Moğolistan ile ülkemiz arasında ihracat değerleri son yıllarda artış gösterdi. Ülkedeki firmalar, Türk makinelerine “kaliteli” gözüyle bakarken; iki ülke arasındaki ihracat hacminin artmasını...
Moğolistan Doğu ve Orta Asya’da bulunan denize kıyısı olmayan bir ülkedir. Ülkenin kuzeyinde Rusya; güney, doğu ve batısında Çin yer alır. Moğolistan’ın Kazakistan’a sınırı olmamasına rağmen ülkenin en batısı Kazakistan’ın doğu ucuna birkaç mil uzakta bulunuyor. Ulan Batur başkent ve ülkenin en büyük şehridir.
SANAYİ GEÇMİŞİ 40 YILA DAYANIYOR
Moğolistan ekonomisi 1960’lardan bu yana büyük bir oranda hayvancılığa bağlı bir görüntü verir. COMECON’un yardımıyla 1960-1980 arasında sanayi sektör oluşturuldu. 1970’te sanayi üretimi tarımsal hasılayı geçti. 1990 yılında sanayi üretiminde inşaat sektörü hariç tutulduğunda GSYİH’nın yüzde 36’sına ulaşıyor. Ulaştırma konusunda alt yapı zayıf. Ülkede 1991 yılında canlı hayvan kooperatifleri ve devlet çiftlikleri özelleştirildi. Böylece 1991’de yaklaşık 26 milyon olan canlı hayvan sayısı, 1999 yılında 34 milyona ulaştı. Tarımın GSYİH içindeki payı 1998’de yüzde 40 oldu; ancak sert geçen kış koşulları sebebiyle 2001’de yüzde 25’e ve 2004’te yüzde 21’e, 2005’te yüzde 20’ye,2006’da yüzde 19’a geriledi. Sanayi üretimde en büyük pay madenciliğe ait. Madencilikten sonra imalat sanayisi geliyor. Konfeksiyon, özellikle kaşmir ve gıda üretimi de imalat sanayi içinde önemli.Bakır, altın ve kaşmir ihracatın dörtte üçünü oluşturuyor. Dış ticaret Moğolistan ekonomisinde önemli bir rol oynar. 2007 yılı itibariyle ihracat ve ithalatın GSYİH içindeki payı sırasıyla yüzde 50 ve yüzde 55. Hükümet oldukça açık bir ticaret ve yatırım politikası benimsiyor. İhracat gelirleri 2003 yılından sonra hızla arttı. Bunun sebebi ise ihracatın çok ciddi bir bölümünü oluşturan bakır ve altının dünya piyasalarındaki fiyat artışı. En önemli ihracat kalemi olan bakırın tamamı Çin’e satılıyor.
ÜLKEDE, BAZI ÜRÜNLERE İHRACAT VERGİSİ UYGULANIYOR
Moğolistan’da ham kaşmir başta olmak üzere bazı ürünler için ihracat vergisi uygulaması var. Uyuşturucu, z
ehirli ve tehlikeli kimyasalların ihracatı yasak. İhracata yönelik üretim yapan öncelikli sektörler ithalatta gümrük vergisinden, özel vergilerden
ve üç yıl boyunca KDV’den muaf tutuluyor. 2002 yılında serbest bölge yasası çıkarıldı.
İmalat sektörü söz konusu olduğunda gıda, içecek, tekstil ve konfeksiyon temel üretim alanları arasında yer alıyor. ABD konfeksiyon sektörü için büyük bir pazar iken kotaların kalkması ile ciddi sıkıntılar yaşanmaya başladı.
Öte yandan, Avrupa Birliği Moğolistan’a GSP+ sistemi çerçevesinde 7 bin 200 kalem üründe gümrüksüz ve kotasız ihracat imkanı sağladı. Toplam ihracatın yüzde 30’unu et, deri, bağırsak ve kaşmir gibi hayvancılıktan elde edilen ürünler oluşturuyor. 1990’lı yıllarda yaşanan geçiş süreci içerisinde tahıl ürünlerine verilen sübvansiyonların kaldırılması ile tarımsal aktivite hayvancılık ve kaşmir üretiminde yoğunlaştı.
Moğolistan’da hayvancılık göçebe usulü ile yapılıyor. Hükümet süt, un, patates ve diğer sebzelerin üretimindeki verimliliği artırmayı hedefliyor. Un ve bazı sebzelerin ithalatı için mevsimlik olarak ithalat vergisi yüzde 5’ten yüzde 15’e yükseltiliyor. İşlenmemiş kaşmir ihracatı yerli üretimi artırmak ve daha fazla katma değer yaratmak amacıyla vergiye tabi. Ayrıca ham deri ihracatı da yasak; ancak işlendikten sonra ihracat mümkün. Bununla birlikte ham kaşmir ve ham deri de kaçak yollarla Çin’e satılıyor.
İKİLİ İLİŞKİLER GÜÇLENMELİ
Moğolistan ile ülkemiz arasında ihracat değerleri özellikle son yıllarda artış göstermeye başladı. 2008 yılında yaşanan kriz ortamından etkilenen ihracat rakamları, 2010 yılı sonunda eski değerlerine kavuştu. 2009 yılında 6 bin dolar seviyelerinde seyreden ihracat hacmi bir sonraki yıl 101 oranında büyüme yaşadı. 2010 yılı itibariyle 11 bin dolar olan ihracat rakamlarının 2011 yıl sonu itibariyle artış yaşadığı tahmin ediliyor.
TÜRKİYE’NİN PAZARA GİRİŞ İMKANLARI
Moğolistan ile iş yaparken kişisel ilişkiler önemli. Alıcı ve dağıtıcılarla iyi kişisel ilişkiler kurmakta fayda var. Moğolistan’da aile bağları kuvvetli ve kimin kim ile bağlantılı olduğuna dikkat etmek gerekir. Yabancı yatırım yasası yüzde 100 yabancı mülkiyetine izin veriyor.
Tüm yatırımlar yüzde 100 yabancı yatırım şeklinde kurulabilir. Bunun istisnası toprak mülkiyeti. Yabancıların mülk edinmesi serbest; ancak toprak mülkiyeti sadece Moğolistan vatandaşları için mümkün. Yabancılar toprağın uzun vadeli (60 yıl) kullanma hakkını alabilirler.
Karların transferi için çok gelişmiş bir bankacılık sistemi olmamakla birlikte Moğolistan’ın karların transferi konusunda son derece liberal bir rejimi var. İş yaparken Moğol ticari uygulamaları ve ticari gelenekleri hakkında bir Moğol danışmandan yardım almakta fayda var. Moğolistan nüfusunun yüzde 76’sı 35 yaşın altında. Genç nüfus esnek bir yapıya sahip ve yeni ürünlere açık.
Kaliteli ürün bilinci mevcut olan ülkede ‘Türk ürünleri kalitelidir’ imajı hakim. Ancak gelir düzeyi düşük olan Moğollar, zorunlu olarak fiyatı düşük ürünlere yöneliyor. Reklam potansiyel tüketicilerin ilgisini çekmek için etkili bir yöntemdir. Başkent Ulan Batur’da yaşayanların tamamına yakınının evlerinde TV ve radyo mevcut. Gazete, dergi, radyo, televizyon ve panolar gibi kitle iletişim
araçları reklam için kullanılıyor.
Ayrıca Moğolistan Ulusal Sanayi ve Ticaret Odası’nın ilkbahar ve sonbaharda düzenlediği fuarlar da tanıtım için oldukça faydalı. Bu fuarlara genellikle Moğolistan, Rusya, Kore ve Çin’den katılım gerçekleşiyor.
MOĞOLİSTAN İHRACATIMIZ TOPLAMDA İKİ KAT ARTTI
Moğolistan’a ihracatımızda başlıca maddeler listesine göre; elektrikli makine ve cihazlar kalemi dikkat çekiyor. 2009-2010 yıları arasında yüzde 215 oranında artış kaydeden ürün grubu, aynı zamanda listede en büyük değişimin yaşandığı 3’üncü kalem oldu.
Elektrikli makine ve cihazların ihracatı 2009 yılında 220 bin dolar iken 2010 yılında bu rakam 694 bin dolara yükseldi.
Sıralamada elektrikli makine ve cihazlardan sonra nükleer reaktörler ile kazanlar ön plana çıkıyor. Nükleer reaktör ve kazanlar ihracatımız ise 2010 yılında 612 bin dolar seviyesinde gerçekleşti. Moğolistan’a ihracatımızda başlıca maddeler arasında da ilk
sırada esasını hububat, un, nişasta, süt teşkil eden müstahzarlar yer aldı. Söz konusu kalemde 2010 yılında ihracatımız
yüzde 118 oranında artış gösterdi.
Esasını hububat, un, nişasta, süt teşkil eden müstahzarlar ihracatı 2010 yılında 1 milyon 568 bin dolar olarak gerçekleşti. Moğolistan’a tüm ürünlerde toplam ihracatımız 2009 yılına göre yüzde 101 oranında artarak 2010 yılında 11 milyon dolar olarak gerçekleşti. Aynı dönemde en fazla ihracat 1 milyon 568 bin dolar ile esasını hububat, un, nişasta, süt teşkil eden müstahzarlar kaleminde oldu. Yine 2010 yılının 2009 yılı değişim oranına bakıldığında en fazla ihracat artışı yüzde 577 ile plastik ve plastikten
mamul eşya kaleminde 399 bin dolar olarak gerçekleşti.
EN ÇOK AĞIR İŞ MAKİNESİ İHRAÇ EDİYORUZ
Ağır iş makineleri ve cihazları 2009- 2010 yılları arasında yüzde 95 oranında artış kaydetti. 2009 yılında 101 bin dolar olan kalem, 84. fasla göre; 2010 yılında 198 bin dolara yükseldi. Tohumları temizleme, ayırma, öğütleme ve işleme makineleri ise listenin ikinci sırasında yer aldı. Söz konusu kalemde 2010 yılında 122 bin dolar ihracat gerçekleşti. Moğolistan’a ihracatımızda 2009-2010 yılları arasında en fazla yüzde 4.567 oranında artışla santrifüjle çalışan kurutma, filtre ve arıtma cihazları dikkat çekiyor.
Moğolistan’a makine ve aksamları toplam ihracatımız 2009 yılında 678 bin dolar iken bir sonraki sene bu rakam yüzde 10 oranında azaldı. 2010 yılında makine ve aksamları ihracatımız 612 bin dolar olarak gerçekleşti. Makine ve aksamları ihracatımızda 2010 yılı için en fazla ihracat 198 bin dolar ile ağır iş makine ve cihazlarının aksam ve parçaları kaleminde oldu. Aynı dönemde 2009 yılına göre ihracat rakamında en fazla değişim santrifüjle çalışan kurutma, filtre ve arıtma cihazları kaleminde gerçekleşti.
ÜLKEDE DOZER İHTİYACI VAR
Moğolistan’ın makine ve aksamları sektöründe yapmış olduğu ithalatın 2010 yılında 473 milyon dolar olduğu ve 2009 yılına göre yüzde 79 oranında artış kaydettiği görülüyor. 2010 yılı verileri 2009 yılı ile karşılaştırıldığında en fazla ithalat artışının ise yüzde 158 ile toprak, taş, metal cevheri gibi ayıklama, eleme makineleri kaleminde yaşandı.
Ülkede en fazla dozer, greyder, skreyper, ekskavatör, küreyici ve yükleyici ihtiyacı söz konusu. 2009-2010 yılları arasında makine ve aksamları ithalatında başıca kalemlerde ilk sırada yer alan makinelerde yüzde 47 oranında artış yaşandı. Söz konusu kalemde
Moğolistan 2009 yılında 49 milyon dolar ithalat yaparken 2010 yılında bu rakam 92 milyon dolara yükseldi. Sıralamanın ikinci sırasında ise toprak, taş, metal cevheri ayıklama ve eleme için kullanılan makineler var. Yüzde 61 oranında artışın yaşandığı kalemde ise 2010 yılında 67 milyon dolar ithalat yapıldı. Ağır iş makineleri aksam ve parçaları ise sıralamada üçüncü sırada yer
alıyor. Ağır iş makinelerinde ise yüzde 32 oranında ithalat artışı söz konusu. 2009 yılında 33 milyon dolar ithalatın yaşandığı ülkede 2010 yılında 48 milyon dolar ithalat gerçekleşti.
Değişimin en fazla yaşandığı kalem ise yüzde 62 oranında artışla toprak, taş, metal cevheri gibi ayıklama ve eleme için kullanılan makinelerde yaşandı. Listenin ikinci sırasında ise yüzde 60 oranında artışla kendine özgü fonksiyonlu makine ve cihazlar yer aldı. Söz konusu kalemde 2010 yılında 19 milyon dolar ithalat gerçekleşti. Sıralamanın üçüncüsü ise yüzde 58 oranında artışla toprak, maden, cevheri taşıma, ayırma, seçme gibi iş makinelerinde gerçekleşti.
MOĞOLİSTAN, ÇİN’İ TERCİH EDİYOR
Moğolistan, ithalat yaparken daha çok yakın ülke pazarlarını tercih ediyor. BM İstatistik Bölümü verilerine göre; Moğolistan’ın ithalat
yaptığı ülkeler arasında Çin ilk sırada yer alıyor. 2007 yılı verilerine göre; Çin’den 71 milyon dolarlık makine ve aksamı ithalatı gerçekleşti.
İkinci sırada ise Rusya Federasyonu bulunuyor. 2006 yılında 31 bin dolarlık makine ve aksamı ithal edilen ülkede 2007 yılında yüzde 5 oranında artış yaşandı. Moğolistan, Rusya Federasyonu’ndan 2007 yılında 31 milyon dolar değerinde ürün ithal etti. Listenin üçüncü sırasında ise Japonya var. Anılan ülkeden Moğolistan 2007 yılında 23 milyon dolar ithalat gerçekleştirdi. BM İstatistik Bölümü 2007 yılı verilerine göre; listenin ilk 10 ülkesi sırasıyla şu şekilde: ÇHC (71 milyon dolar), Rusya Federasyonu (31 milyon dolar), Japonya (23 milyon dolar), Almanya (19 milyon dolar), G.Kore (17 milyon dolar), Singapur (17 milyon dolar), ABD (15 milyon dolar), Avustralya (8 milyon dolar), Ukrayna (5 milyon dolar) ve Letonya (5 milyon dolar).
Moğolistan’ın dünya genelinde makine ve aksamları ithalatında 2007 yılı rakamlarına bakıldığına toplam değerin 263 milyon dolar olduğu ve ilk sırada 70 milyon dolar ile Çin Halk Cumhuriyeti’nin yer aldığı görülüyor. 2007 yılının 2006 yılına göre değişim oranında en fazla artış yüzde 153 oranı ile Singapur’da yaşandı. En fazla azalma ise yüzde 98 oranı ile Letonya’dan yapılan ithalatta görüldü.
“Moğolistan’ın ilk yerli fabrikasını kurma projesine imza attık”
Ömer İdilmek
Sarem Makina Pazarlama Müdürü
“Sarem Makina, boru üretim makineleri konusunda hizmet veriyor. Firmamızın ihracatı Nisan 2011’de Kazakistan konsolosluk personeli ile Moğolistan’a yapmış olduğum kişisel ziyaretle başladı. İhracatımız halen devam ediyor. Moğolistan’a plastik boru üretim hatları ve bunlara bağlı plastik boru ek parça üretim kalıpları ihraç ediyoruz. Moğolistan, az nüfuslu bir ülke. Buna rağmen halkın alım gücü gayet yüksek. Ancak ülkenin sanayisi yok denecek kadar az. Yeni sanayileşmeye başlayan ülkede yaptığımız bağlantılar sayesinde Moğolistan’ın ilk yerli fabrikasını kurma projesine imza attık.
Her sektörde olduğu gibi bu ülkeye de hemen hemen Çinliler hakim. Moğolistan projemizde Türkiye firması olarak gücümüzü bir kez daha ispat ettik. İnanıyoruz ki Moğolistan projesinin bize avantajı ülkemize olan güvenin bir kez daha ispatlanmış olmasıdır. Ülkenin coğrafik yapısı ve ulaşımı en büyük dezavantaj olmakla beraber ülkeler arası ticari anlaşmaların zayıf olması da ticari ilişkilerde zorlanmamıza neden oluyor. Moğolistan’ın makine sektörü açısından, nüfus azlığından dolayı yüksek bir potansiyel yoktur. İlk gidecek makinecilerin bu ülkedeki piyasaya hakim olacağına inanıyorum.”
“Moğolistan, gelişmekte olan bir pazar”
Şenay Sungur
Termo Teknik İhracat Müdürü
“Termo Teknik, çelik dilimli radyatör ve mazotlu brülör üretimi için 1966 yılında İstanbul’da kuruldu. 1990 yılında üretimine başlanan panel radyatörlerin piyasaya sürülmesine kadar Termo Teknik ürün portföyünü elektrikli şofben, mazotlu/katı yakıtlı kazanlar ve elektrikli radyatörlerle genişletti.
Termo Teknik 1990’da panel radyatör üretimi için Çorlu’da yeni fabrikasını kurdu ve 1995 yılında Türkiye’de ilk havlu radyatör üretimine başladı. Moğolistan’a ihracatımız 2010 yılında Rusya’daki bir fuarda temaslarımız sonucunda başladı. Termo Teknik
olarak Moğolistan’a panel radyatör ve havlu radyatör ihraç ediyoruz. Moğolistan, gelişmekte olan bir pazar.
Yeni yapılar var ve eski yapılarından renevasyona ihtiyacı olduğundan bizim için çok önemli. Moğolistan dinamik bir yapıya sahip. Her geçen gün de gelişen bir potansiyeli mevcut. Bunların yanı sıra ülkenin iklimi ürünlerimiz için çok ideal.”
“Nakliye çok uzun zaman alıyor”
Hasan Haskaraman
Silver Şirketler Grubu İthalat-İhracat Koordinatör
“Silver olarak bugün yüzde 60 pazar payıyla Türkiye’de 1,5 milyon eve girmeyi başardık. Silver, kömür sobada 30 farklı çeşide sahip. Farklı pazarlara yönelik elektrikli, gazlı soba üretiyoruz. 2010 yılı Ocak ayı itibariyle Moğolistan’la çalışmalara başladık. Dünya Bankası’nın Moğolistan’da başlatılan Temiz Hava Projesi ihalesini kazandık. Birçok ülkeden soba üreticisinin giriş yapmak için yarıştığı Moğolistan’a 70 bin soba ihraç ettik. Nakliye esnasında herhangi bir sorun yaşamadık; ama deniz nakliyesi çok uzun sürüyor ve aktarmalı gidiyor. Önce Kayseri’den Mersin’e kara yoluyla; Mersin’den Mısır’a deniz yoluyla ürünlerimizi ihraç ediyoruz. Mısır’dan sonra Çin Limanı’na gönderilen ürünler tren yoluyla ancak Moğolistan’a ulaşıyor. Böylelikle nakliye süreci de 40-45 günü buluyor. Bunun yanı sıra ülkede bankacılık sistemi çok yavaş. Kömür madenleri bakımından zengin Moğolistan’da ülkenin yüzde 60’ı kömür sobası kullanıyor. Dünya Bankası yaklaşık beş yıl süren araştırma sonucunda bizi buldu. Bürokratik sorunlar çözüldü, testlerden geçildi. Sibirya’ya yakın bir bölgede ısının -43 dereceye kadar düştüğü bölgelerde çalışıldı. 70 bin soba siparişi alındı, 5 bin adetlik ilk yükleme yapıldı. Silver sobalar Moğolistan’da Dünya Bankası’nın desteği ile hükümet tarafından halka ücretsiz dağıtılıyor.”
“Ülkenin kaliteli ürünlere ihtiyacı var”
Recep Altuntaş
Altuntaş İnşaat ve Mermer ve Granit Sanayi Firma Ortağı
“Altuntaş olarak Moğolistan’a ihracatımız 1999 yılında başladı. Moğolistan’a bir ziyaretimiz esnasında tanıştığımız firma ile çalışmaya başladık. Moğolistan’a PVC, ahşap mobilya ihracatında kullanılan hırdavat, mermer, çelik kapı, cam, tekstil, otomotiv, ısı cam hırdavatı, mobilya makineleri, ısı cam makineleri ve kompresörler ihraç ediyoruz. Moğolistan nakit çalıştığı için bizim için avantajlı bir ülke. Bunun yanı sıra uzak bir pazar olduğu için herkes bu pazara giremiyor. Dezavantajları ise uzak olmasından kaynaklı nakliye çok pahalı oluyor. Kara yolu hem çok pahalı, hem de riskli.
Deniz yolu ise ucuz; ancak çok uzun sürüyor. Moğolistan gelişen bir ülke. Bu sebeple kaliteli makinelere ihtiyacı var. Moğolistan’ın
özellikle yem makineleri, un makineleri ve tarım makinelerine ihtiyacı var. Türkiye’den bu makineleri sağlıyorlar. Moğolistan’a Çin yakın; ancak Çin’i tercih etmiyorlar. Moğolistan’da genellikle Türk makineleri tercih ediliyor. Bu durum da Türkiye açısından çok avantajlı.”