Türk makine sektörü, yılın ilk yedi ayında ihracatını geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 21,2 artırarak toplam ihracatını 9,8 milyar dolara taşıdı. Gelişmiş ülkelerin tamamında pazar payını artırmayı başaran Türkiye’nin Makinecileri, bu dönemde Almanya, ABD ve İngiltere pazarlarındaki güçlü duruşunu da sürdürdü. Bununla birlikte, korumacı politikalarla ithalatını kontrol altına almaya çalışan ABD’de büyük ilgi gören Türk makineleri, geçtiğimiz yılın...
Türk makine sektörü, yılın ilk yedi ayında ihracatını geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 21,2 artırarak toplam ihracatını 9,8 milyar dolara taşıdı. Gelişmiş ülkelerin tamamında pazar payını artırmayı başaran Türkiye’nin Makinecileri, bu dönemde Almanya, ABD ve İngiltere pazarlarındaki güçlü duruşunu da sürdürdü. Bununla birlikte, korumacı politikalarla ithalatını kontrol altına almaya çalışan ABD’de büyük ilgi gören Türk makineleri, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre ABD’li alıcılar tarafından yüzde 28,7 daha fazla tercih edildi. Bu dönemde ABD’ye gerçekleşen ihracat 700 milyon dolara ulaşırken, ABD’ye yapılan türbin, turbojet, turbopropeller ve hidrolik silindir ihracatı 1,5 katına; motorlar, aksam ve parçaları ihracatı ise iki katına çıktı.
Ticaret Bakanlığı tarafından açıklanan geçici dış ticaret verileri ise Temmuz ayında Türkiye ekonomisinde ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 70’e yükseldiğini işaret ediyor. Ancak dış ticaret açığında önemli bir düşüş sağlayan bu tablonun geliştirilmesi gerekliliği de kaçınılmaz. TÜİK verilerine göre Temmuz ayında en çok ihracatı yapılan ürün grubu, otomotiv ve aksamlarından sonra makine ve aksamları oldu. Fakat makine ve aksamları, aynı zamanda, petrol ve ürünlerinden sonra en güçlü ikinci ithal kalemi olmayı sürdürüyor. Makine İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Kutlu Karavelioğlu da bu gerçeği hatırlatarak, “Sattığımız kaliteli ürünlerin muadillerini ithal etmek doğru bir yaklaşım değil” uyarısında bulunmaya devam ediyor.
Türkiye’nin Makinecileri, bu başarıların artarak devamı için çalışmaya devam ederken, kamudan beklenen desteklerin daha güçlü şekilde uygulamaya alınması da sektörün gelecek projeksiyonlarını daha iyiye doğru revize ediyor. Moment Expo’nun “Gündem” sayfalarında da ayrıntılarıyla incelediğimiz gibi, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı yeni döneme yönelik açıklamalarında, imalat sektörleri beklentilerinin hayata geçirileceğinin işaretlerini veriyor.
Moment Expo’nun “Kapak” sayfalarında ise bu kez endüstriyel fırın sektörüne odaklandık. Metallere yüksek ısıda yeni ve daha güçlü özellikler kazandıran endüstriyel fırınlar, küresel ölçekte 9,5 milyar dolarlık bir pazar oluştururken, Türk endüstriyel fırın üreticileri ise geçtiğimiz yıl 90 milyon dolarlık ihracatla büyüme eğilimini sürdürdü. Bununla birlikte sektör, iç piyasaya giren yüksek hacimli ithalatla da mücadele etmeye devam ediyor. Türkiye’deki endüstriyel fırınlar sektörünün sorun başlıkları ve çözüm önerileri ile gelecek beklentilerini “Kapak” konumuz içerisinde ayrıntılı olarak okuyabilirsiniz.
Elbette, Moment Expo’nun önemli gördüğümüz diğer başlıklarındaki “sektörün sesi olma” misyonumuza da devam ediyoruz. Bu kapsamda, “Ar-Ge Merkezi” sayfalarımızda Aymas Makina Ar-Ge Merkezi’ni tanıtırken, “Akademik” sayfalarımızda ise Yozgat Bozok Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç Dr. Öğretim Üyesi Hamza Kemal Akyıldız’ı ağırlayarak yeni mühendis adaylarının nasıl yetiştirildiğini dinledik. “Sektörden” sayfalarımızın konuğu ambalaj makineleri sektöründe katma değerli ürünler geliştiren Keramik Makina olurken, “Pozitif” sayfalarımızda ise MVD İnan Makine Muhasebe Müdürü Ebru İnan ile kadın çalışanların makine sektöründeki konumlarını konuştuk.
MAKFED Genel Sekreteri Zühtü Bakır, makalesinde, Türkiye’deki organize sanayi bölgelerinin geçmişi ve bugününü ortaya koyarken, Türkiye’nin Makinecileri Almanya Danışmanı Ahmet Yılmaz ise makalesinde Almanya’nın sanayi politikalarını ayrıntılı olarak inceledi ve Türkiye’nin nasıl benzer adımlar atabileceğine odaklandı.
Keyifli okumalar