GEÇTİĞİMİZ SAYIDA, SON 10 YILDA YATIRIM YERİ TERCİHİNDE ÖN PLANA ÇIKAN İLLERİN DURUMUNU ORTAYA KOYMUŞTUK. ANCAK TABLONUN DAHA İYİ ANLAŞILMASI AÇISINDAN, GENEL YATIRIM VERİLERİNİN SEKTÖRLER BAZINDA İNCELENMESİ DE YERİNDE OLACAKTIR.

Önceki yazımda, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın yatırım teşvik verileri üzerinden yaptığım analiz sonuçlarına bakarak, son 10 yılda yatırım yeri tercihinde ön plana çıkan illerin durumunu ortaya koymuştum. Genel resim bu olmakla beraber, tablonun daha iyi anlaşılması açısından genel yatırım verilerinin sektörler bazında incelenmesinin de önemli olacağına inanıyorum. Bunun için, analizlerimde, sabit yatırım tutarlarını değil yalnızca yatırım teşvik belge sayısını esas alacağım. Çünkü stratejik ya da büyük ölçekli yatırım tutarlarının hacmi, yatırım bedeli esas alınarak yapılan analizlerde sonuçların yol gösterici olmaktan çıkmasına neden olabiliyor. Bu nedenle tüm analizlerimi, yatırımcı sayısını göstermesi açısından düzenlenen teşvik belgesi sayısı üzerinden gerçekleştireceğim. Bunun içinse son 10 yıla ilişkin yatırım teşvik belgesi sayıları, yatırım yeri tercihinde ön plana çıkan 10 il açısından imalat, hizmet ve tarım sektörleri için ayrı ayrı tabloları paylaşacağım.

Örneğin, Tablo 1’de, imalat sanayisi yatırımı için son 10 yılda alınan teşvik belgesi sayısını görebilirsiniz. Tablo 1’de, 10 il için yıllar bazında ve en son sütunda toplam olarak yüzdesel veriler yer alıyor. Analizde yalnızca 10 ilin verisini alırken, oransal dağılımları da bu 10 ilin kendi içinde gerçekleştirdim. Tablo 1’e göre, imalat yatırımlarında yüzde 29 ile ön plana çıkan şehir İstanbul olarak dikkat çekiyor. En yakın rakibinin iki katından fazla bir değere sahip olan İstanbul’u yüzde 14 ile Bursa, yüzde 11 ile Ankara ve İzmir takip ediyor. Konya’nın, Kocaeli’nin hemen altındave ona yakın bir orana sahip olması da dikkat çekicidir. Tablo 2’de ise imalat yatırımlarından “modernizasyon/ genişleme” yatırımlarını çıkararak sadece yeni yatırımları esas aldım. Buna göre, son 10 yılda yapılan yeni imalat yatırımlarının yüzde 27’lik kısmının İstanbul’da gerçekleştiğini görüyoruz. Tablo 1 ile karşılaştırıldığında, yeni imalat yatırımlarında İstanbul’un payının iki puan düşük olmasından, yeni yatırım yapmak isteyen imalatçılar açısından İstanbul’un cazibesinin düştüğü sonucuna ulaşabiliriz. 2022 yılında bu farkın artması ise son dönemde yeni imalat yatırımı tercihinde yatırımcıların farklı şehirlere yöneldiklerini gösteriyor. Benzer bir durum Bursa için de geçerli. Yeni imalat yatırımı tercihinde Diyarbakır’ın listenin üst sıralarında kendine yer bulması ise dikkat çekici bir veri olarak karşımıza çıkıyor. Konya yeni imalat yatırımlarında alt sıralara gerilerken, Adana ve Antalya’nın konumunda bir değişiklik yaşanmamış. İmalat için yapılan analizlerin benzerini, hizmet sektörü yatırımları için de yapabiliriz. Tablo 3’te, hizmet yatırımları için son 10 yılda alınan teşvik belgesi sayısı, 10 il için yıllar bazında ve en son sütunda yüzdesel dağıtılmıştır. Analizde yalnızca 10 ilin verisini alırken, oransal dağılımları da bu 10 ilin kendi içinde gerçekleştirdim. Buna göre, hizmet yatırımlarında İstanbul’un, imalatın bir puan üstünde yüzde 30 pay aldığını görüyoruz. İmalatta 10 il içinde en alt sırada yer alan Antalya, turizm yatırımlarının etkisiyle listenin ikinci sırasına çıkıyor. İmalata göre Ankara hizmet yatırımlarında iki puanlık bir fazlaya sahipken, İzmir imalattaki konumunu koruyor. Kocaeli ve Gaziantep’in hizmet yatırımlarındaki konumları da imalata göre oldukça aşağılarda gerçekleşiyor. Tablo 4’te de hizmet yatırımlarından “modernizasyon/ genişleme” yatırımlarını çıkararak sadece yeni hizmet yatırımlarını esas aldım. Buna göre, son 10 yılda yapılan yeni hizmet yatırımlarının yüzde 30’luk kısmının İstanbul’da gerçekleştiğini görüyoruz. Tablo 3 ile karşılaştırdığımızda, yeni hizmet yatırımlarından İstanbul’un aldığı payın aynı olması, yeni yatırım yapmak isteyen hizmet yatırımcıları açısından İstanbul’un cazibesinin değişmediğini bize söylüyor. Antalya’nın yeni hizmet yatırımı çekme noktasında potansiyelinin düştüğünü de tablodaki verilerden görebiliyoruz. Buna karşılık İzmir’in göreli pozisyonu aynı kalırken, Ankara’nın yeni hizmet yatırımlarından aldığı payın genele göre iki puan yüksek olması önemlidir. Diğer şehirlerimiz açısındansa dikkate değer bir değişim söz konusu değil. Son olarak, hizmet için yapılan analizlerin aynısını tarım sektörü yatırımları için de yaptım. Tablo 5’te, tarım yatırımları için son 10 yılda alınan teşvik belgesi sayısı, 10 il için yıllar bazında ve en son sütunda yüzdesel dağıtılmıştır. Analizlerde yalnızca 10ilin verisini alırken, oransal dağılımları bu 10 ilin kendi içinde gerçekleştirdim. Buna göre, tarım yatırımlarında Antalya’nın yüzde 72 ile diğer hiçbir sektörde ve başka bir şehrin sahip olmadığı bir potansiyele sahip olduğu-nu görüyoruz. İmalatta ve hizmette 10 il içinde son-dan ikinci sırada yer alan Adana ise tarım yatırımlarında listenin ikinci sırasına çıkıyor. Üçüncü sıradaki İzmir dışındaki şehirlerimizin tarım yatırımı performansı ise çok düşük gerçekleşiyor. Buna göre, tarım yatırımlarındaki coğrafi yoğunlaşmanın yüksek gerçekleştiği sonucuna ulaşıyoruz. Tablo 6’da ise tarım yatırımlarından “modernizasyon/ genişleme” yatırımlarını çıkararak, sadece yeni tarım yatırımlarını esas aldım. Buna göre, son 10 yılda yapılan yeni tarım yatırımlarının yüzde 75’lik kısmının Antalya’da gerçekleştiğini görüyoruz. Tablo 5 ile karşılaştırıldığında, yeni tarım yatırımlarından Antalya’nın aldığı payın daha yüksek olması, yeni yatırım yapmak isteyen tarım yatırımcıları açısından Antalya’nın cazibesinin yükseldiğini gösteriyor. Adana açısından da benzer bir durum söz konusuyken, İzmir’in puanı 1 puan gerilemiş durumda. Diğer şehirlerimiz açısındansa dikkate değer bir değişim söz konusu değil.