Son yıllarda Türk inşaat sektörünün global ölçekte konumunu güçlendirmesi beton santrali üretimini olumlu yönde etkiledi. Beton santralleri...

Son yıllarda Türk inşaat sektörünün global ölçekte konumunu güçlendirmesi beton santrali üretimini olumlu yönde etkiledi. Beton santralleri ihracatı 2013 yılında yüzde 14,6’lık artışla 210 milyon dolara yükseldi.

Beton santralleri sektörünün üretim potansiyelini ve yapısını temel olarak inşaat sektöründeki gelişmeler şekillendiriyor. Dünyada adından söz ettiren Türk inşaat sektörünün son dönemde yurt içi ve yurt dışında artan iş potansiyeli ve üstlendiği önemli projeler beton santrali üreticilerini olumlu yönde etkiliyor. Türkiye’de 50’nin üzerinde beton santrali üretimi yapan firma olmasına karşın, marka bilinirliği ve üretim potansiyel açısından pazarı birkaç firmanın sürüklediği gözleniyor. Her yıl mevcut alana yönelik üretim yapan yeni firmalar eklense de kapanan işletmeler nedeniyle sayı belli bir çizginin üzerine çıkmıyor. Uzmanlara göre Türkiye’de beton santrali üretimi yapan firmalar arasında yoğun bir rekabet yaşanıyor. Üreticiler hem hazır beton hem de inşaat sektörüne makine tedarik ediyor. Sektör aynı zamanda Türkiye ekonomisi açısından ciddi bir istihdam olanağı sunuyor. Sektörde faaliyet gösteren beton santrali üreticileri ihracatlarını daha çok komşu ülkeler ile Türk inşaat sektörünün faaliyet gösterdiği bölgelere yönelik gerçekleştiriyor.

TÜRKİYE’DE SEKTÖRÜN GELİŞİMİ VE ÜRETİM YAPISI

Hazır beton, ilk kez 1903 yılında Almanya’da ortaya çıktı. İnşaatlarda sağladığı kolaylık nedeniyle tüketimi hızla yaygınlaştı. Zaman içinde diğer ülkelerde de üretilen ve tüketilen bir ürün haline geldi. Özellikle 1950’lerden sonra hızlanan kentleşme ve altyapı inşaatları hazır beton ve beton ürünlerine daha fazla gereksinim duyulmasına neden oldu. Türkiye beton üretimine diğer ülkelere göre hayli gecikmeli başladı. 1970’li yılların sonuna doğru ülkemizde faaliyet gösteren inşaat firmaları öncelikle kendi ihtiyaçlarını karşılamak üzere hazır beton üretimine yöneldi. Türkiye’de beton tüketiminin yaygınlaşması ise 1980’li yılların ikinci yarısında gerçekleşti. Zaman içinde beton ihtiyacına bağlı olarak gerekli makine ve parçaların üretilmesine başlandı. Talepteki yükselme üretici sayısının ve ürün çeşitliliğinin artmasına neden oldu. Dünya beton üretiminde beton santralleri, ilgili otomasyon sistemleri ve transmikserler üretimin ana unsurları kabul ediliyor. Beton santralleri, beton bileşenlerinin stoklanıp kontrol altında karıştırılarak, üretiminin gerçekleştirildiği tesislerdir. Beton santralleri karışım şekillerine göre; yaş ve kuru karışım, depolama şekillerine göre bunkerli ve yıldız tip olmak üzere ikiye ayrılıyor. Beton, çimento, doğal veya yapay agrega, su ve diğer katkı maddelerinin muhtelif oranlarda karıştırılmasıyla elde edilen bir yapı malzemesidir. Betonun niteliğine göre çimento, agrega, su ve diğer katkı malzemelerinin istenen oranlarda; bilgisayar kontrolüyle beton santrali veya mikserde karıştırılmasıyla elde edilen hazır beton tüketiciye taze beton olarak teslim ediliyor. Su ölçme ve beton üretmek üzere kullanılan malzemelerin beton santralinde veya transmikserde karıştırılmasına göre kuru karışımlı beton ve yaş karışımlı beton olmak üzere iki tip hazır beton elde ediliyor. Beton tesisinde; beton santrali, otomasyon sistemi ve transmikserlerin dışında zorunlu olmasa da gerek betonun kalitesini, gerekse inşaat alanına uygulanması esnasında yapının daha kaliteli olmasını sağlayacak pompa, vibrasyon gibi bazı üretim araçları bulunuyor. Betonun transmikserden inşaat alanına (kalıba) kolay ve hızlı aktarılmasını sağlayan araca pompa, kalıba dökülen betonun donatıları iyice sarmasını sağlamak ve hava boşluklarını dışarıya çıkararak doluluğu artırmak için kullanılan araca vibrasyon deniyor. Türkiye’de hazır beton tesislerinin birçoğu da yeni teknoloji ile kurulmuş ve transmikserlerin çoğu pompalıdır. Kaliteli beton üretilmesinde teknoloji çok önemli bir yer tutuyor.

BETON SANTRALLERİNİN ÖNEMİ VE KALİTEYE ETKİSİ

Hazır beton üretim tesislerin kurulması ve işletilmesinde çevre kanunu ve ilgili yönetmelilere uyulması gerekiyor. Hazır beton üreticilerinin de çevreyi korumak ve çevreye en az zarar vermek için gerekli tedbirleri alması bekleniyor. Ayrıca beton gibi yapının temel unsuru olan ve yapının sağlamlığıyla doğrudan ilgili bir üründe çeşitli yönetmeliklerle belirlenmiş kalite ve standardın tutturulması yasal bir zorunluluktur. Bütün bunlar sektörde kalite sistemlerinin oluşrurulmasını gündeme getirmiş, kalite denetiminde bulunmak ve sertifika kurallarını tanımlamak üzere sektörel sertifika kurumları kurulmuştur. İngiltere’de Betonarma Çelikleri Sertifika Kurumu (ARES), Hazır Beton Kalite Sistemi (ORMC) bunlardan bazılarıdır. Ülkemizde de hazır beton kalite denetimine yönelik olarak 1995 yılında Türkiye Hazır Beton Birliği Kalite Güvence Sistemi kurulmuştur. Bir hazır beton tesisinde kapasiteyi belirleyen temel üretim unsuru beton santralidir. Beton santraliyle birlikte transmikser ve pompa sayısı kapasite üzerinde kısıt oluşturan diğer üretim unsurlarıdır. Hazır beton, üretimini takiben en çok iki saat içinde kullanılması zorunlu olan bir inşaat malzemesidir. Dolayısıyla inşaat alanı ile beton santrali arasındaki mesafe ve santralden inşaat alanına betonun taşınma kapasitesi, beton santralinin kapasite kullanımını doğrudan etkiliyor. Bu nedenle taze betonun kullanılacağı yere betonun özellikleri bozulmadan taşınabilmesi gerekiyor. Beton taşıması için özel olarak tasarlanmış kamyon benzeri taşıt aracı olan transmikser, bir hazır beton tesisinin en önemli üretim araçlarından birisidir. Eğer santral kapasitesine uyumlu bir taşıma kapasitesi yoksa, santralde üretilen betonun inşaat alanına gerekli sürede taşınması mümkün olmayacağından, santralde beton üretimi taşıma kapasitesiyle sınırlanacaktır. Kapasiteyi etkileyen bir diğer üretim aracı pompa olup, betonun uygulama alanına (kalıba) hızlı bir biçimde aktarılmasını sağlamaktadır. Dolayısıyla pompalı dökümlerde transmikserlerin şantiyelerde bekleme süresi kısalmakta ve daha çok beton taşıma imkanı doğmaktadır. Hazır beton tesisleri ağırlıklı olarak Türkiye’nin batı illerinde kurulmuştur. Nüfus yoğunluğunun fazla olduğu, dış göç alan illerde ihtiyaç duyulan yeni konut ve bu illerde hızlı kentleşmeye bağlı olarak ortaya çıkan altyapı yatırım ihtiyacı, inşaat sektörüne olan talebi artırıyor. Dolayısıyla inşaat sektöründe faaliyet gösteren, inşaat malzemeleri üreten firmalarda bu illerde yoğunlaşıyor.

DÜNYADA GENELİNDE SEKTÖRÜN İHRACATI-İTHALAT DENGESİ

Birleşmiş Milletler (BM) İstatistik Bölümü verilerine göre, 2011 yılında 8,76 milyar dolar olan beton santralleri ihracatı, 2012 yılında yüzde 4,6 artarak 9,17 milyar dolar seviyesine yükseldi. İhracat listesinin ilk sırasında bulunan Almanya, 2011 yılında 1,32 milyar dolar değerinde beton santrali ihraç ederken bu rakam, 2012 yılında yüzde 9,2 azalarak 1,20 milyar dolar olarak kaydedildi. Listenin ikinci sırasındaki ABD 2012 yılında 1,17 milyar dolar değerinde beton santrali ihraç etti. 2011 yılında ABD’nin ihraç ettiği beton santralleri değeri 1 milyar dolar seviyesindeydi. ABD’nin 2012 yılı beton santralleri ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 13,3 artış gösterdi. En fazla beton santrali ihraç eden ilk 10 ülke listesinin üçüncü sırasındaki Çin 2011 yılında 990 milyon dolarlık beton santrali ihraç ederken bu rakam, 2012 yılında yüzde 12,9 artarak 1,12 milyar dolar olarak kayda geçti. Türkiye, dünya geneli beton santralleri ihracatında 14. sırada yer alıyor. 2011 yılında 190 milyon dolar seviyesinde beton santrali ihraç eden Türkiye, 2012 yılında 180 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Türkiye’nin beton santralleri ihracatı 2011-2012 yılları arasında yüzde 4,36 oranında azaldı. En fazla beton santrali ihraç eden ilk 10 ülke listesinde, 2011 yılına göre ihracatını en fazla artıran ülke ise yüzde 26,8 ile Fransa oldu. Fransa 2011 yılında 230 milyon dolarlık beton santrali ithal ederken bu rakam 2012 yılında 300 milyon dolara yükseldi. Dünya ölçeğinde beton santralleri ithalatı ise 2012 yılında bir önceki yıla göre yüzde 6,9 artış gösterdi. 2011 yılında 8,16 milyar dolarlık beton santralleri ithal edilirken 2012 yılında bu rakam 8,72 milyar dolar oldu. ABD, beton santralleri ithalatında 2012 yılında 750 milyon dolarla ilk sırada yer alıyor. ABD’nin 2011 yılı beton santralleri ithalatı 650 milyon dolar olarak kaydedilmişti. ABD’nin 2012 yılında ithalatı yüzde 14 arttı. Listenin ikinci sırasında ise Kanada yer alıyor. 2011 yılında Kanada 420 milyon dolar değerinde beton santrali ithal ederken bu rakam 2012 yılında, yüzde 23 artarak 520 milyon dolar kaydedildi. Avustralya, dünya beton santralleri ithalatı listesinin üçüncü sırasında yer alıyor. 2012 yılında Avustralya’nın beton santralleri ithalatı yüzde 0,35 artış göstererek 390 milyon dolar oldu. 2011 yılında bu rakam 380 milyon dolar seviyesindeydi. Türkiye, 2012 yılında dünya geneli beton santralleri ithalatı listesinin 30. sırasında yer aldı. 2011 yılında 70 milyon dolar değerinde beton santrali ithal eden Türkiye, 2012 yılında yüzde 7,3 artışla 80 milyon dolara yakın ithalat gerçekleştirdi. En fazla beton santrali ithal eden ilk 10 ülke listesinde, 2011 yılına göre ithalatını en fazla artıran ülke ise yüzde 43,7 ile Rusya oldu. Rusya 2011 yılında 240 milyon dolarlık beton santrali ithal ederken bu rakam 2012 yılında 350 milyon dolar seviyesine yükseldi.

TÜRKİYE’NİN BETON SANTRALLERİ İHRACATI YÜZDE 14,6 ARTTI

Türkiye’nin beton santralleri ihracatı 2013 yılında, bir önceki yıla oranla yüzde 14,6 artarak 210 milyon dolara çıktı. 2012 yılında bu rakam 183 milyon dolar düzeyindeydi. Türkiye 2013 yılında beton santralleri sektöründe en fazla Rusya’ya ihracat gerçekleştirdi. 2012 yılında söz konusu ülkeye 33,3 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken bu rakam, 2013 yılında yüzde 4,20 artışla 34,7 milyon dolar seviyesine yükseldi. Listenin ikinci sırasında ise Irak bulunuyor. Türkiye’nin Irak’a yönelik beton santralleri ihracatı 2013 yılında 27,2 milyon dolar oldu. 2012 yılında bu rakam 16,5 milyon dolardı. Irak’a yönelik ihracat artışı yüzde 65 olarak kayda geçti. Üçüncü sırada bulunan Almanya’ya 2012 yılında 19,9 milyon dolar değerinde beton santrali ihraç edilirken bu rakam 2013 yılında yüzde 2 artarak 20,3 milyon dolara yükseldi. Türkiye’nin 2013 yılında beton santralleri ihracatını en fazla artırdığı ülke yüzde 468,3 ile Brezilya oldu. Brezilya’ya 2012 yılında 1,89 milyon dolar değerinde beton santrali ihraç edilirken bu rakam, 2013 yılında 10,7 milyon dolar seviyesine yükseldi. Türkiye 2013 yılında beton/harç karıştırıcılar ve toprak, taş, cevher ayıran, yıkayan makinelerin parçaları kaleminde ihracat gerçekleştirdi. 2012 yılında beton/harç karıştırıcıları kaleminde 68,9 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken bu rakam, 2013 yılında yüzde 24 artışla 85,6 milyon dolar seviyesine yükseldi. Toprak, taş, cevher ayıran, yıkayan makinelerin parçaları ürün grubunda 2013 yılında gerçekleştirilen ihracatın değeri 124,5 milyon dolar olarak kaydedildi. 2012 yılında bu rakam 114,26 milyon dolardı. Bahsedilen ürün grubunda yaşanan ihracat artışı yüzde 8,97 oldu. Türkiye’nin beton santralleri ithalatı 2012 yılında 76 milyon dolarken bu rakam, 2013 yılında yüzde 11,2 azalarak 67,6 milyon dolar seviyesine geriledi. Türkiye 2013 yılında 27,04 milyon dolarla en fazla Almanya’dan beton santrali ithal etti. 2012 yılında söz konusu ülkeden gerçekleştirilen ithalatın değeri 34,4 milyon dolardı. Türkiye’nin 2013 yılında Almanya’dan gerçekleştirdiği ithalat yüzde 21,5 olarak kaydedildi. Listenin ikinci sırasında bulunan İtalya’dan 2012 yılında 17,3 milyon dolarlık beton santrali ithal edilirken bu rakam, 2013 yılında yüzde 4,6 azalarak 16,5 milyon dolara geriledi. Üçüncü sırada bulunan ABD’den 2013 yılında 5,5 milyon dolar değerinde beton santrali ithal edildi. 2012 yılında Türkiye’nin söz konusu ülkeden gerçekleştirdiği beton santrali ithalatı 4,64 milyon dolardı. ABD’den gerçekleştirilen ithalattaki artış 19,4 oldu. Türkiye’nin 2013 yılında beton santralleri ithalatını en fazla artırdığı ülke yüzde 126,4 ile Finlandiya oldu. Finlandiya’dan 2012 yılında 0,57 milyon dolarlık beton santrali ithal edilirken bu rakam 2013 yılında 1,29 milyon dolar seviyesine yükseldi. Türkiye 2013 yılında beton/ harç karıştırıcılar ve toprak, taş, cevher ayıran, yıkayan makinelerin parçaları kaleminde ithalat gerçekleştirdi. Söz konusu ürün kaleminde 2012 yılında 60,9 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirilirken bu rakam 2013 yılında, yüzde 14,56 azalarak 52 milyon dolar olarak kaydedildi. Söz konusu ürün grubunda gerçekleşen ithalat artışı 2012 yılında 49,6 olarak kaydedildi. Beton/harç karıştırıcılar ürün grubunda 2013 yılında gerçekleştirilen ithalat 15,5 milyon dolar oldu. 2012 yılında bu rakam 15,23 milyon dolardı. Beton/harç karıştırıcılar kaleminde ithalat yüzde 2,2 arttı.

“TÜRK MAKİNESİNİN İMAJINA ZARAR VERİLMEMELİ” HALİL ÇELİKKOL ELKON EMEA BÖLGESİ SATIŞ VE PAZARLAMA MÜDÜRÜ

“Sektörümüz inşaat sektörünün gelişimine paralel olarak her geçen yıl büyüyor. Özellikle firmamız gibi yüksek üretim kalitesine, inovasyona, mutlak müşteri memnuniyetine önem veren firmalar üretim kapasitelerini, ulaştıkları ülke sayısını ve toplam satış adetlerini artırıyor. Elkon olarak yıllık 300 beton santrali üretip satışını gerçekleştiriyoruz. 1975 yılında kurulan Elkon Beton Santralleri, mobil, sabit, kompakt ve özel tip beton santralleri, çekilir tip beton pompaları, çimento siloları, beton geri dönüşüm sistemleri, beton karıştırma mikserleri üretiyor ve bu ürünlerini altı kıtada 95 ülkeye ihraç ediyor. Elkon, Türkiye İhracatçılar Meclisinin 2010, 2011, 2012 ve 2013 verilerine göre sektörünün lider firması ve aynı zamanda Avrupa’nın da en büyük beton santrali üreticilerinden biridir. Beton santrali üretimi yapan çok sayıda Türk firması var. Bunların birçoğu düşük üretim kapasitesine sahip ve çoğunlukla yurt içi pazara hizmet veren küçük ölçekli üreticiler. Nispeten daha büyük üretim kapasitesine sahip ihracat yapabilen firmaların sayısı ise az. Elkon olarak İngiltere, Fransa, İsveç, Avustralya ve Rusya gibi yüksek standartlara sahip ülkelere beton santrali ihraç ediyoruz. Elkon’un bu başarısında yüksek üretim kalitesine ve inovasyona verdiği önem öne çıkıyor. Üretimde kullandığımız kaynak robot teknolojisiyle daha hassas ve daha hızlı üretime, modüler üretim ile üretimde esnekliğe ve seri imalat ile sürdürülebilir yüksek kaliteye erişebiliyoruz. Sektörümüz dünyada büyüme potansiyeline sahiptir. Yüksek kalite/fiyat oranı, uluslararası standartlara uygunluk, ileri teknolojiye sahip ürünler, hızlı ve kaliteli satış sonrası hizmet; ürünlerin dünyada ilgi görmesinin en önemli nedenleridir. Sektöründe ciddi yatırımlar yapmış ve üretim teknolojisini en üst düzeye taşımış firmaların yaşadığı en büyük sorun haksız rekabettir. Yetersiz, altyapısı olmayan ve iş ahlakından uzak firmaların yaptığı başarısız işler, uluslararası alanda Türkiye’ye ve Türkiye’nin kaliteli markalarına büyük zarar veriyor. Önlem alınması gereken bir diğer önemli sorun ise sektörün yaşadığı kalifiye eleman sıkıntısıdır. Bu sorun devletin de desteğiyle muhtelif programlarla süratle çözülmelidir.”

“MARKA DEĞERİMİZİ ARTIRMAYI PLANLIYORUZ” KEREM KAYBAL MEKA BETON SANTRALLERİ PAZARLAMA KOORDİNATÖRÜ

“Türkiye son yıllarda inşaat makineri sektöründe üretim merkezi olma yolunda hızla ilerliyor. Bu durum dünya makine üreticilerinin yatırımlarını Türkiye’ye yöneltiyor ve ülkemizin makina ihracatını her yıl önemli miktarlarda artırıyor. Gerçekleştirdiğimiz yeni yatırımlarla beton santrali üretimi konusundaki marka değerimizi artırmayı hedefliyoruz. Ayrıca yükselen ihracat rakamlarımızla milli ekonomiye katkı sağlamaya devam edeceğiz. 1987 yılında Ankara’da kurulan Meka Beton Santralleri, faaliyetlerine iş ve inşaat makineleri imalatı ile başladı. 25 yılı aşkın bir süredir Türk sanayisine hizmet veren Meka; bu süre içinde sektörün öncü firmaları için beton santralleri üretimi gerçekleştirdi. 25 yıllık geçmişinde kalite odaklı üretim ve ihracata dayalı gelişimi benimseyen Meka, üretiminin yüzde 85’ini ihraç ediyor. Dört kıtada 65 ülkeye ihracat yapan Meka Beton Santralleri sabit, mobil ve kompakt olmak üzere üç tip beton santrali ve tek milli,çift milli ve planet olmak üzere üç tip beton mikserinin üretimi yapıyor. Bunun yanı sıra baraj, hava limanı gibi özel beton gereksimini olan projeler için de tecrübeli Ar-Ge ekibi ile gelen talepler doğrultusunda özel çözümler üretiyor ve ihracatını gerçekleştiriyor. Son yıllarda baraj ve HES projelerinin ülkemizde yaygınlaşması ve ilgili kurumların her geçen projede beton kalite düzeylerini artırmaya yönelik çalışmalar yapması, santral üreticilerinin çoğu zaman ürettikleri santrallere ısıtma veya soğutma sistemlerini adapte etmelerini zorunlu hale getirdi. Ayrıca dünyada yüksek mukavemetli beton üretim zorunluluğu ortaya çıktıkça beton bileşimlerinden katkı ve fiber gibi malzemelerin kullanımı giderek arttı. Bu sebeple santral üreticileri, ürettikleri santrallere bu tip bileşenlerin adaptasyonunu sağlamaya yönelik de çalışmalar yapıyor. Türkiye’nin coğrafi konumu nedeniyle başta Rusya olmak üzere; Kuzey Afrika, Arap ülkeleri, Türk Cumhuriyetleri ve Avrupa hedef pazarlarımızı oluşturuyor. Türkiye son yıllarda iş makineleri sektöründeki üretim hacmini rakip ülkelere göre ciddi anlamda yükseltti. Gerek teknoloji altyapımızın gelişmesi, gerekse döküm ve çelik işleme gibi kabiliyetlerimizin artmasıyla oluşturduğumuz yeni markalar Avrupalı firmalardan çok daha avantajlı fiyatlarda ve benzer kalitede ürünlerle rekabet edebiliyor. Sektörde Türk üreticiler geleceğe umutla bakıyor. Orta ve uzun vadede Türkiye’nin daha iyi bir noktaya geleceğine inanıyoruz.”

“YURT DIŞINDA PAZAR PAYIMIZI ARTIRACAĞIZ” ÖZAY KARAMAN VURMAK SATIŞ-PAZARLAMA MÜDÜRÜ

“Yurt içinde gelişen inşaat sektörü ve yurt dışında faaliyet gösteren firmalarımız sayesinde Türk inşaat ve beton sektörü global ölçekte hatırı sayılır bir pazar payına ulaştı. İç pazardaki global oyuncular Türkiye’nin pazar şartlarından çekinerek ülkeden ayrılırken kurumsal ve lokal firmalarımız müşteri ihtiyaçlarını paralel üretim bantlarını geliştirdi. VUR-MAK olarak dünya pazarında giderek artan bir pazar payı grafiğine sahip olduğumuzu söyleyebilirim. Türk firmalarının da bu pazarda önemli bir yeri olduğunu ve pazar payının önümüzdeki 10 yıl içinde artarak devam edeceğini söyleyebilirim. Gelişen inşaat sektörü ve giderek artan ihtiyaçlara paralel olarak sektörün gelişme potansiyelinin yüksek olduğunu düşünüyoruz. Özellikle gelişmekte olan ülkeler ve savaş sonrası yeniden yapılanma sürecine girmiş ülkelerdeki önemli potansiyeli göz ardı edemeyiz. Uluslararası pazarda sektörel olarak kalite ve inovasyon en büyük rekabet avantajını sağlayan etmenlerin başında geliyor. Kalitesiz ve ucuz ürünlerin orta ve uzun vadede işletmelere çok daha büyük maliyetlere ve zararlara mal olduğu ortadadır. VUR-MAK olarak Ar-Ge’ye yatırım yapıyoruz. Türkiye’de sektöründe CE sertifikası alan ilk üretici firma olarak global pazarda önemli bir marka değerimiz var. Vuruşkan Sanayi 1985 yılında kuruldu. 1997 yılında VUR-MAK Vuruşkan Makine Sanayi adını alarak beton ve çimento endüstrisi ihtiyaçlarına yönelik çözümler üretmeye başladı. Firmamız üç farklı üretim tesisinden sektörüne hizmet vermeyi sürdürüyor. Sektörümüzün en temel sıkıntısı, müşteri odaklı olmayan kapasite ve kalite olarak oldukça düşük ve iyi yapılanmamış firmaların çok daha düşük fiyatlarla pazara giriş yapması ve yanlış bilgilendirmelerle haksız rekabet oluşturması olarak sayılabilir. Bu durum müşteri memnuniyetsizliğine ve global pazarda Türkiye’nin imajının zedelenmesine yol açıyor. Firmamız ise kaliteden asla taviz vermeyen yapısı ve satış sonrası destek servisiyle tam anlamıyla müşteri memnuniyetini hedefliyor.”