Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) ve Makine Tanıtım Grubu (MTG) tarafından 25 Kasım’da...
Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) ve Makine Tanıtım Grubu (MTG) tarafından 25 Kasım’da Çorum’da düzenlenen Makine Sektör Toplantısı’nda, sektörün sorunları ile çözüm önerileri ele alındı.
Dünya ve Türkiye ekonomisi ile makine sektöründe mevcut durum ve beklentilerin ele alındığı toplantıya MAİB Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran, Çorum Ticaret ve Sanayi Odası (ÇTSO) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fikret Tepençelik, Eximbank yetkilileri ve bölge firmalarından temsilciler katıldı. Etkinlikte bir konuşma yapan MAİB Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran, devletin yerli makine sanayini desteklemesi için çağrıda bulundu. Türkiye’nin 2023 ihracat hedefi 500 milyar dolar, Gayri Safi Milli Hasıla hedefinin de 2 trilyon dolar olduğunu hatırlatan Adnan Dalgakıran, bu hedeflere yönelik Türkiye’nin ekonomik anlamda şu anda bulunduğu konumdan daha üst sınıfa geçmeyi arzu ettiğini ve kişi başı milli gelirinde 20 bin doların üzerine çıkartmayı hedeflediğini söyledi.
“Yeni nesiller Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek”
Türkiye’nin lig atlayabilmesi ve aynı zamanda 20-25 bin dolar kişi başı gelir hedefine ulaşması için bazı şartların bulunduğuna dikkat çeken Adnan Dalgakıran, “Önümüzdeki 10 yılda Türkiye’yi neler bekliyor. Türkiye lig atlayabilecek mi? 20-25 bin dolar kişi başı gelir seviyesine gelebilecek mi? Bunların bazı şartları var. Sizlerin de bildiği gibi orta gelir tuzağı dediğimiz aslında 10 bin dolar kişi bazında seyreden gelirle dünyada çok uzun zaman aynı noktada seyreden ülkeler var. Bunun getirdiği refahın da insanları tatmin etme tehlikesiyle karşı karşıyayız. Sanayide, üretimde çalışmayı arzu eden bir nesil ve gerçekten eğitimli bir nesil oluşturamazsak bu alanda çok zorlanacağız. Yeni nesiller Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek” dedi.
“Katma değeri yükseltecek sektörlerin başında makine geliyor”
Sektörün bu hedefe ulaşabilmesi için her yıl yaklaşık yüzde 15 ila 20 arasında ihracatını artırması gerektiğini belirten Adnan Dalgakıran, bu rakamın ortalama yüzde 7’ler civarında büyüdüğünü açıkladı. Adnan Dalgakıran, hedefe giden yolda istenilen bir büyüme olmasa da Türkiye’nin toplam ihracat artışının yüzde 3-3,5 olduğu düşünüldüğünde; toplam ihracattaki büyüme oranının iki katı bir hıza sahip olduğunu, fakat bunun yeterli olmadığını kaydetti. İnsan yetiştirmek zorunda olduklarını dile getiren Adnan Dalgakıran, “Yaşadığımız sıkıntılar aynı. Bu insan kaynağını önemli ölçüde kendimiz yetiştirmek zorundayız Bu konuda şirketler olarak tedbirler almak ve bu alana önem vermek zorundayız. İhracatta karşılaştığımız problemlerden en büyüğü de standardizasyon ve dokümantasyon konularında. Ürünlerde daha üst katma değerlere yönelmemiz gerekiyor. Bizi engelleyen en önemli husus şirketlerin ölçek ekonomisinden uzak olmasıdır. Almanya’da 6 bin firma üretim yapıyor Türkiye’de ise 16 bin firma. Almanya’dan daha az üretim yapmamıza rağmen firma sayımız üç katı. Girişimci ruhumuzu gereğinden fazla kullanıyoruz. Hem küçüğüz, hem de firma doğurmaya devam ediyoruz. Durum böyle devam ederse dünyayla rekabet etmemiz çok zor olur. Teknolojiyi dışarıdan satın alarak üretim yapıyorsanız o ülke sürekli olarak sadece uygun fiyatta iş gücüne dayalı ekonomi geliştirmek zorunda kalır. Katma değeri yükseltecek en önemli sektörlerden birisi de makine sektörüdür. Mutlaka kamunun yerli makine sanayisini desteklemesi gerekiyor. Ar-Ge ve inovasyon konusunda TÜBİTAK ve Bilim, Sanayi ve Ticaret Bakanlığının önemli destekleri var. Çorum’da kümelenme hareketleri başladı. Aramızda ne tür sorun olursa olsun, kişisel ne tür problemler olursa olsun mutlaka bir organizasyon içinde hareket etmemiz gerekiyor. Bu organizasyonu beceremeyen ülkelerin nasıl geride kaldıklarını net şekilde görüyoruz. İşbirliğini geliştiremezsek bu akıbet kaçınılmaz olur. Bazı şirketler çıtayı aşmış durumda. Büyüme hızı ve ihracat gelişmeleri çok hızlı ve kuvvetli. İşbirliklerini Çorum olarak ne kadar gerçekleştirirseniz büyüme için o kadar avantaj elde edeceksiniz. Makine sektörü açısından şu anda en güçlü bölge Marmara ve İstanbul. Buralarda bu iş gücünü temin etmek, yeni yatırım alanları oluşturmak imkansız hale geldi. Türkiye nasıl ülkeye yeni yatırımcıları çekmeye çalışıyorsa Anadolu’daki şehirlerimizin de büyükşehirlerdeki şirketlerimizi kendi bölgelerine rahatlıkla çekebileceğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı. ÇTSO Başkan Yardımcısı Fikret Tepençelik ise, Türkiye’nin 2023 hedeflerini gerçekleştirme noktasında makine sektörünün önemli bir misyon üstlendiğini söyledi. Sektörün, katma değeri ve marka değeri yüksek ürünlere yönelmesi halinde hem ülkenin, hem de Çorum’un önemli kazanımlar elde edeceğini dile getiren Tepençelik, “Bilindiği gibi makine sektörü, Çorum’un ihracatında yüzde 42’lik paya sahip. Bu çıtayı daha da yükseltmeliyiz. İhracat konusunda devlet politikasında ve maliye politikasında yapısal değişiklerin gerçekleştirilmesi gerekiyor. Makine sektörüne ilişkin olarak Çorum’da bir takım adımlar atarak Çorum’da kümelenme projesini başlattık. Sektör temsilcilerini savunma sanayisine yöneltmek ve bu alandaki firmalarla potansiyel işbirliği kurulması için çaba gösterdik. Sanayinin ve imalat sektörünün çok ciddi problemleri var. Mali politikalar bazen sanayicinin belini büküyor. Hükümetin bu konudaki iyileştirme politikalarını bir an önce hayata geçirmesini bekliyoruz” dedi. Başkanların konuşmasının ardından MAİB Ekonomi Danışmanı Dr. Can Fuat Gürlesel tarafından “Dünya Ekonomisi, Türkiye Ekonomisi ve Makine Sektöründe Mevcut Beklentiler” konuları ile Eximbank faaliyetleri hakkında çeşitli sunumlar gerçekleştirildi.