Türkiye’nin makine mühendisi ihtiyacının yaklaşık yüzde 10’unu karşılayanYıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği...

Türkiye’nin makine mühendisi ihtiyacının yaklaşık yüzde 10’unu karşılayanYıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünde Ar-Ge ve proje bazlı çalışmalar son hızla devam ediyor. Mezunların diplomalarının artık Avrupa ve Amerika’da kabul göreceğinin müjdesini veren Bölüm Başkanı Ayşegül Akdoğan Eker; öğrencilerle beraber çok sayıda SAN TEZ , DPT,TEYDEB projeleri yürüttüklerini de belirtti.

Yıldız Teknik Üniversitesi MakineMühendisliği Bölümü, ülkemizinmakine mühendisi gereksinimini karşılamak üzere İstanbulTeknik Okulu bünyesinde 1937’dekuruldu. Dört yıllık lisans öğrenimi sonundailk mezununu 1941 yılında verenüniversite, uzmanlaşmaya yönelik dal eğitimini ülkemizde ilk kez 1973 yılındagerçekleştirdi. 1992 yılında bölümün ikinci öğretim eğitimlerine başlandı.Y

ıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünde Hidromekanikve Hidrolik Makineler Anabilim Dalı,Konstrüksiyon Anabilim Dalı, MakineTeorisi, Sistem Dinamiği ve Kontrolü Anabilim Dalı, Makine Malzemesi veİmalat Teknolojisi Anabilim Dalı,Mekanik Anabilim Dalı, Otomotiv Anabilim Dalı, Termodinamik AnabilimDalı olmak üzere yedi anabilimdalı mevcut. Türkiye’nin makine mühendisi gereksinimine cevap verenüniversitede her yıl sektörün yüzde10’unu karşılayacak makine mühendisiyetişiyor.

Yıldız Teknik Üniversitesi MakineMühendisliği Bölümü’nü daha yakındanincelemek ve fakültenin sanayiyebakış açısını görüşmek üzere MakineMühendisliği Bölüm Başkanı Prof.Dr. Ayşegül Akdoğan Eker, OtomotivAnabilim Dalı Öğretim Görevlisi Yrd.Doç. Dr. Alp Tekin Ergenç ve MekanikAnabilim Dalı Öğretim Görevlisi Yrd.Doç. İbrahim Eren ile görüştük.

Yıldız Teknik Üniversitesi MakineMühendisliği Bölümü, ülkemizinmakine mühendisi gereksinimini karşılamak üzere İstanbul Teknik Okulu bünyesinde 1937’de kuruldu. Dört yıllık lisans öğrenimi sonundailk mezununu 1941 yılında veren üniversite, uzmanlaşmaya yönelik dal eğitimini ülkemizde ilk kez 1973 yılındagerçekleştirdi. 1992 yılında bölümün ikinci öğretim eğitimlerine başlandı.

Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünde Hidromekanikve Hidrolik Makineler Anabilim Dalı,Konstrüksiyon Anabilim Dalı, MakineTeorisi, Sistem Dinamiği ve KontrolüAnabilim Dalı, Makine Malzemesi veİmalat Teknolojisi Anabilim Dalı,Mekanik Anabilim Dalı, Otomotiv Anabilim Dalı, Termodinamik AnabilimDalı olmak üzere yedi anabilimdalı mevcut. Türkiye’nin makine mühendisi gereksinimine cevap veren üniversitede her yıl sektörün yüzde10’unu karşılayacak makine mühendisi yetişiyor.

Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nü daha yakından incelemek ve fakültenin sanayiye bakış açısını görüşmek üzere Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof.Dr. Ayşegül Akdoğan Eker, Otomotiv Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Yrd.Doç. Dr. Alp Tekin Ergenç ve Mekanik Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Yrd.Doç. İbrahim Eren ile görüştük.

“YTE MEZUNLARININ DİPLOMALARINI YURT DIŞI TANIYACAK”

Mühendislik Eğitim Programları Değerlendirme ve AkreditasyonDerneği’ne (MÜDEK) başvurularısonucunda mezun öğrencilerine Avrupa ve Amerika’da da tanınacakdiplomaya sahip olduklarını vurgulayan Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr.Ayşegül Akdoğan Eker; “Okulumuzda lisans eğitimi birinci ve ikinci eğitimolarak yer alıyor.

Bunlardan başkayüksek lisans ve doktora eğitimi olmaküzere tezli programlarımız mevcut.Tezsiz yüksek lisans ve doktora programı eğitimleri için de hazırlıklarımız var.

Derslerimizi ve ders içeriklerimizi belirlerken dış paydaşlarımızdan da,öğrencilerimizden de destek alıyoruz.Ben bu göreve atandıktan sonra geçenyıl MÜDEK akreditasyon çalışmalarına başladık.

Bu akreditasyon Washington’daki ABET ile eşdeğer tutuluyor veöğrencilerimizin diplomasının Avrupave Amerika’da tanınması anlamınageliyor. 2012 yılı Mart ayında MÜDEK denetiminden geçtik ve Mayıs ayındanitibaren iki yıllık akreditasyon belgemizialdık. 2014 yılına kadar bu belgeningeçerliliği devam edecek. Bu akreditasyonsayesinde bahsi geçen bölümlere Eur/ACE etiketi veriliyor. Artık bizimdiplomamızın geçerliliği Avrupa veAmerika’da kabul görüyor” dedi.

Bu sene itibariyle üniversitelerindeBologna süreciyle ilgili çalışmalara başladıklarını vurgulayan Eker müfredat sistemlerinde yapılan değişiklikleribelirtti: “Üniversitemizin Bolognasüreciyle eş zamanlı olarak eğitim sistemimizde bazı değişikler gerçekleştirdik.Yeni dersler ilave ettik. Bu değişikleri yaparken dış paydaşlar yanibizim mezunlarımız ve sektörün öndegelen temsilcilerinden oluşturduğumuz danışman kurulumuzun görüşleri alındı.

Bunun yanında bizim hazırladığımızbu program öğretim üyelerimize vearaştırma görevlilerimizi gönderilerekonların da görüşleri alındı ve bir planyapıldı. O mevcut plan doğrultusundabirçok görüş alarak eğitim planımızı hazırladık. Bu nedenle bölümümüzde‘Makine Mühendisliğine Giriş’ adıylayeni bir ders oluşturduk.

Bu ders 15 hafta boyunca sürecek. Söz konusudersimize okul dışından önde gelen sektör temsilcileri geliyor ve öğrencilerimizle buluşuyor. Sektör temsilcileri,genel müdür ve CEO seviyesinde gelmiş duayenler öğrencilerimize meslek hakkında bilgilendirmelerde bulunuyor.Yaklaşık 500 öğrencinin katıldığı derse girişler dahi elektronik kartlarlayapılıyor ve hali hazırda bu ders sadecebizim üniversitemiz bünyesinde veriliyor.

Öğrencilerimiz de bu derstençok memnun. Ders değerlendirmesi,öğrencilerin derse devamı gözetilerekve derste anlatılanlar hakkındakiyorumları alınarak yapılıyor.”Makine Mühendisliği Bölümü’nde yürütülen programlar hakkında açıklama yapan Mekanik Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. İbrahim Eren;“Lisans (I. Öğretim-II. Öğretim), YüksekLisans ve Doktora programı olmaküzere fakültemizde üç program yürütülüyor.

Makine mühendisliği lisans programında bir yıl İngilizce hazırlık ve dört yıl örgün öğretim olmak üzeretoplam beş yıllık süreden oluşuyor.Dört yıllık öğretim süresi ders geçmesistemine dayalı sekiz yarıyıla bölündü.4. yarıyılını tamamlamak koşuluyla tümöğrencilerin yaz dönemlerinde öncelikle20 iş günü atölye stajı ve sonrasında,seçeceği dala göre 40 iş günü mesleki alan stajı yapmaları zorunlu.

Mesleki alan staj içeriği dallara göre değişimgösteriyor. 5. yarıyıl itibariyle daleğitimi başlıyor. Genel, konstrüksiyon,enerji, otomotiv; ısı proses ve imalatdalı olmak üzere altı dal mevcut. Mezuniyete hak kazanan öğrencilere makine mühendisliğinde lisans derecesiveriliyor. YTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü bünyesinde Makine Ana Bilim Dalı YüksekLisans Programı yürütülüyor. Buprogramda; enerji, ısı ve proses, imalusulleri, konstrüksiyon, makine teorisi ve kontrol olmak üzere beş alt program bulunuyor. Bu programı tamamlayan öğrencilere makine mühendisliğinde yüksek lisans derecesi veriliyor.Doktora Programı’nda ise enerji, ısı ve proses, imal usulleri, konstrüksiyon,makine teorisi ve kontrol olmak üzere beş alt program bulunuyor” dedi.

YTÜ Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr.Ayşegül Akdoğan Eker’den müjde: “Bölüm mezunlarınındiplomaları artıkAvrupa ve Amerika’da kabul görecek.”

“SADECE MAKİNELERİ DEĞİL, HAYATIDA ÖĞRETİYORUZ”

Eski mezunlara nazaran son yıllarda öğrencilerin sosyal hayata da vakit ayırabilecekleri, dünya görüşü daha açık makinecilerin yetiştiğini vurgulayanYıldız Teknik Üniversitesi MakineMühendisliği Bölümü Otomotiv AnabilimDalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr.Alp Tekin Ergenç; “Bizim okulumuzdan mezun olan sektördeki duayenler birazdaha sert makineciler olarak yetişti.Şimdi dünya görüşü daha açık makine mühendisleri yetişiyor.

Burada ‘Sertmakineci’ dememdeki kasıt daha çokmühendislik dersi ağırlıklı, sosyal dersi olmayan ve haftanın en az dört günüokula gelinen bir makine eğitimidir. Şuandaki eğitim programımızda öğrencilerinbiraz daha kendilerine vakit ayırabilecekleri,sosyal kulüplerde bölümleilgili çalışmalara yoğunlaşabilecekleribir eğitim süreci söz konusu” dedi.Fakültede faaliyet gösteren öğrenci kulüpleri hakkında da açıklama yapan Ergenç; “Mesela en büyük kulübümüz olan Makine Teknolojileri Kulübü(MAKTEK) 800 üyeye sahip.

Bu kulübünen önemli özelliği ise diğer fakültelere nazaran öğrencilerin hepsinin Yıldız’dan olmamasıdır. Bu kulübümüz çeşitli üniversitelerden üyelere sahiptir. Orada bir formula arabası için çalışmalar yapıyorlar. Bu kulüplerle çeşitli ülke ve şehirlerdeki organizasyonlara katılıyoruz. Bölümümüzde bugün 3 bin kişilik bir öğrenci yoğunluğuna sahibiz ve bu dünyanın hiçbirülkesinde böyle değil. Biz nerdeyse birfakülte konumundayız, bu açıdan da Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümü Türkiye’nin makinemühendisliği öğrenci kontenjanının yüzde yaklaşık 10’luk kısmını karşılıyor.

Fakültemizde 3 bin kişi makine mühendisliğibölümünde okuyor. 64 tanebirbirinden değerli eğitimcimizle buöğrencilere ders veriyoruz. Türkiye’demakine mühendisliği bölümünde yıldatoplam 9 bin kontenjanla üniversitelereöğrenci alınıyor. Biz yılda yaklaşık bu sayıdan 600 öğrenci alıyoruz.

Şu anda sektörün önde gelen birçok Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliğimezunu bulunmaktadır. Şahsen gerek yurt içinde birçok ilde, gerekse yurt dışında firma ziyaretlerinde çok büyük,önemli kurumlarda çalışan mezunlarımızla karşılaştım” dedi.

YTÜ MakineMühendisliği Bölümü Otomotiv AnabilimDalı Öğretim ÜyesiYrd. Doç. Dr. AlpTekin Ergenç; “Bizim okulumuzdan mezun olan sektördeki duayenler biraz dahasert makineciler olarak yetişti. Şimdi dünya görüşü daha açıkmakine mühendisleri yetişiyor” dedi.

“LABORATUVARLARIMIZDA AKTİF OLARAK ÇALIŞMALAR YAPILIYOR”

Yıldız Teknik Üniversitesi’nde faaliyetgösteren laboratuvarlar hakkındabilgi veren Ergenç; “Üniversitemizde yedi laboratuvarımız mevcut. Bu laboratuvarlarımız okulumuzun kendi bünyesinde olan laboratuvarlardır;fakat bunun dışında sanayi bünyesindelaboratuvarlarımız da mevcut. Arçelik ve Vilo Pompa’nın okul dışında kurmuş olduğu eğitim laboratuvarları da var.Arçelik’in laboratuvarı Ar-Ge amaçlı birgeliştirme laboratuvarıdır.

Bunun yanısıra teknopark içinde faaliyet gösterenlaboratuvarlarımız mevcut. Laboratuvarlarımızdatermodinamik alanındaçalışmalar oluyor. Mesela yüzey kaplama malzemelerinin ısı geçirgenliğiüzerine, baca analiz ölçümleriyle ilgili çalışmalar oluyor. Otomotiv sektöründe motor performans testlerini yapıyoruz.

Hatta geçtiğimiz günlerde akreditasyon alacak bir firmanın bizim laboratuvarlarımızdadeneyleri yapıldı. Karşılıklı imzalar attık, bu şekilde karşılıklı destekle çalışmalar yapılıyor. Bunlar dışında laboratuvarlarımızda öğrenci eğitimi amaçlı setler mevcut” dedi.

“MÜDEK’TEN SANAYİ İŞBİRLİĞİMİZLE İLGİLİ TAM NOT ALDIK”

Fakülte bünyesinde hazırlanan projelerle ilgili bilgi veren Yıldız TeknikÜniversitesi Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ayşegül Akdoğan Eker; “Bire bir burada proje yöneticisiolan dört SANTEZ’imiz var. Ben dedahil birçok arkadaşımın araştırmacı olarak dahil olduğu SANTEZ’ler de var.

DPT Projeleri biraz daha zor; amakriter projeleri var. Dört tane SANTEZbaşvurumuzun hepsi makineye yönelik.Otomotiv Anabilim Dalı Öğretim ÜyesiYrd. Doç. Dr. Alp Tekin Ergenç’in birTEYDEB projesi danışmanlığı var.İstanbul Kalkınma Ajansı’nın iki taneprojesi yine makine bazında son elemeye kaldı. Yakında bunların da sonuçları açıklanacak” dedi.

Makine sanayi ile Yıldız Teknik ÜniversitesiMakine Mühendisliği bölümününişbirliği çalışmaları hakkında bilgiveren Mekanik Anabilim Dalı ÖğretimÜyesi Yrd. Doç. Dr. İbrahim Eren;“MÜDEK ziyaretine yetkililer geldiğinde değerlendiricilerin en yüksek puanverdiği noktalardan birini sanayicilerle olan ilişkilerimiz oluşturdu. Yıldız TeknikÜniversitesi’nin öğretim üyelerinin sanayiile işbirliği maksimum seviyede ve güngeçtikçe de artıyor. Öğretmenlerimizin bizzat üstlendiği danışmanlıklar var.Şimdi şirketler Ar-Ge merkezleri kurmak zorunda kaldılar.

Ve bu merkezlere proje ihtiyacı doğdu. Çok sayıda proje değerlendiriliyor.Bu konuda rektörümüz çokdinamik ve İTÜ’nün kapasitesi dolduğuiçin bize geri dönüşler başladı. Şu ançok tercih ediliyoruz ve genç bir ekibe sahibiz. Firmalar eğer Ar-Ge çalışmalarınıburada Türkiye’deki eğitmenlerle yapmazlarsa dışarıya çok büyük paralar ödemek zorunda kalıyor. Fakat burada yaptırırlarsa maliyetler büyük oranda azalıyor. Artık sanayi burasının önemini kavradı. Eskiden ‘Eğitmenler bilmez,o sadece anlatır’ anlayışı vardı. Artık oanlayış geçerli değil” dedi.

“SANAYİ İLE ARTIK DAHA YAKINIZ”

Bürokrasiyi oldukça azaltıp sanayiyledaha fazla çalışmalara başladıklarını açıklayan Prof. Dr. Ayşegül AkdoğanEker; “Bürokrasiyi olabildiğince azaltıpişlemleri hızlandırıyoruz.

Özelliklefirmaların deneysel talepleri olduğunda,döner sermaye işleri olduğundabunları yapıyoruz. Fakat sektör banabiraz aceleci davranıyor.

Çok çabuksonuca ulaşmak istiyorlar. Akademisyenlerde buna karşılık biraz destekligitmek istiyor. Bir başka nokta da banaçok sayıda ‘Sizinle şu konuda çalışmakistiyoruz’ ibaresiyle mail geliyor.

Bizler‘Tamam’ dedikten sonra bir uyumadevresi başlıyor. Sanırım şöyle düşünüyorlar:‘Aman canım alt tarafı bir soru,cevap verseler ne olur sanki?’ Mesela bir firma bu talebini ilettikten bir aysonra tekrar bana döndü, sanırım sorunu çözemedi ve benden de o kısacevabı alamadı.

Sonuçta şimdi benidavet ediyor. Fakat her firma için işler bu şekilde yürümüyor, para harcamadansorunları halletmeyi isteyen çoksayıda firma da var. Eskiye oranla yinede firmaların çok daha bilinçlendiğinigörüyorum. Artık üniversite-sanayi işbirliğinin çok önemli olduğunu kavramış durumdalar. Firmalar bir çözümarayışıyla geliyor; fakat bekledikleri kestirme yanıtı alamayınca bakıyorsunuz bir süre ses seda çıkmıyor. Daha sonra işler kilitlenince üniversiteye dönüp‘Biz bunu nasıl yapabiliriz?’ diye araştırmaya başlıyor.

Fakat gelecek vizyonuolan firmalar bu konuda hiç tereddütte kalmıyor. Şu anda piyasada inanılmazderecede yerli makine yapma konusundagirişimler var. Geçenlerde bir firma sahibiyle görüştük. O firma fırça makines iüretmek istiyordu. Artık sanayiciler ithalatın bir sonunun olmadığını anlamış durumda. Ülke olarak kendi yerli makinelerimiziyapmalıyız. Tabi bunu yaparkende yerli makinenin örnek alınanyabancı makinenin kopyası olmaması lazım.

Bir İtalyan ve Türk makinesiniyan yana koyduğunuzda sizin yaptığınızmakinenin o İtalyan makinesinden üstüntarafları olması lazım. Yoksa müşteri ilktercih olarak İtalyan makinesine yönelecektir.Çünkü o adamlar bu konuda yıllarharcamış ve uzmanlaşmışlar” dedi.

Mekanik Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Yrd.Doç. Dr. İbrahim Eren;“MÜDEK ziyaretine yetkililer geldiğinde değerlendiricilerin en yüksek puan verdiği noktalardan birini sanayicilerle olan ilişkilerimiz oluşturdu”dedi.