FARK EDİLEMEYEN AMA KÂRLILIKTA ÖNEMLİ ÖLÇÜDE ETKİ YARATAN MALİYETLERİN TESPİT EDİLMESİNİN, İŞLETMELERİN KÂRLILIĞINI ARTIRAN GİZLİ BİR DETAY OLDUĞUNU VURGULAYAN MALOGRA DANIŞMANLIK KURUCUSU BİKEM İNCE İNANÇ: “HER YIL AÇILAN İŞLETMELERİN YÜZDE 32’Sİ İKİNCİ YILI GÖREMEDEN, YÜZDE 85’İ DE İLK BEŞ YIL İÇERİSİNDE KAPANIYOR.” DİYOR.

şletmelerin farklı stratejik alanlarına dokunan; finansal yönetim çözümlerini firmalarda sistematik şekilde uygulayan, geliştiren ve onların büyümelerini sağlayan Malogra Danışmanlık, sürdürülebilir kârlılık ile işletmelere yol haritası çizmeye devam ediyor. Türkiye'de firmaların sürdürülebilir kazanç konusunda en büyük eksikliklerinin; muhasebe ve finansı birbirine karıştırmaları olduğunu söyleyen Malogra Danışmanlık Kurucusu Bikem İnce İnanç: “Herkesin zorunlu olarak bir muhasebecisi ve mali müşaviri bulununca, bu kişiler muhasebe kayıtları tutulduğu için finansının da düzgün olduğunu düşünüyor. Fakat finansla muhasebe birbirine çok yakın olmakla birlikte temelde birbirinden farklı iki daldır. Çok basit özetleyecek olursak, muhasebe bir işletmenin geçmişiyle, finans ise geleceğiyle ilgilenir. Muhasebe tarafında bir işletmenin zaten olmuş bitmiş para ve para türevindeki her şeyi kayıt altına alınırken, finans tarafında geçmişten gelen tecrübeler ve verilerin ışığında gelecekte neler olabileceğine yönelik öngörülerde bulunarak, bu öngörülere ilişkin firmanın aksiyon planlarını belirlemek, gerekli önlemlerin alınmasını sağlamak gibi hareket planları çıkartılır. Ancak biz, finansı önemsemediğimiz için, geleceği nokta atışı işler için planlayamıyor; sektörel ya da küresel ekonomik değişimlere hazırlıklı olamıyoruz.” sözlerini kullanıyor.

FİNANSAL FARKINDALIK İŞLETMELERİNÖMRÜNÜ UZATIR

İşletmelerin ömrünün finansal farkındalıkla uzayabileceğinin altını çizen İnanç, fark edilemeyen ama kârlılıkta önemli ölçüde etki yaratan maliyetlerin tespit edilmesinin uzun vadede işletmelerin kârlılığını artıran gizli bir detay olduğunu da vurguluyor ve “Türkiye’deki finansal farkındalığın gelişmesinin firmaların sürdürülebilir şekilde büyümeleri için önemli bir husus olduğunu düşünüyorum. Bu alanda yapılan çalışmalara göre her yıl açılan işletmelerin yüzde 32’si ikinci yılı göremeden, yüzde 85’i de ilk beş yıl içerisinde kapanıyor. Kapanma nedenlerinin en başındaysa yanlış finansal yönetim geliyor. Finansal yönetim çok farklı alanlara dokunan bütünsel bir yaklaşımdır. Öngörüler ile ileri doğru hedeflemeler koymak ve bunlar gerçekleştikçe gerekli analizleri yapmak, işletme için bir yol haritası oluşturur. Aslında finansal raporlamalarda yer alan sayılar ne yapmamız gerektiğini bize anlatıyorlar. Öte yandan finansal yönetim konusunda çalışma yaparken tüm işletmelerin yararlanabilecekleri teşvik ve hibeleri bilmek ve bunları kullanmak da çok önemli.Bu destekler işletmeler için finansal büyüme süreçlerindeki en önemli unsurların başında geliyor. Karşılıksız şekilde işletme bünyesine sağlanan bu desteklerle kârlılığınızı hızla iyileştirmek, giderlerinizi re finanse ederek tasarruf sağlamak ve kaynak artırımıyla kontrollü şekilde büyümek mümkün. Teşvikler konusunda hem yurt içinde hem de yurt dışında çok fazla fırsat ve imkân olduğunu da özellikle belirtmek isterim. Finansal yönetimi destekleyen diğer bir süreç ise ihracata yönelmektir. Bu noktada da işletmelerin; kıt kaynaklarını sonsuz ihtiyaçlarını karşılamak için kullanırken “bilimsel ihracata” ağırlık vererek, bilinçli ve kontrollü şekilde yurt dışına adım atmalarını tavsiye ediyorum. Özetle, işletmeler sayıların bize anlattığı alanlarda önlemlerini alırsa, kapanma oranları hızla gerileyecek ve kârlılıklarını rahatça artırabileceklerdir.” diyor.