Makina İmalat Teknolojileri Kongresi-MATİT 2013, TMMOB Makina Mühendisleri Odası (MMO) adına MMO Bursa Şubesi yürütücülüğünde...
Makina İmalat Teknolojileri Kongresi-MATİT 2013, TMMOB Makina Mühendisleri Odası (MMO) adına MMO Bursa Şubesi yürütücülüğünde, 6–7 Aralık 2013 tarihleri arasında Bursa Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezinde düzenlendi.
Makine imalat sektöründe çalışan üye, uzman, yöneticiler, kamu ve özel sektör temsilcileriyle bilim insanlarını bir araya getirerek sektörün gelişimi, durumu, sorunlarının tespit edilmesi, çözüm önerilerinin oluşturulması ve kamuoyu ile paylaşılması amacını taşıyan Makina İmalat Teknolojileri Kongresine 235 mühendis, teknik eleman ve üniversite öğrencisi katıldı. “Makine İmalat Sektörünün Dünü, Bugünü ve Geleceği” konulu açılış oturumunun ardından iki ayrı salonda yapılan 11 oturumda 41 bildiri sunuldu. Ayrıca, “Sektörde Mühendisliğin Rolü ve Mühendislerin Çalışma Koşullarında Değişim/Dönüşüm” konulu bir panel, altı atölye çalışması ve iki teknik gezi gerçekleştirildi. Kongrenin açılış oturumunda, sektörün değerlendirmesi yapılarak, alt sektörleri, ürün grupları ve göstergeleri; dünyada ve Türkiye’de sektörün üretim, ihracat, ithalat, teknoloji, katma değer durumu; swot analizi ve rekabet gücü değerlendirmesi ile gelişme perspektifleri ayrıntılı bir şekilde irdelendi. Makina İmalat Teknolojileri Kongresinde söz alan uzmanlar, makine imalat sanayi sektörünün, yirmiden fazla alt sektörden oluştuğunu belirterek, bütün sektörlere “yatırım malı” ve “ara malı” olarak girdi üretildiğini belirtti. Uzmanlara göre; makine sektörü, sanayinin itici gücü ve gelişmişliğin önemli ölçütlerinden birini oluşturuyor. Mühendislik tasarımı ise ürün geliştirilmesinde veya üründe farklılık yaratılmasında öncelikli ve zorunlu aşamalardan biridir. Ayrıca Ar-Ge çalışmaları içinde vazgeçilmez bir öneme sahiptir. Patent ve markanın alınmasında, özellikle makine imalat sanayisinde mühendislik tasarımı giderek küresel rekabette temel çalışmaların başında geliyor. Acımasız çıkarlara dayalı uluslararası rekabet ortamında, “teknolojiyi yalnızca kullanan değil teknoloji üreten bir toplum olma” hedefine ulaşmamız gerektiğini aktaran uzmanlar, ülkemizin tüm sanayi sektörlerinde var olmasının ve teknoloji üretmesinin; projelendirme, mühendislik tasarımı, Ar-Ge ve yerli üretimde yetkinleşmekten geçtiğinin herkes tarafından görülmesi, benimsenmesi gerektiğinin altını çizdi. Türk makine sanayisinin üretimi 2012 yılında 28,3 milyar dolara yükseldi. 2012’de sektör ihracatının 12,6 milyar dolar, ithalatının 21,9 milyar dolar, dış ticaret açığının ise 9,3 milyar dolar olarak gerçekleştiğini belirten sektör temsilcileri, üretimde ihracatın payının yüzde 30’ları aştığını aktardı. Kongrede aktarılan verilere göre; ithalata bağımlılıkta sektör ortalaması yüzde 65’e düzeyinde, katma değer oranı ise yüzde 23’lerde seyrediyor. Ağırlıklı olarak orta-düşük teknolojili ürünler ihraç ediliyor. Türkiye’de genel istihdam içinde sanayi istihdamı yüzde 19,2’ye geriledi. Sanayide istihdam edilen 3,5 milyon kişinin 210 bini makine sanayisinde çalışıyor, bunun da 3 bin 500’ü yani yüzde 1,7’si ise mühendislerden oluşuyor. Etkinlik boyunca yapılan değerlendirmeler sonucu, makine imalat sanayisinin zayıf yönleri ile sorunlarını ise: Nitelikli işgücü oranının düşüklüğü, mühendis istihdamının yetersizliği, tasarım geliştirme, inovasyon ve marka yetersizliği, katma değeri düşük ürünlerin yüksek oranı, yan sanayinin gelişememesi ve ileri teknolojide ara malda dışa bağımlılık, kayıt dışı firma çokluğu ve merdiven altı üretim, KOBİ’lerin fazlalığı ve kurumsallaşmada zafiyet, firmalar arası ilişkilerin zayıflığı, üniversite-sanayi işbirliğinde yetersizlik, kamu alımlarında yerli üretime sağlanan avantajlar ile bölgesel teşvik ve desteklerin yetersizliği, enerji maliyetlerinin yüksekliği, sermaye birikiminin yetersizliği. tüketicinin bilinç eksikliği ile fason çalışma sisteminin kaliteye zarar vermesinin oluşturduğu belirtildi.