SEFA TARGIT AYSAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI
Özellikle 2021 yılının ilk yarısında, salgının yarattığı ağır şartlarla mücadeleye devam ettik. Tam kapanma dâhil alınan sert önlemler hem fiziksel hem de moral olarak iş dünyasını olumsuz etkiledi. Binalara yönelik bir işlev üstlenen, hizmet sunan asansör ve yürüyen merdiven sanayii de yeni yapımlardaki daralma, iş ve alışveriş merkezlerinin tam kapasiteyle kullanılmaması gibi nedenlerle talep daralması yaşadı. Bu noktada, emniyet yaklaşımındaki olumsuz gelişmeye dikkat çekmek isterim. Herhangi bir ekonomik daralmada, feragat edilenler listesinin başında emniyet yer alıyor. Bu sebeple, asansör bakımlarının ve periyodik muayenelerinin devamı konusunda bir direnç ortaya çıktı. Bu sorun, firmalarımızla bina yönetimleri arasında çözülürken; yetkili kurum Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı da bu yönde fevkalade sağlam bir duruş sergiledi. Fuarlar, yüz yüze toplantılar gibi iş dünyasını bir araya getiren faaliyetler yapılamadı. Sektörlerin buluşma platformu olan genel kurul toplantılarına ancak Haziran ayından sonra izin verildi. İki yıldır ertelenen AYSAD Genel Kurulu da Eylül ayında toplanabildi. Yine, defalarca ertelenen ve 2022 yılı Mart ayında yapılacak olan Uluslararası Asansör İstanbul Fuarı, sektör paydaşlarının uzun bir aradan sonra bir araya gelmesine vesile olacak. 2021 yılında ihracatı 20 milyar dolar seviyesini geçen üç sektörden biri olan makine imalat sanayii, ihracatını 2020 yılına göre yüzde 23,3 artırdı. 842810 ve 843131 GTİP ile tanımlanan, asansörler ve asansörlere ait aksam ihracatımız ise 245,5 milyon dolar olarak gerçekleşti. Küresel daralmaya rağmen, geçen yıla göre 15 milyon dolar artış olmuş. Buna karşılık, 2020 ithalatımız 112 milyon dolarken, 2021’de 98 milyon dolara gerilemiş. İhracatımızın ithalatın üzerinde oluşu sevindirici ve geleceğe dönük ümit vericidir. Bununla birlikte, 2021 yılında, önceki yıllarda da yaşanan, firma ölçeği, sektöre giriş çıkışın kolay olması, bunların yarattığı haksız rekabet gibi kronikleşmiş sorunlar devam etti. Bu yıla mahsus olan sorunlarsa, muazzam döviz dalgalanması, enflasyon ve enerji tedarik sorunlarıydı. Fiyatlardaki değişim, ana girdisi nitelikli iş gücü ve akaryakıt olan asansör bakım işlerinin maliyetini aniden artırdı. İş binaların kısmen kullanıldığı, konutlarda yaşayanların bütçe daralması yaşadığı bu dönemde, asansör bakım işlerini sürdürmek daha zor hale geldi. Enerji fiyatlarının artmasına ek olarak, elektrik ve doğal gaz tedariki sorunlarının da baş göstermesi, zor günler yaşamamıza yol açtı. Ülke ekonomisindeki olumsuz gelişmelerin sektöre yansıması olan bu durum, genel tedbirlerle, çözüm için atılan makroekonomik adımlarla, bertaraf edilebilecektir. Diğer yandan, salgın ve diğer küresel gelişmeler sonucunda; yurt dışı taleplerin, güvenilir bir tedarikçi olarak Türkiye’ye dönme eğilimine girdiği bu dönem, ihracatçı sektörlerin başında gelen makineciler için potansiyel fırsatlar da barındırıyor. Bu yolda, engel olabilecek ekonomik, hukuksal veya sosyal engellerin ortadan kaldırılması, her zamankinden daha büyük önem arz ediyor. Dolayısıyla bu yeni dönemde odaklanılacak başlıklar, başta firma insan kaynaklarını ve mali kaynaklarını büyük özenle korumak olmak üzere; yurt dışındaki müşterilere veli-i nimet muamelesi yapmak, üretimden satışa ve satış sonrası hizmetlere kadar büyük ciddiyetle işimize sarılmak olmalıdır. 2022’ye ümitle bakıyoruz, bakmak zorundayız. Bahsettiğim fırsatları değerlendirmek zorundayız. Bunun için özellikle dış temasları artırmalı, ne olursa olsun fuarlarda yerimizi almalıyız. Türkiye’deki marka fuarlara her zamankinden daha fazla önem vermek, piyasaların fitilini ateşlemek zorundayız. Fuarlara ve alım heyetlerine destek vermenin tam zamanı olduğunu Ticaret Bakanlığı’nın tecrübeli yetkililerine hatırlatmak isterim.