergi, sigorta, elektrik, su, doğalgaz v.b. tüm şirket borçlarının ertelenmesini önleyecek anuni tedbirler alınmalıdır. Ayrıca ilgili kamu kurumları denetim organlarını nicelik ve nitelik olarak arttırarak, denetlemede sürekliliğin sağlanması, kanun değişikliği ile cezai şartların ağırlaştırılması gerekmektedir.YDTM, yerli sanayicilere güvenerek, üksek risk işaret edilen noktada koruma önlemlerini almalıdır. Ülke sanayinin korunması konusunda, en az diğer ülkeler kadar hassas olunmalıdır.” Gelişmiş ülkelerde uygulanan kamu alımlarında yerli mal alımına öncelik tanınması konusunda Kamu İhale Yasası'ndaki hükmün Kamu İdarelerince etkin bir şekilde uygulanmadığına da değinen Memiş, “Kamu alımları yerli üreticiyi desteklememektedir. Kamu şartnameleri yabancı ürün prospekt veya broşürlerinden tercüme edilerek hazırlanmaktadır” diye konuşuyor.
KAMU ALIMLARI YERLİ SANAYİCİYİ KORUMALI
Dünya Ticaret Örgütü çerçevesinde yapılmış bir uluslararası anlaşma olan Kamu Alımları Anlaşmasına Türkiye'nin kendi sanayilerini korumayı amaçlayan diğer bazı gelişmiş ülkeler gibi taraf olmadığı nı sözlerine ekleyen Memiş, şöyle devam ediyor: “Avrupa Birliği ile yürütülen üyelik müzakereleri yönünde de, 03 Ekim 2005 tarihli AB ile Müzakere Çerçeve Belgesi 12. maddesinde belirtilen ‘Türkiye'nin de çıkarları korunur ve bazı uyarlamalar katılım tarihi itibariyle yapılabilir’ şeklindeki ifadeler gereğince uygulanamamaktadır. Kamu alımlarında ve yabancı yatırımlarında off-set uygulaması uluslararası değerlere getirilmelidir.” Teşvik mevzuatındaki değişiklik ve diğer gelişmelerde makine sektörünün
FUARLARA DEVLET DESTEĞİ YETERSİZ
Uzak Doğu ve Amerika Kıtasında düzenlenen fuarlarda devlet desteklerinin merkezi pozisyonunun göz ardı edildiğini aktaran Memiş, “Ülke ekonomisine önemli katkı sağlayan ve bu katkısını ekonominin rekabet avantajına da yansıtacak olan makine sektörü, spesifik özelliklerinden dolayı daha özel bir ilgiye ihtiyaç duymaktadır” diyor. Memiş şöyle devam ediyor: “Teknoloji ile iç içe olan bir sektör olduğundan endüstriyel Ar-Ge gereksinimi bulunmakta ve istihdam açısından gittikçe yüksek nitelikli bir işgücü profiline ihtiyaç duymaktadır. Teknolojik yenilik özelliğinden dolayı ülkenin uluslararası pazarlardaki rekabet avantajına doğrudan katkı sağlayan makine sektörünün gelişimi, ayrıca ilgili sektörler (elektrikelektronik, kimya, plastik ve nano-teknoloji) ile entegrasyon ve Ar-Ge işbirliği ile sanayinin geniş bir alanını etkileyebilmektedir.” yetersiz kaldığına vurgu yapan Memiş, takım tezgahları sektöründe her bir makinenin ağırlığının çok fazla olmasının, bu tür fuarlara farklı model ve özellikte en az 3-4 makinenin götürülmesinin, nakliye için yüksek ödemeler gerektirdiğini söylüyor. Bürokratik engelleri olmayan ve ürün geliştirme sürecinde Ar-Ge sürecinin hızını kesmeden sonuca varılması nı teşvik eden, ‘Dinamik Ar-Ge Destek Hibeleri’nin devreye sokulması gerektiğinin de altını çizen Memiş, “Bunların işleyişi ‘Past Performance’ bazlı ve süratli olmalıdır” diye konuşuyor. Memiş şöyle devam diyor: “Sektör işletmeleri arasında işbirliklerini arttıracak, ölçek ekonomilerini sağlayacak ve sektörel bilgi transferi ve özümsenmesini sağlayacak “Endüstriyel Teknoloji Havza” projelerine doğrudan destekler sağlanmalıdır. Kurumlar vergisi ve yatırım indirimi teşvikleri etkili bir şekilde devreye sokulmalıdır. İstihdam teşvikleri, asgari ücretten çok “nitelikli işgücü istihdamına” odaklanmalıDır. Verilecek teşviklerde yeterli bir teknolojik eşiğe gelmiş ve potansiyel yansıtan belli ölçekteki sanayilere
odaklanılmalıdır. Hedef, sermaye, tecrübe, ilgi birikimi ve pazar deneyimi olan, dışa açılım sağlayabilen işletmeler olmalı, kayıt-dışı (merdiven altı) veya sermaye birikimi olmayan bireysel girişimler teşvik edilmemeli, bu suretle ölçek ekonomileri ve birleşmeler teşvik edilmelidir.”
Takım tezgahları sektöründe tespit edilen sorun ve ihtiyaçlara cevap verebilecek, sektörün gelişimini sağlayacak etkin bir makine sanayi stratejisi bulunmadığını söyleyen Memiş, “Makine sektörünün sorun ve ihtiyaçları göz önünde bulundurarak, stratejik amaç ve hedeflerin belirlenmesi, sektörün gelişimini sağlayacak yol haritasının hazırlanması ve firmalarımızın uluslararası üzeyde rekabetinin arttırılması gerekliliğinden de hareketle sektörde izlenmesi gereken yol haritasının belirlenmesi amacıyla bir stratejinin oluşturulmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Makine sektöründe uygulamaya konulacak olan stratejiyi daha etkili kılacak hükümet programları gerekmektedir” diyor.
KUTU:
SEKTÖRÜN DÜNYADAKİ DURUMU
MİB raporu ve Gardner Publication’da yayınlanan verilerine
göre; dünya takım tezgâhları imalatında en önde gelen ülkeler
sırasıyla Japonya, Almanya, Çin ve İtalya. Tayvan, G.
Kore ABD, İsviçre ise bu ülkeleri takip ediyor. Japonya
imalatta çok az farkla Almanya’nın önünde yer alırken, ihracatta
Almanya ilk sırada bulunuyor.
Takım tezgâhları sektörü yatırım ve üretim ile yakın bir
ilişki halinde. Kriz nedeniyle dünya genelinde son kullanı-
cıların yer aldığı pazarlarda gerileyen talep yatırımları
azalttı, sektör de bu durumdan olumsuz yönde etkilendi.
Avrupa Takım Tezgâhları sanayine bakıldığında ise sektörün;
krizden en çok etkilenen sektörler arasında yer aldığı
ancak, mevcut ekonomik güçlüklere rağmen rekabet gücünü
koruduğu söylenebilir. Bununla birlikte, halen dünya
takım tezgâhı imalatında yüzde 44 pazar payına sahip
olan CECIMO’ya üye ülkelerin uzun vadede Asyalı ve Amerikalı
rakipleri karşısında pazar payında bir miktar gerileme
olabilir.
KUTU:
2008 İHRACAT BİRİNCİSİ ALMANYA
2007 yılında 105 milyar dolar ihracat gerçekleştiren sektör,
yüzde 9,6 artış ile bu değeri 2008 yılında 115 milyar
dolara yükseltti. 2008 yılı toplam ihracatında; Almanya
(yüzde 19,6 pay), Japonya (yüzde 13,4 pay), İtalya (yüzde
9,1 pay) ve Çin (yüzde 8,9 pay) başta gelen ülkeler
oldular. Söz konusu dönemde, dünya sektör ihracatından
yüzde 0,66 pay alan Türkiye ise 21. konumda yer aldı. Almanya
ve Japonya takım tezgâhları sektöründe en önemli
tedarikçi ülkelerdir ve dünya ihracatının yüzde 33’ü 2008
yılında bu iki ülke tarafından gerçekleştirildi. Sektör ihracatı
nda 4. sırada bulunan Çin’in 2008 yılında ihracatı yüzde
16,2 artarken, ilk 20 ülke arasında en büyük ihracat
artışını yüzde 29,9 ile Hollanda kaydetti.
KUTU:
İTHALAT YÜZDE 8,8 ARTTI
Sektörün 2008 yılında toplam ithalatı önceki yıla göre
yüzde 8,8 artarak 115 milyar dolara yükseldi. Dünya ithalatı
ndan aldıkları pay bazında lider ülkeler; ABD (yüzde
11,8), Çin (yüzde 9,9), Almanya (yüzde 8,2) ve Fransa
(yüzde 3,9) oldu. Türkiye ise yüzde 1,56 pay ile 22. sırada
yer aldı.
Dünyanın en büyük takım tezgahları ithalatçıları olan ABD,
Çin ve Almanya 2008 yılında toplam ithalatın yüzde
30’unu gerçekleştirdi. İlk 20 ülke arasında yer alan ve en
fazla artışı kaydeden Brezilya ve Rusya’nın 2008 yılında
ithalatları sırasıyla yüzde 71,1 ve yüzde 63,4 yükselirken,
Tayvan, İngiltere, Meksika, İspanya ve Kanada’nın ithalatları
geriledi.
SPOT:
“ Ülke ekonomisine önemli katkı sağlayan ve bu
katkısını ekonominin rekabet avantajına da yansıtacak
olan makine sektörü, spesiŞk özelliklerinden dolayı
daha özel bir ilgiye ihtiyaç duymaktadır Teknoloji ile iç
içe olan bir sektör olduğundan endüstriyel Ar-Ge
gereksinimi bulunmakta ve istihdam açısından gittikçe
yüksek nitelikli bir işgücü proŞline ihtiyaç
duymaktadır.”
Kaynaklar:
• Türkiye İstatistik Kurumu
• International Trade Center (ITC), www.trademap.org
• 2008 Yılında Takım Tezgahları İmalatı Sektörünün İmalat,
İhracat ve İthalatı, Haziran 2009, MİB
• The 2009 World Machine-Tool Output and Consumption
Survey (Gardnerweb), http://www.gardnerweb.com
• Kobiden Haberler, http://www.kobiden.com/