Türk tarım makineleri sektöründe bin 58 imalatçı firmanın faaliyet gösterdiğini söyleyen TARMAKBİR Yönetim Kurulu Başkanı...

Türk tarım makineleri sektöründe bin 58 imalatçı firmanın faaliyet gösterdiğini söyleyen TARMAKBİR Yönetim Kurulu Başkanı Cahit Tekbaş, birliğin üyeler arası koordinasyonu sağlamanın yanında, sanayici-kamu ilişkisini sıcak tuttuğunu belirtti.

TARMAKBİR’in kuruluşundan, amaçlarından ve faaliyetlerin­den bahsedebilir misiniz?

TARMAKBİR, 1978 yılında kurulmuş olup, ülkemizde traktör ve tarım makinaları ana iştigal konusu olan imalatçı, ihracatçı ve ithalatçıla­rın üye olduğu bir dernektir. Makine Sanayiİ Sektör Platformu’na üye imalatçı dernekler içinde mazisi en eski, en köklü dernek TARMAKBİR’dir. Birliğimizin halen 240 üyesi bulunmaktadır.

Bakanlar Kurulu kararıyla unvanının başında “Türk” kelimesini kullanmaya hak kazanmıştır. TARMAKBİR sektörel bir sivil toplum kuruluşudur. Kuruluş amacı, ülke genelinde üyelerine mesleki, sosyal, kültürel ve ekonomik yönlerden reh­berlik etmek ve desteklemek, sektör haklarını savunmak ve üyeleri ile işbirliği yaptığı kuruluşlar arasındaki dayanışmayı sağlamaktır.

Üyelerimi­zin başta sanayi ve tarım mevzuat­ları hükümleri gereği olmak üzere, ilgili bütün mevzuatlar gereği sahip olması gereken belge, ruhsatname, rapor işlemleri ile ilgili danışmanlık, başvuru ve takip işlemleri, “Tarım Kredi Kooperatifleri” satıcılık söz­leşmeleri ile ilgili işlemler, mevzuat ve istatistikî veri oluşturulmasına yönelik çalışmalar ve üyelerimiz için sekreterya hizmetleri, bünyemizde yapılmaktadır. Üyelerimizin yasal mevzuata ve standartlara haiz, kaliteli ve güvenli makine imal etmesi, güncel mev­zuata dair gelişmelerden haberdar olması, devlet desteklerinden azami ölçüde faydalanması, sektör sorunla­rının tartışılarak çözüm önerilerinin  üretilmesi ve değerlendirilmesi, kısa ve orta vadeli sektörel hedeflerin be­lirlenmesi gibi amaçlarla, ilgili kamu kurumlarının ve akademisyenlerin de katılımı ile seminer, toplantı ve kongreler düzenlenmektedir.

Benzer şekilde, ilgili kurum ve kuruluşlar ta­rafından düzenlenen benzer etkinlik­lere dahil olarak, sektör menfaatleri­nin azami ölçüde korunmasına katkı sağlanmaktadır. Genel Sekreterliğimize bağlı teknik büromuz tarafından ülkemizde ve dünyada, sektörümüzü ilgilendiren gelişmeler izlenmekte, yurt içi ve yurt dışı ihale ve mal talepleri, mevzuat, istatistik, seminer, toplantı ve kong­re, fuar, sektörel heyetler, sektö­rel haberler gibi birçok kategoride bilgiler, elektronik ortamda üyelerle paylaşılmaktadır.

‘İstatistik ve Pazar Araştırma’ büromuz ise sektör ista­tistikleri rapor haline getirilmekte, ayrıca traktör grubunda imalat, iç pazar satışları, ihracat gibi konu­larda, üyelerden aylık dönemlerde gelen bilgiler doğrultusunda raporlar oluşturulmaktadır. Birliğimiz günümüzde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı- Tarımsal Mekanizasyon Kurulu (Başkan Yar­dımcılığı), Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı- Makine Teknik Komitesi (Üye), Tarım Makinaları Alt Komite­si (Başkanlık ve Grup Sekreterliği), Traktör Alt Komitesi (Üye), TOBB Türkiye Makine ve Teçhizat İmalatı Meclisi (Üye), Kalkınma Bakanlığı-Makine Çalışma Grubu (Üye), Makine Sanayi Sektör Platformu (Eşbaşkanlık ve İcra Kurulu Üyeliği) ve Agrievolu­tion Dünya Tarım Makinaları Birliği­İcra Kurulu (üye), Ekonomik Komite (Üye), Sanayi Sorunları Komitesi (Üye) gibi organizasyonlarda yönlen­dirici pozisyonlarda yer almaktadır. Birliğimiz ayrıca DEİK (Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu) kurucu kuruluşudur.

 

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın 2011 yılı kayıtlarına göre Türk tarım makineleri sektöründe imalatçı firma sayısı bin 58 adettir.

Türk Tarım Alet ve Makinaları İmalatçıları Birliği hangi sektörel etkinliklere öncülük etmekte, üyeleri ve Türk tarım sektöründeki üreticilere ne tür artı değerler katmaktadır?

Katılım sağlanan toplantılarda üyele­rimizin ve sektörümüzün menfaatleri azami ölçüde savunulmaktadır. Bu dönemde çeşitli ulusal ve uluslara­rası kongrelerde sektörümüzün daha geniş çevrelere tanıtımı sağlanmıştır. Birliğimizce gerçekleştirilen çeşitli sektörel toplantılarla, üyelerimiz ve ilgili devlet kurumları bir araya geti­rilmiş, sorunların ilk ağızdan çözüm mercilerine iletilmesi ortamı yaratıl­mıştır. 2012 yılı, sektörel birçok toplantı, seminer ve kongreye tanıklık etmiş­tir.

“Kırsal Kalkınma Makine-Ekip­man Desteklemeleri” çalışmaları, “Tarımsal Mekanizasyon Kongreleri”, “Tarımsal Mekanizasyon Kurulu” toplantıları çok yoğun bir katılımcı ilgisine sahne olmuştur. Sektörel fuarlarda özellikle; Bursa, Konya ve Adana fuarlarında boş bir alan kalmadığı gibi çevredeki yeşil alanlar, otoparklar bile fuar alanı ola­rak değerlendirilmiştir.

Bursa fuarı, en yoğun ziyaretçi katılımına sahne olduğu gibi ülkemizde kitap fuarından sonra en fazla ziyaretçi çeken fuar olmuştur. Son yıllarda tarım teknolojileri fuarları ile eşzamanlı olarak düzen­lenen TARMAKBİR etkinliklerden ilki Konya’da gerçekleşmiştir. 15 Mart 2012 tarihinde Konya’da, Denizbank sponsorluğunda “Tarımsal Mekani­zasyon Destekleri ve Finans Sempoz­yumu” organize edilmiştir.

Sempoz­yumda, kırsal kalkınma makine ve ekipman desteklerinde gelecek stra­tejileri ve alternatif destekleme mo­delleri, desteklemelerin ekonomiye katkısı, tarım bankacılığı ve tarımsal mekanizasyon kredilerinde tarafların beklentileri, finans sektörünün tarı­ma ve tarımsal mekanizasyona bakışı gibi konular panelistler ve katılımcı­lar tarafından değerlendirilmiştir. 26-30 Eylül 2012 tarihlerinde Bursa’da TÜYAP-TARMAKBİR işbirliği ile düzenlenen “Bursa Tarım Fuarı” ile eş zamanlı olarak, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TAMTEST’den uzmanlar ve üyelerimizle birlikte CE İşaretlemesi ve PGD faaliyetlerine dair bir çalışma toplantısı yapılmıştır. Yine fuar kapsamında Pankobirlik’in Merkez Teşkilatı, 31 Kooperatif Müdürü ve üyelerimiz ile birlikte bir çalışma toplantısı düzenlenmiştir.

Bu toplantıda Pankobirlik’in mal tedarik sistemi hakkında bilgi verilmiş olup, yaşanılan sorunlar ve çözüm önerileri tartışılmıştır. Geleneksel hale getirmeye çalış­tığımız ve en son geçtiğimiz Ekim ayında 6’ncısını düzenlendiğimiz ‘TARMAKBİR Sektör Buluşmaları’nı son derece önemsiyoruz. Üyeler arası kaynaşma, sanayici-kamu ilişkisini sıcak tutan bu organizasyonu her sene tekrarlamaya gayret etmekteyiz

 Traktörler en önemli ihracat kalemimiz olup, bunu pulluklar, yem hazırlama makineleri, süt sağma makineleri, hassas ekim makineleri, kümes hayvancılığa yönelik makineler, çayır biçme ve balya makineleri takip etmektedir.

TARMAKBİR Sektör Buluşmaları’nın yanı sıra geçtiğimiz faaliyet dönemin­de hız kazanan diğer bir çalışmamız, özellikle Bursa, Konya ve İstanbul fuarları ile eş zamanlı olarak toplantı, panel, sempozyum gibi etkinliklerin organizasyonudur. Bu organizas­yonlarla finans kuruluşlarından, üniversitelere, kamu kurumlarından test merkezlerine kadar birçok farklı kurum ve kuruluş ile üyelerimizi bir araya getiriyoruz.

Bu çalışmalardan belki en önemlisi’ Avrasya Tarımsal Mekanizasyon Zirveleri. 2011 yılından bu yana Avrasya Uluslararası Tarım Fuarı ile eşzamanlı yürüttüğümüz bu organizasyonlar ile “tarım makine­leri pazarları, teknolojik gelişmeler, gelecek senaryoları, sürdürülebilir­lik, enerji ve güvenlik ve finans” gibi konular düzenlenen çeşitli panellerde tartışılmıştır.

Sektöre makine tedarik eden firmaların yanı sıra, bürokrasi, akademi, test merkezleri, sektörel sivil toplum kuruluşları ve sektörel basının bir araya geldiği bu çalışma, fuar ile eşzamanlı olarak yapıldığı için “sektörel tanıtım, gelişmiş ülke­lerle işbirliği ve ortak üretim, geliş­mekte olan hedef pazarlarımız için tanıtım ve ihracat potansiyeli imkânı” da yaratmaktadır. Akademisyen ve sanayicileri bir araya getiren bu etkinliğimiz aynı zamanda üniversite­sanayi işbirliğinin gelişmesine faydası olmaktadır.

Tarım makineleri sektörünün temel sorunları hakkında bilgi verir misiniz? Sorunların çözümü konusunda karar vericilerden beklediğiniz adımlar nelerdir?

Tarım, beslenmeyi amaçlayan bir sektör olduğu için dünya genelinde büyük önem taşımaktadır. Tarımın doğa koşullarına bağımlılığı dolayı­sıyla risk ve belirsizliğin fazla olması, tarım ürünlerine ilişkin arz ve talep esnekliğinin düşüklüğü, tarımsal üretim dönemlerinin diğer sektörlere kıyasla daha uzun olması ve belirli zamanlarda yoğunlaşması, tarımsal ürünlerin korunup saklanmalarının ancak belirli şartlarda ve zaman için­de yapılabilmesi, tarımsal faaliyetler­den sağlanan gelirlerin diğer sek

törlere göre düşük olması nedeniyle tarım sektörü ülkemizde ve dünyada desteklenmektedir. Çiftçilerin alım gücündeki dalgalan­ma ve düşüşler, tarımsal girdiler içinde en esnek girdi olan sektö­rümüzü direkt etkilemektedir. Bu yüzden bir yıl sonrası için hiçbir şekilde planlama yapılamamaktadır. Tarımsal desteklerde de durum farklı değildir. Yılın ortasında o yıl için alımı desteklenecek makineler ilan edile­bilmektedir. Aslında burada bahsedi­lecek bir çok sorun söz konusu ama bütün sorunların kaynağı aslında aynıdır. Karar vericiler, mevzuat ha-zırlarken veya program yaparken ilgili sektör paydaşları ile masaya oturma­dan, onlar adına eylemde bulunmala­rı bütün sorunların çıkış noktasıdır. 

Cahit Tekbaş Kimdir?

1958 yılında Ankara doğan Cahit Tekbaş, 1975 yılında sermaye şirketi olarak kurulan ve ortağı olduğu Eker-Mak Tarım Makinaları’nın Genel Müdürlüğü’nü halen sürdürmektedir. 14. Dönem TARMAKBİR Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yürütmenin yanında, Ankara Sanayi Odası Meslek Komitesi Üyeliği gibi sivil toplum kuruluşlarında da aktif görevler alan Tekbaş, evli ve 3 çocuk babasıdır.

Ülkemizde tarım alet ve makineleri üretimi yapan kaç yerli üretici var?Üreticiler ağırlıklı olarak sektörünhangi alanlarında faaliyet gösteriyor? 

Sektörde faaliyet gösteren imalatçı  firma sayısı Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın 2011 yılı kayıtlarına göre bin 58 adettir. Yaptığımız son analizlere göre yaklaşık 900 firmanın son 5 yılda alınmış zirai kredili satışa esas deney raporu mevcuttur. Bu firmalardan yaklaşık 250 adedi sulama sektöründe (pompa, sulama boruları, sulama başlıkları vs) faaliyet göstermektedir. Buna göre sulama hariç sektörde yaklaşık 650 firma mevcuttur. Tabii, firmaların hepsi eşdeğer ölçekte değildir. Üyemiz olan firmalar, sektörün çok önemli  bir kısmını temsil etmektedir. 212’si ana imalatçıdır. 7 firma yan sanayi, 4 firma bayi olarak faaliyet göster mektedir. 17 firma ise sadece ithalat üzerine çalışmaktadır. Tarım makineleri sektörünü esas olarak traktör, ekipman ve sulama araçları şeklinde 3 kısımda incelemek mümkündür. Bu yönüyle grupların birbiri ile olan organik bağlantısı dolayısıyla istatistiksel veriler hariçbirbirlerinden bağımsız değerlendirilmesi pek mümkün değildir. Ekipman sektöründe toprak işlemeden, hasada, hayvancılık makinelerinden,gübrelemeye kadar birçok kategoride faaliyet gösteren üreticiler söz konusudur. Bu konuda herhangi bir kategoriye yoğunlaşma söz konusu değildir.

Türkiye tarım makineleri üretimi ve ihracatı hakkında bilgi verir misiniz?

İhracat hacmimiz sürekli gelişim göstermektedir. 2012 yılına ait son resmi rakamlara göre sektörümüz Türkiye makine ihracatında 22 alt makine ürün grubu arasında 6’ncı sırada, en fazla değer artış oranı bakımından da 3’üncü sırada yer almaktadır. 2011 yılında gerçekleşen 470 milyon dolar ihracat değerinden (220 milyon dolar traktör, 200 milyon dolar ekipman, 50 milyon dolar ise traktör aksam ve parçaları) sonra, 2012 yılında yaklaşık 120 ülkeye, 620 milyon dolar seviyesinde tarım makineleri ihracatı gerçekleşmiştir. Bu değerin 325 milyon doları trak­tör, 240 milyon doları ekipman, 55 milyon doları ise traktör aksam ve parçalarına aittir.

Bu kapsamda ilk 10 ülkeye (ABD, Irak, İtalya, Polonya, Azerbaycan, Fransa, Bulgaristan, Al­manya, Fas ve Sudan) gerçekleştiri­len ihracat toplam ihracatın yaklaşık yüzde 60’ını oluşturmaktadır. Traktör aksam ve parçaları hariç 2012 yılında ABD’ye 96 milyon, Irak’a 56 milyon, İtalya’ya 42 milyon, Polonya’ya 24 milyon, Fransa’ya 20 milyon, Almanya 16 milyon dolar, Fas, Bulgaristan ve Cezayir’e 14’er milyon dolar seviye­sinde ihracat gerçekleştirilmiştir. Özellikle traktörler en önemli ihracat  projesini beklemektedir. Bu noktada, top artık Maliye Bakanlığı’ndadır. 2014 yılında Gıda, Tarım ve Hayvan­cılık Bakanlığı’na bütçe aktarması

nı bekliyoruz. Bu noktada önemle üzerinde durulması gereken bir nokta ise, gerek parktaki yenilenmeyi bekleyen traktör sayısı ve gerekse mevcut kapasitenin sınırlı olması, programın uzun yıllar devam etme­sini gerekli kılmaktadır. Piyasadaki normal satışların devam edeceği hu­

neler, diskaro, çayır biçme ve balya makineleri takip etmektedir. 2007 yılında uygulamaya başlanan “Kırsal Kalkınma Makine ve Ekip­man Desteği”, özellikle 2009 yılından itibaren sektöre kayda değer bir ivme kazandırmış, program kapsamında 6 yılda yaklaşık 750 milyon TL hibe desteğine ve 1 milyar 620 milyon TL satış değerine ulaşılmıştır. Bununla birlikte programın yıl içinde çok geç açıklanması, sektörün destek kap­samına girecek makineleri ve destek bütçesini çok geç öğrenmesi sebe­biyle plan-program yapamamaları, alıcıların ekipman alımı için öncelikle hibe desteklerini beklemesi, sonra yol alması sektör için olumsuz bir duruma sebep olmaktadır. Traktör sektöründe ise iç piyasa dinamikleri­ne bağlı olarak son dönemde olumlu gelişmelerden söz etmek mümkün­dür. Traktör ihracatı da geçen sene bir rekor kırmıştır. Sektör, kurgusu iyi yapılmış hurda traktör yenileme susu da dikkate alınırsa bu durumun gerekliliği daha iyi anlaşılır. Program bu yönüyle daha önce kısa süreli uygulanmış olan “Otomobil Hurda İndirimi”nden farklıdır.