Değerli okurlarımız,
Makine imalat sanayimiz yılın ilk yarısında, serbest bölgeler dâhil toplam 13,5 milyar dolar makine ihraç etti. Geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,1 olarak görünen düşüş, 27,8 milyar dolara ulaşan son 12 ayın ihracatında ise yüzde 0,4 olarak hesaplandı. Bu dönemde Almanya, İtalya, Birleşik Krallık, Fransa ve İspanya’ya makine ihracatımızda yüzde 6,6
ila 17,9 arasında daralmalar yaşanırken, aynı dönemde Kuzey Amerika’ya olan makine ihracatımız yüzde 24, Latin Amerika’ya yüzde 11 ve Asya’ya yüzde 14 arttı.
Bu yılın başında ilk iki çeyrek için paylaştıkları öngörülerin büyük oranda gerçekleştiğini ve küresel gelişmelere oranla dengeli bir yarıyıl geçirdiğimizi söyleyen MAİB Yönetim Kurulu Başkanı Kutlu Karavelioğlu ise çoklu kriz ve çoklu kutup ortamından en fazla etkilenen alanın rekabetçilik olduğuna değiniyor: “Ekonomik ve siyasi istikrarsızlıkların gölgesinde dünyanın yaşadığı çoklu kriz ve çoklu kutup ortamı, küresel rekabetçilik şartlarını bozuyor. Çin, gözünü karartmış şekilde, ihracat destek ve kredileriyle dünyaya makine saçıyor. AB ve ABD ise korumacılık zırhına sarılarak rekabet koşullarını korumaya çalışıyor.”
Bu kapsamda rekabetçiliği kamu korumasına alacak politikalar da giderek daha fazla önem kazanıyor. Geçtiğimiz ay açıklanan HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı gibi geniş kapsamlı projelerle yeni nesil yüksek teknolojilere yatırım yapılması, bu teknolojilerin yerli imkânlarla geliştirilmesi ve ticarileşmesi, küresel rekabetin giderek çetrefilleştiği bu dönemde önemli ve güvenli çıkış rotamız olabilir.
Bu çerçevede Moment Expo’nun bu sayısında, “Kapak” sayfalarımızda, HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı’nın detaylarına odaklanmayı uygun gördük. Medyada geniş şekilde yer almış olsa da programın odak noktalarının, açılan çağrıların detaylarının ve programla sağlanacak desteklerin makine sektör temsilcileri için de önem arz ettiğine inanıyoruz. Zira programın öncelikli sekiz alanından birisi, endüstriyel robotlar ve insansız araçlar, eklemeli imalat makineleri ile yüksek teknoloji ürünleri için makineleri de içeren “İleri imalat” olarak belirlenmiş durumda.
2030 yılına dek Türkiye’de oyun değiştirici olması hedeflenen elektrikli araç, batarya, güneş hücresi, rüzgâr türbini, çip ve Ar-Ge alanlarında ve sonrasında da sağlıklı yaşam teknolojilerinde ve benzeri yüksek teknoloji alanlarında, hiper ölçekteki veri merkezi yatırımlarında yeni projelerin hayata geçmesini amaçlayan HIT-30 programı, eş zamanlı olarak ilan edilen “Dijital Dönüşüm Destek Programı”, “Yeşil Dönüşüm Destek Programı” ve “Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Yenilikçi, Yükselen Teknolojiler” çağrılarıyla birlikte değerlendirildiğinde, toplam ihracat içindeki yüksek ve orta yüksek teknolojili ürün ve hizmetlerin payının yüzde 50’ye yükseltilmesi hedefini de önemli oranda destekleyecektir.
Bununla birlikte Moment Expo’nun bu sayısında, MAİB Almanya Temsilcisi Ahmet Yılmaz’ın önemli bir makalesine de yer veriyoruz. Ahmet Yılmaz, “Direktiflerle Sürdürülebilirlik” başlıklı makalesinde, tüm dünyanın gündemindeki sürdürülebilirlik çabalarının AB’deki yansımalarına odaklanıyor ve sürdürülebilirlik üzerine AB’de yayımlanmış ve halen üzerinde çalışan tüm yönetmelik ve mevzuatları genel bir çerçevede tanıtmaya çalışıyor.
Sağlıklı günler ve keyifli okumalar diliyorum,