1950’lerin Sanayi kenti Adana’da, hemen her sektörde yaşanan kan kaybı doğal olarak yeni bir açılım arayışındaki girişimcilerin değişik alanlara yönelmesine neden oldu. Bu arayış sürecinde ortaya çıkan makine sektörü...


1950’LERİN SANAYİ KENTİ ADANA’DA, HEMEN HER SEKTÖRDE YAŞANAN KAN KAYBI DOĞAL OLARAK YENİ BİR AÇILIM ARAYIŞINDAKİ GİRİŞİMCİLERİN DEĞİŞİK ALANLARA YÖNELMESİNE NEDEN OLDU. BU ARAYIŞ SÜRECİNDE ORTAYA ÇIKAN MAKİNE SEKTÖRÜ, HER YIL BİRAZ DAHA BÜYÜYEREK, ADANA EKONOMİSİNİ SÜRÜKLEYEN UNSURLAR ARASINDAKİ YERİNİ ALDI.

1970'li yıllarla birlikte Adana'da KOBİ sayısının artmasından dolayı üretim yapan firma sayısında büyük bir artış yaşandı. 1996 yılından itibaren Organize Sanayi Bölgesi altyapı çalışmalarının tamamlanmasından sonra kentteki tüm sektörlere yatırım yapılarak üretime geçildi. Adana, günümüzde, sanayi bakımından gelişmiş bir yapıdadır. Şehirde, yeni sanayi atılımları da gerçekleşiyor. Adana’nın büyük sanayi potansiyeline, havaalanı-otoyol, projeleri, organize sanayi bölgesi, küçük sanayi siteleri, Çukurova Üniversitesi, yeni konut alanları ile çeşitli sağlık ve eğitim kurumları büyük katkı sağlıyor.

 

IRAK; YÜZDE 11,9 İHRACAT ORANI İLE EN ÖNEMLİ PAZAR
İhracatçı Birlikleri kayıt rakamlarına göre Adana’nın ihracatı, 2008 yılında 2007 yılına göre yüzde 14,3 artarak 1,3 milyar dolar, 2009 yılında da 2008 yılına kıyasla yüzde 14 oranında gerileyerek 1,13 milyar dolar oldu. Adana’nın ihracatında 2009 yılında her ne kadar gerileme olsa da, bu gerileme aynı yıl Türkiye’nin toplam ihracatında gerçekleşen azalmanın altında kaydedildi. 2009 yılında Adana’nın ihracatında yüzde 11,9 pay ile ilk sırada yer alan Irak en önemli pazar olarak kayıtlara geçti. Almanya, Fransa, Rusya, İngiltere, İtalya, Suriye ve Hollanda ise ihracatta önde gelen diğer ülkelerdendir.

MAKİNE VE AKSAMLARI İHRACATI 30 MİLYON DOLAR
Adana’nın sektörel ihracat rakamlarına bakıldığında, 2009 yılında “Sanayi” ihracatının 796 milyon dolar ve yüzde 70’lik oran ile en büyük paya sahip olduğu görülüyor. “Sanayi” ihracatında önde gelen alt sektörler ise şöyle sıralanıyor: “Kimyevi Maddeler ve Mamulleri”, “Taşıt Araçları ve Yan Sanayi”, “Tekstil ve Hammaddeleri” ile “Deri ve Deri Mamulleri”. Makine ve aksamları sektörü ise ilin ihracatına 30 milyon dolar ile yüzde 3,5 oranında katkı yapmakla birlikte, Adana için potansiyel arz etmektedir.

 

ADANA TİCARET ODASI: “MAKİNE SEKTÖRÜ ADANA EKONOMİSİNİN CAN DAMARI”
Adana makine sektörü ile ilgili görüşlerini aldığımız Adana Ticaret Odası Başkanı Şaban Baş; makine sektörünün Adana ekonomisi için önemine değiniyor: Başkan Şaban Baş: “1950’lerin sanayi kenti Adana’da, hemen her sektörde yaşanan kan kaybı doğal olarak yeni bir açılım arayışındaki girişimcilerin değişik alanlara yönelmesine neden olmuştur. Bu arayış sürecinde ortaya çıkan makine sektörü, her yıl biraz daha büyüyerek, Adana ekonomisini sürükleyen unsurlar arasındaki yerini almıştır.” Başkan Şaban Baş, 90’larda çok az olan makine üretici firma sayısının günümüzde 600’ü aştığını söylüyor: “1990’lı yıllarda bir elin parmaklarıyla sayılabilen makine üreticisi firma sayısı günümüzde 600’ü aşmıştır. Bu belirgin büyüme, sektörün toplandığı sanayi sitesinin yetersiz kalmasından dolayı ikinci sitenin kurulmasını beraberinde getirmiştir.”

 

“MAKİNE FİRMALARININ ARTIŞI ADANA İHRACAT RAKAMLARINI DA ARTTIRDI”
Adana Ticaret Odası Başkanı Şaban Baş; makine sektörünün şehirlerinin ekonomisine getirdiği faydalardan bahsediyor: “Adana’da, metal ürünleri, makine imalatı, tarım makineleri, motorlu kara taşıtları ve yan sanayi, elektrik-elektronik ve asansör sanayi başlıkları altında faaliyet gösteren firmaların artışı, sektörün ihracat ve ithalat rakamlarındaki oranının da sürekli atmasını sağladı.

 

“DIŞ SATIŞLARDAKİ KREDİ YETERSİZLİĞİ EN ÖNEMLİ SORUN”
Adana Ticaret Odası Başkanı Baş; makine imalat sektörünün ihracatı hakkında şunları söylüyor: “Makine imalatı sektörünün ihracatını artırma konusunda çok daha büyük potansiyeli olmasına rağmen, bu imkânın değerlendirilmesini önleyen en önemli etken dış satışlarda kredi desteğinin yetersizliğidir. Başkan Baş; makine üreticilerine verilen kredilerin yetersizliğini eleştiriyor. Baş: “Günümüzde Uzak Doğu ve Avrupa Birliği ülkeleri dahil bir çok ülke, yatırım malı makine ihracatçılarına 24, hatta 36 aya varan düşük faizli kredi imkanı sağlamaktadırlar. Buna karşın ülkemizde Eximbank’ın sağladığı krediler, bunlara göre çok kısa vadelidir. Dolayısıyla, fiyatı ve kalitesi ile rahatça rekabet edebilen imalatçılar, bu tür kredi sağlayamadıklarından önemli ihraç olanaklarını değerlendirecek imkân bulamamakta, rekabet güçleri de zayıflamaktadır.”

 

“HAKSIZ REKABET SEKTÖRÜN KATMA DEĞERİNİ DÜŞÜRÜYOR”
Baş, makine sektörünün 1960 yılından beri uygulanan teşvik primi ile çıkışa geçtiğini söylüyor. Baş: “Sektör, 1960’lı yıllardan itibaren uygulanan teşvik sistemi ile yatırımcıların makine ve donanımları gümrük vergilerinden muaf olarak ithal etmeleri sonucu, uzunca bir süredir dış rekabete açık bir ortamda gelişmesini sürdürmektedir. Dolayısıyla ithalat ile sadece fiyat değil, teknik özellikleri ile de rekabet etme gereği Gümrük Birliği ile ortaya çıkan bir durum değildir. Ancak, son yıllarda artan, “eşit olmayan ortamda rekabet etme” ve zaman zaman da haksız rekabetle karşılaşılması olgusu, sektörün üzerinde önemli olumsuz etkiler yaratmaktadır. Gerek eşit olmayan rekabet koşulları, gerekse haksız rekabete neden olan hususlar sektörün yaratacağı gerçek anlamdaki katma değerin düşmesine neden olmaktadır.”

 

“BÖLGEMİZİN MAKİNE SEKTÖRÜNE HİZMET VERECEK LABORATUARLARA İHTİYACI VAR”
Adana Ticaret Odası Başkanı Şaban Baş; sektörün bir diğer sorununun teknolojik gelişmeleri gereğince takip edememek olduğuna dikkat çekiyor. Başkan Baş: “Makine sektörünün gelişimi teknoloji ve Ar-Ge çalışmalarına ne oranda önem verildiğiyle doğrudan ilgilidir. Ne yazık ki bu iki ana maddeye de gereken değer gösterilmiyor. Hassas işleme yapılamadığı için pazara bitmiş ürün verilemiyor. Bölgemizde acilen makine sektörüne hizmet verecek, ölçüm yapabilecek laboratuar kurulması gerekmektedir.”

 

“BAKÜ-CEYLAN-TİŞİS BORU HATTI PROJESİ ADANA İÇİN ÇOK ÖNEMLİ”
Baş; Bakü-Tişis-Ceyhan boru hattının makine sektörü için önemine değiniyor: “Kent ekonomisindeki payı her geçen gün artan makine sektörü, Bakü-Tişis-Ceyhan boru hattının bölgemizde yer almasıyla birlikte yeni bir sürece girmiştir. Özellikle Yumurtalık Serbest Bölgesi’nde beklenen rafineri, petro-kimya gibi enerji yatırımlarının makine ve yan sanayi sektörüne olumlu yansıyacağını ümit ediyoruz.”

 

ADANA’NIN SANDİVÇ PANEL ÜRETİCİSİ: DURANLAR MAKİNA
Adana’da en son teknolojik yeniliklere sahip makinelerle donatılmış fabrikasında sandviç panel ürünleri üreten Duranlar Makina, ISO 9001 Belgesi’ne sahip bir kuruluş. CE normlarına uygun üretim yapan firma, Rusya pazarına yönelik imal ettiği EPS ve taş yünü dolgulu sandviç panel üretim hattının yanı sıra, yeni pazarlara girmeye hazırlanıyor. Ürettiği makine ve ekipmanların önemli bir bölümünü Romanya, Rusya, Cezayir, Nijerya ve Gürcistan başta olmak üzere farklı ülkelerdeki pazarlara sunan Duranlar Makina’nın en önemli pazar payını Romanya ve Rusya oluşturuyor.

 

“RUSYA YATIRIMI BİZE YENİ PAZARLAR AÇACAK”
Duranlar Makina Genel Müdürü Şükrü Oral Duran, Rusya pazarı için imal ettikleri EPS ve taş yünü dolgulu sandviç panel üretim hattı ile ilgili çalışmalara devam ettiklerini söylüyor. Şükrü Oral Duran: “Rusya pazarına metal kiremit makineleri ve açık profll üretim hattı sunmak 2010 yılı hedeflerimiz arasındadır. Duranlar Makina’nın diğer ülkelerdeki pazar payını ele aldığımızda, özellikle Rusya’ya yaptığımız yatırımın devreye girmesiyle birlikte artan üretim kapasitemizi geliştirmeyi ve yeni pazarlara açılmayı hedefliyoruz.”

 

“SEKTÖRÜN HAK ETTİĞİ YERE ULAŞMASI İÇİN CİDDİ TEŞVİKLER ŞART”
Türkiye’deki yalıtım ve panel sektörünün sorunlarına da değinen Duranlar Makine Genel Müdürü Şükrü Oral Duran; sektörün hak ettiği yere gelebilmesinin ciddi teşvikler verilerek sağlanabileceğinin altını çiziyor. Duran: “Petrol ihraç eden ülkelerin önce petrol arzını kısıtlamaları, sonrasında fiyat artırma politikaları ile petrol krizinin neden olduğu ekonomik zorluklar, Türkiye’yi enerji konusunda yurt dışına bağımlı konuma getirdi. Türkiye’deki yalıtım ve sandviç panel sektörü, artan ihtiyaç doğrultusunda hızlı bir büyüme gösterdi. Sandviç panel uygulamaları estetik tasarım ile enerji verimliliğini birleştirirken, ülke ekonomisine katkısı ile önemi fark edilmelidir. Bu nedenle yalıtım yapan firmalara teşvik verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Devletin sanayiciye sağlayacağı etkin çözüm ve teşvik ile sektörü rahatlatacağına inanıyorum.”

 

“ADANA’NIN ULAŞIMDAKİ KOLAYLIĞI SANAYİCİLERİ BURAYA ÇEKİYOR”
Şükrü Oral Duran; Adana’nın sanayiciler için avantajlı bir il olduğunu söylüyor. Duran: “Adana, sanayicilere sunduğu avantajları ile öne çıkan bir konumdadır. Ürün fazla hacim kapladığı için nakliye maliyetlerinin son derece yüksek olması, firmaları potansiyel gördükleri bölgelerde üretim tesisleri açmaları noktasına getiriyor. Hava, kara ve deniz ulaşımındaki kolaylık ve inşaat maliyetleri konusunda birçok şehre göre daha ucuz olması şehrin önemini artırmaktadır. Bu nedenle sanayicilerimiz büyük şehirlerin sıkışık sanayi sitelerinde sorunlarla uğraşmak yerine bu bölgeyi tercih ediyorlar.”

 

PETKA KALIP: TÜRKİYE’NİN TEK PREFORM KALIBI ÜRETİCİSİ
Adana’nın bir diğer önemli firması Petka Kalıp Sanayi, pet preform kalıbı ve pet şişirme kalıbı imalatı yapıyor. Petka Kalıp’ın üretmekte olduğu preform kalıplarını dünyada belli başlı 10 firma üretiyor. Moment Expo Dergisi’ne konuşan Petka Kalıp Genel Müdürü Tarık Sivri Türkiye’nin tek preform kalıbı üreticisi olduklarını söylüyor. Tarık Sivri: “Biz Türkiye’de ve bölgede preform kalıbı üreten tek üreticiyiz. Kalıplarımız son teknoloji makinelere uyumlu olacak şekilde üretilmektedir. Teknolojiyi yakından takip etmek için düzenli olarak yurt dışındaki büyük fuarlara katılıyoruz.” Genel Müdür Sivri, Petka Kalıp’ın son dönem ürünleri hakkında da bilgi veriyor: “2007 yılında ürettiğimiz 48 gözlü preform kalıbından sonra 2010 yılında da 72 gözlü kalıbı üreterek büyük bir başarıya imza attık. 72 gözlü kalıp üretip ürün yelpazemizi geliştirerek daha fazla sayıda müşteriye ulaşma imkânı bulduk. Ayrıca daha büyük ölçekteki şirketlere kalıp yapabilme kapasitesine de ulaştık.”

 

“YENİ TESİS, İMKÂNLARIMIZI ARTTIRACAK”
Petka Kalıp, gelişmekte olan bir şirket olarak Ar-Ge’ye büyük önem veriyor. Genel Müdür Tarık Sivri: “Ciromuzun yaklaşıp yüzde 3 ‘ünü Ar-Ge’ye harcıyoruz. Yapmakta olduğumuz yeni tesis yatırımıyla 96 gözlü kalıp yapma imkânına kavuşacağız. Bununla ilgili Ar-Ge faaliyetlerini hızlandıracağız.” Dünyanın çeşitli yerlerine ihracat yapan firmanın ihracat yaptığı ülkeler arasında İrlanda, Bosna Hersek, Suudi Arabistan, Suriye, Irak, Azerbaycan, İran sayılabilir.

 

“FİRMALAR KAPASİTELERİNİ ARTTIRMALI”
Petka Kalıp Genel Müdürü Tarık Sivri; Adana makine sektörünün dezavantajlarından ve bunların aşılması için yapılması gerekenlere de değiniyor. Sivri: “Adana makine üreticileri olarak ürün kalitesi ve teknolojisi açısından dış pazarlardaki büyük üreticilerle rekabet edebilirken, kapasite olarak onlardan çok daha düşük seviyede olmamız büyük bir dezavantaj oluşturmaktadır. Biz Petka Kalıp olarak bu dezavantajı ortadan kaldırmak için yeni tesis yatırımına Aralık 2009 yılında başladık. Yeni tesisimiz 1700 metrekare kapalı alandan oluşuyor. 2010 yılı Temmuz ayında yeni yerimizde faaliyet göstererek kapasite sorununu minimize edeceğimize inanıyoruz. Alacağımız yeni CNC makineleriyle teknolojik açıdan daha da ileri seviyeye ulaşacağız.”

 

“KOBİLER İÇİN DAHA ETKİN TEŞVİK SİSTEMİ DEVREYE SOKULMALI”
Petka Kalıp; Adana makine sektörünün sorunları hakkındaki görüşlerine devam ediyor: “Kalifiye eleman, pazarlama faaliyetlerinin yetersizliği, teşviklerin yeterli düzeye ulaşmaması, finansal problemler sektörün başlıca sorunlarıdır. Kalifiye eleman sorununu mesleki eğitime daha fazla önem vererek çözebiliriz. Yurt dışı fuarlar, sektörel dergilere verilecek reklamlar, yurt dışı sektör gezileri, Sanayi ve Ticaret odalarına ziyaretler yaparak daha etkin pazarlama faaliyetlerine ulaşabiliriz. Özellikle Kobiler’in karşılaştığı Finansal problemleri çözmek için daha etkin bir teşvik sistemini devreye sokmamız gerekmektedir. Ayrıca uzun vadeli banka kredilerini kullanarak firmalarımıza uzun dönemli kaynak sağlamış oluruz.”

 

 

KUTU:

“Kent ekonomisindeki payı her geçen gün artan makine sektörü, Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattının bölgede yer almasıyla birlikte yeni bir sürece girdi. Özellikle Yumurtalık Serbest Bölgesi’nde beklenen rafineri, petro-kimya gibi enerji yatırımlarının makine ve yan sanayi sektörüne olumlu yansıyacağını ümit ediliyor.”