Ürünleri koruyan ambalajlar, temiz ve güvenilir şekilde depolanarak tüketiciye ulaştırılmasını sağlıyor. Ambalajı ürüne ...

Ürünleri koruyan ambalajlar, temiz ve güvenilir şekilde depolanarak tüketiciye ulaştırılmasını sağlıyor. Ambalajı ürüne uygulayan sistemler ise ambalaj makinesi olarak isimlendiriliyor. Tüketicilerin satın alma algısını şekillendiren ambalaj tasarımlarındaki yenilik beklentisi ise ambalaj makineleri sektörünün gelişimini doğrudan etkiliyor.

Çeşitli sektörlere ait ürünlerin saklanması, korunması, markanın tanıtılması ve satılması gibi birçok fonksiyonu bünyesinde barındıran ambalajlar, metalden ahşaba, kartondan cama, basit katlamalı kutulardan, lüks ürünler için kullanılan özel tasarımlı yüksek kalitedeki ambalajlara kadar binlercesi ile hayatımızın her alanında kendini gösteriyor. Günümüzde özellikle gıda, ilaç ve kişisel bakım ürünlerinde ambalaj tasarımları çok önemli bir yere sahip. Tüketicilerin satın alma algısını değiştiren ambalaj tasarımları firmaların ciddi yatırımlar yaptığı bir alana dönüşmüş durumda. Ambalaj sanayisinin bu denli hızlı gelişimi ve tüketim alışkanlıklarındaki değişimle birlikte bu ilerleme doğal olarak ambalaj makineleri sektörüne de yansıyor. Hem iç pazarda,
hem de ihracatta ambalaj makineleri üreticilerine büyük fırsatlar sunuyor. Özellikle 2000’li yıllarla birlikte başlayan hızlı şehirleşme hareketleri, süpermarketlerin artışı, turizmin gelişmesi, ambalajlı gıda kültürünün tüm dünyaya yayılması, genel ekonomik canlanma ve büyüme hızları gibi faktörlerin bileşkesi olarak ambalaj sektörü de dünyada çok hızlı bir gelişme gösteriyor. Ürünü, tüketici veya ara kullanıcı için, herhangi bir hazır ambalaj veya ambalaj malzemelerinden imal edilmiş/şekillendirilmiş kap içine dolduran, yerleştiren, koruyucu bir ambalaj malzemesi ile saran, kapağını kapatan, etiketleyen, koliye yerleştiren, koruyucu film ile saran benzer birincil veya ikincil ambalajlama operasyonunu gerçekleştiren sistemler ambalaj makinesi olarak nitelendiriliyor.

Türkiye de ambalaj makineleri sektörünün yapısı
Türkiye de ambalaj makinecileri ambalaj sanayisinin dünyadaki gelişimine paralel olarak, hedeflerini yükselterek bu hızlı değişime adapte olmaya çalışıyor. Ambalaj makinecilerinin sorunları da genel olarak tüm makine üreticileri ile benzerlik gösteriyor. Hizmet verdiği sektörlerde değişimin hızlı olması nedeniyle ambalaj makineleri üreticileri için müşteri beklentileri
doğrultusunda yenilik 
sunabilmek daha fazla önem kazanıyor. Süreklilik arz eden bu yenilenme çabası da yüksek Ar- Ge maliyetlerini ortaya çıkarıyor. Türk ambalaj makineleri sektöründe çok sayıda firma ve girişimci faaliyet gösteriyor, bunların büyük çoğunluğunu ise küçük işletmeler oluşturuyor. Türk ambalaj makinesi üreticileri, başta İstanbul olmak üzere; İzmir, Konya, Ankara ve Gaziantep’te faaliyetlerini sürdürüyor. Üreticiler, ambalaj malzemelerini yoğun kullanan bölgelerde, sanayi kuruluşlarının yakınlarında, tedarikçilere yakın yerlerde kümelenmiş durumda. Sektörel sivil toplum kuruluşları temsilcilerinden alınan bilgiye göre; Türkiye’deki üreticiler, firma başına yaratılan katma değer açısından uluslararası pazarlarda rekabet edilen markaların gerisindedir. Uzmanlara göre, üreticiler genelde modern ve geniş üretim alanlarında çalışmadıkları için üretim kapasiteleri belli düzeyde kalıyor. Bu durum verimliliği, satın alma maliyetlerini olumsuz yönde etkiliyor. KOBİ düzeyindeki işletmeler güçlerini ve üretim becerilerini birleştiremediğinden uluslararası pazarda söz sahibi olabilecek konuma ulaşamıyor. Yüksek maliyetler nedeniyle yurt dışı fuarlarda ürünlerini tanıtamayan küçük ölçekli işletmeler, iç
pazardaki rekabet 
şartları nedeniyle ihracata yönelemiyor. İç pazardaki talep daralması ve haksız rekabetle mücadele eden, altyapısı hazır olmadan dış pazara yönelen üretici firmalar ise ihracat ve sonrasında daha büyük sorunlar yaşıyor. Türkiye gibi halk sağlığına en önemli tehdidi oluşturan denetimsiz ve ambalajsız gıdaların yaygın olduğu bir ortamda, ambalaj kullanımının yasalarla zorunluluk haline getirilememesi sektörün gelişimini olumsuz etkiliyor. Uzmanlara göre, Türk ambalaj üreticilerinin rekabetten kurtulup ihracatını artırabilmesi için en ekonomik üretim yöntemlerine geçmesi gerekiyor. Gerek üretim hacminin yükseltilmesi gerekse katma değerli ürün imalatının mümkün olan en ekonomik biçimde gerçekleştirilebilmesi için ise üretimde otomasyona ihtiyaç duyuluyor. Özellikle hızlı tüketim ürünleri üreticisi olan markalaşmış firmaların operasyonlarına uygun teknolojik donanımlar satın alarak, mevcut olan hatlarını iyileştirmeleri ve en uygun ambalajlama donanımlarına sahip şekilde üretimlerini sürdürmeleri gerekiyor. Bu noktada ambalaj ve ambalajlama makineleri büyük önem arz ediyor. Ambalaj makineleri sektörü, makine üretim sanayisinin önemli bir iş koludur. Ambalaj makineleri sektörü yapısal olarak ise diğer makine sektörlerinden ayrışır. Sektörde üretime özel, sipariş üzerine imalat gerçekleştiriliyor. Hem ürün çeşidi hem de ambalaj çeşidi göz önüne alındığında müşteriler çok farklı özelliklerde makineler talep edebiliyor. Makineler belirli bir standart formda imal edilirken, dolum yapılacak ambalajlara özel modifikasyonlarla çeşitlenir. Cam, plastik, metal ve kağıt-karton gibi ambalaj malzemesi seçenekleri ile dolum sonrası ihtiyaç duyulacak olan etiketleme, kolileme ve paletleme gibi işlemleri birlikte düşünüldüğünde; ambalaj makineleri sektörü genelinde uzmanlaşmanın
çok kolay 
olmadığı söylenebilir. Türkiye’de üretimi yapılan ambalaj makineleri genel olarak; köpüklü ambalaj, vakum ambalaj karton ambalaj, kutu ambalaj, kapatma ve damgalama, temizleme, soğutma ve kurutma, konumlandırma, yığma, doldurma, şekillendirme, ayrıştırma ve ağırlık ölçme, ürün belirleme, plastik enjeksiyon ve şişe kapatma makineleri olarak Sınıflandırılıyor. Mevcut veriler ışığında Türkiye’de ambalajın hızlı gelişen bir sektör olduğundan söz edilebilir. Son beş yılda ortalama yüzde 6 oranında büyüyen ambalaj sanayisi, 2009 yılındaki yüzde 5’lik küçülmenin ardından 2010 yılında yüzde 17,6’lık büyüme ile hızlı bir toparlanma sürecine girdi. Hızlı kentleşme, nüfus artışı, yaşam standartlarının yükselmesi, kadınların iş hayatına katılımındaki artış, tüketim alışkanlıklarındaki değişmeler, alışveriş merkezlerinin yaygınlaşması ile perakende alışveriş eğiliminin artması, tüketim ürünlerine olan talep artışı ve ihracatın artması sektörün hızlı gelişmesindeki başlıca etkenlerdir. Türkiye’de ambalaj malzemesi üreten yaklaşık 3 bin firma bulunuyor. Bu firmaların büyük çoğunluğu orta ve küçük ölçekli firmalardır. 53 ambalaj üreticisi iş hacmi bakımından Türkiye’nin en büyük 1000 şirketi arasındadır. Ambalaj sektöründeki firmalar ise yoğun olarak; İstanbul, İzmir, Bursa, Ankara, Konya, Kocaeli, Gaziantep, Adana, Kayseri ve Manisa’da faaliyet gösteriyor. Ambalaj tüketimine alt gruplar bazında baktığımızda bunların; yüzde 39 kağıt, karton ve oluklu mukavva ambalajlar, yüzde 33 plastik ambalajlar, yüzde 13 cam ambalajlar, yüzde 8 ahşap ambalajlar ve yüzde 7 metal ambalajlardan oluştuğu gözleniyor. Türkiye’de plastik ambalaj üretimi yaklaşık 1,8 milyon tonun üzerindedir. Türk PE ve PP dokuma torbalar ve çuvallar sektörü önemli üretim ve ihraç kapasitesine sahiptir. Kağıt, karton ve oluklu mukavva ürünleri son dönemde ambalaj sanayisinin önemli sektörlerden biri haline geldi. Kağıt-karton ve oluklu mukavva ürünleri alanında toplam üretim 2,1 milyon tonun üzerindedir. Metal ambalajların üretim kapasitesi ise 600 bin tona payı da yüzde 7’ye ulaştı.

Dünya ambalaj pazarı ve ambalaj makineleri talebi
Ekonomi Bakanlığı verilerine göre 670 milyar dolar büyüklüğündeki dünya ambalaj pazarı, yıllık ortalama yüzde 3 büyüyor. Sektör büyüklüğünün 2016 yılında 820 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Pazarın yüzde 41’ini plastik ambalaj, yüzde 31’ini kağıt-karton ambalaj, yüzde 15’ini metal ambalaj, yüzde 7’sini cam ambalaj oluşturuyor. Ambalaj sanayisi sektöründe büyümeyi sağlayan etkenler; kentleşme, inşaat ve konut yatırımları, gelişmeye başlayan sağlık hizmetleri sektörü ve Brezilya, Çin, Hindistan ve bazı Doğu Avrupa ülkeleri gibi gelişmekte olan ekonomilerdeki hızlı büyüme olarak sıralanabilir. Gelişmekte olan bölgelerde harcanabilir kişisel gelirde yaşanan yükseliş tüketimi artırırken ambalaj talebini de büyütüyor. Örneğin, tüketiciler üzerindeki zaman baskısı nedeniyle çamaşır ve bulaşık makinesi gibi beyaz eşyalarda yaşanan talep artışı, sadece bu eşyaların paketlenmesi için gerekli olan ambalaj talebini değil, bu makinelerin çalıştırılması için gerekli olan ev bakım ürünleri talebini ve dolayısıyla bu ürünler için gerekli ambalaj talebini de artırıyor. 2016 yılına kadar 43 milyar dolar büyüyeceği tahmin edilen gıda ve içecek piyasası, gıda ve sağlık hizmetleri ambalajlarının, global ambalaj piyasasında en büyük nihai kullanım ürünü olarak kalmasını sağlıyor. 2016 yılına kadar sağlık hizmetleri ambalaj piyasasının her yıl ortalama yüzde 4,5 ve kozmetik ambalajı piyasasının her yıl ortalama yüzde 4,2 büyüyeceği tahmin ediliyor. 2010 yılı dünya ambalaj sanayi ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 18 oranında artarak 232 milyar dolara yükseldi. Dünya ambalaj ihracatının yüzde 56’sını plastik ambalaj, yüzde 31’ini kağıt-karton ambalaj ürünleri oluşturuyor. Sırasıyla ihraç edilen diğer ambalaj ürün dünyanın ambalaj ithalatı ve ihracatında önde gelen ülkeleri Almanya, ABD, Çin, Japonya ve İtalya’dır. 

Ambalaj makineleri sektöründe ihracat-ithalat dengesi
Birleşmiş Milletler rakamlarına göre, 2011 yılında dünya genelinde 16,1 milyar dolar olan ambalaj makineleri ihracatı, 2012 yılında yüzde 1 artış göstererek 16,2 milyar dolar olarak kaydedildi. En fazla ambalaj makinesi ihraç eden ülkeler listesinin ilk üç sırasında ise Almanya, İtalya ve Çin yer alıyor. İhracat listesinin ilk sırasında bulunan Almanya 2011 yılında 4,5 milyar dolar değerinde ambalaj makinesi ihraç ederken bu rakam 2012 yılında yüzde 3 artışla 4,6 milyar dolar seviyesine yükseldi. Listenin ikinci sırasındaki İtalya 2012 yılında 4,1 milyar dolar değerinde ambalaj makinesi ihraç etti. 2011 yılında İtalya’nın ambalaj makinesi ihracatı 4,2 milyar dolar seviyesindeydi. 2012 yılında İtalya’nın ambalaj makineleri ihracatında yüzde 3 düşüş yaşandı. En fazla ambalaj makinesi ihraç eden ilk 10 listesinin üçüncü sırasında ise Çin bulunuyor. Çin 2011 yılında 660 milyon dolar değerinde ambalaj makinesi ihraç ederken bu rakam, 2012 yılında yüzde 31 artış kaydederek 863 milyon dolara yükseldi. Dördüncü sıradaki Japonya’nın ambalaj makineleri ihracatı 2012 yılında 647 milyon dolar oldu. 2011 yılında bu rakam 618 milyon dolar düzeyindeydi. Japonya’nın ambalaj makineleri ihracatındaki artış yüzde 5 oldu. En fazla ambalaj makinesi ihraç eden ilk 10 listesinin beşinci sırasındaki İsviçre 2011 yılında 628 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirirken 2012 yılında bu rakam, yüzde 2 artarak 640 milyon dolara yükseldi. 2012 yılında ambalaj makineleri ihracatını yüzde 31 oranıyla en fazla artıran ülke Çin oldu. Dünya geneli ambalaj makineleri ihracatında Türkiye 20. sırada bulunuyor. 2011 yılında 108 milyon dolar olan Türkiye’nin ambalaj makineleri ihracatı, 2012 yılında yüzde 9 azalarak 98 milyon dolar seviyesine geriledi. Dünya ambalaj makineleri ithalatı 2012 yılında bir önceki seneye göre yüzde 2 azalarak 15,1 milyar dolar olarak kaydedildi. 2011 yılında bu rakam 15,3 milyar dolardı. 2012 yılı verilerine göre ABD, dünya ülkeleri genelinde ambalaj makineleri ithalatını en fazla artıran ülke oldu. 2012 yılında ABD’nin ambalaj makineleri ithalatı 1,7 milyar dolar olarak kaydedildi. Listenin ikinci sırasındaki Çin 2011 yılında 1,8 milyar dolarlık ithalat gerçekleştirirken bu rakam 2012 yılında yüzde 14 azalarak 1,5 milyar dolar düzeyine geriledi. Üçüncü sıradaki Rusya’nın 2012 yılında ambalaj makineleri ithalatı 851 milyon dolar olarak kayda geçti. 2011 yılında bu rakam 757 milyon dolardı. Rusya’nın ithalatındaki artış yüzde 12 oldu. En fazla ambalaj makinesi ithal eden ilk 10 ülke listesinin dördüncü sırasında ise Almanya yer alıyor. 2011 yılında Almanya 576 milyon dolar değerinde ambalaj makinesi ithal ederken bu rakam 2012 yılında, yüzde 1 artış kaydederek 580 milyon dolara yükseldi. Listenin beşinci sırasındaki Fransa’nın ambalaj makineleri ithalatı 2012 yılında 555 milyon dolar oldu. İthalatı yüzde 4 gerileyen Fransa’nın 2011 yılında ithal ettiği ambalaj makinelerinin değeri 576 milyon dolardı. En fazla ambalaj makinesi ithal eden ilk 10 ülke listesinde, 2012 yılında ithalatını en fazla artıran ülke yüzde 44 ile Tayland oldu. 2011 yılında 296 milyon dolar değerinde ambalaj makinesi ithal eden Tayland’ın 2012 yılı ithalatı 425 milyon dolar oldu. Türkiye 2012 yılında en fazla ambalaj makineleri ithal eden ülkeler listesinin 11. sırasında yer aldı. 2011 yılında 361 milyon dolar olan ambalaj makineleri ihracatımız, 2012 yılında yüzde 10 azalarak 323 milyon dolar olarak kaydedildi.

Türkiye nin ihracatı 110,5 milyon dolar
Türkiye’nin ambalaj makineleri ihracatı 2012 yılında 110,5 milyon dolar olarak kaydedildi. 2011 yılında Türkiye’nin ihracatı 121,2 milyon dolardı. Türkiye 2012 yılında 12,8 milyon dolarla en fazla İtalya’ya ambalaj makinesi ihraç etti. 2011 yılında bu rakam 18,2 milyon dolardı. İtalya’ya yönelik ihracat yüzde 29,7 azaldı. Listenin ikinci sırasında yüzde 62,1 ihracat artışıyla Irak bulunuyor. 2011 yılında Irak’a 7,7 milyon dolarlık ambalaj makinesi ihraç edilirken 2012 yılında 12,6 milyon dolar seviyesine yükseldi. Listenin üçüncü sırasında bulunan Libya’ya 2011 yılında 0,8 milyon dolar değerinde ambalaj makinesi ihraç edilirken 2012 yılında bu rakam yüzde 747,8 artışla 6,5 milyon dolar seviyesine yükseldi. Türkiye’nin en fazla ambalaj makinesi ihraç ettiği ilk 10 ülke listesinin dördüncü sırasında ise Fas yer alıyor. 2012 yılında Fas’a 6,1 milyon dolar değerinde ambalaj makinesi ihraç edildi. 2011 yılında bu rakam 1,3 milyon dolar seviyesindeydi. Fas’a yönelik ihracat artışı yüzde 374,6 olarak kayda geçti. Listenin beşinci sırasında Suudi Arabistan bulunuyor. 2011 yılında söz konusu ülkeye 6 milyon dolar değerinde ambalaj makinesi ihraç edilirken bu rakam, 2012 yılında yüzde 13,6 azalarak 5,2 milyon dolar olarak kaydedildi. Türkiye’nin 2012 yılında ambalaj makineleri ihracatını en fazla artırdığı ülke yüzde 747,8 ile Libya oldu. Türkiye’nin ambalaj makineleri ithalatı 2012 yılında bir önceki yıla oranla yüzde 10 azalarak 374 milyon dolar olarak kaydedildi. 2011 yılında bu rakam 415 milyon dolardı. Türkiye 2012 yılında 159 milyon dolarla en fazla İtalya’dan ambalaj makinesi ithal etti. Yüzde 7 azalan Türkiye’nin ithalatı 2011 yılında 172 milyon dolardı. Türkiye’nin en fazla ambalaj makinesi ithal ettiği ilk 10 ülke listesinin ikinci sırasında Almanya bulunuyor. 2011 yılında 120 milyon dolar olan ambalaj makineleri ithalatı, 2012 yılında yüzde 12 azalarak 106 milyon dolar olarak kayda geçti. Üçüncü sıradaki Çin’den 2011 yılında 11 milyon dolar değerinde ambalaj makinesi ithal eden Türkiye’nin 2012 yılı ithalatı yüzde 30 artışla 14 milyon dolara
yükseldi. Listenin dördüncü 
sırasındaki İsviçre’den 2012 yılında 13 milyon dolarlık ambalaj makinesi ithal edildi. 2011 yılında bu rakam 12 milyon dolar seviyesindeydi. İsviçre’den ambalaj makineleri ithalatındaki artış yüzde 9 olarak kaydedildi. Listenin beşinci sırasında yer alan İspanya’dan 2011 yılında 16 milyon dolar değerinde ambalaj makinesi ithal edilirken bu rakam, 2012 yılında yüzde 42 azalarak 9 milyon dolar seviyesine geriledi. Türkiye’nin 2012 yılında ambalaj makineleri ithalatını en fazla artırdığı ülke yüzde 391 ile Belçika oldu. 2011 yılında söz konusu ülkeden 2 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirilirken bu rakam 2012 yılında 8 milyon dolar olarak kaydedildi.

Paketleme makineleri ihracatta ilk sırada
Türkiye 2012 yılında en fazla diğer paketleme veya ambalajlama makineleri (ısı ile büzerek ambalajlamaya mahsus makineler dahil) kaleminde ihracat gerçekleştirdi. 2011 yılında söz konusu ürün grubunda 80 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken bu rakam, 2012 yılında yüzde 5 azalarak 76 milyon dolar olarak kaydedildi. Listenin ikinci sırasında yer alan şişe, kutu, çuval vb. doldurma, kapama, mühürleme, etiketleme, kapsülleme, içecekleri gazlandırma makineleri kaleminde 2012 yılında 23 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Söz konusu kalemde 2011 yılı ihracatı 28 milyon dolardı. Şişe, kutu, çuval vb. doldurma, kapama, mühürleme, etiketleme, kapsülleme, içecekleri gazlandırma makineleri ürün grubu ihracatında yüzde 20 azalma yaşandı. Üçüncü sıradaki diğer paketleme/ ambalajlama/mühürleme makinelerine ait aksam; parçalar kaleminde 2011 yılında 13 milyon dolar olan ihracat, 2012 yılında yüzde 10 azalarak 12 milyon dolar olarak kaydedildi. Türkiye 2012 yılında en fazla diğer paketleme veya ambalajlama makineleri (ısı ile büzerek ambalajlamaya mahsus makineler dahil) ürün grubunda ithalat gerçekleştirdi. 2011 yılında 234 milyon dolar olan ithalat rakamı, 2012 yılında yüzde 7 azalarak 218 milyon dolar olarak kayda geçti. Listenin ikinci sırasında ise şişe, kutu, çuval vb. doldurma, kapama, mühürleme etiketleme, kapsülleme, içecekleri gazlandırma makineleri bulunuyor. 2011 yılında söz konusu kalemde 128 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirilirken 2012 yılında bu rakam, yüzde 17 azalarak 106 milyon dolar oldu. Üçüncü sıradaki diğer paketleme/ambalajlama/ mühürleme makinelerine ait aksam; parçalar kaleminde 2011 yılında 54 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirilirken bu rakam 2012 yılında yüzde 5 azalarak 51 milyon dolar olarak kaydedildi.

DURAN MAKİNA
“BÜYÜMEK İÇİN İYİ YETİŞMİŞ GENÇ KADROLARA İHTİYACIMIZ VAR”
ABDURRAHMAN KÜÇÜKARAS - DURAN MAKİNA GENEL MÜDÜRÜ
Firmamız 20 yılı aşkın süredir karton ambalaj katlama ve yapıştırma makineleri tasarlayıp, üretiyor. Alanımızda dünyanın en önemli üreticilerinden biri olarak kabul ediliyoruz. Duran Makina’nın uluslararası satış organizasyonuna dahil olan dünyanın çeşitli ülkelerinde faaliyet gösteren 10 şirket, kendi ülkelerinin yanı sıra civar ülkelerdeki pazarlarda da ürünlerimizin satışını üstleniyor. Ürünlerimizin tasarımı, üretimi, elektrik/ elektronik ve programlama dahil olmak üzere bütün süreçleri Duran Makina tesislerinde yapılıyor. Özellikle çoğu Avrupalı üreticinin maliyet düşürmek için üretimlerinin bir bölümünü, hatta bazen tamamını, Uzakdoğu’ya yönlendirdiği bir dönemde; kendi alanımızdaki tüm üretimi Avrupa’da ‘in house’ gerçekleştiren nadir üreticilerdeniz. Bu anlamda doğru bir seçim yaptığımıza inanıyoruz; çünkü bu durum öncelikle ürünlerimizin yüksek kalitesinde kendini belli ediyor. Ar-Ge’ye önem veren bir firmamız her yıl en az bir yeni ürün geliştiriyor. Duran Makina tarafından geliştirilen bu ürünlerin tamamı Türkiye’de ilk kez, bir tanesi ise dünyada ilk kez üretildi. 1990’ların ortasından itibaren ihracatımızı ağırlıkla Amerika’ya gerçekleştirdik. Beş yıldır ise Avrupa’ya yönelik ihracatımızın ağırlık kazandığını görüyoruz. Üretimimizin yarısından fazlasını da ihraç ediyoruz. Katlama yapıştırma makinelerimiz ABD, Japonya, Kanada, Almanya, İtalya, İngiltere ve Fransa da dahil olmak üzere dünyanın 46 ülkesinde kullanılıyor. Çok geniş bir coğrafyaya hitap ettiğimiz için herhangi bir ürünümüzün ihracatımızda ön plana çıktığını söylememiz mümkün değil; çünkü Avrupa içinde bile talep, ülkeden ülkeye çok ciddi farklılık gösterebiliyor. Ülkenin yetişmiş insan gücü, teknik bilgi birikimi ve üretim fırsatları göz önünde bulundurulduğunda, sektörümüzün yeterince gelişemediğini gözlemliyorum. Finansman kaynağı yaratmak önemli sorunların başında geliyor. Doğal olarak bu da Türk makine üreticisinin ihracatını olumsuz yönde etkiliyor. Haksız rekabet; başka bir önemli sorun olarak karşımıza çıkıyor. Rekabet iyi bir şeydir, gelişmeyi teşvik eder; ama haksız rekabet başa çıkılması çok zor bir hasımdır. Türk işçiliğinin kalitesine güvenim tam; ama teknik okullarımızın daha çok insan yetiştirmesi gerektiğini düşünüyorum. Teknik eğitimin kalitesi arttıkça, Türk sanayisinin ürünü de doğru orantılı olarak yükselir. Eğer büyümek istiyorsak, iyi yetişmiş genç kadrolara ihtiyacımız var demektir.

 

ERSEY MAKİNA
“VERGİ YÜKÜ AZALTILMALI”
AYŞE PINAR ATAR - ERSEY MAKİNA PAZARLAMA MÜDÜRÜ
Firmamız 1978 yılında kuruldu. 42 ülkeye ihracat gerçekleştiren Ersey Makina, geniş ürün portföyü, müşteri memnuniyeti odaklı hizmet anlayışı, satış sonrası servis garantisiyle, sektörünün öncü firmaları arasında yer alıyor. Ambalaj makineleri sektörüne yönelik olarak; polikarbonat yıkama dolum kapatma hattı, monoblog çalkalama dolum kapatma hattı, gazlı çalkalama dolum kapatma hattı, O.P.P. sıcak tutkal etiketleme makineleri, rotatif ön yıkama makinesi, emniyet bandı makinesi, kapak sökme makinesi ve kulp takma makinesi üretiyoruz. Komple dolum hatları başta olmak üzere ürettiğimiz tüm makineleri ihraç ediyoruz. Ağırlıklı olarak Ortadoğu ülkelerine ihracat gerçekleştiriyoruz. Zaman içinde Afrika pazarına açılmak da hedeflerimiz arasında bulunuyor. Sektörümüzün temel sorununun ise firmaların karşılaştığı yüksek vergi yükü olduğunu düşünüyorum.

 
TAM - TAŞ
“STANDARTLARA UYMAYAN MAKİNELER ÜLKEYE SOKULMAMALI”
HİKMET TAŞ - TAM-TAŞ MAKİNA YÖNETİM KURULU BAŞKANI
“TAMTAŞ Makina, 1975 yılından bu yana ambalaj makinesi üretiyor. 40 yıla yaklaşan bu süre zarfında Türk ambalaj sektörüne önemli hizmetlerimiz oldu. Tam-Taş Makina’nın ana faaliyet alanını tam otomatik ve yarı otomatik paketleme makineleri, kapatma makineleri, otomatik besleme sistemlerinin üretimi ve pazarlaması oluşturuyor. Kendi markamız ile ürettiğimiz ambalaj makinelerimiz satış öncesi ve satış sonrası kaliteli hizmetimizle birlikte gerek ülkemiz genelinde, gerekse yurt dışında birçok ülkede saygın, güvenilir ve özel bir yere sahip. Firmamız faaliyetlerini yurt dışı satış, yurt içi satış, imalat ve finansman birimi olarak dört departmanın koordineli çalışmalarıyla sürdürüyor. Başlıca ihracat yaptığımız ülkeleri; Almanya, Fransa, İngiltere, İsviçre, Kanada ve İran olarak sıralayabiliriz. Dünyanın farklı noktalarındaki müşterilerimize nitelikli hizmet sunmaya çalışıyoruz. Türk makine sektörünün imajını güçlendirmek adına da önemli bir sorumluluğumuz olduğuna inanıyorum. Bu bilinçle firmamız üzerine düşen tüm görevleri hakkıyla yerine getiriyor. Çalışanlarımızın gelişimine önem veriyoruz. Ar-Ge ve tasarımda çalışan personelimiz meslekleri ile ilgili kurs ve seminerlere katılıyor. Otomasyon ekibimiz, yeni çıkan teknolojilere ait tanıtım toplantıları ve seminerleri takip ederek bu teknolojileri zaman kaybetmeden makine kontrol sistemlerimize adapte ediyor. Tam-Taş Makina düzenli olarak yurt içi ve dışındaki sektörle ile ilgili önemli birçok fuara katılıyor. Yurt dışı fuarlar sayesinde de dünyanın değişik ülkelerinden gelen firmalarla tanışıp daha sonrasında bu ülkelere ihracat fırsatı yakalıyoruz ki, bunun firmamız ve ülkemiz için son derece önemli olduğuna inanıyorum. Tam otomatik dikey paketleme, tam otomatik doypack ambalaj makineleri, yarı otomatik ve tam otomatik shrink ambalaj makineleri en önemli ihracat kalemlerimiz arasında bulunuyor. Sektörümüzde CE standartlarına uygun üretim anlayışının yaygınlaşması zaruri bir koşuldur. Bununla beraber ithal edilen makine teçhizat gruplarında da standartlara uygun olmayan makinelerin ülkeye kesinlikle sokulmaması gerektiği düşüncesindeyim. Ülke olarak en fazla ihtiyacımız olan şey, daha çok üretim ve daha çok ihracattır. İç ve dış ticaretteki haksız rekabet başlıca sorunlarımız arasında yer alıyor. İç ticaretteki haksız rekabetin en belirgin göstergesi şirketlerin bölünmesi, içeriden birinin çıkıp, iş ahlakına uymadan merdiven altı üretime yönelmesidir. Kişilerin prosedürler, kanunlar doğrultusunda iş yapmalarının sağlanması gerekiyor. Bu durum firmanızı iç piyasada en fazla yaralayan olaydır. Ürünlerimiz tüm standartlara uymasına rağmen ihraç ederken çok zor kabul ediliyor. Buna karşılık Avrupa ya da Çin’den çok rahat mal ithal edebiliyor. İkinci el üründe de çok büyük zarar görüyoruz. Hiçbir kısıtlama olmadan Avrupa’dan makineler, rahat bir şekilde ülkemize giriyor. Bu durumda dış ticarette haksız rekabetin oluşmasına neden oluyor.”