Çukurova üniversitesi mühendislik-mimarlık fakültesi makine mühendisliği bölümü başkanı prof. Dr. Kadir aydın, firmaların kendi ihtiyaçlarına yönelik mühendis yetişmesi için yatırım...
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK-MİMARLIK FAKÜLTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BAŞKANI PROF. DR. KADİR AYDIN, FİRMALARIN KENDİ İHTİYAÇLARINA YÖNELİK MÜHENDİS YETİŞMESİ İÇİN YATIRIM YAPMALARI GEREKTİĞİNİ SÖYLEYEREK, “BİLGİ VE BECERİ BAKIMINDAN GEREKLİ DONANIMI SAĞLADIKTAN SONRA MÜHENDİS KENDİNE YAPILAN YATIRIMI GERİ VERMEYE BAŞLAR. BU YÜZDEN SANAYİCİMİZİN BİRAZ SABIRLI OLMASI ŞARTTIR” DİYOR.
Türkiye’de mevcut imalat sanayi sektörleri içerisinde makine ve aksamları sektörü, yerli iş gücü, yerli sermaye, yüksek yerli girdi oranıyla, gelişmiş ülke standartlarında uygun kalite ve fiyatta üretim yaparak dünya pazarların daki payını her geçen yıl artırıyor. Çin ve Hindistan gibi ülkelerin dünya ekonomi sahnesinde yer almaya başlaması yla rekabetin odağında fiyatlar değil yeni teknolojiler ve tasarımlar yaratmak yer alıyor. Türkiye gibi gelişme yolunda hızla ilerleyen bir ülkenin yeni teknolojiler ve tasarımlar üreterek var olması gerekiyor. Küresel ekonomi, Uzak Do- ğu’da oluşan ve gelişen ucuz işgücü, açılan yeni pazarlar, artan enerji fiyatları Türkiye’yi yeni teknolojiler ve tasarımlar üretmeye mecbur kılıyor. Moment Expo’nun sorularını yanıtlayan Çukurova Üniversitesi Mühendislik-Mimarlı k Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Kadir Aydın sektörde yaşanan yetişmiş eleman bulma konusundaki sıkıntıları belirterek, “Yeni mezun bir mühendis fabrikaya ya da işletmeye gittiği zaman, kendisinden çok kısa sürede çok yüksek performans ve verim beklenmektedir. Bunun mümkün olmadığı çok açıktır. firmaların kendi ihtiyaçlarına göre mühendis yetişmesi için ona yatırım yapmaları gerekir. Bilgi ve beceri bakımından gerekli donanımı sağladıktan sonra mühendis kendine yapılan yatırımı geri vermeye başlar. Bu yüzden sanayicimizin biraz sabırlı olması şarttır” diyor. Öğrencilerin de, sanayide çalışmaya başladıkları nda en temel mühendislik bilgileriyle donatılmış olmaları gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Aydın, “Dört yıl içerisinde öğrencilerimize temel mühendislik eğitimi vermek, makinelerin mekaniğin ana prensiplerini, analitik düşünmeyi, karşılaştıkları problemleri mühendislik penceresinden çözümleyip sonuca gitmelerini öğretmeye çalışıyoruz” diye konuşuyor.
“KATMA DEĞERİ YÜKSEK SEKTÖR: MAKİNE”
Sanayi alanında büyümeyi hedefleyen ve bu alanda lider ülkeler arasına hızla girmekte olan Türkiye’nin katma değeri ve yerli girdi oranı yüksek sektörlere öncelik vermesi gerekiyor. Bu iki özelli- ği bünyesinde barındıran sektörün de ‘makine imalat sanayi’ olduğunu söyleyen Çukurova Üniversitesi Mühendislik- Mimarlık Fakültesi Makine Mühendisliğ i Bölümü Başkanı Prof. Dr. Kadir Aydın, “Sanayiye yön verme özelliğine sahip olan makine sektörü; bütün imalat sanayiine üretim imkanı veren makineleri sağlaması, yüksek ihracat potansiyeli ve önemli ölçüde istihdam yaratması ndan dolayı ülkemiz için bir fırsat penceresi yaratmaktadır” diye konuşuyor. Türkiye’de mevcut imalat sanayi sektörleri içerisinde makine ve aksamları sektörü, yerli iş gücü, yerli sermaye, yüksek yerli girdi oranı ile ve gelişmiş ülke standartlarında uygun kalite ve fiyatta üretim yaparak dünya pazarlarındaki payını her geçen yıl artırıyor. Prof. Dr. Aydın “Çin ve Hindistan gibi ucuz işçilik ve diğer düşlük maliyetlerle üretim yapan ülkeler dünya ekonomi sahnesinde yer almaya başladığından beri rekabetin odağında fiyatlar değil yeni teknolojiler ve tasarımlar yaratmak yatı- yor” diyor. Artık herkesin bu ülkelerle fiyat yönünden rekabet etmenin mümkün olmadığını bildiğine de değinen Prof. Dr. Aydın şöyle devam ediyor: “Türkiye gibi gelişme yolunda hızla ilerleyen bir ülkenin yeni teknolojiler ve tasarı mlar üreterek var olması gerekiyor. Küresel ekonomi, uzak doğuda oluşan ve gelişen ucuz işgücü, açılan yeni pazarlar, artan enerji fiyatları bizi yeni teknolojiler ve tasarımlar üretmeye mecbur kılan sebeplerdir.”
“İLERİ TEKNOLOJİ AR-GE İLE OLUR”
ABD ve Avrupa’da bulunan gelişmiş ülkelerin teknoloji üretimi için çok büyük paralar harcayarak Ar-Ge çalışmaları yaptıklarını söyleyen Prof. Dr. Aydın, bu çalışmaların sonunda yeni ve ileri teknoloji barındıran ürünler piyasaya sunulduğ unu aktarıyor. Bu ülkeler, makine imalatlarını teknolojik yatırımları ön planda tutarak hayata geçiriyorlar. Türkiye’nin de sektörde söz sahibi olması için teknoloji üretebilmesi gerekir. Teknoloji üretimi için iyi bir alt yapı ve finans desteğinin şart olduğunu sözlerine ekleyen Prof. Dr. Aydın şöyle devam ediyor: “Teknoloji üretimi bir politikadı r. Bunun başarılmasında ilk adım devletin bilim ve teknoloji politikalarını oluşturması ve hayata geçirmesidir. Genel olarak Türk makine sektörünün gelişmesi için, teknoloji üretimini öncelikli olarak önümüze koymamız gerekir. Teknoloji geliştirmek için Ar-Ge çalışmaları na sanayimiz de kaynak ayırmalı. Tabii önce yetişmiş kalifiye elemanlara ihtiyaç vardır. Bu Ar-Ge elemanlarının fabrikalarda, sanayide istihdam edilmeleri, çalı şmaları yürütmeleri ve bu çalışmaların sonucunda kendi teknolojimizle oluşturduğ umuz ürünlerin ortaya çıkması gerekiyor. Yapılması gereken, dünyadaki teknolojik gidişi görüp, bunun için temel ve uygulamalı araştırmaları yapmak ve teknoloji üretmek. Bunu başarabildiğimiz ölçüde imalat ve makine sanayi daha ileri seviyelere taşınabilir.”
“GELENEKSEL SORUNUMUZ TEKNOLOJİ TRANSFERİ”
Üniversite ve sanayi arasında kurulacak iyi işbirliklerinin gerek üniversitelerin, gerekse de sanayinin gelişmesinde çok önemli bir rol oynadığını ifade eden Prof. Dr. Aydın, “Bilgiyi teknoloji üretimine dönüştürme noktasında da üniversiteler ile makine sanayimizde faaliyet gösteren firmalarımıza önemli görevler düşmektedir” diye konuşuyor. Prof. Dr. Aydın ayrıca, “Türkiye sanayinin geleneksel sorunlarından biri olan teknoloji üretmek yerine mevcut teknolojiyi transfer etme eğilimi yurt dışı pazarlardaki rekabet edebilme yeteneğimizi ne yazık ki olumsuz yönde etkilemektedir” diyor. Öncelikle sektör ve üniversitenin bir arada çalışmasının gerekliliğine vurgu yapan Prof. Dr. Aydın, üniversitede oluşmuş yüksek kalitede bir teorik altyapı sı olduğunu söylüyor. Sanayinin de maddi kaynakları, teknoloji bilgisi ve tecrübesi olduğunu sözlerine ekleyen Prof. Dr. Aydın şöyle devam ediyor: “Sanayi, teknoloji bilgisini ve maddi kaynaklarını, üniversitelerin yetişmiş insan kaynakları ile birleştirerek Ar-Ge çalışmalarını yürütebilir. Sektöre ve üniversiteye düşen görev, iki tarafın kaynakları nı birleştirmek ve ortak çalışmalar yürütmektir. Ancak sanayicilerimiz olaya çok kısa vadede bakmakta, yaptıkları yatırımın sonucunu çok kısa sürede almayı ummaktadırlar. Ar-Ge’nin uzun soluklu bir iş ve şirketin geleceğinin yapı lanması/planlanması olduğu unutulmamalı dır.”
“FİRMALARA EĞİTİM VE DESTEK VERİYORUZ”
Laboratuarlarda malzeme deneyi ağırlı klı olmak üzere ölçüme dayalı deneysel destek verildiğini aktaran Prof. Dr. Aydı n, “Bilgisayar destekli tasarım ve imalat konusunda Şrmalara eğitim ve destek vermekteyiz. Sanayicilerimizin isteklerine bağlı olarak öğretim üyelerimizle beraber talep edilen konularda Ar-Ge çalışmalarında bulunulabilir, yüksek lisans ve doktora çalışmalarında sanayi ile ortak projeler düzenlenebilir” diyor. Prof. Dr. Aydın ayrıca, Çukurova Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü olarak, gerek altyapı ve donanım gerekse nitelikli akademik personel gücü ile öğrenciler evrensel standartlarda bir makine mühendisliği eğitimi sundukla rını ve sürekli olarak yenilenerek onları çağın gerektirdiği bilgi ve becerilerle donattıklarını söylüyor. Prof. Dr. Aydın, “Laboratuar olanakları olarak bölgenin en iyi laboratuar olanaklarına sahip üniversitesiyiz” diye konuşuyor.
“FİRMALAR DA MÜHENDİSE YATIRIM YAPMALI”
Makine sanayisinde yaşanan yetişmiş eleman bulmak konusundaki sıkıntılara da değinen Prof. Dr. Aydın şöyle konuşuyor: “Yeni mezun bir mühendis fabrikaya ya da işletmeye gittiği zaman, kendisinden çok kısa sürede çok yüksek performans ve verim beklenmektedir. Bunun mümkün olmadığı çok açıktır. firmaların kendi ihtiyaçları na göre mühendis yetişmesi için ona yatırım yapmaları gerekir. Bilgi ve beceri bakımından gerekli donanımı sağladıktan sonra mühendis kendine yapılan yatırımı geri vermeye başlar. Bu yüzden sanayicimizin biraz sabırlı olması şarttır. Tabiî ki bizimde bu konuda yapmamız gerekenler var. Öğ- rencilerimiz, sanayide çalışmaya başladı klarında en temel mühendislik bilgileriyle donatılmış olmaları lazım. Dört yıl içerisinde öğrencilerimize temel mühendislik eğitimi vermek, makinelerin mekaniğin ana prensiplerini, analitik düşünmeyi, karşılaştıkları problemleri mühendislik penceresinden çözümleyip sonuca gitmelerini öğretmeye çalışıyoruz.”
“AR-GE DESTEKLERİ ARTMALI”
Devletin Ar-Ge ve üniversite sanayi işbirliğ i desteklerinin artmasının teknolojik gelişme açısından çok yararlı olduğ una da değinen Prof. Dr. Aydın, “Buna rağmen üniversite sanayi işbirliğ i düşük seviyede” diyor ve ekliyor: “Sanayi pazar payını genişletmek ve hızla kar oranlarını yükseltmek için çok aceleci davranıyor. Üniversite ise bu hızın gerisinde kalıyor. Sanayici hemen araştırma bitsin hemen para kazanmaya başlayayım diye düşünüyor. Hemen sonuç istiyor. Üniversite ise bu aceleci tavrı kaldırılamıyor ve bu yüzden sanayi üniversite ilişkisi geri durumdadır. Bu süreci hızlandırabilmek için üniversitelerin çok çalışması şart, üniversite öğrencilerinin pratik bilgi eksikliğinin olduğu açıktır ancak sanayinin de üniversiteden gelen elemandan imalathanede, anında her şeyi yapmasını beklemesinin de doğru olmadığı kesindir. Bunu aşabilmek için üniversite-sanayi projeleri oluşturularak öğrencilerin pratik eksikliklerini de kendilerine olan güvensizliğ ini de gidermeleri, bu sayede hem kendilerini geliştireceklerini hem de sanayinin ihtiyaçlarını karşılamada daha başarılı olacakları açıktır. Üniversitelerin bu konuda çok çalışmaları ve öğ- rencilerin katılımını sağlayacakları projeleri artırmaları, sanayinin de üniversitelere yaklaşırken daha sabırlı olmaları gerekir.”
“SORUMLULUK SAHİBİ MEZUNLAR YETİŞTİRİYORUZ”
Prof. Dr. Aydın Çukurova Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nün vizyonunu ise şöyle açıklıyor: “Çukurova Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü’nde her türlü temel mühendislik bilgi ve becerisi ile donatılmış gençler yetiştirmeye çalışıyoruz. Lisans ve lisansüstü programları ile Makine ve Otomotiv Mühendisliği; mesleğinin gerektirdiğ i bilgi ve becerilere sahip, uluslararası düzeylerde etkin roller alarak, bu bilgi ve becerilerini insanlık yararına kullanabilecek, mesleki ve etik sorumluluk sahibi mezunlar yetiştirmek; gerçekleştirdiğ i temel ve uygulamalı araştırmalar ile bilim ve teknolojinin ülkede ve dünyada gelişmesine ve yayılmasına katkıda bulunmaktır.
SPOT:
“ Bilgiyi teknoloji üretimine dönüştürme noktasında da üniversiteler ile makine sanayimizde faaliyet gösteren firmalarımıza önemli görevler düşmektedir. Türkiye sanayinin geleneksel sorunlarından biri olan teknoloji üretmek yerine mevcut teknolojiyi transfer etme eğilimi yurt dışı pazarlardaki rekabet edebilme yeteneğimizi ne yazık ki olumsuz yönde etkilemektedir.”
Prof. Dr. Kadir Aydın- Çukurova Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü Başkanı “Bölgenin en iyi laboratuar olanaklarına sahip üniversitesiyiz.”