Makine Sanayii Sektör Platformu (MSSP) üyesi dernek, birlik ve odaları tanıtarak yönetim kurulu başkanlarının ağzından; yaptıkları...
Makine Sanayii Sektör Platformu (MSSP) üyesi dernek, birlik ve odaları tanıtarak yönetim kurulu başkanlarının ağzından; yaptıkları faaliyetleri dinlemeye devam ediyoruz. Bu sayımızda ise sayfalarımıza Araç, Araç Üstü Ekipman ve İş Makinaları Üreticileri Birliği Derneği (ARÜS-DER) Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Fırat’ı konuk ettik.
Türkiye’de araç, araç üstü ekipman sektöründe faaliyet gösteren bin 500 adet firma bulunuyor. Damper, sıkıştırmalı çöp kasası, yakıt tankı, itfaiye aracı gibi üstyapı sektöründe üretim yapanfirmalar 30’dan fazla kalemi imal ediyor.Hatta ülkemizde çöp kasası hiçbir şekilde ithal olmayıp, yüzde 100 yerliüretimler tercih ediliyor.Araç üstü ekipman yapan firmalar herne kadar küçük firmalardan oluşsada, sektörde yaklaşık 100 binin üzerinde kişiye istihdam sağlanıyor.
Aynı zamanda Türkiye’nin en düşük imalatkalemini oluşturan sektör firmaları isebirçok Avrupa ülkesini ihracatta geridebırakıyor. MSSP Focus çatısı altında görüştüğümüz Araç, Araç Üstü Ekipmanve İş Makinaları Üreticileri Birliği Derneği (ARÜS-DER) Yönetim KuruluBaşkanı Burhan Fırat, 50 ülkeye ihracatyaptıklarını belirtti.
Araç üstü ekipman sektöründe genelolarak hangi mal grupları bulunur?
Araç ve araç üstü ekipman sektöründe30’dan fazla kalem bulunuyor.Vinç, cenaze hizmet araçları, akaryakıttankerleri, akut arama kurtarma,çöp semi treyleri, damper, et taşıma kasaları, gıda maddesi taşıma kasaları,hidrolik sıkıştırmalı çöp araçları, itfaiye araç ve aksesuarları, kar küreme makineleri,kombine, kanal açma araçları,su tankeri, teleskopik platform, tıbbiatık, vidanjör, yol süpürme gibi araç ve araç üstü ekipmanlarından bazılarını oluşturuyor.
Araç üstü ekipmanların ülkemizdeki üretim geçmişi hakkında bilgi verirmisiniz?
Otomotivin bizim kültürümüzden doğduğu söylenemez. Teknolojisi başka ülkeler tarafından üretildi. İhtiyaçlar doğrultusunda gelişmelere paralel olarak ülkemize de geldi. Araç ve araçüstü ekipmanlar, araçların varlığından beri üretiliyor. Ülkemizde üretimler yaklaşık olarak 1950’li yıllarda yapıldı.
Türkiye’de 1958 yılında ilk yerli araç üretildi. Türk firmaları makine ve aksam üretimi konusunda çok uzun zamandır faaliyet gösteriyor. Özellikle son 20 yıllık süreçte yerli üretim yapan firma sayısı oldukça çoğaldı. Bufirmalarımız itfaiye, kanal açma makineleri,asfalt makineleri, çöp kasaları,vinçler ve benzeri pek çok ekipman üretiyor. Bugün ülkemize büyük oranda katkı sağlayan ve 50’den fazla ülkeye ihracat yapan firmalarımız bulunuyor.
Türk üstyapı üreticileri Asya, Afrikave Avrupa’da adından söz ettiriyorken Rusya, Orta Doğu, Türk Cumhuriyetleri ve Avrupa ülkelerinde de yüksek pazarpayını araç, araç üstü ekipman sektörü oluşturuyor.
ARÜS-DER’in kuruluşu nasıl gerçekleşti?
Araç, araç üstü ekipman ve iş makineleriüreticilerini tek çatı altındatoplamayı hedefleyen derneğimiz 1999yılında İstanbul’da kuruldu. Özelliklearaç, araç üstü ekipman ve iş makineleriüreten, üstyapı sektörü firmalarınıtemsil edecek tek ve güçlü bir sesinolmasına duyulan ihtiyaç ARÜS-DER’inkuruluşunu hızlandırdı. 2010 yılındanitibaren Ankara’da faaliyetlerini sürdürenderneğimiz, aktif olarak çalışmalarınıhızlandırdı. 7 Ekim 2011 tarihinde gerçekleştirdiğimiz
Teknik KomiteToplantısı ile üyelerimizi; üretim ve faaliyet alanlarına göre sınıflandırarak 16 adet Çalışma Komisyonu oluşturuldu.Üyelerimizin üretimlerini geliştirmeye hizmet etmek, üyeler arasında işbirliği,dayanışma ve bilgi alışverişi sağlamak derneğimizin öncelikleri arasındadır.Bunun yanı sıra üyelerimizin ekonomik, mali, hukuki, idari, teknoloji ve imalatla ilgili ortak sorunlarını çözümleyecek çalışmalar yapıyoruz.Üretim konularındaki sektörel sorunlarını inceleyerek ilgili yerlere önerilerimizi sunuyoruz. Sektörümüzütemsil edip üyelerimizin hak ve çıkarlarını korumayı amaçlıyoruz.
Kamu İhale Kurumu’nun hazırladığı ilgili yönetmelik gereği yerli üretim yapan firmalara,ihaleye girdiği zaman verdiği teklif üzerinden yüzde 15’e kadar fiyat avantajı sağlanıyor.Uygulamaya alınanbu sistem sonrasında belgelendirme sorunuda çözümlenirse sektörümüz büyük biratılım yapacaktır.
ARÜS-DER’in üye profili hakkında bilgi verir misiniz?
Bugün itibariyle çalışma alanları ve faaliyetleriyle oldukça başarılı 93 üyemiz bulunuyor. Üyelerimiz büyük bir ivme kazanan sektörümüz içerisindegerçekleştirdiği ihracatlarlaAvrupa, Asya ve Afrika’da adından sözettiriyor.
Sektörde hangi ülkeler dünya lideri olarak kabul ediliyor?
Almanya, İtalya ve Fransa dünya lideri konumunda bulunuyor. Çünkü oradagenellikle yüksek maliyetli robotteknolojisi kullanılıyor. Bu ülkelerin imalat olarak bizden üstün olmalarınınsebebi, teknolojiyi daha öncedenkullanmaya başlamalarıdır. Bu nedenlebizden daha öndeler; ancak artık bizde onlarla aynı teknolojiyi kullanıyoruz.Bizim üretim ve kalite ile ilgili herhangibir problemimiz yok. Biz şu anda enkaliteli ekipmanları üretme kapasitesinesahibiz.
Araç üstü ekipman sektörü şu an ençok hangi ülkeye ihracat yapıyor?
Irak’ın en büyük pazar olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Cezayir’e şu sıralarçok büyük ihracat gerçekleşiyor. Bunun yanı sıra Afrika yine aynı durumda bulunuyor. Toplamda 50 ülkeye yoğunlukluolarak da Avrupa ülkelerine araçüstü ekipman ihracatı yapılıyor. Bazende ürünlerimiz markasız gönderiliyor.Yani burada üretiliyor, marka basılmadanihraç ediliyor. Bu durum münferit gerçekleşiyor olsa da; kendi ülkemizden,kendi markamızla ürünlerimizigöndermek istiyoruz.
Türkiye’de yerli üretim yapan ortalama kaç firma bulunuyor? Üyelerinizin yüzde kaçı ihracat gerçekleştiriyor?
Ülkemiz makine ve aksam üretimi konusunda uzun zamandır faaliyet gösteriyor.Son yıllarda yerli üretim yapan firma sayısı epey çoğaldı. Sektörümüzünaltın çağını yaşadığını söyleyebilirim.Yurt içinde bulunan çoğu araç üstüekipman yerli malıdır. Diğer yandan üretimimiz dış pazarın da ihtiyaçlarını karşılıyor. Bugün Türkiye’de araç ve araç üstü ekipman üreten yaklaşık bin 500 adet firma var. Sektörümüz 50’denfazla ülkeye ihracat gerçekleştiriyor ve bu pastanın içinde üyelerimiz yüzde 50’yi oluşturuyor. Bu, ülkemize önemli ölçüde katma değer yaratıyor.
ARÜS-DER,Türkiye’de ikincisi düzenlenen Araç Üstü Ekipmanlar Fuarı’na imza atarak bir ilki başardı.
ARÜS-DER’in kuruluşundan bu yana yaptığı çalışmalar nelerdir?
ARÜS-DER; araç, araç üstü ekipman veiş makineleri sektörünün gelişmesineyönelik hizmetler veriyor. Bünyesinde oluşturduğu 16 Teknik Komite ile çalışmalarını yürüten ARÜS-DER, siviltoplum kuruluşu olmanın önemi ve bilinciyle üyelerinin çıkarlarını koruyaraksorumluluklarını yerine getiriyor.Üyelerine sağladığı destek, bilgialışverişine aracılık etmek, etik rekabet koşulları oluşmasına katkı sağlamak,üyelerinin; hukuki, idari ve teknolojiksorunlarını çözme gayretiyle çalışmalarını sürdürüyor.
ARÜS-DER, üyelerinin sorunları ve beklentilerine en hızlı şekilde çözüm oluştururken, ulusal ve uluslararası alanda üyelerinin de tanıtımınıgerçekleştiriyor. İçinde bulunduğu sektör yelpazesi gereği en geniş sivil toplum kuruluşları arasında yer alan ARÜS-DER, Türkiye’de ikincisi düzenlenen Araç Üstü Ekipmanlar Fuarı’na imza atarak bir ilki başardı.
Böylelikle gelecek yıllar için de hedefini belirledi.Sanayi Bakanlığı ve Türk StandartlarıEnstitüsü’nde (TSE) yetkililerin katıldığıtoplantıların düzenlenmesine öncülükettik. Bu toplantılarda mevzuat ve yönetmelik oluşturulurken araç üstüekipman üreticilerinden herhangi birgörüş alınmadığı ve bu durumun bazıaksaklıklara yol açtığını gördük. Sanayi Bakanlığı’nın araçların imal, tadil vemontajı hakkında yönetmeliği (AİTM)alt komisyonunda derneğimiz üyesi birtemsilcimiz var. Temsilcimiz Arif Kılıç ile TS 4930 standardının revize edilmesikonusunda önemli katkılarımızın olduğunu düşünüyorum.
Üniversite ve meslek örgütleriyle beraber yürüttüğünüz herhangi birproje var mı?
ARÜS-DER’in de fahri üyesi olan Gazi Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Otomotiv Mühendisliği Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mesut Düzgün ile birlikte sektörümüzdeki firmalara çeşitli eğitim çalışması yapıyoruz. Ayrıca,işletmelere iş güvenliğiyle ilgili olarak Makine Mühendisleri Odası ile yaptığımız görüşmeler neticesinde eğitim vereceğiz. Onlar da yaklaşık 81 ilde ücretsiz eğitim seminerleri veriyor. Aynı programı 2013 yılından itibaren geçerliolmak üzere üyelerimize de vermekiçin çalışmalar yürütmekteyiz.
Araç üstü ekipman imalatı sektöründene yönde sorunlar yaşanıyor?
Araç üstü ekipman üreticilerimizin yeraldığı üstyapı sektörü; kapsadığı firmasayısı, istihdam oranları ve elbette Türkiyeekonomisine yaptığı katkı ile büyükbir sektör ve bazı sorunlar da kaçınılmaz olabiliyor. Sektörümüzün en büyük sıkıntılarından birisi halk arasında“merdiven altı” şeklinde tabir edilen ve üretimde kalite standartlarını gözetmeyen firmaların olmasıdır. Kullandıkları uygun olmayan malzemelerle üretimyapan bu firmalar, tüm standartlarıyerine getiren firmalarımızın üretimlerini olumsuz etkiliyor.
Diğer taraftan Ar-Gebilincinin tam olarak yerleşmemiş olmasıve bu alana yeterince yatırım yapılmaması;bizi dünya çapında çok gerilerde bırakabiliyor.Bir başka nokta olan üretim sonrası testve değerlendirme ülkemizde çok zayıf birdurumda bulunuyor. Bu, kaliteyi belirleyenbir uygulamadır ve dikkat edilmelidir.Yine bizi zorlayan sorunlardan bir diğeri,bir araca üstyapı monte edilmeden plaka takılamaz; fakat üstyapıyı monte ettiğinizde de bazı belge sorunları çıkıyor ve aracı o halde trafiğe çıkaramıyorsunuz.Belgelendirme ve diğer teknik detaylar sonuçlanmadan plaka verilmiyor.Ancak trafiğe çıkmanız gerektiğinde ise ceza alıyorsunuz. Bazı sıkıntılar varki, firmalar tek başına mücadele edemiyor.Biz de ARÜS-DER çatısı altındabir birlik olarak bu sıkıntıları aşmak için faaliyet gösteriyoruz.
Burhan Fırat kimdir?
Çorum’da 1969 yılında doğdu. İlkve orta öğrenimini Osmancık’ta tamamladı. 1988 yılında TrakyaÜniversitesi Meslek Yüksek OkuluMotor Bölümü’nden mezun oldu.Çıraklık Eğitim Merkezi’nde öğretmenlikgörevine başladı. 1992 yılında Ankara’ya yerleşerek EFE Endüstri’de servis yetkilisi oldu.2008 yılında Ankara Bölge Müdürü olarak sürdürdüğü görevinden ayrıldı.Burhan Fırat, aynı yıl Trenkwalder Ebru Temizlik firmasındagöreve başladı ve dört yıl boyuncaGenel Müdür Yardımcılığı görevini sürdürdü. Daha sonra ise Profimak firmasını kurdu. Fırat, Profimak Genel Müdürü ve ARÜS-DER Yönetim Kurulu Başkanlığını halen sürdürmekte.
Sektörde karlılığın artırılabilmesi için neler yapılabilir?
Dünyada kasanın ortalama fiyatı 45bin euro iken bizim yaptığımız kasanınTürkiye’deki ortalama fiyatı 20 bin eurodolayındadır. Hatta 20 bin euro’ya kaliteliolanlar, daha az kaliteliler ise dahada uygun fiyatlara satılıyor. Örneğin:Firmanızda 10 tane mühendis var, fabrikanız büyük ve 200 kişi çalıştırıyorsunuz.Diğer taraftan 5-10 tane personelçalıştıran firma, çalışan sayısıyla 25 bineuro size göre daha fazla kar ediyor.Bu durum sektörün büyümesini, Ar-Geçalışmalarını ve yatırımları da engelliyor.Bu konuda, devletimize de düşen görevler var. Bu tür merdiven altıyerlerin önüne geçmeli. Belirli kalite standartları uygulanmalı.
Söz konusu sorunların en aza indirgenmesi için neler yapılabilir?
Firmalarımızın kaliteli üretiminbilincine varmaları gerekir. Üyelerimizi,üretim yerlerinin yanı sıra kalitebirimleri kurmaları yönünde de teşvik ediyoruz. Bu sayede “merdiven altı” firmalarınyarattığı olumsuzlukları ortadan kaldırmayı amaçlıyoruz. Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) geçtiğimiz aylardaoluşturduğu ve dernek olarak bizim dedestek verdiğimiz Eylem Planları’nda,Ar-Ge çalışmaları için gereken desteğin verilmesi konusunda düzenlemeler yapıldı. Bunların hayata geçirilmesi konusunda dernek olarak takipçiolacağız. Diğer sorunlar mevzuatlara dayalı sorunlardır ve bunların çözümüiçin mevzuatların düzenlenmesi gerekir.
ARÜS-DER değerli üyelerinin katkılarıyla bu konuda da önemli çalışmalar yürüterek TSE standartlarının revize edilmesi noktasında aşama kaydetti. Önümüzde uzun biryol var. Sektördeki diğer firmaları daçatımız altında toplayarak sorunları el birliğiyle çözeceğiz.
Sektörün bugünkü durumunu değerlendirir misiniz?
Araç üstü ekipman, iş makineleri veyan sanayi mallar üreten üyelerimizvar. Şu anda araç üstü ekipmansektörü, 50 ülkeye ihracat gerçekleştiriyor.Türkiye’de şu an da ‘çöp kasası’ithal edilmeyen tek üründür ve yeterlikalitede üretimi mümkündür. Diğerekipmanların da üretimi gerçekleşiyor.Ama bazı kurumlarımız farklı markave modelleri yerli temin etmek yerineyurt dışından satın alabiliyor. Sanayi Bakanlığı yerli malı kullanımıyla ilgili gerekli teşvikleri yapıyor. Kamu İhaleKurumu’nun hazırladığı ilgili yönetmelik gereği yerli üretim yapan firmalara yüzde15’e kadar fiyat avantajı sağlanıyor. Yani burada yabancı ve yerli iki firma ihaleyegirdiği zaman yerli üreticiye verdiği teklif üzerinden avantaj sağlanıyor.
Devlet Malzeme Ofisi’nde yerli üreticiye sağlananböyle bir kolaylık yoktu. Artık busayede yerli üretim daha fazla teşvikedilecek. Hedefimizdeki 500 milyardolarlık ihracat rakamına da bir adımdaha yaklaşmış olacağız. Ancak bizimsektörümüzü gölgede bırakan şöylebir durum söz konusu: Ticari araç üretimiyle bizim üretimimiz paralelilerliyor. Yani 3,5 ton sınıfı ve üzeri araçlar Türkiye’de geçen yıl 40 bin adet üretildi ve bunların hepsine de üst yapı takıldı. Mevzuat gereği zaten siz 3,5 tonve üzeri araçlara üst ekipman yerleştirmeden trafiğe çıkaramazsınız.
Plaka verilmez, mutlaka bir üst ekipman yapılması gerekiyor. Dolayısıyla bizimsektörümüz de buna paralel olarak,ticari araç sektörü ne üretiyorsa bizde sektör olarak aynı üretimi yapıyoruz.50 bine yakın istihdamımız var .Üyelerimizle ve yan sanayi firmaları ilebirlikte toplam sektörümüzü değerlendirirsek bu rakam 100 bini buluyor.Birebir katma değer yaratan, yüzde100 yerli imalat yapan sektörümüzünbu anlamda ülkemize katkı sağladığına inanıyorum.
Makine Tanıtım Grubu’nun (MTG)çalışmaları hakkında neler düşünüyorsunuz?
MTG ile birlikte çeşitli fuarlaraberaber gidiyoruz. Öncelikle reklamçalışmalarının mükemmel olduğunusöyleyebilirim. Hafızada kalabilecek,insanların baktığı zaman kolaylıklaanlayabileceği çalışmalar yapıyorlar.Ayrıca yurt dışında bizim sektörümüzütanıtıcı faaliyetlerini gayetbaşarılı buluyorum. Almanya, Çin veBrezilya’da fuarlara bire bir katıl -dık. Bu organizasyonlarda yapılançalışmalar da başarılı. Gerekli kişive derneklerle beraber yürütülentoplantılar çok yerinde. Bu açıdanMTG’nin Türkiye’deki makine sek -törüne katkı sağladığı inancındayım. Bu gibi çalışmaların da devametmesi kanaatindeyim. Bu anlamdahem üye, hem de federasyon kurucuüyesi olarak çalışmalarına elimizden geldiği kadar destek vermeyegayret ediyoruz.ARÜS-DER olarak
2012 yılının değerlendirmesini alabilir miyiz?
Bizim derneğimiz 1999 yılında kuruldu;ama kuruluşunun ilk yıllarında çok aktif değildi. Zaman içerisinde üye sayımızın artmasıyla da çalışmalarımız yoğunluk kazandı. Derneğimizce düzenlenen 1’inci ve 2’nci ARÜS-DER Fuarları çok ilgi çekti. Şimdi önümüzde1-5 Mayıs tarihleri arasında 3’üncü ARÜS-DER Fuarı var. Bugün sektörümüzü tek başına temsil ediyor konumuna geldik.
Sektörün kendinegüveni geldi. Artık firmalarımız kendinidaha iyi ifade edebiliyor. SorunlarımızıSanayi Bakanlığı da dahil bütün devletkurumlarında anlatmaya başladık. Onlarda böylesine güçlü bir sektörü önemsiyor.2011 yılına göre ticari araç satışında birdüşüş olduğundan sektörümüzde de birdaralma yaşandı; ancak onun haricindeher şey iyi. Rakamlara baktığımızda üretimanlamında 2011 yılına göre yüzde 20 oranında düşüş var. İhracat anlamında iseçok fazla bir değişiklik yok. Bu durum ihracatyapan firmaları pek fazla etkilemedi.
Zatenkalemimizin ihracat kısmı sektörümüzü ayakta tutmaktadır. Bir de burada uygulanan bir ara faktör var. Bu yıl model yılı.Yani daha önceki yıllarda modeller Temmuzayında belirlenirdi. Şimdi bu kalktı,1 Ocak itibariyle firmaların modellerini sergilemeye başlıyor. Şu anda da bazı alıcılarımız model yılı bir yıl geri olmasın diye, siparişlerini bir sonraki yıla veriyor.Bu nedenle bir azalma ya da daralma söz konusu olabilir.
2013 yılı hedef ve projeler arasında neler var?
TSE ile birlikte ARÜS-DER’in ortaklaşa geliştirdiği 2013 yılında aktif olarak firmalara yansıyacak bir projemiz var.Çerçeve sözleşmemiz beş yıllık süreci kapsayacak ve şu anda imza aşamasındadır.İmalat sektörünün gereksinimi olarak Avrupa’da uygulanan; ama Türkiye’de yer bulmayan bir durum var. İhale ve sipariş aşamalarında bütün dünya ülkelerinde sipariş vermek istediğinizde, kimse sizin siparişinizi kabul etmez.
Onlar bu yılın siparişini bir önceki yıl alarakçalışma sistemlerini oluşturuyor.Bir önceki yıl siparişlerini alıp birsonraki yılın fabrika üretim planı yapılıyor. Bizim ülkemizde ise budurum şöyle işliyor. Örneğin; ihale bugün oldu. Yarına sözleşmeyi imzalayacağım.Müşteriler sizden 10 güniçerisinde imalatı istiyor. Geneldeihalelerin bitme süresi yıl sonuna doğru oluyor. Ülkemizde üreticimizin sağlıklı üretim yapması için bu sisteminbizde de yerleşmesi gerekiyor.Bir sonraki yılın siparişlerini bi rönceki yıl aldığımız zaman firmalar hem kendi Ar-Ge çalışmalarına pay ayırabilir, hem de sistemin içerisinde yer alarak daha planlı çalışma imkanına sahip olabilir. Bununla birlikte sektörümüze de çok önemli katkıları olacağına inandığımız Sanayi Bakanlığı’ndan onaylı çalışmalarımız var.
Dolayısıyla bunlarhenüz imzalanmadan tam anlamıylabir açıklama yapmamız doğru olmaz.Ama sektörümüze ivme kazandıracağımızısöyleyebilirim. 2013 yılına buprojelerle girmeyi hedefliyoruz. İçinde bulunduğu sektör yelpazesi gereği engeniş sivil toplum kuruluşları arasında yer alan ARÜS-DER, Türkiye’de ikincisi düzenlenen Araç Üstü Ekipmanlar Fuarı’na imza atarak bir ilki başardı.