Aile şirketlerini zorlayan konular halen varlığını sürdürüyor. Üstelik bu sorun başlıkları, orta ve uzun vadede aile şirketlerinin gündemlerini meşgul etmeye de devam edeceğe benziyor

PRICEWATERHOUSE- COOPERS (PWC), SALGIN SÜRECİYLE BİRLİKTE ÖZELLİKLE AİLE ŞİRKETLERİNİN ELE ALMASI GEREKEN TEMEL SORUNLARI, BİR SÜREDİR KAPSAMLI ARAŞTIRMALARLA İNCELİYORDU. DİJİTALLEŞME, İŞ GÜCÜ, SİBER GÜVENLİK, ESG (ÇEVRESEL-SOSYAL YÖNETİŞİM) VE SERVETİN NESİLLER ARASI AKTARIMI BAŞLIKLARINDA DEĞERLENDİRİLEN BU KONULARI 2022 YILI PERSPEKTİFİNDEN TOPLUCA İNCELEYEN PWC, “AİLE ŞİRKETİ LİDERLERİNİN 2022’DE KENDİLERİNE SORMASI GEREKEN 5 SORU” BAŞLIKLI ÇALIŞMASINI KAMUOYU İLE PAYLAŞTI. ÇALIŞMA, AİLE ŞİRKETİ LİDERLERİNİN ACİL SORUNLARLA NASIL BAŞ EDECEKLERİNE İLİŞKİN BİR YOL HARİTASI OLUŞTURMASI AÇISINDAN ÖNEM TAŞIYOR.

PwC’nin hazırladığı “Aile şirketi liderlerinin 2022’de kendilerine sorması gereken 5 soru” başlıklı çalışmanın çevrim içi dokümanına, bağlantı ile ulaşabilirsiniz.

https://www.pwc.com.tr/tr/hizmetlerimiz/aile-sirketleri/yayinlar/aile-sirketlerinin-2021-bes-temel-sorun.html

 

Aile şirketlerini zorlayan konular halen varlığını sürdürüyor. Üstelik bu sorun başlıkları, orta ve uzun vadede aile şirketlerinin gündemlerini meşgul etmeye de devam edeceğe benziyor. Diğer yandan aile şirketi liderlerinin acil ve kısa vadeli olarak üstesinden gelmesi gereken konulara da varlı- ğını sürdürüyor: Ekonomi, piyasalardaki oynaklıklar, enflasyonun etkileri, gizlilik ve siber güvenlik riskleri,
iş gücü kayıpları ve tedarik

zincirlerinin bozulması gibi. Aile şirketi liderleri; bir yandan bu acil sorunlarla nasıl baş edeceklerine ilişkin bir yol haritası oluşturmaya çalışırken, diğer yandan devam eden küresel trendlere de odaklanmak zorundalar. Çoğu liderin bu sorunlarla daha önce karşılaşmamış olması, konuları daha da karmaşık bir hale getirirken, örneğin iklim krizi gibi ilk kez karşılaşılan sorunların yanı sıra enflasyon gibi gelişmiş ülke liderlerinin uzun zamandır karşı karşıya kalmadığı

sorunlar deyim yerindeyse “baş ağrıtmaya” devam ediyor.
PwC Strateji ve Liderlik Küresel Lideri Blair Sheppard ve PwC Küresel Girişimcilik ve Özel İş Lideri Peter Bartels’ın hazırladıkları “Aile şirketi liderlerinin 2022’de kendilerine sorması gereken 5 soru” başlıklı çalışma, bu zorluklarla nasıl başa çıkılabileceğini, değerlerin nasıl korunacağını ve günümüz kırılgan dünyasında nasıl ek değer yaratılabileceğini düşündürmek amacıyla beş temel soruya odaklanıyor.

SORUNLARI TESPİT ETMEK İÇİN KULLANDIĞINIZ ARAÇLAR NE KADAR ETKİLİ?

Çalışmada ele alınan bu ilk soru, istifaların yarattığı kısa vadeli etkilere dikkat çekmeye çalışırken, diğer yandan aile şirketi liderlerinin uzun vadeli iş gücünü doğru bir şekilde planlayarak hareket etme kabiliyetlerini de sorguluyor. PwC, 2021 yılının ilk

dönemlerinde yayımladığı bir başka çalışmada, iş gücü planlamasını uzun vadeli bir öncelik olarak tanımlamış; yapay zekâ ve teknolojinin yükselişiyle birlikte, aile liderlerinin mevcut iş gücü seviyelerinin uzun vadeli stratejileri için doğru noktada olup olmadığını ve buna ilişkin bir planlama yapıp yapmadıklarını sorgulayacak çeşitli sorular gündeme getirmişti. Geçen yıldan bugüne dünya çapındaki işletmeler, istifa akımları sonucunda ortaya çıkan iş gücü sorunlarıyla baş etmek zorunda kaldılar. Bu noktada, kısa vadeli bir bakış açısıyla iş gücü açığını yine benzer nitelikteki çalışanlarla gidermek yerine uzun vadeli hedefler doğrultusunda iş gücü planlaması yapılması daha uygun olacaktır. Gelecekte ihtiyaç duyulacak becerileri önceden belirlemek ve yeni oluşturulacak iş gücü planlaması içerisinde farklı becerilere sahip çalışanlara yer vermeye başlamak, önemli bir nokta olarak nitelendirilebilir. Öte yandan, mevcut personeli bu yeni becerileri iş başında öğrenmesi için değerlendirmek de faydalı bir adım olabilir.

MESELELERİ KİM ÜSTLENECEK?
Birçok aile şirketi, sorunlarla başa çıkması için bir yönetici belirlemekte zorlanıyor. Şirketler ESG stratejilerini (çevresel ve sosyal yönetişim) yönetmek için “Sürdürülebilirlikten Sorumlu Yönetici” (Chief Sustainability Officer) ya da teknoloji yatırımlarını ve uygulamalarını yönetmek için “Teknolojiden Sorumlu Yönetici” (Chief Technology Officer) belirliyor. Ancak, bazı aile şirketleri bu tür rolleri istihdam etmeye ihtiyaç duymayabiliyor ya da istihdam etmek için böyle bir bütçeye sahip olmayabiliyor. Şirketlerde her zaman bir takım temel iş faaliyetlerini üstlenen birimler bulunur. Örneğin iş gücü planlamasında İnsan Kaynakları Departmanı gibi. Ancak ESG gibi yeni ortaya çıkan konuların kimin tarafından üstleneceği genellikle belirsizdir. Buradan hareketle, ESG gibi konular, farklı insanlara yeni liderlikler üstlenmeleri için bir fırsat da sunuyorlar. Örneğin, aile şirketinin finanstan sorumlu yöneticisinin (CFO) ESG liderliğini alması bir fırsat olarak değerlendirilebilir. Sonuçta, CFO’lar maliyetleri yönetme ve değişim programlarına liderlik etme, izleme/raporlama yapmak için sistemler ve süreçler kurma konusunda belirli bir uzmanlığa sahip olmalılar. Ayrıca, görevde olan liderler, değişiklikleri yönlendirmek ve yönetmek için gereken yetkiye de sahiptirler.

 

AKILLI KARAR ALMAK VE SORUNLARI ÇÖZMEK İÇİN GEREKEN UZMANLIĞA NASIL ULAŞACAĞIZ?

Borsada işlem gören şirketle- re göre aile şirketlerinin sahip  olabileceği dezavantajlardan biri, uzmanlığa erişim olarak nitelendirilebilir. Örneğin, enflasyonun etkilerini ele alırsak, borsaya kayıtlı şirketlerin bünyesinde genellikle enflasyonu inceleyen ve buna yönelik stratejiler geliştiren makro ekonomistler bulunur. Ancak gelişmiş ülkelerdeki birçok aile şirketi liderinin daha önce enflasyonla karşılaşmamış olması, bu soruna çözüm bulmakta zorluklar yaşamalarına da neden oluyor ve bu gibi durumlar aile şirketlerini dezavantajlı konuma getiriyor.

Bu noktada ise akıllı ve gerçek zamanlı kararlar alabilmek için gereken uzman görüşünün nereden alınacağı sorusu gündeme geliyor. Uzmanlığa ulaşmak için mevcut iş gücünün yetenekleri farklı şekillerde değerlendirilebilir. Ayrıca bu becerilere sahip iş gücü kaynağı sağlamanın bir başka yolu da sivil toplum kuruluşlarıdır (Dernekler, odalar, teknokentler gibi). Aile şirketlerinin avantajlardan bir diğeri, genellikle faaliyet gösterdikleri topluluklarla çok sıkı ve iyi ilişki içerisinde olmalarıdır. Yerel iş birlikleri ya da akademik kurumların sağladığı ağları kullanmak, daha önce ulaşamadıkları yetenekle ri bulmaları için fırsatlar sağlayabilir. Yine, kurum içerisindeki henüz kullanılmayan becerileri değerlendirirken, dijital uzmanlıklar için bir sonraki nesli göz önünde bulundurmak da faydalı olacaktır. Genellikle Y kuşağı ve Z kuşağı, dijital dünyaya hâkim bir pozisyonda ya da yeterince değerlendirilmemiş ancak çok kıymetli dijital becerilere sahip olabilirler.

ehliyetidir. Aile şirketleri halka açık şirketlerden farklı olarak, kamudaki paydaşları tarafından kısa vadeli ve ani tepkilere sürüklenmez. Aile şirketlerinin daha uzun vadeli bir bakış açısına sahip olma özellikleri, yatırımlar için çok hızlı geri dönüş baskısı olmadan yeniliklerini destekleyen teknolojilere yatırım yapmalarını kolaylaştırır.

İHTİYAÇ DUYDUĞUNUZ ÇOK YÖNLÜ LİDERLİĞİ NEREDE VE NASIL BULABİLİRSİNİZ?

Son olarak, geçmişteki liderlik tarzlarının günümüz dünyasının farklı taleplerine uyum sağlaması gerekir. Yönetim kurulu veya üst düzey yönetici ekibinin oluşumunu düşünürken, aile liderlerinin güçlü yanları
nı belirlemesi ve bu güçlü yönlerini tamamlayabilecek başka kişileri görevlendirmesi çok önemlidir. Örneğin, aile şirketlerinin en çok karşılaştığı profil, geleneksel yenilikçi kişilerdir. Bu kişi, geleceğe yönelik neler yapılması gerektiğine karar verirken geçmişe de saygı duyabilen bir bireydir. Geleneksel bir yenilikçi, yeniliğin her zaman “yepyeni” anlamına gelmediğini, bir şirketin tarihi ve gelenekleriyle tutarlı olması ve onun üzerine inşa edilmesi gerektiğini bilen birisidir. Çalışmanın yazarları Sheppard ve Bartels, son olarak şu soruya cevap veriyorlar: “Peki, tüm bunlardan çıkarmamız gereken ders nedir?” Bugünden doğru adımları atabilen aile şirketleri, hem 2022’de başarılı bir şekilde yol alabilecek, hem de geleceğe uygun bir iş tasarlayabilirler. Bunun yolu ise az öne bahsedilen sorulara sizin vereceğiniz yanıtlarda gizli. Aile şirketi liderlerinin bu soruları kendilerine sorması ve cevaplaması, sorunlar karşısında kendilerini daha iyi bir konuma taşımaya ve bir farkındalık oluşturmaya da fırsat tanıyacaktır.