Klimalar; soğutma, ısıtma, temizleme ve havanın nem miktarının belirli bir oranda tutulması işlevinin sürekli olarak temin ve tesis edilmesini sağlayan makinelerdir. İnsanların bulundukları...
Klimalar; soğutma, ısıtma, temizleme ve havanın nem miktarının belirli bir oranda tutulması işlevinin sürekli olarak temin ve tesis edilmesini sağlayan makinelerdir. İnsanların bulundukları çevre ve ortam içinde sıcaklığın ayarlanabilmesi, ortamın hava kalitesini artırıyor. Havayı kontrol altın alıp Hayata konfor katan teknolojilerin başında klimalar geliyor.
Iklimlendirme; konfor, hijyen ve özel proses ihtiyaçlarının karşılanması için çevre şartlarının ısıl prosesler ile sistemler kullanılarak kontrol altına alınması ve insanlığın hizmetine sunulması bilimi olarak tanımlanıyor. Bu tanım dikkate alındığında, iklimlendirme sektörünün kapsamı; ısıtma, soğutma, havalandırma, hava şartlandırma (klima) sistem ve ekipmanlarını içeriyor. Hava şartlandırma (klima) sistem ve ekipmanları, iklimlendirme sektörünün en önemli unsurlarından biri kabul ediliyor. Aslında klima; soğutma, ısıtma, temizleme, sirkülasyon yaptırma ve havanın nem miktarının belirli bir oranda tutulması işlevinin sürekli olarak temin ve tesis edilmesini sağlayan bir makinedir.
Klimalar, ortam sıcaklığını ayarlamak, fazla nemi çekerek ortama taze hava sağlamak için tasarlanmış sistem veya mekanizmalardır. İnsanların bulundukları çevre ve ortam içinde sıcaklığın ayarlanabilmesi, bulunulan ortamın hava kalitesini artırıyor. Gelişen teknoloji ile birlikte insanların kapalı ortamlarda bulunma süreleri yükseldiğinden bu ortamın konforu daha da önem kazanıyor. İş yerleri, okullar, hastaneler, restoranlar, sinemalar gibi insanların çok sayıda bulunduğu kapalı alanların ortam havasının istenilen şartlarda tutabilmesiyle insanların daha mutlu ve daha verimli olması sağlanıyor. Hava şartlarında bağımsız olarak ortam havasının ısıtılması ve soğutulması, neminin alınması veya nemlendirilmesi, filtrelenmesi sağlanırken ortama taze hava verilerek ortam havasının kalitesi yükseltiliyor. Ortamın iklimlendirilmesinde kullanılacak cihazın doğru olarak seçilebilmesi için ısıtma ve soğutma yüklerinin doğru ve tam olarak hesap edilmesi gerekiyor.
ÜRETİMİN TARİHSEL SÜRECİ
Milattan sonra 1500’lü yıllarda Leonard da Vinci, bir odayı soğutmak için su ile çalışan ve insan gücüyle çevrilen ilk fanı yaptı. Bu sistem kapalı bir mekanın koşullarını otomatik olarak değiştiren ilk girişim kabul ediliyor. Aslında benzer bir cihaz olan tavandan asılı yelpaze Hindistan’da yıllarca önce kullanıldı. Başlangıçta uç kısmından iple bağlı ve insan gücü ile hareket ettirilirken daha sonra makineler sürece dahil olmaya başladı. 19. yüzyıldan sonra vantilasyon ve merkezi ısıtma üretiminde büyük bir aşama kaydedildi. Fanların, kazanların, radyatörlerin icadı ile bu uygulamalar kabul görmeye ve yaygınlaşmaya başladı. 1844 yılında Amerika’da Apalachicola Deniz Hastanesi Müdürü John Gorrie, ilk soğutma makinesi projesini hazırladı. 1851 yılında da dünyadaki ilk endüstriyel tip soğutma/klima makinesi icat etti. Gorrie’nin bu makinesi tüm dünyada kabul gördü. 1880 yılına kadar Gorrie’nin makinesinde bir dizi iyileştirmeler yapıldı ve pistonlu kompresörün bulunmasıyla yeni buz makineleri üretildi. Özellikle soğutma, farklı sektörlerin kullanımına sunuldu. Bütün bu gelişmelerin ardından Amerika’da soğutma mühendisliği profesyonel bir akademik alan olarak kabul edildi ve 1904 yılında 70 üyesi ile Amerikan Soğutma Mühendisleri Birliği (ASRE) kuruldu. Klimanın gerçek babasının ise 1876-1950 yılları arasında yaşamış olan Willis H.Carrier olduğu, bugün bu sektördeki birçok profesyonel ve tarihçi tarafından kabul ediliyor. 1911 yılında, bugün klima hesaplarının temelini teşkil eden ve havanın sıcaklık, nem ve ısı tutumu arasındaki ilişkiyi gösteren psikrometrik tabloyu bulan Carrier, 1922 yılında ilk santrfüj soğutma makinesini icat etti.
20. yüzyılın sonlarında dünyadaki yüzlerce sinema ve tiyatro salonun da klima kullanılmaya başlandı. Bu klima sistemlerinin çoğu uygulanacak mekana ve isteğe göre tasarlanıp, yerinde inşa edilen türde makinelerden oluşuyorken; 1920’lerin sonunda ilk oda tipi paket klima cihazları fabrikalarda üretildi. Klima sektöründeki bir diğer devrim ise 1930 yılında fiorokarbon freon soğutucu gazlarının geliştirilmesi ile gerçekleşti. 1935 yılında ilk hermetik kompresörü piyasaya sürüldü ve bugün aynı kapasitedeki benzerine nazaran çok daha büyük ölçülerde olan bu kompresörler uzun yıllar kullanıldı. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, dünyadaki paket tipi klima cihazlarının üretimi ve kullanımında büyük bir artış yaşandı. 1953 yılında ise ilk hava soğutmalı sisteme sahip uzay roketi icat edildi. 1953 yılından sonra artık, hava soğutmalı kondenserli tip cihazlar evlerde, bürolarda ve hemen her mekanda kullanıma imkan verecek duruma geldi. 1950’li yıllardan bugüne klima sistemlerinde de, gelişen malzeme kalitesi ve elektronik teknolojisi ile birlikte büyük aşamalar kaydedildi. Klimalar enerji tüketimi, güvenilirlik, hacim ve estetik açıdan değişim geçirdi.
KLİMALARIN ÇALIŞMA PRENSİBİ
Klimaların çalışma yöntemi, belirli bir basınç altında bulunan sıvı haldeki soğutucu akışkanın istenilen sıcaklıkta buharlaştırılması ve buhar halden tekrar sıvı hale döndürülmesidir. Çalışma prensibi termodinamiğin ikinci kanunu ile açıklanır. Çevrim malzemesi olarak kullanılan gaz bir kompresör aracılığıyla emilip sıkıştırılarak sıvılaştırılır. Sıkıştırma sırasında açığa çıkan ısı bir fan vasıtası ile atmosferik çevreye (dış ortama) atılır. Bu sıvı daha sonra genleşme valfi tarafından üzerindeki basıncın düşürülmesi ile bulunduğu ortamdan ısı çekerek gaz haline dönüşür. Bu esnada bulunduğu ortamdan ısı çektiği için ortam sıcaklığını da düşürmüş olur.
Soğutma akışkanı kompresör tarafından emilerek çevrim aynı şekilde tekrarlanır. Türkçe karşılığı ısı pompası anlamına gelen “heat pump” özellikli klimalar ise elektrik enerjisini direkt olarak ısıya çevirmek yerine dışarıdaki ısıyı içeriye taşıyarak ortamı ısıtırlar. Heat pump özelliği olan klimalar soğutmayı gerçekleştirdikleri gibi ısıtmayı da R22 gazını yoğuşturarak ve buharlaştırarak gerçekleştirirler. Isıtmanın yapılabilmesi için dış üniteden geçen gaz buharlaşarak dışarıdaki ısıyı emer ve iç üniteye geldiğinde yoğunlaşarak emdiği ısıyı ısıtılması istenilen ortama bırakarak ısıtmayı gerçekleştirir. Klimaların ne kadar iyi ısıttığı veya soğuttuğu dış ve iç hava sıcaklığına bağlıdır. Dış hava sıcaklığı arttıkça klimaların soğutma performansları düşer. Dış hava sıcaklığı düştüğünde ise ısıtma performansları da etkilenir. Bu tip klimalar dış hava sıcaklığının yedi derece civarında olduğu durumda oldukça ekonomik ısıtıcılardır. Bu nedenle kışın ılık geçtiği dönemlerde, ilkbahar ve sonbaharda diğer ısıtıcıların yerine tercih edilebilirler. Günümüz klima tekniğinde üç yöntem uygulanır. Fiziksel Yöntem: Sıvılar buharlaşırken çevreden ısı çekerler, buharlaşan sıvının çevreden ısı çekmesi, ısı çekilen ortamın sıcaklığının düşmesine neden olur. Isı kaybının neden olduğu sıcaklık düşmesine ya da sıcaklık azalmasına soğuma denir. Fiziksel soğutma yönteminin endüstride kullanılan en önemli şekli, soğurmada soğutma yöntemidir. Bu sistemde ısı enerjisinden yararlanılır. Herhangi mekanik parçası yoktur. Soğutma devresinde soğutucu olarak silikojel ve su kullanılır. Silikojel nem tutucu ya da emici siliko-sodyuma maddesel bir asitin etkimesiyle oluşur. Bu bileşik daha sonra yıkanıp kurutulabilir. Çok küçük tanecikler halinde soğutma devresine yerleştirilen silikogel amonyağı emer. Amonyak düşük sıcaklıklarda suda kolayca çözülür. Bu çözelti 65 °C sıcaklıkta ısıtıldığı zaman buharlaşır ve sudan ayrışır. Suyun işlevi soğutma devresindeki amonyağı çözmektir. Sistem; soğurma cihazı, kondansör (yoğuşturucu) ve (evaporatör) buharlaştırıcıdan oluşur. Kimyasal Yöntem: Normal sıcaklıkta oldukları halde bazı kimyasal maddeler belirli aralarda birbirleriyle karıştırıldıkları zaman daha düşük sıcaklıklar elde edilebilir. Bunun nedeni karışım oluşurken çevreden bir miktar ısı alınmasıdır. Örneğin kar veya buzla sofra tuzunun karıştırıldığında soğuma elde edilir. Mekanik Yöntem: Mekanik yöntemle soğutma dışarıdan iş verilerek soğutucu akışkanın basınç ve sıcaklığının yükseltilmesi esasına dayanır. Termodinamiğin ikinci kanununa göre ters “Carnot Çevrimi” prensibine göre çalışır.
KLİMA TÜRLERİ
Klima sistemi hava dağıtım ve akışkan cinsine göre; havalı sistemler, hava-su ile çalışan sistemler, su ile çalışan sistemler ve bağımsız üniteli sistemler olarak sınıflandırılabilir. Bağımsız üniteli sistemler, bir ekipman (pompa, fan, klima santrali, v.b.) gerektirmeden bağımsız olarak klima işlemini gerçekleştirir. Genellikle küçük ısıtma ve soğutma gereksinimi olan mekanlarda bireysel kullanımlara hizmet vermek için üretilirler. Bu sistemlerde soğutma ya da ısıtma işlemini yapan tüm ekipman paket cihaz içinde bulunur. Bağımsız üniteli sistemler; split klimalar, pencere tipi klimalar, çatı tipi paket klimalar, taşınabilir tip portatif klimalar olarak sınıflandırılır. Klima sistemleri özellikle tesisat yalıtımı başta olmak üzere pompa, vana, birleştirme elemanı gibi unsurlarla da çok yakın ilişki içindedir.
ENDÜSTRİYEL İKLİMLENDİRME VE KLİMALARDA YENİ TENOLOJİLER
Uzmanlar; üretim, ürün depolama, araştırma ve geliştirme gibi endüstriyel faaliyetleri gerçekleştirmek için havanın şartlandırılmasını endüstriyel iklimlendirme olarak tanımlıyor. Endüstriyel klimaların kullanım amaçları ise; kabin içi sıcaklığının istenilen değerde sabitlenmesi, nem oranının ayarlanması, temiz havanın temini, hava sirkülasyonunun sağlanması olarak sıralanıyor.
İnsanoğlunun ideal yaşam alanında ısının 20- 27 derece, nemin ise yüzde 30-60 aralığında olması gerekiyor. Konfor bölgeleri yaratmanın temel yolu klima kullanımıdır. Üretici markalar, rekabet içinde teknolojilerini sürekli yeniliyor. Böylece klimalar sadece havayı serinletmekle kalmayıp sigara dumanını yok ediyor, hastalıkları önlüyor, havayı temizliyor ve daha sessiz çalışıyor. Diğer elektrikli cihazlarda olduğu gibi, klimalarda da artık en çok aranan özellik, tasarruf sağlayabilmesidir. Böylece hem faturalar düşüyor, hem de çevreye daha az zarar veriliyor. Yeni modeller, yüksek kalitedeki filtreleriyle ortamdaki havanın daha temiz olmasını sağlıyor. Klimaların artık kendi kendini temizleyen modelleri de var. Sistemler drenaj suyunu kullanarak iç ünite bataryasını yıkayarak kendini temizleyebiliyor. Otomatik sıcaklık kontrolü olan modeller arzu edilen sıcaklık derecesi elde edilene kadar çalışıyor, iç ortamdaki ısıyı da sabit tutuyor.
Bazı modellerde dışarıdaki ısıyı algılayarak sıcaklığı ayarlıyor. Uyku fonksiyonu olan modeller ise uyurken sizin için ideal sıcaklığı sağlıyor. Hava yönlendirme kanatçıkları da klima teknolojilerinde çok önemli. Havanın sağa sola, aşağı yukarı homojen biçimde dağılması sayesinde serin hava bir yere yoğunlaşmıyor ve hastalıklar önleniyor. Özel göz, geniş bir açıyla döşeme ve duvar sıcaklığını ölçerek otomatik olarak bir yandan diğer yana hareket ediyor. Isı farklılığı olan bölgeleri tespit ederek ısıyı o bölgeye yönlendiriyor. Otomatik yeniden başlatma özelliğiyle cihaz çalışırken herhangi bir elektrik kesintisi olursa, klima ayarlanmış çalışma koşullarını hafızasına kaydediyor. Elektrik geldiğinde hafızasındaki kayıtlara göre eski ayarlarda çalışmaya devam ediyor. Çocuk odası kliması ise bakteri oluşumuna izin vermeyen kumandası kullanım kolaylığı sağlıyor. 20 derecenin altına düşmeyen ayar sıcaklığı sayesinde ortamdaki ani ısınma ve soğumaları engelliyor. Ortama antioksidan özelliği olan C vitamini yayarken, toz, bakteri, küf gibi hava kirleticileri tutuyor, kötü kokuları emiyor.
TÜRKİYE’DE KLİMA ÜRETİMİ VE SİVİL TOPLUM YAPILANMALARI
Türkiye’de 1950’lerde hayat bulan klima sektörü hızla gelişme gösterdi. Türk klima üreticileri ise 1993 yılında örgütlenmeye başladı. 1995 yılında Makina Mühendisleri Odası (MMO) önderliğinde gerçekleştirilen bir araştırma sonucunda; sektörün modernizasyona ihtiyacı olduğu, yeterli miktarda yetişmiş teknik elemana sahip ve dışa açılmaya istekli olduğu ortaya çıktı. Bu araştırma sonuçlarına dayanılarak, MMO tarafından gerekli tedbirler alınarak sektörün modernleşme faaliyetleri başlatıldı. 2000 yılında sektör, makine ihtiyacını karşıladı ve modernizasyonunu tamamladı. Bu gelişmeleri takiben, sektör Avrupa’nın üretim merkezlerinden biri olma hedefini koydu.
Bu hedef doğrultusunda, yoğun bir tanıtım faaliyetine girişildi ve Avrupa’nın ilgisi, Türkiye üzerine çekildi. Türkiye, 2005 yılında, klima üretiminde Avrupa’nın üretim merkezlerinden biri haline geldi. 2006 yılında, sektör hedefini yenileyerek Ar-Ge ve inovasyon konularına yatırım yapma kararı aldı. Önemli firmalar bu hedefe ulaşana kadar cirolarının yüzde 3 ile 5’lik kısmını Ar-Ge, Ür-Ge ve inovasyon yatırımlarına ayırmayı planlıyor. Hedefler doğrultusunda sektörün öncü sivil toplum yapılanmaları, üniversite-sanayi işbirliği komisyonları kuruyor, üniversiteler ile ikili anlaşmalar imzalıyor. Makine Sanayii Sektör Platformu (MSSP) üyesi olan İklimlendirme, Soğutma, Klima İmalatçıları Derneği (İSKİD) öncülüğünde üniversitelere doktora ve master projeleri gönderiliyor ve bu projelere maddi destek sağlanıyor. Halen, İSKİD ile Gebze Teknik Üniversitesi (GTÜ), İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Makina Fakülteleri arasında bu çalışmalar başarıyla yürütülüyor. Üniversitelere sunulan projelerin sayısı her yıl giderek artıyor. İSKİD-DSK komisyonu, sektörün tanıtımı ve ortak pazarlaması amacıyla uluslararası dergilerde Türkiye’nin tanıtımını yapıyor ve ticari toplantılar düzenliyor. İSKİD Haksız Rekabet Komisyonu, firmalar arasındaki çatışmayı önlemek için çaba harcıyor. Isıtma Soğutma Klima Araştırma ve Eğitim Vakfı (ISKAV) öncülüğünde sektör dernekleri tarafından yürütülen bir çalışmayla 2008 yılında sektörün etik ilkeleri belirlendi. Türk Tesisat Mühendisleri Derneği (TTMD) enerji yoğunluğunun azaltılması için çalışmalar yaptı. ISKAV Fonksiyon-Test-Ayar-Kontrol Komisyonu (FTK) ile TTMD’nin ortaklaşa yürüttüğü proje, sistemlerin test ve ayarları üzerineydi ve enerji yoğunluğunun azaltılması hedeflendi. İSKİD, Avrupa iklimlendirme sektöründe 14 ülkenin bir araya gelerek oluşturduğu, enerji verimliliği konusunda faaliyet gösteren ve sektörün en önemli çatı kuruluşu kabul edilen EUROVENT aracılığı ile firmaları belgelendirerek kaliteyi artırma çalışmalarını da sürdürüyor. İSKİD, EUROVENT toplantılarına katılarak Türk firmalarının çıkarlarını kollamaya ve alınan kararlarda etkili olmaya çalışıyor. İklimlendirme sektöründeki önemli sivil toplum kuruluşlarıyla klima üreticileri, MSSP ve Makine İmalat Sanayi Dernekleri Federasyonu (MAKFED) gibi makine sektörünün çatı yapılanmalarına üyedir.
SEKTÖRÜN YAPISI
Klima sektörü hem hızla gelişen iç pazar talebini karşılamada hem de küresel rekabetin yoğun olduğu uluslararası pazarlara artan ihracatı ile Türkiye ekonomisinin önemli bir oyuncusu haline gelmeye başladı. Makina imalat sektörünün önemli ihracat kalemlerinden biri kabul edilen bu ürünlerin son yıllarda ihracat oranını artırdığı da sektörel verilerle ortaya konuyor. Sektör direkt olarak sağladığı istihdam sayısını da her geçen gün artırarak Türkiye ekonomisine destek olmayı sürdürüyor. Uzmanlar, doğru stratejilerin hayata geçirilmesi durumunda klima sektörünün Türkiye’nin ihtiyaçlarının karşılanmasında ve bu alandaki ihracat hacminin artırılmasında ciddi katkılar sağlamaya devam edeceği görüşünde birleşiyor.
DÜNYA KLİMA SEKTÖRÜNDE İHRACAT ARTIYOR
Birleşmiş Milletler (BM) İstatistik Bölümü verilerine göre, 2013 yılında 41,1 milyar dolar olan dünya geneli klima sektörü ihracatı, 2014 yılında yüzde 1,3 artarak 41,6 milyar dolar seviyesine yükseldi. İhracat listesinin ilk sırasında bulunan Çin, 2014 yılında 13,1 milyar dolar değerinde klima ihraç etti. 2013 yılında bu rakam 13,2 milyar dolar seviyesindeydi. Çin’in klima sektörü ihracatı ise yüzde 0,7 azaldı. Listenin ikinci sırasındaki Tayland 2013 yılında 4,5 milyar dolar değerinde klima ihraç ederken, 2014 yılında bu rakam yüzde 2,3 artarak 4,6 milyar dolar olarak kayda geçti. En fazla klima ihraç eden ilk 10 ülke listesinin üçüncü sırasındaki Meksika 2014 yılında 2,8 milyar dolar değerinde ihracat gerçekleştirdi. 2013 yılında Meksika’nın klima sektörü ihracatı 2,1 milyar dolar seviyesindeydi. Meksika’nın klima sektörü ihracatı 2014 yılında yüzde 33,1 arttı. Türkiye, dünya geneli klima ihracatı listesinin 24. sırasında yer alıyor. 2013 yılında 275 milyon dolar değerinde klima ihraç eden Türkiye’nin ihracatı, 2014 yılında yüzde 14,5 azalarak 235 milyon dolar oldu. En fazla klima ihraç eden ilk 10 ülke listesinde, 2013 yılına göre ihracatını en fazla artıran ülke ise yüzde 33,1 ile Meksika oldu.
BM İstatistik Bölümü verilerine göre, dünya ölçeğinde klima sektörü ithalatı 2014 yılında bir önceki yıla göre yüzde 3,1 arttı. 2013 yılında 40,5 milyar dolarlık klima ithal edilirken 2014 yılında bu rakam 41,8 milyar dolar seviyesinde kaydedildi. ABD, 2014 yılında 7,1 milyar dolar rakamıyla en fazla klima ithal eden ilk 10 ülke listesinin ilk sırasında yer aldı. ABD’nin 2013 yılı klima ithalatı 6 milyar dolar olarak kaydedilmişti. Söz konusu ülkenin 2014 yılında ithalatı yüzde 17,7 arttı. Listenin ikinci sırasında ise Japonya bulunuyor. 2013 yılında Japonya 2,9 milyar dolar değerinde klima ithal ederken bu rakam 2014 yılında yüzde 8,1 azalarak 2,7 milyar dolar olarak kaydedildi. Almanya, dünya geneli klima ithalatı listesinin üçüncü sırasında yer alıyor. Almanya 2013 yılında 1,7 milyar dolar değerinde klima ithal ederken 2014 yılında bu rakam yüzde 0,6 artarak 1,8 milyar dolar olarak kayda geçti. En fazla klima ithal eden ilk 10 ülke listesinde, 2014 yılında bir önceki yıla oranla ithalatını en fazla artıran ülke ise yüzde 17,7 ile ABD oldu. Türkiye, 2014 yılında dünya geneli klima ithalatı listesinin 23. sırasında yer aldı. Türkiye’nin 2014 yılında klima ithalatı bir önceki yıla göre yüzde 22,2 azaldı. 2013 yılında 700 milyon dolar değerinde klima ithal edilirken, 2014 yılında bu rakam 545 milyon dolar olarak kayda geçti.
TÜRKİYE’NİN KLİMA İTHALATI DÜŞÜYOR
TÜİK verilerine göre Türkiye’nin klima sektörü ihracatı 2014 yılında, bir önceki yıla oranla yüzde 15 azalarak 235 milyon dolar olarak kaydedildi. 2013 yılında bu rakam 275 milyon dolardı. Türkiye 2014 yılında en fazla Irak’a klima ihracatı gerçekleştirdi. 2013 yılında Irak’a 30,9 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken bu rakam, 2014 yılında yüzde 2,7 artarak 31,8 milyon dolar seviyesine yükseldi. Listenin ikinci sırasında ise Rusya bulunuyor. Türkiye’nin Rusya’ya yönelik klima ihracatı 2014 yılında 26,2 milyon dolar oldu. 2013 yılında bu rakam 28,5 milyon dolardı. Rusya’ya yönelik klima ihracatı yüzde 8,3 azaldı. Listenin üçüncü sırasında bulunan Cezayir’e 2013 yılında 23,1 milyon dolar değerinde klima ihraç edilirken 2014 yılında bu rakam yüzde 10,2 artarak 25,5 milyon dolar seviyesine yükseldi. Türkiye’nin 2014 yılında klima sektörü ihracatını yüzde 11,1 ile en fazla artırdığı ülke ise Türkmenistan oldu. Türkiye 2014 yılında en fazla pencere/duvar tipi klimalar (tek bir gövde halinde) kaleminde ihracat gerçekleştirdi. 2013 yılında söz konusu mal grubunda 135,2 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken bu rakam, 2014 yılında yüzde 27,6 azalarak 97,9 milyon dolar seviyesinde kaydedildi.Listenin ikinci sırasında yer alan klima cihazlarının aksam-parçaları ürün grubunda 2014 yılında gerçekleştirilen ihracatın değeri 49,6 milyon dolar olarak kaydedildi. 2013 yılında bu rakam 46,8 milyon dolardı. Klima cihazlarının aksam-parçaları ürün grubundaki ihracat yüzde 6 artış gösterdi. Listenin üçüncü sırasındaki soğutma tertibatı bulunmayan diğer klima cihazları kalemindeki ihracat 2013 yılında 44,4 milyon dolar seviyesindeyken, 2014 yılında bu rakam yüzde 8,5 azalarak 40,6 milyon dolar oldu.
Türkiye’nin klima sektörü ithalatı 2013 yılında 700,4 milyon dolarken bu rakam, 2014 yılında yüzde 22,2 azalarak 545 milyon dolar olarak kaydedildi. Türkiye 2014 yılında 127 milyon dolarla en fazla Çin’den klima ithal etti. 2013 yılında söz konusu ülkeden gerçekleştirilen ithalatın değeri 210,7 milyon dolardı. Türkiye’nin 2014 yılında Çin’den gerçekleştirdiği ithalat yüzde 39,7 azaldı. Listenin ikinci sırasında bulunan Tayland’dan 2013 yılında 133,1 milyon dolarlık klima ithal edilirken bu rakam, 2014 yılında yüzde 15 azalarak 113,1 milyon dolar olarak kaydedildi. Üçüncü sırada bulunan Güney Kore’den 2014 yılında 63,1 milyon dolar değerinde klima ithal edildi. 2013 yılında Türkiye’nin söz konusu ülkeden gerçekleştirdiği klima ithalatı 79,2 milyon dolardı. 2014 yılında Türkiye’nin Güney Kore’den gerçekleştirdiği klima ithalatı yüzde 20,4 azaldı. Türkiye’nin 2014 yılında klima ithalatını en fazla artırdığı ülke yüzde 4,6 ile Çek Cumhuriyeti oldu. Söz konusu ülkeden 2013 yılında 51,3 milyon dolar değerinde klima ithal edilirken 2014 yılında bu rakam 53,6 milyon dolar değerine yükseldi. Türkiye 2014 yılında en fazla klima cihazlarının aksam- parçaları kaleminde ithalat gerçekleştirdi. Söz konusu ürün grubunda 2013 yılında 278,6 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirilirken bu rakam 2014 yılında, yüzde 0,6 azalarak 277 milyon dolar oldu. Listenin ikinci sırasında bulunan pencere/duvar tipi klimalar (tek bir gövde halinde) kaleminde 2014 yılında 94,3 milyon dolar değerinde ithalat gerçekleştirildi. 2013 yılında bu rakam 247,1 milyon dolardı. Pencere/duvar tipi klimalar (tek bir gövde halinde) ürün grubundaki ithalat yüzde 61,8 azaldı. Listenin üçüncü sırasındaki bir soğutucu ünite ve soğutma/ısıtma çevrimli klimalar kaleminde 2013 yılında 91,4 milyon dolar değerinde ithalat gerçekleştirilirken bu rakam 2014 yılında yüzde 15,5 azalarak 76,3 milyon dolar seviyesinde kaydedildi.