Nuri killigil taraşndan sınırlı sayıda üretilen 9 mm çapında yarı otomatik tabanca, zamanının ötesinde bir tasarıma sahipti. mükemmel durumda saklanmış bir örneği istanbul harbiye askeri müzesi'nde bulunabilir. mirasçısı taraşndan müzeye...
Enver Paşa'nın kardeşi olan Nuri Killigil, I. Dünya Savaşı'nın sonları nda Azerbaycan'a hâkim olan Rus ve Ermeni birliklerinin Mart Olayları adı ile anılan Müslüman katliamları yapmaları üzerine, Kafkas İslam Ordusu adında Osmanlı, Azeri ve Dağıstan askerlerinden oluşan bir ordu ile Azerbaycan'ı işgalden kurtarma harekatı başlattı. Enver Paşa, Babası Ahmet Bey, Kardeşi Nuri (Killigil) bu ordunun önünü kesmek ve Azerbaycan'ı kontrol eden Rus ve Ermeni birliklerine yardım etmek için İngilizler Bakü'ye küçük bir kuvvet yollamışlardı, fakat Nuri Paşa'nın komutasındaki Kafkas İslam Ordusu'nun Azerbaycan genelinde büyük destek bulup güçlenmesi üzerine Bakü Muharebesi'nde yenilip buradan çekildiler. 15 Eylül 1918'de Bakü'nün kurtarılmasından sonra Ekim ayında da bir Osmanlı müfrezesi Dağıstan'a geçerek orayı da Osmanlı İmparatorluğ u'na kattı. Fakat Suriye cephesinde, Liman von Sanders komutasındaki Osmanlı Yıldırım Orduları Grubu'nun, Edmund Allenby komutasındaki İngiliz ordusu karşısında Nablus Hezimetine uğraması sonucunda Mondros Mütarekesi yapılması, Enver Paşa'nın ülkeyi terk etmesi ve Moskova Antlaşması ile Türkiye'nin Azerbaycan'ı Sovyetler Birliği'ne terk etmesi üzerine bu kuvvet dağıldı.
SAVAŞTAN SONRA ALMANYA’YA GİTTİ
Savaştan sonra Almanya'da yaşayan Nu ri Killigil, 1938 yılında Türkiye'ye döndü ve Zeytinburnu'nda kok kömürü satan bir şirketi satın alıp burayı bir madeni eşya fabrikasına dönüştürdü. Bu fabrikada tabanca, matara, demir çubuk, gaz maskesi ve mermi üretmeye başladı. 1941 yılında Nuri Killigil, Ankara'daki Alman Büyükelçisi Franz von Papen ile gö- rüşmeye başladı ve Türkiye'de Turancı harekete gizli destek vererek Almanların mütteŞkliğini kazandı. Nuri Paşa'nın görüşleri Alman Dışişleri Bakanlığı'nın Türkiye işlerinden sorumlu müsteşarı Ernst Woermann tarafından rapor haline getirilip, Almanya'da Turancılık Masası'nın ve Doğu Türkistan Alayı'nın kurulma- sına öncülük etti. Nuri Paşa, Türkiye ile bütünleşecek diğer Türk halklarının ilk olarak Türkiye sınırlarına yakın yaşayan Azeri ve Türkmenler olduğunu belirtiyor, bunlardan sonra ise Tataristan'a kadar uzanan bölgedeki Türk halklarının bütünleşeceğ ini düşünüyordu. Bunun için ise Türkiye, Almanya ile birlikte Sovyetler Birliği'ne karşı savaşmalı, Almanlar da Türk asıllı Sovyet esirlerinden ordu kurup bunu Türkiye'nin emrine vermeliydi. Alman tarafının bu görüşlerin destekçisi olup olmadığı endişesine ise orduda çokça bu fikirde subay bulundu- ğunu, hükümetin bu görüşmelerden haberdar olduğunu, halkın ise bu fikirleri çabukça benimseyeceğini söylemişti.
SÜTLÜCE’DEKİ FAİLİ MECHUL PATLAMA
Daha sonra Killigil fabrikasını genişleterek Sütlüce'ye taşıdı, yeni motor ve makinelerle havan ve havan mermisi üretimine de başladı. Bir süre sonra fabrikanın silah üretmeyeceğini beyan etti fakat üretim gizlice devam etti. 1944 senesi sonuna doğru savaşın Almanya tarafından kaybedildiği anlaşıldı- ğında Milli Şef ve T. C. hükümeti Almanya'yı destekleyenlere karşı sert tedbirler almaya başladı. Bu arada, 2 Mart 1949 günü saat 16.30'da fabrikada faili meçhul büyük bir patlama meydana geldi ve araları nda Nuri Killigil'in de bulunduğu 27 kişi bu patlamada hayatlarını kaybettiler. Patlamanın kimler tarafından gerçekleştirildiğ i ise meçhul kaldı.
KİLLİGİL TABANCASI
Nuri Killigil tarafından sınırlı sayıda üretilmiş 9 mm çapında yarı otomatik tabancadı r. Zamanının ötesinde bir tasarıma sahiptir. Mükemmel durumda saklanmış bir örneği İstanbul Harbiye Askeri Müzesi'nde bulunabilir. Mirasçısı tarafından müzeye bağışlanmış ve özel kutusunda ilk günkü gibi saklanmaktadır. Yedek şarjörü ve harbisi ile beraber görülebilir.