20 AĞUSTOS’TA RESMÎ GAZETE’DE YAYIMLANARAK YÜRÜRLÜĞE GİREN ULUSAL YAPAY ZEKÂ STRATEJİSİ, 6 STRATEJİK ÖNCELİK ETRAFINDA TASARLANMIŞ 24 AMAÇ VE 119 TEDBİRİ İÇERİYOR.
Türkiye, zeki canlılara özgü dinamik ortamlarda karar verme, anlam keşfetme ve öğrenme gibi eylemlerin, bilgisayar veya bilgisayar kontrolündeki bir makine tarafından gerçekleştirilmesi olarak tanımlanabilecek yapay zekâ alanındaki stratejisini belirledi. Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi’ne (2021-2025) ilişkin Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Resmî Gazete’de yayımlandı. Strateji, Türkiye’nin bu alandaki ilk ve en kapsamlı çerçeve metni olma özelliğini taşıyor. 11’inci Kalkınma Planı ile 2021 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı doğrultusunda Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan belge, Türkiye’nin 2025 yılına kadar yapay zekâ alanında yürüteceği çalışmalar için yol haritası niteliği taşıyor. Stratejinin öncelikleri ve bu kapsamdaki amaç ve tedbirler, “Dijital Türkiye” ve “Milli Teknoloji Hamlesi” vizyonları çerçevesinde belirlendi.
Bilindiği üzere Dijital Türkiye, toplumsal, ekonomik ve kamusal faaliyetlerde, dijital teknoloji, ürün ve hizmetleri kullanarak sağlanan üretkenlik artışı ve veriden üretilen değerle küresel ölçekte rekabetçi bir Türkiye’yi hedefliyor. Türkiye’nin yüksek teknoloji ürünlerini milli ve özgün olarak üretebilecek insan ve altyapı kapasitesinin geliştirilmesini hedefleyen Milli Teknoloji Hamlesi ise ekonomik ve teknolojik bağımsızlığı güçlendirmeyi, kritik teknolojilerde atılım sağlayacak politika ve uygulamaları hayata geçirmeyi amaçlıyor.
6 ÖNCELİK, 24 AMAÇ VE 119 TEDBİR
Sibernetiğin kurucusu El- Cezeri ile Türkiye’de yapay zekâya ilişkin ilk adımları atan Ordinaryüs Prof. Cahit Arf’a atıfta bulunan Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi, “Yapay zekâ uzmanı yetiştirmek ve alanda istihdamı artırmak”, “Araştırma, girişimcilik ve yenilikçiliği desteklemek”, “Kaliteli veriye ve teknik altyapıya erişim”, “Sosyoekonomik uyumu hızlandıracak düzenlemeler yapmak”, “Uluslararası iş birliklerini güçlendirmek” ve “Yapısal ve iş gücü dönüşümünü hızlandırmak” olarak belirlenen 6 stratejik öncelik etrafında tasarlanmış. Stratejide bu öncelikler bağlamında 24 amaç ve 119 tedbir de bulunuyor.
PAZAR BÜYÜKLÜĞÜ İKİ KATINA ÇIKACAK
Strateji Belgesi’ne göre, yaklaşık 50 milyar doları bulan küresel yapay zekâ harcamalarında pazar büyüklüğünün beş yılda iki katını aşması bekleniyor. Birçok araştırmaya göre yapay zekâ 2030’a kadar küresel ekonomiye 13 ila 15,7 trilyon dolar katkı yapacak ve yüzde 13 ila Yüzde 14 büyüme sağlayacak. Yine, öngörülere göre, 2025 yılında dünya ortalamasında kişi başı 19 terabayt veri söz konusu olması bekleniyor. Gelecek üç yılda üretilecek verinin son 30 yılda üretilenden fazla olması da beklentiler arasında yer alıyor. ABD ve Çin’de yapay zekâ odaklı girişim sayısı halen 2.000’in üzerindeyken Türkiye’de bu sayının 200 civarında olduğu bildiriliyor. Türkiye’deki yapay zekâ girişimlerinin yaklaşık yarısı teknoparklarda yer alırken, yüzde 73’ü de İstanbul’da bulunuyor. Strateji Belgesi, 40 kamu kurumu, 26 akademisyen, 38 özel sektör kuruluşu, 4 sivil toplum kuruluşu, 2 meslek örgütü ve 4 uluslararası organizasyonla yapılan çalışmalarla hazırlanırken, ekonomik ve sosyal yaşamda yapay zekâyla ortaya çıkan paradigma değişiminin şekillendirdiği küresel eğilimler de analiz edilmiş.
TÜRKİYE’DEKİ YAPAY ZEKÂ ÇALIŞMALARI
Türkiye’de yapay zekâya ilişkin ilk adım, Ordinaryüs Prof. Cahit Arf tarafından 1959’da Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde “Makineler Düşünebilir mi ve Nasıl Düşünebilir?” başlıklı bir sunumla atılmıştı. Strateji hazırlıklarında yürütülen çalışmalarda da Cahit Arf’ın “Bilgiye olan iştiyakımızın kendine bir yol bulması, aklı selime güvencin yayılmasına bağlıdır.” cümlesinden feyz alındığı görülüyor. Türkiye’de kamu kurumlarının yeni nesil teknolojilere hazır hale getirilmesi ve veriye dayalı etkin karar alma süreçlerine sahip olabilmeleri için çalışmalarsa devam ediyor. Bu kapsamda, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi bünyesinde “Büyük Veri ve Yapay Zekâ Uygulamaları Dairesi Başkanlığı” ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nda “Millî Teknoloji Genel Müdürlüğü” kurulurken, üniversitelerin araştırma merkezleriyle sektörleri bir araya getirerek yapay zekâ teknoloji çözümleri üretilmesinde katalizör olmak üzere TÜBİTAK Yapay Zekâ Enstitüsü de oluşturuldu.