BAHAR AYLARINDA DOĞANIN YENİLENMESİ İNSANIN İÇİNİ AÇARKEN, ALERJİK BÜNYEYE SAHİP ÇOCUKLAR VE YETİŞKİNLER İÇİNSE KABUSA DÖNÜŞEBİLİYOR. ÇÜNKÜ HAVADA YOĞUN ŞEKİLDE UÇUŞAN POLENLER GÖZLERDE KAŞINTI VE SULANMA, BURUN TIKANIKLIĞI, ART ARDA HAPŞIRIK VE ÖKSÜRÜK GİBİ ALERJİK REAKSİYONLARI TETİKLEYEREK YAŞAM KALİTESİNİ ÖNEMLİ ÖLÇÜDE DÜŞÜREBİLİYOR.

Acıbadem Bakırköy Hastanesi Kulak, Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Artunç Kaan Turanoğlu, “Doğanın adeta uykudan uyandığı bahar aylarında özellikle polenler yaygın olarak dolaşmaya başlıyor ve rüzgârlar yoluyla çok uzak mesafelere kolaylıkla taşınıp evlerimizin içine kadar girebiliyor, kıyafetlerimize yapışabiliyor. Bu nedenle özellikle bu dönemde alerjik şikâyetler de yoğunlaşarak çoğu kişi için kabusa dönüşebiliyor.” diyor. Alerjik hastalıkların son yıllarda gerek çocuklarda gerekse yetişkinlerde hızla yaygınlaştığını belirten Dr. Turanoğlu, tedavide en etkili yolun, alerjiye neden olan etkenlerden korunmak olduğunu vurgularken, polen alerjisine karşı yedi etkili önlemi bakın nasıl sıralıyor? 

PARFÜMLER, DETERJAN KOKULARI, KİMYASALLAR, HAVA KİRLİLİĞİ…

Bu ve benzeri etkenler alerjik bünyeye sahip kişilerde art arda çok sayıda hapşırma, gözlerde sulanma ve kızarma, burun tıkanıklığı ve öksürük gibi şikâyetlere yol açarak yaşam kalitesini büyük ölçüde düşürüyor. Bir de polenler gibi doğanın kendini yenilemesinden kaynaklanan etkenler var ki, özellikle bahar aylarını bu kişiler için tam anlamıyla kabusa dönüştürebiliyor! Dr. Turanoğlu, “Bahar aylarında pek çok kişi açık havada zaman geçirmeyi tercih ettiğinden, atmosferde yoğunlaşan ağaç ve çayır çimen polenlerinden kaçınmak çok mümkün olmuyor. Hal böyle olunca alerjik bünyeye sahip kişiler çoğunlukla alerjinin burunda yol açtığı etkilerle, burun akıntısı/tıkanıklığı, burunda kaşıntı, geniz akıntısı ve öksürük şikâyetleriyle bize başvuruyor. Alerji, genetik yatkınlığı olan kişilerde çevresel faktörlerin etkisiyle ortaya çıkıyor. Modern çağda sağlıksız yaşam alışkanlıkları, ev içinde daha çok vakit geçirme, hareketsizlik, doğal olmayan ürünlerle beslenme ve aşırı hijyen nedeniyle bağışıklık yanıtının değişmesi alerjik hastalıkların son yıllarda gerek çocuklarda gerekse yetişkinlerde hızla yaygınlaşmasına neden oluyor.” diyor. 

SOĞUK ALGINLIĞI İLE KARIŞTIRILIYOR

Alerjinin yol açtığı şikâyetlerin çoğu zaman grip ve soğuk algınlığı gibi hastalıklarla benzerlik gösterdiğinden kolaylıkla birbirine karıştırılabildiğini de belirten Dr. Turanoğlu şöyle devam ediyor: “Oysa alerjiyi diğer hastalıklardan ayırt etmenin en kolay yolu, süresine ve ek semptomlara bakmaktır. Üst solunum yolu enfeksiyonları yaklaşık bir haftada geçerken alerjik reaksiyonların yol açtığı şikâyetler alerjen maruziyetine göre daha uzun bir döneme yayılır. Hastanın şikâyetleri dinlenirken, alerjiye işaret edebilecek noktalara dikkat etmek çok önemlidir. Detaylı bir hikâye alınması, tanının doğru konulmasına yardımcı olacaktır. Solunum yolu enfeksiyonlarında etkene göre daha çok halsizlik, ateş, kas ve eklem ağrıları, boğaz ağrısı vardır ve öksürük çoğunlukla bir hafta içerisinde geçer. Ama alerjide genellikle burun akıntısı, burun tıkanıklığı, art arda hapşırma, gözlerde kızarıklık ve sulanma gibi şikâyetler öne çıkar ve öksürük bir türlü geçmez.” Alerji tedavisinde geç kalınmasının sinüzit, orta kulakta sıvı toplanması ve buna bağlı işitme kayıpları, dikkat dağınıklığı, konsantrasyon bozukluğu ve uyku bozuklukları gibi birçok soruna yol açabildiğini belirten Dr. Turanoğlu, “Alerjik hastalıkların tedavisinden iyi sonuç alabilmek için alerji uzmanının önerdiği tedavinin aksatılmadan uygulanması, semptomlar azaldığında ya da ortadan kalktığında tedavinin doktora danışılmadan yarıda bırakılmaması çok önemlidir.” uyarısında da bulunuyor. 

POLEN ALERJİSİNE KARŞI ETKİLİ ÖNLEMLER!

Dr. Artunç Kaan Turanoğlu, alerjik reaksiyonlara yol açan etkenlerden korunmanın, tedavide başlıca rolü oynadığını vurgularken, polen alerjisine karşı yedi etkili önlemi şöyle sıralıyor: • Polenler özellikle sabah saatlerinde çok daha yoğundur. Bu nedenle sabahları dışarı çıkmak zorundaysanız polen maskesi ve geniş çerçeveli güneş gözlüğü kullanarak maruziyeti azaltabilirsiniz. • Burnunuzun dış kısmına ve gözlerinizin etrafına ince bir tabaka vazelin sürerek polenlerin vücuda girişini azaltabilirsiniz. • Polenler sabah erken saatlerde ve akşam geç saatlerde yoğunlaştığından evinizi havalandırmak için öğle vakitlerini tercih etmeye çalışın. Güneşli ve rüzgârlı günlerde polenizasyon arttığından böyle günlerde dışarıda fazla vakit geçirmemeye özen gösterin ve pencerelerinizi kapalı tutun. • Polen mevsiminde balkonda çamaşır kurutmayın. • Aracınızla işe gidiyorsanız pencereleri kapalı tutun, havalandırma için klima kullanmaya özen gösterin ve klimanın polen filtresi bakımlarını ihmal etmeyin. • Dışarıdan eve girince ılık suyla duş alın ve burnunuzun içini polenlerden temizlemek için tuzlu suyla hazırlanmış spreyler kullanın. • Yatak örtülerinizi her hafta en az 60 derece sıcaklıkta yıkayın.