BİLGİSAYAR KONTROLLÜ MAKİNELER İLE MAKİNE YAPAN MAKİNELER SEKTÖRÜNÜN YAPAY ZEKÂYI İLK KULLANAN SANAYİ ALANI OLDUĞUNU VURGULAYAN TEZMAKSAN GENEL MÜDÜRÜ HAKAN AYDOĞDU, REKABETTE GERİ KALMAMAK ADINA OTOMASYON VE YAPAY ZEKÂYA DAİR TEŞVİKLERİN DEVLET POLİTİKASI OLARAK ELE ALINMASI VE EĞİTİM SİSTEMİNİ DE DEVREYE ALAN TOPLUMSAL BİR DÖNÜŞÜME GEÇİLMESİ GEREKTİĞİNİ İFADE EDİYOR.

Gelişimi ve etki ettiği alanları son dönemde büyük bir hızla artan yapay zekânın küresel ekonomi ve iş gücü piyasasında yeni bir devrim yaratacağı tahmin ediliyor. Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) bu yılın başında yayımladığı “Yapay Zekâ ve İşin Geleceği” başlıklı rapor yapay zekânın küresel istihdamın yüzde 40’ını etkileyeceğini ortaya koyarken, Oxford Üniversitesi’nden akademisyenlerin hazırladığı “Yapay Zekâda İlerlemeye İlişkin Uzman Araştırması 2023” başlıklı rapor ise yapay zekânın 2116 yılına kadar insanların çalıştığı tüm meslekleri yapabilecek duruma geleceği öngörüsünü sunuyor.Türkiye’de talaşlı imalat sanayisinin üretim ve rekabet gücünü yenilikçi çözümleriyle geliştiren Tezmaksan’ın GenelMüdürü Hakan Aydoğduda yapay zekânın sektöre yönelik mevcut durumunu değerlendirerek, bu noktada atılması gereken adımlara dair görüşlerini bakın nasıl paylaşıyor?

“İMALAT SANAYİSİ İÇİN YAPAY ZEKÂ KONUSU TERCİH DEĞİL ZORUNLULUKTUR”

Talaşlı imalatın Endüstri 4.0’a en hazır sektör olduğunusöyleyen Hakan Aydoğdu, bilgisayar kontrollü makineler ile makine yapan makineler sektörünün, yapay zekâyı ilk kullanan sanayi alanı konumunda olduğunu vurgularken, günümüzde kurumsal firmaların ölçek ekonomisine uygun üretim yapmak zorunda olduklarını ve bu nedenle de yapay zekâ ve otomasyon yatırımlarına ciddi bütçeler ayırdıklarını söylüyor. Ancak başta otomotiv, savunma vehavacılık, beyaz eşya, kalıp ve makine sanayisinin yan sanayilerinin yüzde 90’ı KOBİ düzeyinde bulunuyor. Hakan Aydoğdu, bu ölçeğin hem Türkiye’de hem de dünya sanayisinde geçerli olduğunu söylüyor ve “Yan sanayiler maalesef bütçe ve gelecek öngörüsü sebepleriyle yapay zekâya uzak kalmayı tercih ediyorlar, fakat imalat sanayisi için yapay zekâ konusu bir tercih olmayıp zorunluluktur. Maalesef algı konusunda Türkiye; Avrupa, ABD ve Uzak Doğu’dan çok geride kaldı. Artık KOBİ olarak nitelenen firmaların da düşük bütçelerle ulaşabileceği yapay zekâ platformları bulunuyor. Ancak klasik üretim yöntemini terk etmek birçok firma için konfor alanını terk etmek anlamına geldiği için otomasyona yatırım yapmayı erteliyor. Tezmaksan inovasyonuyla geliştirdiğimiz robotlu otomasyon sistemi CubeBOX bir yılda 40 ülkeye ihraç edilir duruma geldi. Ara eleman artık tüm dünyanın sorunu; iş dünyasına katılan yeni nesil elinden cep telefonunu bırakmak istemiyor ve elle yapılan işleri bu yüzden tercih etmiyorlar. Kol gücü gerektiren sektörlerde penetrasyon çok fazla ve hızlı birdönüşüm olacak. Buna yazılım entegrasyonu sektörünü de ekleyebiliriz.” diyor. Türkiye’de teşvik veren ve alan kısmında söylemden öteye gitmeyen bir politikanın izlendiğini de belirten Aydoğdu, bu konuda yapılması gerekenlere dair şunları söylüyor: “Otomasyon ve yapay zekâya yönelik teşvikler var ama bunun devlet politikası olarak ele alınması ve eğitim sistemiyle birlikte toplumsal bir dönüşüme geçilmesi gerekli. Finansmana ulaşmakta yaşanan sıkıntılar tabii ki önemli bir sorun, ancak daha önemlisi teknolojik devrim, katma değerli üretim ve buna bağlı ihracat devlet politikası haline gelmeli. Bunun da temeli eğitim sisteminde başlıyor. Dünya hızla değişiyor, bizim ülke olarak bu treni kaçırmamamız gerekiyor. Ülke ekonomisinde her 8-10 yılda bir yaşanan krizler maalesef bizi geri atıyor. Özel sektörün belirsizliklerden uzak bir ortamda enerjisini teknolojiye vermesi gerekli, bunun yolu da devletin gerekli ortamı hazırlamasından geçiyor. Çok yakın gelecekte otomasyon her alanda olmazsa olmazımız olacak. Nitelikli iş gücü deyimiartık hayatımızdan çıkacak, yerlerini robotlar ve akıllı sistemler alacak. Üretimin coğrafyasının öneminin olmadığı bir dünya şekilleniyor. Markalaşmak şart ve organizasyonlar startup’ların yerini alacak. Doğru kurgulanmış organizasyonların başarılı olacağı bir çağdayız. Yeni nesli iyi anlayarak kendimizi dünyadaki değişime hazırlamalıyız.”