2008 yılının ocak-mayıs döneminde geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre türkiye geneli makine ve aksamları ihracatı yüzde 35,3 artarak 4 milyar 750 bin dolar değerini yakaladı.Ülkemiz makine ve aksamları ihracatı 2008’in...
Ülkemiz makine ve aksamları ihracatı 2008’in Ocak-Mayıs döneminde de yükselişine devam ediyor. Türkiye geneli makine ve aksamları ihracatı 2008 yılı ilk beş aylık dönem ihracatı bir önceki yıl eş dönemine kıyasla yüzde 35,3 artarak 4 milyar 750 milyon dolar seviyesinde kaydedildi. Orta Anadolu Makine ve Aksamları İhracatçıları Birli- ği (OAİB) iştigal alanına giren ürünler kapsamında belirlenen Türkiye geneli ihracat kayıtlarına göre ise 2007 yılı Ocak-Mayıs döneminde ihracat kayıt rakamı 2 milyar 156 milyon dolar iken, bu rakam 2008 yılı aynı döneminde yüzde 39,4 oranında artış göstererek 3 milyar 6 milyon dolar olarak gerçekleşti. Türkiye geneli makine ve aksamları ihracatı içinde en büyük payı alan mal grubu ise klimalar, soğutucu ve dondurucular. Bu mal grubunda 2008 Ocak- Mayıs döneminde 854 milyon718 bin dolar düzeyine ulaşılmış durumda. Makine ve aksamları ihracatı içinde ikinci en büyük payı alan mal grubu ise motorlar. 2008 Ocak-Mayıs döneminde söz konusu mal grubuna ait 765 milyon 608 bin dolarlık ihracat gerçekleştirilmiş. Ülkeler itibariyle makine ve aksamları ihracat kayıt rakamları incelendiğinde ise 2008 yılı Ocak-Mayıs döneminde en fazla ihracat yapılan ilk üç ülke Almanya, Rusya Federasyonu ve ABD olarak sıralanıyor. Söz konusu dönemde ilk on ülke arasında en büyük ihracat artışının ise yüzde 96 ile İran’a yönelik olduğu görülüyor. Söz konusu ülkeye ihracatı- mız 108 milyon dolar olarak gerçekleşmiş.
MAKİNE İHRACATINDA HIZLA YÜKSELENLER
Makine ve aksamları ihracatımız mal grupları bazında incelendiğinde 2008 yılı Ocak-Mayıs döneminde en yüksek artış gerçekleşen kalemin yüzde 102,7 ile savunma sanayi için silah ve mühimmatlarda olduğu görülüyor. Bu mal grubunun ardından ikinci büyük yükseliş ise kağıt ve matbaacılık makinelerinde yakalanmış durumda. 2008 yılı Ocak-Mayıs döneminde kağıt ve matbaacı lık makineleri yüzde 76 oranında gelişme kaydetmiş. En hızlı yükselen ihracat kalemlerinin üçüncüsü ise tarım ve ormancılık makineleri olmuş. Bu mal grubunda geçtiğimiz yılın ilk beş aylık dönemine göre kıyaslandığında 2008 Ocak-Mayıs zaman diliminde yüzde 68,9 oranında büyüme gerçekleşmiş. 2008 yılı Ocak-Mayıs döneminde ihracatı nda gerileme görülen tek mal grubu ise; deri işleme makineleri olmuş. OAİB iştigal alanına giren ürünler itibariyle, mal gruplarının sektör ihracatı ndan aldıkları paylar incelendiğinde ise 2008 yılı Ocak-Mayıs döneminde yüzde 15,3 pay ile inşaat ve madencilikte kullanılan makinelerin birinci sırada yer aldığı görülüyor. İkinci sırada ise yüzde 13,3 payla endüstriyel klimalar ve soğutma makineleri yer alırken, bu mal grubunu yüzde 11,1 pay ile takım tezgâhları izliyor.
RUSYA FEDERASYONU PAZARI YÜZDE 50 BÜYÜDÜ
Orta Anadolu Makine ve Aksamları İhracatçı lar Birliği iştigal alanına giren ihracat kayıtlarına göre ilk 10 ülke incelendiğ inde Almanya’nın geçtiğimiz aylarda olduğu gibi yine birinci sırada yer aldığı görülüyor. Söz konusu ülkeye 2007’in ilk beş ayında 224 milyon 714 bin dolar makine ve aksamları ihracatı gerçekleştirilirken 2008’in aynı döneminde yüzde 27’lik artışla ihracat rakamı mız 285 milyon 464 bin dolara ulaşmı ş. Türkiye makine ve aksamları ihracatı açısından bir diğer önemli pazar olan Rusya Federasyonu’na da ihracatı- mız Ocak-Mayıs döneminde yüzde 53 oranında yükseliş göstermiş. Geçtiğimiz yılın ilk beş aylık döneminde Rusya Federasyonu’na 127 milyon 160 bin dolarlı k makine ve aksamları ihracatı yapı lmışken 2008’in aynı döneminde bu rakam 194 milyon 392 bin dolar düzeyine çıkmış. Rusya Federasyonu gibi ABD pazarı da Mayıs ayında benzer gelişmelere sahne oluyor. Türkiye makine ve aksamları ihracatı açısından en önemli üçüncü pazar olan ABD’de 2008 Ocak-Mayıs döneminde geçtiğimiz yı- lın aynı zaman dilimine kıyasla yüzde 55 oranında gelişme göstermiş. Söz konusu ülkeye 2007’in ilk beş ayında 117 milyon 839 bin dolar makine ve aksamları ihracatı gerçekleştirilirken 2008’in aynı döneminde bu değer 183 milyon 192 bin dolara ulaşmış. Makine ve aksamları ihracatımızın en çok arttığı ülke ise İran. Bu ülkeye 2007’in Ocak-Mayıs döneminde 54 milyon 995 bin dolar ihracat gerçekleştirmişken 2008’in Ocak-Mayıs ayları arası nda ise yüzde 96 oranında artışla 107 milyon 740 bin dolar makine ve aksamları ihracatı yapıldığı görülüyor. İran pazarına yönelik makine ihracatçıları- mızın başarılarının ilerleyen aylarda da devam edeceği tahmin ediliyor. Diğer taraftan Azerbaycan ve İtalya’da hız kesmeden gelişen pazarlar arasında yer alıyor. Geçtiğimiz Nisan ayında olduğu gibi Mayıs döneminde de bu pazara yönelik gelişmeler gözleniyor. Azerbay- can’a geçtiğimiz yılın ilk beş ayına göre bu senenin aynı döneminde yüzde 70 oranında artış yakalanırken, İtalya pazarı nda da yüzde 65’lik bir büyüme oldu- ğu görülüyor.
ALMANYA’YA İNŞAAT MAKİNELERİ İHRACATI
2008 yılı Ocak-Mayıs döneminde mal grupları bazında en fazla ihracat yapı- lan ülkeler incelendiğinde ise inşaat ve madencilik makinelerinde Almanya, Rusya Federasyonu ve İtalya ilk üç ülke arasında yer alıyor. Endüstriyel klimalar ve soğutucularda mal grubunda ise en fazla ihracat gerçekleştirdiğimiz ülke ise İngiltere. Bu ülkenin ardından aynı mal grubunda Irak ikinci ve Rusya Federasyonu ise en önemli üçüncü pazar olarak karşımıza çıkıyor. Toplam makine ve aksamları ihracatımız içerisinde en fazla artış gösteren üçüncü mal grubu olan takım tezgâhlarını ise en fazla Bursa Serbest Bölgesinden ihraç ettiğimiz görülüyor. Ülkeler bazında takım tezgâhları incelendiğinde ise Almanya en önemli ikinci, Rusya Federasyonu ise üçüncü pazarımız durumunda. 2008 yılı Ocak-Mayıs döneminde en yüksek ihracat artışının yaşandığı mal grubu olan savunma sanayine yönelik silah ve mühimmatlarda en önemli pazarı mızın Hollanda olduğu görülüyor. Bu ülkeye 2008 Ocak-Mayıs döneminde 18 milyon 956 bin dolarlık ihracat yapılmı ş durumda. Bu mal grubunda Nijerya ve ABD’ye ise Hollanda’dan sonra en önemli pazarlarımız olarak sıralanı- yor. 2008 Ocak-Mayıs döneminde ihracatı en fazla artan üçüncü mal grubu olan tarım ve ormancılık makinelerinde ise ABD’nin en büyük pazarımız oldu- ğu görülüyor. Söz konusu ülkenin ardı ndansa Fas ve Bulgaristan bu mal grubundan en fazla ihracat gerçekleştirdiğ imiz diğer ülkeler. Vanalarda ise Almanya, Libya ve İtalya en fazla ihracat yapılan ülkelerken, tekstil ve konfeksiyon makinelerinde, Etiyopya, Mısır ve Bangladeş; hadde ve döküm makinelerinde; Rusya, Almanya ve İtalya; reaktör ve kazanlarda, İstanbul Deri Serbest Bölgesi, İngiltere ve İspanya, Türbin ve Turbojetlerde ise ABD, Fransa ve İran en fazla ihracat gerçekleştirdiğ imiz pazarlar olarak sıralanıyor.
GIDA SANAYİİ MAKİNELERİ
Dünyadaki en büyük sanayi kollarından biri olan gıda sanayisinde makineler yoğun olarak kullanılmaya devam ediyor. Özellikle ambalaj ve imalat sürecinde makineler yeni teknolojik gelişmelerle şekilleniyor. Türkiye’de bu gidişata ayak uydurarak gıda sanayi makinelerindeki ihracatını artı rmaya devam ediyor. 2008 yılının ilk 5 aylık döneminde geçtiğimiz ayın aynı dönemine göre bu mal grubundaki ihracatımız yüzde 47,7 düzeyinde değer kazanmış durumda. Geçen yıl Ocak-Mayıs aylarını kapsayan dönemde 99 milyon 150 bin dolar olan Türkiye geneli gıda sanayisi makineleri ihracatı 2008 yılının Ocak-Mayıs döneminde 146 milyon 405 bin dolar seviyesine yükselmiş. Ülkeler bazında bakıldığında ise en fazla gıda sanayisi makinesi ihraç ettiğimiz ülkenin İran olduğu görülüyor. Bu kalemde İran’a gerçekleştirilen ihracatın geçen yılın ilk beş aylı k dönemine göre yüzde 16,8 oranında artarak 10 milyon 782 bin dolara ulaştığı görülüyor. İran’ı 10 milyon 218 bin dolarla Almanya takip ediyor. En fazla makine ihracatı gerçekleştirdi- ğimiz üçüncü ülke ise 8 milyon 663 bin dolarla Irak. Bazı ülkelere olan gıda sanayi makineleri ihracatımızda rekor artışlarda söz konusu. Örneğin Cezayir’e yaptığımız ihracat 2008 Ocak-Mayıs döneminde 7 milyon 552 bin dolar seviyesine yükselmiş durumda. Ancak en dikkat çekici ihracat artışı- nın Mersin Serbest Bölgesinde yaşandığı görülüyor. Bu serbest bölgeye 2007 yılı Ocak-Mayıs döneminde 639 bin 570 dolar olan gıda sanayi makineleri ihracatının 2008 yı- lının Ocak-Mayıs dönemine gelindiğinde 7 milyon 414 bin dolara ulaştığı kaydedilmiş durumda.
Okçul Barlık Anadolu Un Sanayicileri Derneği Makine Yetkilisi
Özellikle Irak ve Cezayir pazarlarına ihracatımız artıyor. Ülkemizin en hızlı gelişen ihracat kalemlerinden olan Gıda Sanayi Makineleri Aksam ve Parçaları ihracatı 2008 yılı Ocak ve Mayıs döneminde geçtiğimiz yı- lın ilk 5 ayına göre yüzde 48’lik bir artışla yaklaşık 146 milyon dolar seviyesine yükselmiştir. Özellikle ihracatımızda Irak ve Cezayir pazarlarında ciddi artı şlar yaşandı. Bu pazarlara daha yoğun ilgi göstermemiz gerektiğ ini düşünüyorum. Türkiye’de son yıllarda ihracata dayalı büyümeye öncelik verilmesi bizim açımızdan olumlu sonuçlar do- ğuruyor. Ancak ithal girdilerimiz bizi zorluyor. İhracatta da Şyat bazında rekabet gücümüzün artması için, döviz kurunun ve işçilik maliyetlerinin dengelenmesine ihtiyaç duyuyoruz. Makine çeşitliliğinin artması ve yeni teknolojilerin geliştirilmesi ile bu yükselişin önümüzdeki aylarda artarak sürece- ğine inanıyorum.
HADDE VE DÖKÜM MAKİNELERİ
Hadde ve döküm makineleri, kalıpları, aksamları ve parçaları Türkiye geneli ihracatı geçtiğimiz yıla oranla 2008’de yüzde 27’lik bir artış göstermiş durumda. Bu mal grubunun ihracatı 2007’nin ilk beş aylık sürecinde 87 milyon 486 bin dolar iken 2008’in aynı döneminde 111 milyon 123 bin dolar seviyesine yükselmiş. 2008 yılının ilk beş ayında en fazla hadde ve döküm makinesi ihracatı gerçekleştirdiğimiz ülkenin ise Rusya Federasyonu olduğu görülüyor. Bu ülkeye 2007 yılının Ocak-Mayıs döneminde 7 milyon 943 bin dolar ihracat gerçekleştirilmişken 2008 yılının aynı dönemine gelindiğ inde ise ihracat rakamı- nın yüzde 47,2 yükselişle 11 milyon 695 bin dolara ulaştığı görülüyor. Diğer taraftan Türk hadde ve döküm makineleri ihracatı açısında ikinci önemli pazar konumunda olan Almanya ile olan ticaretimizde de ciddi yükselişler söz konusu. Bu ülkeye 2007 yılının ilk beş ayında 4 milyon 292 bin dolar ihracat yapılmışken 2008’in aynı döneminde söz konusu mal grubundaki ihracatımız yüzde 155,1 artışla 10 milyon 951 bin dolar seviyesine ulaşmış. Hadde ve döküm makineleri ihracatı nda bir diğer önemli başarı nın yakalandığı ülke ise Fransa. 2007 yılının Ocak-Mayıs döneminde 2 milyon 774 bin dolar olan Fransa’ya hadde ve döküm makineleri ihracatımız 2008 yılının Ocak-Mayıs döneminde ise yüzde 227,5 artışla 9 milyon 87 bin dolar olmuş durumda. Genel makine ihracatı- mız açısından önemli bir pazar olan İngiltere’ye olan hadde ve döküm makineleri ihracatımı- zın da sevindirici bir biçimde yükseldiği görülüyor. İngiltere’ye geçtiğimiz yılın ilk beş ayında 1 milyon 751 bin dolar ihracat gerçekleştirilmişken bu değer 2008’in aynı döneminde yüzde 210,1 artarak 5 milyon 432 bin dolara ulaşmış durumda. Hadde ve döküm makineleri ihracatımızda artışlar yaşanı rken bazı pazarlarda da küçülmeler olduğu görülüyor. İspanya’ya olan ihracatımızda yüzde 38,6’lık bir düşüş gözlenirken, yüzde 20,8 azalma ile bu ülkeyi Romanya takip ediyor.
KISA HABER
Haddeciler teşvik istiyor
Karabük Özel Sektör Haddecileri, İzabecilere tanınan teşvik bizlere de verilsin" çağrısı yaptı. Haddecilerin zor durumda olduğunu ve günden güne eridiğini bildiren Karabük Özel Sektör Haddehane sahipleri, "Milletvekillerimize haykırıyoruz, izabecilere ve komşu İllere uygulanan teşvikler bizlere de uygulansın. Komşu İllerde teşvik var bizde yok. Bu yüzden maliyetlerimiz yüksek ve rekabet etme şansımız kalmadı. Bu gidişle Karabük'teki bütün haddehaneler kapısına kilidi vuracaklar. Zaten çalı- şan haddehane sayısı iki elin parmakları kadar kaldı. Bu haddelerde ihracata yönelik üretim yapıyorlar" açıklaması nda bulundular. Karabük Özel Sektör Haddeciler Derneği yaptığı basın toplantısı ile kütük ve inşaat demirinde adil dağıtım yapmayan Kardemir'i uyardı. Kardemir A.Ş.'nin satış politikaları nı değiştirmesi gerekti- ğini savunan Dernek Başkanı Mustafa Dastar, "Aksi takdirde mağduriyetimizin giderilmesi için gerekli mercilerde yasal haklarımız aranacaktır" diyerek açıklamada bulundu. Rekabet edebilme gücünün artırabilmek için Karabük'ün teşvikten yararlandırılması gerektiğinin önemini vurgulayan Dastar, aksi takdirde 4 bin çalışanın işsiz kalacağını, bunun toplumsal çöküntüye sebep vereceğini belirtti. Kardemir A.Ş'nin bugünlere gelmesinde öncelikle Karabük halkının, sivil toplum örgütlerinin, bölge haddecilerinin ve demir tüccarlarının emeğinin inkâr edilemez olduğunu belirten Dastar, "Hammadde sı- kıntısı nedeniyle haddelerimiz her geçen gün kan kaybeder hale gelmektedir. Derneğimize bağlı 22 haddehaneden 15'e yakını hiç çalışamamakta, ya da yarım kapasite ile çalışarak ayakta kalmaya çaba sarf etmektedir" dedi. Karabük haddecilerinin birlik ve beraberlik içinde aldığı çözüm önerilerini sıralayan Dastar, şöyle devam etti: "Karabük'te var olmamızın nedeni olan Kardemir A.Ş.'yi satış politikaları doğrultusunda yatırımlarına karşılık teminat olarak hisse senetlerini veren Şrmalara kütük demirlerin yüzde 50' sini öncelikli olarak, geri kalan yüzde 50'sini bölge sanayicisine da- ğıttığını beyan etmektedir. Fakat şu anki uygulamanın böyle olmadığı, teminat verenlerin bölge sanayicisine verilmesi gereken yüzde 50 haktan da pay alarak, satışa sunulan tüm ürünlerden yüzde 80'e varan oranlarda pay aldıkları görülmektedir. Yapı- lamayan adil dağıtım azınlık haklarına zarar vermektedir. Biz bölgedeki haddeciler olarak Kardemir A.Ş' nin satış politikasındaki yanlışlığı de- ğiştirerek kütük, inşaat demiri ve diğer tüm ürünlerindeki uygulamayı serbest bırakması nı talep etmekteyiz. Ayrıca Kardemir A.Ş.’nin sipariş kabulünün çok erken saatte ve kısa sürede yapılıp, bölge sanayicisi ve tüccarı bilgilendirilmeden ve değerlendirilmesi beklenmeden, çoğu zaman beş dakika gibi kısa bir zaman dilimi içersinde yapıldığı bilinmektedir. Bu uygulamanı n daha geniş bir zaman diliminde ve uygun saatte yapılması böylece daha rekabetçi bir ortam sağlanmasına neden olacaktır."
REAKTÖR VE KAZANLAR
OAİB iştigal alanı itibarıyla reaktör ve kazanlar ihracatı 2007’nin Ocak-Mayıs dönemine göre 2008’in aynı zaman diliminde değer olarak yüzde 53,7 düzeyinde yükselme kaydetmiş durumda. 2007’in ilk beş ayında 69 milyon 931 bin dolar olan ihracat rakamı 2008’in Ocak-Mayıs dönemine gelindi- ğinde 107 milyon 481 bin dolar olmuş. Reaktör ve kazanlar mal grubu içerisinde ihracat artı- şındaki en dikkat çekici gelişme ise İstanbul Deri Serbest Bölgesinde yaşanmış. Bu bölgeden geçtiğimiz yılın ilk beş aylık döneminde 72 bin 941 dolarlı k reaktör ve kazan ihracatı yapılırken 2008 yılının Ocak- Mayıs ayları arasında ihracat 35 milyon 590 bin dolar seviyesine ulaşmış. İhracattaki yükselişler ülkeler bazında incelendi- ğinde ise Kazakistan’a olan reaktör ve kazanlar ihracatımızın da değer olarak yüzde 718,9 düzeyinde arttığı görülüyor. Söz konusu ülkeye 2007 yılının ilk beş aylık döneminde 447 bin 516 dolarlık ihracat gerçekleştirilmişken 2008’in ilk beş ayına gelindiğinde ise bu de- ğer 3 milyon 910 bin dolar düzeyine çıkmış. Aynı şekilde Fransa’da reaktör ve kazanlar ihracatımız açısından Kazakistan gibi büyüyen bir pazar konumunda. Fransa’ya yönelik bu mal grubundaki ihracatımız 2007’nin Ocak-Mayıs dönemine kıyasla yüzde 556 artarak 2008’in aynı zaman diliminde 373 bin 146 dolardan 2 milyon 447 bin dolara ulaşmış. Reaktör ve kazanlar ihracatı- mızda dördüncü sırada yer alan Almanya pazarında ise bir küçülme olduğu görülüyor. Geçtiğimiz yılın ilk beş aylık döneminde 13 milyon 931 bin dolar olan bu mal grubundaki ihracat değeri yüzde 56,7 oranı nda gerileyerek 2008’in Ocak-Mayıs döneminde 6 milyon 25 bin dolar olmuş. Küçülen bir diğer pazarın ise İtalya olduğu gözlemleniyor. İtalya’ya reaktör ve kazanlar ihracatımız 2008’in ilk beş ayında yüzde 59,9 oranında gerileyerek 2007’in aynı döneminde 6 milyon 332 bin dolar iken 2 milyon 542 bin dolar olmuş.
Ali Eren Kazan ve Basınçlı Kap Sanayicileri Bir. Yönetim Kurulu Üyesi
Kombilerin yoğun olarak ithal edilmesi ülke ekonomimize zarar veriyor. Kazan ve basınçlı kap sanayi nitelikli işgücü istihdam eden ve teknoloji ağırlıklı bir sektörümüz. Bu yönüyle, sektörümüz 80’li yıllarda tekstil sektörünün yakalamış olduğu hızlı büyümeyi yaşıyor. Teknolojimiz gelişmiş durumda ve gelişmiş ülkelerin üretim standartlarını yakalamış durumdayız. Yılın ilk beş ayında gerçekleştirdiğimiz 107,5 milyon dolarlık ihracat ve yakaladı- ğımız yüzde 53,7 oranında büyüme çok büyük rakamlar gibi görünse de aslında çok önemli rakamlar değiller. Çünkü sektörümüzü değerlendirirken yalnızca ihracat rakamları na baktığımızda büyük görünen bu rakamlar ithalatla karşı- laştırıldığında yetersiz kalıyor. Sektörümüzde sadece kombi ihracatı aşağı yukarı 200 milyon dolara yakın. Diğer kazanları da eklersek 300 milyon dolar civarı nda bir ithalat rakamı ortaya çıkıyor. Dolayısıyla her şeyin çok iyi gittiğ ini söyleyebilmemiz için ihracatı mızı ithalatımızın çok üstüne çıkarmamız, hatta hiç ithalat yapmamamız gerekiyor. Bu hedefleri başarabilmemiz için, şu an tartışılmakta olan enerji kanununun bir an önce çıkarılarak kombilerin alımının engellenmesi gerekiyor. Çünkü bu cihazlar hem daha fazla enerji tüketiyor hem de merkezi sistem kazanla karşılaştırıldığında güvenli de değiller. Bu cihazların ithal edilmesi ülke ekonomimize de sektörümüze de ciddi zarar veriyor. Devletin bu konuya yeteri kadar eğilmemesi ve tüketicinin kandırılması sonucu bu tablo ortaya çıkıyor. Hükümetin hızlı bir şekilde enerji yasasını çıkarması için çalışmalar yürütüyoruz.
TARIM VE ORMANCILIK MAKİNELERİ
Tarımın modernleşme süreci çağımızda da hız kesmeden devam ediyor. Tarıma hizmet eden makinelerin ve ekipmanları n üretimini, ticaretini ve tüketimini kapsayan tarım makineleri sektörü, tarımda yaşanan olumlu ya da olumsuz gelişmelerden doğrudan etkileniyor. Ayrıca bu sektördeki olgular tarımsal üretime ve verimliliğ e de birebir teshir ediyor. Dünyada ve Türkiye’de yaşanan gelişmeler tarım makineleri ve ekipmanlarının ihracatında da önemli rol oynuyor. Ocak – Mayıs 2008 dönemi ihracat verilerine baktığımızda Türkiye’nin tarım ve ormancı- lık makineleri ihracatının artış gösterdiğini görüyoruz. Türkiye geneli makine ve aksamları- na ilişkin ihracat kayıt rakamları incelendiğinde 2007’nin ilk 5 aylık döneminde 106 milyon 273 bin dolar olan tarım ve ormancı lıkta kullanılan makine, aksamları ve parçaları ihracatı- nın 2008 yılının aynı döneminde yüzde 68,9 oranında artarak 179 milyon 543 bin dolar seviyesine ulaşmış durumda. Tarım ve ormancılık makineleri ihracatı Ocak-Mayıs 2008 dönemi ihracat yapılan ülkeler bazında değerlendirildiğinde ise bu mal grubunda en önemli pazarımızın ABD olduğu anlaşı lıyor. ABD’ye 2007 yılı Ocak- Mayıs döneminde 11 milyon 870 bin dolar olan tarım ve ormancı lık makineleri Türkiye geneli ihracatımızın 2008 yılı- nın aynı dönemine gelindiğinde yüzde 386,2’lik rekor bir artı şla 57 milyon 720 bin dolar ol- duğu kaydediliyor. Bu mal grubu içersindeki bir diğer önemli artış ise Özbekistan’da yakalanmış durumda. Özbekistan’a 2007 yılı Ocak-Mayıs döneminde 1 milyon 281 bin dolar değerinde tarım ve ormancı lık makineleri ihraç edilmişken 2008 yılının aynı dönemine gelindiğinde yüzde 386,8’lik artı şla 6 milyon 239 bin dolar düzeyine çıkılmış. Bir diğer gelişen pazarsa İtalya. Bu ülkeye de geçen yılın ilk beş aylık sürecine göre bu yılın aynı döneminde ihracatımız değer bazında yüzde 145 düzeyinde artmış. Sudan ve Güney Afrika ise tarı m ve ormancılık ihracatımızın gerilediği ülkelerden. Sudan’a olan ihracatımız değerde yüzde 24,6 gerilerken, Güney Afrika’daki azalışsa yüzde 33,8 düzeyinde olmuş. Türkiye’nin en fazla tarım ve ormancılık ürünleri ihraç ettiği ilk beş ülke ise ABD, Fas, Bulgaristan, Fransa ve İtalya olarak sıralanıyor.
Selami İleri TARMAKBİR Teknik Müşaviri Düşük verimli makinelerin yenilenmesi sağlanmalı. Tarım makineleri sektörü yılın ilk beş aylık diliminde gerçekleştirdiğ i ihracat yaklaşık olarak 180 milyon dolar civarında. Bu rakam geçtiğimiz senenin aynı dönemi ile karşılaştırıldığında yüzde 69 oranında bir artış olduğ unu görüyoruz. Bu rakamlar gerçekten ileriye dönük iyi bir gidişe işaret ediyor. Zaten tarım makineleri son süreçte ihracat rakamlarını sürekli ileri taşıyor. Sektörümüzde imalat aşamasında ithal girdiler düşük olmasına rağmen, bitmiş ürünlerde hemen hemen ihracat rakamlarımıza yakın ithalat oluyor. En önemli sıkıntımız ise ülkemizde kullanılan traktörlerin yaşlı olması. Bu düşük verimli makinelerin yenilenmesi ve devletin de bu süreçte ciddi destek olması gerekiyor.
KISA HABERLER: Düşük beygirli traktörlere yöneliş Kuraklık Türk çiftçisinin alışkanlı klarını da değiştirdi. Daha çok yüksek beygir güçlü ve lüks traktörlere ilgi gösteren üreticiler parçalı arazi yapısı ve kuraklık nedeniyle düşük beygir güçlü traktörlere yöneliyor. Türkiye ve dünya genelinde etkisi son 2 yıldır hissedilmeye başlanan küresel ısınma tarım sektöründeki tüm kalemlere yansıyor. Geçmiş yıllarda 75 ve üzeri kilovat arası ndaki yüksek beygir güçlü traktörlere ilgi gösteren Türk çiftçisi bölünmüş arazi yapısı ve kuraklık nedeniyle verimlilik hesabı yaparak düşük beygir güçlü traktörlere yönelmeye başladı. 2006 yılında ithal edilen 7 bin 330 traktörden 2 bin 853'ü yüksek beygir gücüne sahip traktörlerden oluşuyor. 2007 yılında ise ithal edilen 4 bin 939 traktörden yalnızca 573 tanesi 75 kw ve üzeri beygir gücüne sahip. Türkiye tarımı- nın en önemli sorunları arası nda yer alan parçalı arazi yapısı nedeniyle küçük beygir güçlü traktörlere bir yöneliş olduğuna dikkat çeken (TARMAKBİ R) Genel Sekreteri Selami İleri ayrıca 2006 yılından bu yana kuraklık nedeniyle de çiftçinin verimlilik hesabı yapıp küçük traktörlere yöneldiğini söyledi.
TEKSTİL VE KONFEKSİYON MAKİNELERİ
Giyim sektörünü besleyen tekstil ve konfeksiyon makineleri dünya makine ticaretine en fazla konu olan başlıklar arası nda yer alıyor. Türkiye’de bu alandaki ihracatını her geçen yıl daha da üst seviyelere çekiyor. 2008 yılının ilk beş aylık süreci izlendiğinde geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre tekstil ve konfeksiyon makineleri ihracatı nın yüzde 33,9 düzeyinde yükseliş kaydettiği görülüyor. 2007 yılının Ocak-Mayıs ayları arasında 93 milyon 573 bin dolar olan tekstil ve konfeksiyon makineleri ihracatımız 2008 Ocak-Mayıs döneminde ise 125 milyon 264 bin dolar rakamına ulaşmış durumda. Bu mal grubundaki ihracat kayı tları ülkelere göre incelendi- ğinde ise Etiyopya’ya yapılan tekstil ve konfeksiyon makineleri ihracatındaki artış çok dikkat çekici bir düzeyde. Geçen yıla kıyasla ihracatın yüzde 2.575 düzeyinde yükselmesi Etiyopya’yı aynı zamanda 2008 yılında en fazla tekstil ve konfeksiyon makineleri ihracatı yaptığımız ülke konumuna yükseltmiş. Bu ülkeye 2007 yılı- nın Ocak-Mayıs döneminde sadece 607 bin 441 dolar olan tekstil ve konfeksiyon makineleri ihracatımız 2008 yılının aynı dönemine gelindiğinde ise 16 milyon 249 bin dolar seviyesine ulaşmış. Bu durum da Etiyopya’nı n Türk makine sektörü açısında gelişme açık bir pazar olduğunu ortaya koyuyor. Etiyopya’dan sonra en fazla tekstil ve konfeksiyon makinesi ihracatı gerçekleştirdiğimiz ülke ise Mısır. Söz konusu ülkeye 2007 yılının ilk beş aylık döneminde 7 milyon 654 bin dolarlı k ihracat gerçekleştirmişken 2008 yılının aynı dönemine gelindiğ inde ise bu rakamın yüzde 91’lik artışla 14 milyon 617 bin dolara ulaştığını görüyoruz. Mısır’ın ardından en fazla tekstil ve konfeksiyon makineleri ihraç ettiğimiz ülke olan Bangladeş’e ise 2007 yılının Ocak-Mayıs döneminde 7 milyon 351 bin dolar ihracat gerçekleştirirken 2008 yılının aynı döneminde bu oran yüzde 26,2 yükselişle 9 milyon 276 bin dolar olmuş. Etiyopya olan rekor ihracat artı şının dışında Suriye’ye yüzde 175,6 ve İngiltere’ye olan tekstil ve konfeksiyon makineleri ihracatı mızda ise yüzde 115,4’lük ilerlemeler kaydedilmiş. Diğer taraftan Hindistan’a olan bu mal grubundaki ihracatımız yüzde 44,4 düzeyinde geriler- ken, Almanya’da yüzde 26,4 oranında küçülen pazarlar arası nda yer almış.
Adil Nalbant TEMSAD Yönetim Kurulu Başkan Makine sektörüne taksitli satış imkanı sağlanmalı. Bugün sektörde daralma yaşanması na rağmen, tekstil makine ihracatçıları 2004–2005 döneminde yüzde 62, 2005–2006 döneminde yüzde 47 civarında büyüme gösterdiler. Tekstil makine üreticileri olarak, Orta Anadolu İhracatçılar Birliği’nin kayı tlarında en iyi büyüyen sektörler arasındayız. İhracat rakamlarımıza baktığı- mızda, 2006 yılı ihracatımız 238 milyon dolardır. 2008 yılı- nın ilk 5 ayında ise ihracatımız 125 milyon dolar olmuştur. Bu şu demektir ki bizler yani tekstil makine imalatçıları her yıl hedeflerimizi tutturabiliyoruz. Tabii ki mevcut şartlar içinde. Eğer bizlere Avrupalı rakiplerimiz gibi vadeli satış yapabileceğimiz bir yol bulunabilse ihracatımızı yıllık 1 milyar dolar seviyesine yükseltebiliriz. Tabii ki sadece tekstil makine sektörü için. Birde bu taksitli satış imkânını diğer makine sektörlerine de uyguladı- ğınız takdirde sadece makine ihracatı mızın her yıl 50 milyar doları bulması içten bile değildir. Bir sektörü yalnız ihracatıyla değil, toptan olarak ele almak gerekiyor; o şekilde değerlendirdiğ inizde, tekstil makine üreticileri, en az ihracatlarının 3 katı kadar iç piyasaya yönelik üretim de yapıyor. Bu demektir ki tekstil makine ve aksesuar imalatçıları olarak 1 milyar dolarlık bir üretim hacmi geliştirmekteyiz. Ürettiğ imiz ürünlerin yurt dışından ithalini de bir nebze olsun engellediğ imizi baz alırsak, gerek yurt içinde gerekse yurt dışında satışları mız şu an itibari ile arzu ettiğ imiz noktada değildir. Bu ihracatı yaparken kullandığımız ithal girdiler yüzde 40 civarındadı r. Yani ticari bir açığa biz sebep değiliz. İç piyasaya direk satışları mız bunun 3 katı oluyor. Ayrı- ca böyle bir sanayinin oluşumu batılı ülkelerin fiyatlarını dengelemesine sebep oluyor. 1950 den beri ithal tekstil makine aksamlara ödenen para 100 milyar dolardan fazladır. Zamanı nda 1–2 milyar dolar tekstil makine sektörüne aktarılsa idi şu an çok farklı bir konumda olunurdu.
TÜRBİNLER VE TURBOJETLER
Ülkemiz türbinler ve turbojetler ihracatı 2008’in Ocak-Mayıs döneminde de artmaya devam ediyor. Türkiye geneli türbinler ve turbojetler ihracat kayıtları incelendiğinde 2007’nin ilk 5 ayında 63 milyon 832 bin dolar olan ihracat rakamının yüzde 43,1 oranında artarak 91 milyon 329 bin dolara ulaştığı görülüyor. Türbinler ve turbojetler mal grubu ihracatı ülkeler bazında incelendiğinde ise ABD’nin birinci sırada yer aldığı görülüyor. Söz konusu ülkeye 2007 yı- lının Ocak-Mayıs döneminde 36 milyon 469 bin dolar olan ihracatımız 2008’in aynı dönemine gelindiğinde yüzde 44,7 artarak 52 milyon 786 bin dolara ulaşmış durumda. ABD’den sonra türbinler ve turbojetler ihracatımızın en fazla olduğu ikinci ülke ise Fransa. 2008’in ilk beş aylık döneminde bu ülkeye olan ihracatımızın yüzde 143,1 düzeyinde yükseldiği görülüyor. Bu ülkeye 2007’nin Ocak-Mayıs döneminde 3 milyon 818 bin dolar olan türbinler ve turbojetler ihracatımız 2008’in aynı zaman dilimde 9 milyon 284 bin dolara ulaşmış. Bu mal grubundaki en yüksek ihracat artışı yaşanan ülke ise İspanya olmuş. İspanya’ya 2007 yılının ilk beş aylık döneminde 37 bin 522 bin dolarlık ihracat gerçekleştirilirken 2008’in aynı dönemine gelindiğinde bu de- ğer yüzde 2.730 artış ile 1 milyon 62 bin dolar olmuş. Aynı zamanda İran’da bu mal grubu açısından hızla gelişen bir pazar durumunda. İran’a geçen yılın Ocak-Mayıs döneminde yaptığımız türbinler ve turbojetler ihracatımız 1 milyon 880 bin dolarken 2008’in Ocak-Mayı s döneminde ise bu ihracat rakamının yüzde 314,4 artışla 7 milyon 793 bin dolara ulaştığı görülüyor. Bu mal grubunda Suudi Arabistan’a olan ihracatı- mızda ise yüzde 20,1 oranında bir düşüş var.
Mustafa Dirin Makina İmalatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Birkaç yıldır en büyük sıkıntımız düşük kurlar. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de makine sektörü gelişi- yor. Gelişmiş ülkelerin dışında Asya’da da bu alana ciddi yatı- rımlar yapılıyor. Çin, Tayvan ve Kore bu alanda yükselişe geçen ülkeler. Türkiye de son yıllarda bu alanda ciddi yatırımlar yaptı ve başarılı sonuçlar almaya devam ediyor. Bu sektörün gelişmişliğ i aynı zamanda ülkelerin zenginlik göstergesi oluyor. Çünkü kendini yenileyen ve sürekli teknoloji geliştiren makine sektörü ülkelerin ekonomilerine önemli katma değer kazandırı- yor. Türbin ve turbojetlerde bu yılın ilk beş ayında 91,3 milyon dolar ihracat gerçekleştirilmesi ve ihracatta geçen yılın ilk beş ayına göre yüzde 43 oranında bir artış yaşanması da ülkemizin makine sektöründeki gelişiminin bir göstergesi. Sektörün yaşadığı en önemli sorun ucuz ithal ürünlerin yerli imalat karşı sında iç pazarda tercih edilmesi. İthal ürünlerle fiyat bazında rekabet edilememesinin ise en büyük sebebi uygulanan döviz kuru. Türk Lirası’nın dolar karşı sında sürekli değer kazanması genel olarak ihracatçılarımızı zor durumda bırakabilir. Birkaç yıldır en büyük sıkıntımızı bu oluşturuyor. Hükümet bu konu da kısa sürede adım atmalı. İhracatı n yükselmesi ve ülke ekonomimizin geriye gitmemesi için döviz kurunda düzenlemeye gidilmesi şart. Elbette ben bir ekonomist değilim, ancak uzun yıllardı r makine sektörünün içinde olan bir mühendis olarak bu konuda yeni bir uygulamaya gidildiğ i takdirde hem sektörün hem de ülkemizin geleceğinin aydınlı k olduğunu düşünüyorum.
VANA
Türkiye geneli vana ihracatı verileri incelendiğinde 2007 yı- lının Ocak-Mayıs döneminde 94 milyon 688 bin dolar olan ihracat rakamının yüzde 46,1’lik yükseliş ile 138 milyon 354 bin dolara ulaştığı görülüyor. 2008 yılının ilk 5 aylık döneminde en fazla vana ihracatı gerçekleştirdiğimiz ülke ise Almanya. 2007 yılının Ocak-Mayı s döneminde Almanya olan vana ihracatımız 19 milyon 884 bin dolar iken 2008 yılının aynı döneminde yüzde 12,7 artışla 22 milyon 416 bin dolar seviyesine ulaşmış durumda. Vana ihracatımızdaki rekor artışın olduğ u pazar ise Libya. Geçen yılın Ocak-Mayıs dönemine kı- yasla yüzde 820,4 düzeyinde yükseliş gösteren Libya’ya yönelik vana ihracatımız 9 milyon 432 bin dolar seviyesine yükselmiş. Aynı zamanda Libya en fazla vana ihracatı yaptığımız ikinci ülke konumunda bulunuyor. Vana ihracatı açısından gelişen pazarların ise Mısır ve Bulgaristan olduğu görülüyor. Mısır’a 2007 yılının ilk 5 ayında gerçekleştirilen vana ihracatı- mız 2 milyon 624 bin dolar iken 2008 yılının aynı döneminde bu ihracat rakamı yüzde 122,3 oranında artarak 5 milyon 834 bin dolar seviyesine ulaşmış durumda. Aynı şekilde ihracat artışının dikkat çektiği bir di- ğer pazar ise Bulgaristan. Bu ülkeye yaptığımız vana ihracatı 2007 yılının ilk 5 aylık döneminde 2 milyon 172 bin dolar iken 2008’in aynı döneminde yüzde 103,1 oranında artarak 4 milyon 412 bin dolar düzeyine yükselmiş.
Kutlu Karavelioğlu Türk Pompa ve Vana Sanayicileri Derneği Önceki Başkanı Vanalar, akışkanla ilgili her transfer ve depolama sisteminde bulunmak zorunda olan makineler. Akışı açıp kapatır veya ayarlarlar; çok çeşitleri ve yaygı n bir kullanım alanları var. Elle veya aktuatör dediğimiz motorlu tahrik düzenekleri ile işlev görürler; otomatik olarak, akışkanı n basıncıyla çalışanlar da vardır. Dünyada toplam vana ve aktua- tör pazarı, 2006 fiyatlarıyla 29 milyar dolar civarındadır ve 2007-2012 arasında yıllık yüzde 4’e yakın bir büyüme sergileyeceğ i beklenmektedir. Sektörel da- ğılımda, en büyük kısım genel endüstriye (9.5 milyar dolar), sonra petrol ve gaza (6.5 milyar dolar), kimyasallara (4.7 milyar dolar), su kaynaklarına (4.4 milyar dolar) ve artanı enerji sektörüne ayrılır. Tiplere göre ise açma kapama vanalarına 20 milyar dolar, ayar ve emniyet vanalarına ise 9 milyar dolar gibi bir bölümün ayrıldığı bilinmektedir. Aktuatörlerin bu toplam içinde sadece 1,5 milyar dolar gibi bir tutarı vardır. Ülkemiz, tüm vana tiplerini, tüm endüstrilere üretebilir teknolojiye sahiptir. Coğrafik olarak en büyük pazarı n ise 7 milyar doları bulan Batı Avrupa pazarıdır. Kuzey Amerika 5.5 milyar dolar ve Japonya 3.2 milyar dolar ile onu izler. Avrupa’nın en büyük pazarları ise, 2 milyar dolar ile Almanya ve 1,3 milyar dolar ile Fransa’dı r. Çin çok büyük pazardır, 2,4 Milyar dolardır. Ama ABD en büyük pazardır, 5 milyar dolardı r. Doğal olarak, bu ülkeler bütün ihracatçılar için hedeftir. Türkiye, 2007 yılında 129 ülkeye 251 milyon dolarlık vana ihraç etti; önceki yıl bu 123 ülkeye 180 milyon dolar yapabilmişti. Yüzde 40’a yakın muazzam bir artış. Kendi pazarımız, 450 milyon dolar civarında. İhracatı- mız içinde AB kısmı yüzde 52,3’ten, yüzde 53,7’ye çıktı. Almanya yüzde 14,5’ten, yüzde 18,3’e, Fransa yüzde 2,1’den, yüzde 4,1’e çıktı. Çine yapılan ihracat binde 6’dan, binde 15’e yükseldi. ABD’ye ihracat hiç yüzde 12’nin altına düşmedi. 2007 başında durum geçen seneden de iyi. Ocak-Mayıs dönemlerini karşılaştırdığımızda, değer artışının yüzde 46’ya ulaşı p 140 milyon dolara yaklaştığı- nı görüyoruz. Miktar olarak 12 bin 200 ton’dan 16 bin 500 tona ulaşmışız; bu artış da olağanüstü, yüzde 35 civarında. Birim fiyatlara bakınca, daha pahalı vanalar da satmış olduğumuz görülüyor. Şu önemli bir tespit, vanaları kilogramı 8,5 dolardan satıyorsunuz ortalama, pompalar da öyle. Fakat, bir çok makinenin, seri üretilen pompa ve vanalardan daha düşük birim fiyatlarla satıldığını görüyoruz; kilogramı ortalama 5 dolara tezgahlar, ortalama 3,8 dolara iş makineleri satıyoruz. İmaj, Türk Malı algılaması konularında vana ve pompa imalatçıları- nın, diğer makine imalatçıları- mızın biraz daha önünde yakaladığı bir başarı olduğunu düşünüyorum. Kalite konusunda da önemli bir tespit yapılmalı; Dünya pazarının yüzde 50’sine yakı nı AB, ABD ve Japonya’dır; bizim ihracatımızın içinde yüzde 70’e ulaşır buralara yapılan ihracat. Vana’da fason imalat da azdır; bunun da altını çizmek gerekir.