2013’TE AÇILAN MKE SANAYİ VE TEKNOLOJİ MÜZESİ, ENVANTERİNDEKİ BİNDEN FAZLA ESER/OBJE İLE ANKARALILARI, GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE ANADOLU’DAKİ ÜRETİM TEZGÂHLARI, İLETİŞİM ARAÇLARI İLE İŞLEVİNİ YİTİRMİŞ SİLAH, ARAÇ VE GEREÇLERLE BİR ZAMAN YOLCULUĞUNA ÇIKARIYOR.

Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKE), Türkiye sanayi tarihinin yazılmasında, birçok yeni kurumun doğması ve Türkiye’nin üretim kültürünün oluşmasında önemli katkıları olan bir kurum. MKE Sanayi ve Teknoloji Müzesi de bu katkıları görünür kılmak, Anadolu topraklarındaki sanayinin gelişim sürecini anlatmak ve bu coğrafyadaki sanayi ve teknoloji alanındaki kültürel varlıkları geleceğe taşımak ana amaçlarıyla 22 Mayıs 2013’te kuruldu.

Halen, müze envanterine kayıtlı 1000'den fazla eser/ obje ile Osmanlı dönemi Tophane-i Amire, İmalat-ı Harbiye, Kurtuluş Savaşı, Askeri Fabrikalar ile MKE dönemlerini anlatan Müze, savaşlarda kullanılan işlevini yitirmiş silah, araç ve gereçler; üretim tezgâhları ile iletişim araçlarını Ankaralılarla buluşturmaya devam ediyor.

KURTULUŞ SAVAŞI’NIN SEYRİNİ BELİRLEYEN ATÖLYE

MKE Sanayi ve Teknoloji Müzesi’nin bulunduğu bina Osmanlı döneminde Süvari Kışlası olarak kullanılan bir yapı. Bilindiği üzere Kurtuluş Savaşı sırasında Anadolu’da, bir ordu oluşturarak savaş silahları ve malzemesi için imalathane ve bakım tesisleri kurulması zorunluluğu vardı. Örneğin, orduda kullanılan ve Mondros Ateşkes Antlaşması uyarınca İngilizler tarafından kamaları alınmış toplara kama uydurulması gerekiyordu. Anadolu’da teknik hizmet verebilecek tek yer Eskişehir’deki demir yolu atölyesiydi. O dönemde, İstanbul’dan Anadolu'ya geçen İmalat-ı Harbiyeli subay, usta ve işçiler teker teker Eskişehir’e gelir ve bu atölyede namlu çapları ve yapımları değişik toplara kamalar yapılmaya başlanır. Ancak Yunanların Eskişehir’e doğru yürüyüşe geçmeleri üzerine, İmalat-ı Harbiyeliler, toparlayabildik- leri malzemelerle Ankara’ya gelir. Onlara, Ankara istasyonu civarında bugün MKE Sanayi ve Teknoloji Müzesi’ne ev sahipliği yapan, o dönem ise Süvari Kışlası olarak kullanılan bina tahsis edilir. İmalat-ı Harbiyeliler, kışla ahırlarının gübrelerini temizler ve binayı yeniden düzenleyerek kısa zamanda onarım ve üretime başlar.

 

 

SAVUNMA SANAYİMİZİN DOĞDUĞU YER


Ordunun ihtiyacı olan tüfeklerin, makineli tüfek namlularının, kartuş kovanlarının ve tapaların temizlenmesi, onarımlarının yapılması, top tekerleği yapımı, mühimmat imalatı, top arabaları için ahşap gereçlerin yapımının yanı sıra kılıç ve kasatura onarımları da yapılarak Kurtuluş Savaşı süresince ordunun cephane ve malzeme ihtiyacı buradan karşılanır. Ayrıca uzun bir geçmişi olan birçok muharebe geçirmiş, bu nedenle tamamen köhneleşmiş 7,65 çaplı mauser tüfeklerinin 7,9 çapına geçirilmesi işlemleri de yine burada İmalat-ı Harbiyeliler tarafından gerçekleştirilir.

 

 

Hatta, tezgâhların çalışması için Birinci Dünya Savaşı’ndan kalma Alman kamyonunun arka tekerleğine kasnak takılarak güç elde edilen atölyede üretim artmaya başlayınca kamyonun kuvveti yeterli gelmemeye başlar ve bunun üzerine odun ve kömürle çalışan bir lokomotif bulunarak devreye sokulur. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda önemli bir tarihi geçmişe sahip olan bu atölye, 20 Kasım 1922 yılının gecesinde, lokomotif bacasından çıkan bir kıvılcımla tamamen yanar. Yangın Ankara’nın her yerinden görülür, Gazi Mustafa Kemal Paşa da yangın yerine gelerek “Arkadaşlar, hepinize büyük geçmiş olsun. Müsterih olunuz, bunun yerine daha mütekâmil yüzlerce- sini kuracağız” der. Kısa bir süre içinde binanın inşaatı tamamlanır. Atatürk, tesisin açılışına eşi Latife Hanım ile katılır, tesisi gezer, emeği geçenlere teşekkür eder. 1950’ye kadar Askeri Fabrikalar Umum Müdürlüğü olarak hizmet veren yapı, 1950-1967 yılları arasında MKE Ankara Silah Fabrikası Müdürlüğü, 1967-1989 tarihleri arasında, MKE Makina Sanayi Müessesesi Müdürlüğü, 1989-2003 tarihleri arasında MKE Makina Sanayi ve Tic. A.Ş., 2003- 2005 tarihleri arasında MKE Maksam Makina Fabrikası Müdürlüğü, 2005-2013 yıllarında da MKE Maksam Makina ve Maske Fabrikası Müdürlüğü bünyesinde hizmet verdikten sonra, 2013 yılı itibarıyla MKE Sanayi ve Teknoloji Müzesi olarak yeniden düzenlenir.

MKE’NİN İLKLERİ

MKE, özellikle 1950’li yılların ortasından itibaren ana görevi olan Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaçlarını karşılamanın yanı sıra özel sektörün giremediği, güçlükle gelişen ve ekonomide darboğaz yaratan sanayi alanlarına da etkin bir müteşebbis olarak girmesiyle, Türk sanayisinin gelişiminde önemli bir itici güç oldu.

Böylece hem savunma sanayisinin riskini bertaraf etmek hem de yeni gelişen ülke sanayisine öncülük etmekle de kendini görevlendirmiş olan MKE, Türk Traktör Fabrikası, Trakmak, Tofaş Otomobil Fabrikası, Tofaş Oto Ticaret, Tügsaş, Nitromak gibi dev sanayi kuruluşlarının kurulmalarına da büyük ortak olarak öncülük etti. Diğer yandan MKE, Türk sanayisi bir okul, teknolojik gücüyle de bir ekol oluşturdu. Örneğin, 1950’li yıllarda üretilen ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı emrinde 1963 yılına kadar kullanılan tek motorlu UĞUR 44 MKE tarafın- dan üretilmiştir. Yine, ilk demir yolu rayı haddeleme, ilk sac mamulleri ve pirinç malzeme, takım tezgâhları, vasıflı çelik haddehanesi, pik ve sfero dökümhanesi, elektrik sayaçları, zirai mücadele aletleri, tekstil makineleri, dişli ve dişli kutusu imal tesisleri, çelik çekme boru ve pil imalatları da Türkiye’de ilk kez MKE tarafından yapılmıştır.

Aynı zamanda diğer sektörlerin ihtiyaç duyduğu üretimleri de gerçekleştiren MKE, tarım sektörü için traktör, zeytinyağı üretim makineleri, kuluçka makinesi, köstebek kapanı, zirai ilaçlama makineleri, çay işleme makineleri, buğday kalburu, diskaro, pulluk; madencilik sektörü için lokomotif ve vagonet; emniyet teşkilatı için jop ve kelepçe; yerel yönetimler için çöp kamyonları gibi üretimlerin yanı sıra inşaat ve kazı makineleri (greyder, ekskavatör, silindir, kompresör, şantiye tipi karavan), takım tezgâhları (torna, matkap, freze, planya), dokuma tezgâhları, otobüs, dikenli tel, kafes tel, gaz ocakları, güneş kolektörleri, mutfak tüpleri gibi çok geniş bir yelpazede üretim yaparak Türkiye ekonomisinin gelişimine önemli katkılar sağlamayı da sürdürdü.

 

ANADOLU’NUN SANAYİ TARİHİ BURADA YATIYOR

MKE Sanayi ve Teknoloji Müzesi’nde halen kişiler, objeler, künyeler ve yayınlar olmak üzere dört ana başlıkta bir sergi düzeni tasarlanmış durumda. Kişiler, savunma sanayimizdeki önemli şahsiyetlere ait eşyaları içerirken, objeler müze nesnelerinden; künyeler tezgâh-obje markalarından; yayınlar ise MKE gazete, dergi ve yayın örnekleri ile tarihi fotoğraflardan oluşuyor.

Müzede ağır silah ve mühimmatları, hafif silah ve mühimmatları, savaşlarda kullanılmış ve işlevini yitirmiş silahlar, kılıçlar ve kamalar; üretim tezgâhları, ölçü aletleri, mühendislikle ilgili objeler, günlük kullanım nesneleri, savunma ve sivil sanayi objeleri ağırlıklı olarak sergilenirken, Tophane-i Amire, İmalat-ı Harbiye, Kurtuluş Savaşı, Askeri Fabrikalar dönemi ve MKE’nin son unvanı olan Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu dönemi ayrıntılı olarak ziyaretçilere anlatılıyor. MKE Sanayi ve Teknoloji Müzesi, Pazar günleri, resmi ve dini bayramlar hariç her gün 09:00-17:00 saatleri arasında ücretsiz olarak gezilebilir.