Ülkemiz döküm sektörünün en önemli üçüncü üretim alanı olan Konya’da 22 firma tabandan örgütlenerek Konya Sanayi Odası’nın da desteği ile Türkiye’nin ilk döküm kümesini hayata geçirdi. Çalışmalarına süratle başlayan kümelenmenin çalışmaları, yol haritası, gelecek planları ve sektöre sağlayacağı avantajları hakkındaki detaylı bilgileri Konya Döküm Kümesi Başkanı M. Ali Acar’dan aldık.



Döküm sektöründe Avrupa’nın ilk beşi içerisinde yer alan Türkiye, dünya çapında yakaladığı büyüme trendi ile de oldukça dikkat çekiyor. Almanya başta olmak üzere özellikle Avrupa pazarının döküm konusundaki stratejik bölgesi haline gelen ül kemizin döküm sektöründeki en büyük üçüncü ili olan Konya’da bu konuda üzerine düşen rolü oynayabilecek kapasite, bilgi ve beceriye sahip. Bu nedenle Konyalı 22 firmanın katılımı ile kurulan Konya Döküm Kümesi, Konya döküm sektörünün hak ettiği yere ulaşabilmesi için işbirlikçi bir anlayışla rekabetçi gücünü arttırmak için çalışmalarına başladı. Konya Döküm Kümesi Başkanı M. Ali Acar Konya Döküm Kümesi’nin oluşum süreci, amaçları, gelecek faaliyetleri, organizasyon ve işleyişi ile Konya döküm sektörüne sağlayacağı avantajlar hakkında bilgiler verdi.

Konya’da döküm kümesi ihtiyacı neden doğdu? Otomotivden makineye, inşaattan beyaz eşyaya ve aslında sanayinin birçok alanında bel kemiği fonksiyonu üstlenen döküm sektörümüz sahip olduğu beceri ve kapasitesini rekabetçi bir boyuta taşımak zorunda. Bunun için özel pazarlara hizmet eden, katma değeri yüksek ürünlerde uzmanlığa sahip ve yetenekli, sürdürülebilir kar marjını arttırarak rekabetçiliğini yaşama geçirebilen bir yapıya ihtiyaç bulunmakta. Bu ihtiyacın giderilebilmesinde ise hem performans, hem de fırsat avantajı yakalayabilecek bölgelerin başında Konya geliyor. Döküm sektörü birçok alana hizmet verirken aynı zamanda teknolojik yatırıma ve bilgi temelli büyümeye açık olan bölge firmaları artan rekabete karşı avantaj sağlayabilme adına yeni araçlar ve yöntemlere yatırım yapmak zorunda. Aslında tam da burada bir iş birliği gerçeği karşımıza çıkıyor. Bir taraftan sahip olduğumuz gelenek, diğer taraftan ülke çapında birçok döküm işletmesinin olması ve çok büyük işletmeler barındırmamasına rağmen üretim kapasitesi bakımından Bursa ve Ankara’nın ardından üçüncü sırada bulunması ama tüm bu avantajlara rağmen ulusal ve küresel bağlamda istediğimiz ya da hak ettiğimiz yerde olmayışımız bu işbirlikçi anlayışı daha belirgin bir biçimde karşımıza çıkardı. Rekabetçilik kavramının bu denli hızlı değişiyor olması da yeni araçların arayışını gündeme almamıza neden oldu ki; kümelenme bu araçların içerisinde oldukça anlamlı ve doğru olan bir tercih olarak karşımıza çıkmaktadır. Konya’da yer alan firmalar arasında niteliği yüksek, uluslararası ölçekte çalışan ve etkin firmalar bulunmakla birlikte, ülke çapında bazı bölgelerde yer alan bazı firmalar kadar büyük değil ve aynı zamanda kimi küçük ölçekli firmaların rekabet güçleri de çok etkin sayılmaz. Diğer taraftan bu durum uluslararası rekabet açısından da bizim adımıza dikkat çekici olan teknolojik gelişme ve Ar-Ge faaliyetlerinin yürütülmesinde de önemli bazı engelleri karşımıza çıkarıyor ki, bu makine teçhizat yatırımının ötesinde yeni döküm teknikleri ve türleri açısından da bizlerin hızla yol almasını zorunlu kılıyor. Bunun en önemli aracı ise ortaklaşa hareket etmek. Bir taraftan bölgedeki rekabetçiliğimizi sürdürmeli ama diğer taraftan da hem ulusal, hem de uluslararası pazarda iş birliğimizi güçlendirmek zorundayız. Bu düşünce ise bizi küme kavramına çıkarıyor. Bölgede otomotiv yan sanayi kümesinin kat ettiği yol ve başarı, ulusal bakımdan olduğu kadar bizim içinde oldukça iyi bir deneyim olarak önümüzde bulunmakta. Bu konuda Konya Sanayi Odası’nın verdiği destek ve birikimi de bu aracın kullanılmasında bize katkı sağlamakta. Sektörümüzün temsilcileri de bu konuda istekli, bilinçli ve amaçlı bir biçimde kümelenme sürecine yönelik adımlar atmaya başlayınca, bir anlamda tabana dayalı bir hareketle döküm kümelenmesi başlamış oldu. Bir başka ifade ile dünyanın ve ülkenin koşullarının farkına varan firmalar kendiliğinden bir araya gelerek sürecin sağlayacağı katkının ve rekabet niteliğinin bilincinde olarak adımlarını bu yönde akıllı ve istikrarlı olarak atmaya başladı.

Döküm kümesi kimlerden ve hangi firmalardan oluşuyor? Kümenin içerisinde farklı ölçeklerde firmalar bulunmakta. Bunların bazıları birbirleriyle zaten çalışmakta, bazıları ise bu süreçle birlikte birbirlerini tanıma fırsatına sahip oldular. Şu anda çok yeni olmakla birlikte 22 firma kümede yer alıyor. Ancak bölgedeki talep ve isteğe bakıldığında bunun hızlı bir biçimde artması doğal gözüküyor. Bu konuda herkese dönük ve açık bir duruşumuz olmakla birlikte doğal olarak mali ve idari anlamda geliştirdiğimiz kriterler de bize yol göstermekte.

Döküm kümesinin organizasyon ve işleyişinden bahsedebilir misiniz? Konya Döküm Kümesi Derneği’ni kurarak, çatı yapıyı oluşturduk ve isteklilik ile birlikte bilinen yönetim organlarının ötesine geçerek, daha etkin ve duyarlı çalışması adına dört adet çalışma grubu (Çevre ve Atık Komisyonu, Ar-Ge ve İnovasyon Komisyonu, Stratejik İşbirliği Komisyonu ve Eğitim Komisyonu) kurarak aktif bir yapıya kavuştuk. Bu çalışma grupları ilerleyen dönemlerde sürece bağlı olarak farklı birimleri içlerinde barındıracağı gibi yeni çalışma gruplarının da önünü açacak inancına sahibiz.

Döküm kümesinin yol haritası nedir? Bu konuda attığımız ilk adım rekabet gücünün ve küme yapısının analizini ortaya koymak adına bir proje süreci başlattık. Mevlana Kalkınma Ajansı’ndan sağladığımız küçük ölçekli bir fon ile bu iki çıktıyı elde ederken, bunlardan elde edeceklerimiz ile yol haritamızı da ortaya koyacağız. Bu yol haritası sözde ya da kağıtta kalmayacak ve bizim için sürecin nasıl yürütülebileceğine dair temel bir gösterge, ışık tutan stratejik bir belge olacak .

Döküm kümesinin somut çalışmaları neler olacaktır? Kümelenmenin gereğine uygun olarak ilk adımımızı KOSGEB ile atmayı planlıyoruz. KOSGEB tarafından desteklenen “İşbirliği Güçbirliği Projesi” için firmalarımızın talepleri doğrultusunda hareket geçtik. Bunun yanı sıra şu anda Ar-Ge’den sektöre özel eğitim ve istihdama değin bir takım projelerin çalışması içerisinde olduğumuz, orta ve uzun vadeye yönelikte atılması gereken adımları tartıştığımız ve projelendirmeye başladığımız söyleyebilirim.

Döküm kümesi öncelikle sektörün hangi konularını ele alarak çözüm oluşturmaya çalışacak? Sektörün ulusal alandaki bazı sorunları aslında yerelle örtüşmekte. Ancak yerelle ilgili de bazı önceliklerimiz doğal olarak karşımıza çıkmakta. Öncelik tabii ki çevre mevzuatına bağlı olarak atık yönetimi ve geri dönüşüm ile ilgili. Bunun yanı sıra teknoloji transferi ve işgücü konusundaki eksiklikleri giderme adına adımlar atmalıyız. Eğitim ve firmaların niteliklerinin artırılması, kalite ve Ar-Ge anlayışının tam olarak firmalarda uygulanır konuma gelmesine katkı sağlanması ve firmaların uluslararasılaşma gibi birçok konuda Döküm Kümemiz katkı sağlayacaktır.

Döküm kümesinin sağlayacağı avantajlar neler olacaktır? Her şeyden önce doğal olarak kümelenmenin temel amacı ve araç olarak sağladığı en önemli özellik olarak sürdürülebilir rekabet avantajına sahip olmak. Ancak bunun için çalışma, azim, sabır ve yönetilebilir bir iş birliği avantajı geliyor. Bunun yanı sıra pazarlamadan fuar katılımı ve ortak satın almaya kadar her kümede olan ya da olması gerekenler biçim için de geçerli. Ancak sektör için özellik, önem ve öncelik arz eden her konu ile ilgili lobi çalışmalarına önem veriyoruz. Malum attığınız adımların doğru olduğu kadar etkili ve duyurulabilir hatta yaptırım niteliği olması gerekiyor. Her firmanın kendi bilgisinin yanı sıra sahip olduğu nitelikli becerilerinde özellikle küçüklerle paylaşılması. Ama belki de en önemlisi güvenin tesis edilmesi.

Eklemek istedikleriniz? Son olarak belirtmek istediğim konulardan birisi, bizler yola çıkarken bunun dünden yarına hemen olacak bir başarı beklentisine girmeden ve bilinçli bir biçimde hareket etmemiz gerektiğidir. Bir diğer konu gerçekçi, ölçülebilir ve nitelikli hedefler için adımlarımızı atarken sektördeki deneyimli, yeni, büyük ve küçük her türlü firmanın bu adımları birlikte atma yönündeki samimiyeti bizi her adımda daha da cesaretlendiriyor. Son olarak da kümelenme sürecinde iletişimin, paylaşımın ve empatinin çok önemli olduğunun farkında olmanın süreci doğru yönetme adına temel argümanlar olduğuna inanıyoruz.