2009 yılında Türkiye’nin ihracatının yüzde 9,2’sini gerçekleştiren Bursa ili; 2009 yılında Orta Anadolu Makine ve Aksamları ihracatçıları birliği iştigal alanı itibariyle makine ihracatının 4. büyüğü olarak dikkat çekiyor.
2009 YILINDA TÜRKİYE’NİN İHRACATININ YÜZDE 9,2’SİNİ GERÇEKLEŞTİREN BURSA İLİ; 2009 YILINDA ORTA ANADOLU MAKİNE VE AKSAMLARI İHRACATÇILARI BİRLİĞİ İŞTİGAL ALANI İTİBARİYLE MAKİNE İHRACATININ 4. BÜYÜĞÜ OLARAK DİKKAT ÇEKİYOR.
Güçlü sanayisine bağlı olarak yaratmış olduğu katma değer ve istihdam açısından ülke ekonomisinin demirbaşlarından olan Bursa, yarattığı katma değer açısından İstanbul, Kocaeli ve İzmir’den sonra dördüncü sırada yer alıyor. 2,55 milyon kişilik nüfusu ile Türkiye'nin nüfus sıralamasına göre dördüncü büyük ili olan Bursa, ülke nüfusunun yüzde 3,5’ini barındırıyor. İlin ihracatında AB ülkeleri önem arz ederken, 2009 yılında Fransa yüzde 25 pay ile ilk sırada yer alarak en önemli pazar oldu. İtalya, Almanya, Belçika, Romanya, İngiltere ise ihracatta önde gelen ülkeler arasında sayılıyor.
MAKİNE VE AKSAMLARI, İLİN İHRACAT SIRALAMASINDA DÖRDÜNCÜ SIRADA
İhracatçı Birlikleri kayıt rakamlarına göre Bursa’nın ihracatı, 2008 yılında 2007 yılına göre yüzde 19 artarak 11,6 milyar dolar, 2009 yılında da küresel krizin de etkisiyle 2008 yılına kıyasla yüzde 20 gerileyerek 9,3 milyar dolar oldu. 2008 yılında 2007 yılına göre Bursa’dan kaydedilen makine ihracatı yüzde 10 artış gösterirken, 2009 yılında 2008 yılına kıyasla yüzde 45 geriledi. İlin makine ihracatında ilk iki sırada bulunan “Takım Tezgahları” ile “İnşaat ve Madencilik Makineleri” ihracatında büyük düşüşler meydana geldi. Bursa’nın sektörel ihracat rakamlarına bakıldığında, 2009 yılında “Sanayi” ihracatının 8,8 milyar dolar ve yüzde 95’lik oran ile en büyük paya sahip olduğu görülüyor. “Sanayi” ihracatından aldığı yüzde 72 pay ile “Taşıt Araçları ve Yan Sanayi” en önemli kalemi oluştururken, “Tekstil ve Hammaddeleri” ile “Hazır Giyim ve Konfeksiyon” onu takip ediyor. Makine ve aksamları sektörü ise ilin ihracatında 400 milyon dolara yakın bir değer ile dördüncü önemli sektör konumundadır.
EN FAZLA İSTİHDAM SAĞLAYAN İKİNCİ SEKTÖR MAKİNE
Bursa’da, 1940’lı yıllara doğru, karoseri, metal eşya ve makine imalat sanayilerinin, fabrika niteliği taşıyan öncü kuruluşlarının yer almaya başlıyor. Aslında bu üç sektör, birbirleri için tamamlayıcı özellik taşımaktadır. Ayrıca Türkiye’de ilk kez çamaşır makinesi üretimi de Bursa’da gerçekleştirilmiştir. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’na kayıtlı 34.059 üyenin 2.820 adedi makine ve metal sektöründe faaliyet gösteriyor. Makine ve metal sektörü, bu üye sayısı ile üyelerin sektörel dağılımında tekstil, inşaat ve gıda sektörünün ardından dördüncü sırada yer alıyor. Sektörün ihracat rakamlarına bakıldığında, T‹M verilerine göre Bursa makine ve aksamları ihracatı 2010 yılı ilk iki ayda, bir önceki yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 12 artış gösterdi. Sektörün istihdamına baktığımızda, 2010 yılı Ocak sonu itibariyle SGK Bursa İl Müdürlüğü’nün Bursa’da özel sektörde zorunlu sigortalı olarak çalışan toplam 420 bin 40 çalışanının 60 bin 555’i makine ve metal sektöründe faaliyet gösteriyor. Bu rakamlara göre makine sektörünün tekstilden sonra en fazla istihdam sağlayan sektör olduğunu söyleyebiliriz. 1997 yılından bu yana Bursa Ticaret ve Sanayi Odası tarafından yaptırılan 250 büyük firma araştırması sonuçlarına bakıldığında ise, listede 30 firma ile yer alan makine ve metal sektörü; otomotiv, tekstil ve gıdadan sonra dördüncü sektör konumundadır.
“MAKİNE SANAYİ; BURSA EKONOMİSİ AÇISINDAN GELENEKSEL BİR ÖZELLİK TAŞIMAKTADIR”
Bursa makine sektörü ile ilgili konuşan Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Celal Sönmez; makine imalat sanayinin şehirleri için önemine değindi. Başkan Sönmez: “Makine imalat sanayi, bir ülkenin sanayileşme derecesini gösteren en önemli yatırım malı sanayileri arasında yer almakta ve yatırım malı üreten sanayiler içerisinde irdelenmektedir. Bu nedenle ülke ekonomisi ve kalkınması için son derece önemli bir sektördür. Sektörün karşı karşıya olduğu sorunlar, sektörün genelinin kayıt içi olması nedeniyle devlette yarattığı katma değerin büyüklüğü göz önüne alınarak çözülmelidir.” Bursa’da makine sektörünün endüstriyel yapının temelini oluşturduğunu söyleyen Başkan Sönmez; şöyle devam ediyor: “Makine sektörü; gerek üretim değeri, gerekse ihracat açısından, Bursa ve bölge ekonomisi itibariyle büyük bir değere sahiptir. Makine sanayi, Bursa ekonomisi açısından geleneksel bir özellik taşımaktadır. Bursa’da makine sanayinin geçmişinin, dokumaya yönelik faaliyetler itibariyle gelişme gösterdiğini söylemek yanıltıcı olmayacaktır.”
İLK ÇAMAŞIR MAKİNESİ ÜRETİMİ BURSA’DA
Başkan Sönmez, Bursa’daki makine sektörünün tarihine de kısaca değindi: “Bursa’da, 1940’lı yıllara doğru, karoseri, metal eşya ve makine imalat sanayilerinin, fabrika niteliği taşıyan öncü kuruluşlarının yer almaya başladığı görülmektedir. Aslında bu üç sektör, birbirleri için tamamlayıcı özellik taşımaktadır. Ayrıca Türkiye’de ilk çamaşır makinesi üretimi de Bursa’da gerçekleştirilmiştir. Halen Bursa makine sanayi, yurt içinden ve yurt dışından gelen, her çeşit ve miktardaki talebe cevap verebilecek bir yapıda bulunmaktadır.”
“BUTGEM İLE SEKTÖRE ARA ELEMAN YETİŞTİRİYORUZ”
Başkan Celal Sönmez; makine sektörünün sorunları ve yapılması gerekenler hakkında şunları söyledi: “Enerji sektörünün pahalılığı, SSK primlerinin yüksek olması, AR-GE yatırımlarına yeterli kaynak ayrılamaması, yetişmiş ara eleman sıkıntısı gibi sorunlar ivedilikle çözümlenmeli, sektörün uluslar arası arenada rekabet gücünü arttırıcı çalışmalar yapılmalıdır.”Başkan Celal Sönmez, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın geleceğe dönük faaliyetleri hakkında da bilgi verdi: “Sektörün en önemli sorunlarından birisi olan ara eleman sıkıntısına yönelik çalışmalar yürütüyoruz. BTSO Eğitim Vakfı’nı kurarak BUTGEM (Bursa Tasarım Geliştirme Merkezi) ile ara eleman yetiştirilmesi hususunda ciddi gayret sarf ediyoruz. Bursa Ticaret ve sanayi Odası olarak, ücretsiz yapılan eğitimlerle mesleki ve teknik eğitim alanında önemli bir fark yaratabilmek ve istihdam sorununa ve firmalarımızın ara eleman sıkıntısına çözüm getirebilme amacındayız.”
DÜNYA’NIN ÖNDE GELEN SAC İŞLEME MAKİNELERİ ÜRETİCİLERİNDEN: ERMAKSAN
1965 yılında küçük bir torna atölyesi ile iş hayatına başlayan Ermaksan; o yıllarda tekstil makineleri, hidrolik deri makineleri, jeneratör grupları, elektrik motorları, mobilya ahşap sıcak presleri, oksijenli alevli kesim tezgâhları, oto servis lifleri üretti. Son 20 yıldır Sac İşleme Makinelerine odaklanan Ermaksan, edindiği üretim tecrübesi ve kabiliyetini modern işletim sistemi ve güçlü yatırımlarıyla destekleyerek bugün dünyanın önde gelen Sac İşleme Makineleri üreticilerinin arasına girmeyi başardı. Ermaksan Genel Müdürü Ahmet Özkayan; Bursa Organize Sanayi Bölgesi’nin, Türkiye’nin ilk organize sanayi bölgesi olmasının ayrıcalıklarından bahsetti. Özkayan: “1970’li yıllar ile beraber, öncesinde çoğunluğu atölye şeklinde kurulan Bursa sanayisi bu yepyeni anlayışla beraber fabrikalaşmaya, büyümeye, tecrübelenmeye ve hacimli üretim yapmaya başlıyor. Özellikle 1980’li yıllarda başlayan ihracat hamlesi, sermayenin büyümesine de olanak sağlıyor. Bu bağlamda Bursa için öncül sektörler otomobil ve tekstil gibi görünse de makine sektörü kendi büyüklüğü içerisinde ilerlemeye devam ediyor. Bugün bu sektör Türkiye ve dünyada kendi devlerini yaratmış durumda.”
ÜRETİMİN YÜZDE 70’İ YURT DIŞI PAZARINA
Ahmet Özkayan; dünya genelinde 70’den fazla ülkeye ihracat yaptıklarını söylüyor. Özkayan: “Biz, Ermaksan olarak, tüm dünyayı hedef pazarımız ilan ettik. Dünyada mevcut satış ağımızın bulunduğu ülkeleri saymak yerine, hiç olmadığımız ülkeleri saymak daha doğru olacaktır. Çünkü tüm dünyada 70 ülkede varız. Ermaksan’ın bayileri ile kurduğu bu iletişim ağı, gün geçtikçe güçlenmekte ve gelişmektedir. Bu konudaki hassasiyetimizi de yıldan yıla artırmaktayız. Müşterilerimize dünyadaki en yakın bayimizle, en kısa sürede, iletişebilmek, ihtiyaçlarına en kısa sürede cevap vermek konusunda iddialıyız.” Ermaksan üretiminin yüzde 80’ini yurt dışına, yüzde 20’sini ise Türkiye pazarına satıyor. Genel Müdür Özkayan: “Satış sonrası servis hizmet noktaları ve bayilik sistemleri ile Türkiye pazarındaki varlığını gün geçtikçe artıran firmamız sektörel fuarlara TATEV, WIN, TUYAP gibi sektörel fuarlara gerekli önemi vermektedir. Kalifiye satış mühendisleriyle beraber müşterilerimize üretimi için en uygun ürünün secimi için gereken teknik dokümanların hazırlanması profesyonelce yapılmaktadır. Türkiye pazarındaki varlığını gün geçtikçe artırmaktadır. Sektörel fuarlara verdiği önemle ve yetişmiş kalifiye satış mühendisleriyle beraber “Ermak” Türkiye pazarı değerlendirildiğinde, sac işleme makineleri arasında en çok tercih edilen markalardan biridir.”
“BURSA MAKİNE ÜRETİCİLERİ İÇİN ÇOK AVANTAJLI BİR ŞEHİR”
Bursa ilinin makine sanayine hizmet veren firmalar açısından artı ve eksilerine de değinen Özkayan, Bursa’nın makine üretimi yapan firmalar için çok uygun bir şehir olduğu konusunda herkesin hem fikir olması gerektiğini söyledi. Özkayan: “Bir kere İzmir ve İstanbul arasında kalması itibariyle Bursa nitelikli işgücü temin etmek dahil, her konuda avantajlı konumdadır. Ayrıca liman şehridir ve bu ihracatta büyük kolaylıklar sağlamaktır. Kısacası jeopolitik açıdan son derece avantajlı bir konumdadır. Hava dışında tüm nakliye şekillerinde ihracat kolaylıkla yapılabilmektedir. Hava kargoda yaşanan açmazlar ise uluslararası kurye servisleriyle aşılmaktadır. Gümrükleme hizmetleri son derece gelişkindir. Burada yaşanan tek dezavantaj müşterilerin Bursa’ya ulaşımlarının sağlanması konusundadır. Bursa’da uluslar arası bir havaalanının bulunmayışı bu konuda maliyetleri de artırmaktadır. Özet olarak Bursa sanayi bilinci ve geleneği oluşmuş bir şehirdir. Bu konudaki tüm gerekli altyapı çalışmaları da tamamlanmıştır.” Özkayan; Üretim ve ihracat rakamlarının arttırılması konusunda ne gibi çalışmalar yapılması gerektiğini ise şu sözlerle ifade ediyor: “Üretim sorunumuz, 80 bin metrekarelik kapalı alanda kurulmuş, ürünlerimizin imalatına odaklı makine yerleşimi anlayışıyla tesisleşmiş fabrikamızla beraber çözülmüş bulunmaktadır. Bu bağlamda Ermaksan konusunda dünyada sayılı fabrikalar arasındadır. İhracatı artırmak üzere 2 farklı politika izliyoruz. Bu politikanın ilki sürekli yeni ürün geliştirerek katma değer yaratan nitelikli ürünlere yönelmek. Ermaksan olarak Inovasyon ve Ar-Ge çalışmalarını son derece önemsiyoruz. Ermaksan sadece 20 mühendisini bu amaçlı kullanmaktadır. Biz bütçemizin yüzde 15’ini bu konulara tahsis ettik. İkincisi ise, yeni pazar arayışlarımıza süreklilik kazandırmak. Olmadığımız ülkelerde devamlı nabız tutarak en fazla bir iki sene içinde burada varlığımızı hissettirmek. Bu bağlamda her türlü ülke organizasyonlarına katılmak, fuarları takip etmek, sektörün ana fuarlarında söz konusu ülkeye yönelik yeni bayi bağlantıları kurmak. Burada esas olan, gösterilen davranışın ve arayışın devamlılığı ve tutarlılığı. Biz Ermaksan olarak bu konuda çok yol kat ettik.”
“2010, 2009 YILIYLA MUKAYESE EDİLEMEYECEK KADAR İYİ OLACAK”
2009 yılının tüm dünyada kriz yılı olarak anılacağını söyleyen Özkayan; eski ve köklü bir kuruluş olan Ermaksan’ın bu krizden gereken dersleri aldığını söylüyor. Özkayan: “Ermaksan’ın bu krizi; krizden geçişte pazar arayışlarımızı hızlandırıp olumsuz pazar koşullarına rağmen yatırım yaparak bugün satışlarımızı ciddi oranda arttırmayı başardık... Sektörümüzdeki inanılmaz fiyat düşüşünü artacak taleple beraber ciro hedefleriyle dengelemeyi düşünüyoruz. 2010 yılı Ermaksan için 2009 yılı ile mukayese edilmeyecek ölçüde başarılı bir yıl olacaktır.”
COŞKUNÖZ HOLDİNG; TURKİYE’NİN EN BÜYÜK 500 SANAYİ KURULUŞUNDAN BİRİ
Coşkunöz Metal Form A.fi Türk otomotiv sanayi, beyaz eşya ve savunma sanayine yönelik sac parça ve kompleleri, kalıplar, presler, kaynak makineleri, özel makine ve aparatlar üretiyor. Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu içinde alan Coşkunöz Holding, 1999 yılında Busiad Kalder Kalite Ödülünü aldı. 2002 yılında ise İtalyan Magnetto ortaklığı ile kurulan Coşkunöz Magnetto çok büyük preslerde otomobil dış görünüm parçaları üretimi yapıyor. Coşkunöz Holding Temel Yetkinlikler Koordinatörü Halil Akgül, geçtiğimiz yılı makine sektörü açısından değerlendirirken, 2010 yılı beklentilerini de açıkladı: “Coşkunöz Holding olarak bir çok iş alanında yer almamıza rağmen 2009 yılında Dünya’daki ekonomik durgunluk neticesinde siparişlerimiz azaldı. Bu dönemde nakit yönetimine önem vererek yeni yatırımlardan kaçındık. Kriz sonrası bir çıkış dönemi olacağını hepimiz biliyorduk bu nedenle bütün işletmelerimizde yalın dönüşüm projemizi devam ettirerek operasyonel verimliliğimizi iyileştirmeyi hedefledik. Her seviyedeki çalışanlarımızın eğitimlerini sürdürürken, mavi yakadaki takım liderlerine özel programlar uyguladık. Stratejilerimizi gözden geçirmeyi sürdürüyoruz. Coşkunöz şirketleri belirlenen strateji ve hedeflere göre çalışmayı kurumsal hale getirmiştir, ekonominin tekrar canlanması ile kapasitelerimizi devreye sokacağız. 2008 yılı rakamlarına 2011 yılında ulaşılacağını tahmin ediyoruz.”
“ÜRETİMİMİZİN YÜZDE 40’I DOĞRUDAN İHRAC EDİLİYOR”
Şirketinin ihracat rakamlarını da değerlendiren Coşkunöz Holding Temel Yetkinlikler Koordinatörü Halil Akgül; 2009 yılında Coşkunöz Holding şirketlerinin üretiminin yüzde 40’ının yurt dışına doğrudan satıldığını söylüyor. Akgül, sözlerine şöyle devam ediyor: “2010 yılında da benzer bir tablo oluşacaktır. Coşkunöz Holding; radyatör ürünlerinin yüzde 70’ini ihraç etmektedir. Kauçuk grubumuz Freudenberg ve Vibracoustic ortakları ile Betasealsde yüzde 100, Beltan Vibracousticte yüzde 85 ihracat için çalışmaktadır. Biz firma olarak kalıp ihracatı ve bazı sac parçaların ihracatını yapmakla birlikte ağırlıklı olarak Türkiye’deki OEM’lere çalışmaktayız. Eskişehir’deki havacılık firmamızda ihracatımızı artırmak için yabancı ortaklık görüşmelerimiz devam ediyor.”
Coşkunöz Holding Temel Yetkinlikler Koordinatörü Halil Akgül; üretim ve ihracatın arttırılması için yapılması gerekenler hakkında şunları söylüyor: “Ekonomik durgunluk döneminden sonra yeni yatırımlar için daha dikkatli davranıyoruz. Kalite, verimlilik ve iş güvenliğine dönük yatırımlarımızda bir kısıtlamamız yok. Yeni yatırımlar için enerji konusunda araştırmalarımız ve Ar-Ge merkezi kurma çalışmalarımız devam ediyor.”
“COŞKUNÖZ EĞİTİM VAKFI, SANAYİYE YETİŞKİN ELEMAN KAZANDIRIYOR”
Halil Akgün; 1988 yılında kurulan Coşkunöz Eğitim Vakfı’ndan ve diğer eğitim faaliyetlerinden bahsetti: “Sanayiye yetişkin işgücü, özellikle kalıpçı kazandırmak amacıyla 1988 yılında kurulan Coşkunöz Eğitim Vakfı düz lise mezunlarına meslek edindirmeye aralıksız devam etmektedir. Bu yıl alınan sertifikasyon ile verdiği diploma meslek lisesi eşdeğerindedir. Vakıf bünyesinde 1997 yılında 800 öğrenci kapasiteli Coşkunöz Anadolu Teknik Lisesini kurduk. Coşkunöz Eğitim Vakfı’nın 2000 yılında Uludağ Üniversitesi bünyesinde Gastroentoloji kliniğinin kurulmasında ve yine aynı yıl 300 yatak kapasiteli öğrenci yurdunun hizmete girmesinde büyük katkısı oldu.” Halil Akgül, son olarak makine sektörünün gerek Bursa, gerekse ülke ekonomisi için önemine de değiniyor. “Makine sektörü, ülkemiz için çok önemli bir sektördür. Şu anki sorunları gözden geçirerek, uzun dönem stratejileri için çalışılmalıdır. Ar-Ge, verimlilik, yeni teknolojiler, hafif malzemeler, küresel sanayici olmak, gelişen pazarlara yönelmek üzerinde çalışılması gereken kavramlar olarak görüyorum.”
SPOT:
“1997 yılından bu yana Bursa Ticaret ve Sanayi Odası tarafından yaptırılan 250 büyük firma araştırması sonuçlarına bakıldığında, listede 30 firma ile yer alan makine ve metal sektörü; otomotiv, tekstil ve gıdadan sonra dördüncü sektör olarak yer alıyor. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’na kayıtlı 34 bin 59 üyenin 2 bin 820 adedi makine ve metal sektöründe faaliyet gösteriyor. Bu rakamlara göre makine sektörü, tekstilden sonra en fazla istihdam sağlayan sektör olarak kayıtlara geçiyor.”
Celal Sönmez
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı
“Makine sanayi, Bursa ekonomisi açısından geleneksel bir özellik taşımaktadır. Bursa’da makine sanayinin geçmişinin, dokumaya yönelik faaliyetler itibariyle gelişme gösterdiğini söylemek yanıltıcı olmayacaktır.”
Halil Akgül
Coşkunöz Holding Temel Yetkinlikler Koordinatörü“Ekonomik durgunluk döneminden sonra yeni yatırımlar için daha dikkatli davranıyoruz. Kalite, verimlilik ve iş güvenliğine dönük yatırımlarımızda bir kısıtlamamız yok. Yeni yatırımlar için enerji konusunda araştırmalarımız ve Ar-Ge merkezi kurma çalışmalarımız devam ediyor.”
Ahmet Özkayan
Ermaksan Genel Müdürü
Sektörel fuarlara verdiği önemle ve yetişmiş kalifiye satış mühendisleriyle beraber Ermak; Türkiye pazarı değerlendirildiğinde, sac işleme makineleri arasında en çok tercih edilen markalardan biridir.”