Gaziantep’in efsane makine üreticisi Mennan Usta, 10 Haziran’da tedavi gördüğü hastanede hayata gözlerini yumdu. Gördüğü makineleri...
Gaziantep’in efsane makine üreticisi Mennan Usta, 10 Haziran’da tedavi gördüğü hastanede hayata gözlerini yumdu. Gördüğü makineleri 10 dakika inceledikten sonra aynısını yapabilme yeteneği nedeniyle Avrupa ve ABD’de sanayi fuarlarına girişinin yasaklandığı dillendirilen Mennan Usta’yı Türkiye ilk kez, TÜSİAD toplantısında söyledikleriyle tanıdı. Mennan Aksoy, kamunun tutumunu eleştirirken, “Devlet, atın önüne et, itin önüne ot atiy! Burunsuza hızma, kulaksıza küpe veriy!” şeklindeki sözleriyle dikkatleri çekti. Kendine has şivesiyle sözlerini bitirdiğinde, konuklar tarafından coşkuyla alkışlanan Mennan Usta, 1952 yılında Gaziantep’te dünyaya geldi. Mennan Usta’nın iş hayatı, ilkokul öğrenimi sonrası çok genç yaşlarda başladı. 1973 yılında kendi firmasını kuran Mennan Aksoy, önceleri para kasalarında kullanılan parçaların imalatını, daha sonra ise otomotiv sanayisine yönelik yedek parçaların üretimini gerçekleştirdi. Standart imalatı belirli bir düzene oturttuktan sonra araştırmacı kişiliği ile daha nitelikli işlerin arayışına koyulan Mennan Usta, bu kapsamda enjeksiyon döküm ve kalıp imalatına başladı. 1996 yılında Gaziantep Üniversitesi ile birlikte hazırladığı Gaziantep’in ilk TÜBİTAK projesiyle Almanya, İtalya, Fransa gibi sayılı ülkelerde imal edilebilen halı ipliği makinesi üretimine soyundu. Aksoy, bu projeyi başarıyla tamamlayarak 1998 yılında Teknoloji Başarı Ödülü’ne layık görüldü. İlerleyen yıllarda Ar-Ge çalışmalarına daha çok ağırlık veren Mennan Usta, sekiz farklı TÜBİTAK Ar-Ge projesini de başarıyla sonlandırarak sentetik elyaf ve iplik üretiminde Türkiye’de ilklere imza attı. Aksoy, ürettiği makineleri Brezilya, Mısır, Suriye, Fas, Suudi Arabistan, Özbekistan, İran gibi ülkelere de ihraç etti. Sentetik iplik makineleri üretimi alanında, üniversite desteğiyle sürdürdüğü çalışmalarla Avrupalı benzerlerinden daha gelişmiş sistemlerin tasarım çalışmalarını sürdüren Mennan Aksoy evli ve üç çocuk babasıydı. Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Konukoğlu, mucit makine ustası Mennan Aksoy’u kaybından dolayı duydukları üzüntüyü dile getirdi. Konukoğlu, Türkiye’nin önemli makine sanayicilerinden olan Mennan Usta’nın yeteneğinin altını çizerek, hakkında şunları söyledi: “Dünyada makine üreticilerinin hayranlığını kazanan ve örnek bir kişi olarak gösterilen Mennan Aksoy, Gaziantep sanayisinde derin iz bırakan çok değerli bir ustaydı. ‘Çeliğe hükmetmeyen namusuna mukayyet olamaz!’ diyen Mennan Usta, gözümüzde bir makine dehasıydı. Gördüğü makineleri en fazla 10 dakika inceledikten sonra aynısını yapabilirdi. Bu olağanüstü yeteneği yüzünden Avrupa ve Amerika’da yapılan sanayi fuarlarına girişi yasaklanmıştı ama o bir yolunu bulup yine girmeyi başarmıştır. Kendi atölyesinde onlarca makine üretti, bunları ihraç etti. Alman, Fransız, İtalyan makinecilerin kabusu oldu.”
“AVRUPALI MAKİNECİLERİN CANINI YAKTIM”
Kendisini “Makine Ustası” olarak tanıtan Mennan Aksoy, bugüne kadar Türk tekstil sektöründe milyarlarca dolarlık ithalatın önüne geçti. Aksoy, ithal edilen birçok makineyi yerli kaynaklarla üretmeyi başardı. Üstelik bu makineleri özgün bir anlayışla yeniden ele alan Usta’nın ürünleri o kadar beğenilmişti ki dünyaca ünlü markalar müşterilerin talep ettiği bu yeni özellikleri makinelerine eklemek zorunda kaldı. Mennan Usta Avrupa’daki makine fuarlarına genellikle alınmıyor bu sorunu başka kimlikler kullanarak aşıyordu. Bu mücadelenin “Taklitle mücadele” olarak algılanmaması gerektiğini söyleyen Mennan Usta’ya göre gerçek başkaydı. “Avrupalı makinecilerin canını yaktım. Çünkü ben bir makineyi üretince otomatik olarak satış fiyatını yarıya indirmek zorunda kalıyorlar. Sadece Türkiye’ye değil bizim gibi tekstilde ekmek arayan Suriye, Lübnan, İran nereye olursa biz de makine satıyoruz ve doğal olarak Avrupalı makineciler fiyatlarını bizim seviyemize çekiyor. Oralardan çok sayıda teşekkür telefonu alıyorum” diyen Mennan Usta, makine üretme mücadelesine girişinin öyküsünü esprili bir tarzda şöyle anlatıyordu: “Bir gün Gaziantep’e tekstil makinesi satmak için bir Fransız avrat (kadın) geldi. Satış yaparken de bize diyor ki; ‘Tekstilin beşiği sizsiniz ama Çin ve Hindistan geliyor. Teknolojinizi yenilemezseniz sizi geçerler.’ Bunu söylüyor ama derdi bizim geçilmemiz değil tabii ki. Arkasından da ekliyor; ‘En iyi makineleri biz Fransızlar üretiyoruz. Bizim makineleri alın rekabeti kazanın!’ diyor. Beni bu durum çok etkilemişti. Çünkü eminim bu Fransız avrat, Hintli ile Çinli’ye de ‘Türkleri geçmek istiyorsanız bizim makineleri almanız şart!’ diyordu. O zamanlar çok düşündüm ve şu gerçeği gördüm; Aslında Avrupa’nın tekstilde ve diğer sektörlerde metalden başka geliri yok. Bu yüzden de ‘Çeliğe hükmetmeyen namusuna mukayyet olamaz!’ dedim kendi kendime ve makine yapmaya koyuldum.’’
Türk makine sektörüne ve Türk üreticilere duyduğu güveni her platformda dile getiren Mennan Aksoy, gerçekleştirildiği röportajlardan birinde, 2012 yılında Gaziantep Su Kanalizasyon İdaresi’ne (GASKİ), kanalizasyon çamurundan elektrik üreten sistem kurup teslim ettiklerini şöyle anlatmıştı: “Ben her zaman şunu iddia ediyorum, eğer Türk makine sektörüne imkan verilirse yapamayacağımız bir şey yoktur. İmkan verilsin uçak dahi yaparız. Belediyenin çaktığı bir kıvılcım bugün bu tesisi meydana getirdi ve unutulmamalıdır ki bir devletin ağırlığı teknoloji ve sanayisi ile eşdeğerdir.”