Tayland ihracat potansiyeliyle Güneydoğu Asya ’nın ikinci büyük ekonomisidir. Ülkenin ekonomik çıktısının yarısını sanayi sektörü, ihracatının da...
Tayland Krallığı Güneydoğu Asya’nın kalbinde yer alır ve Hindiçin’e açılan bir kapı olarak görülür. Ülke kuzey ve kuzeydoğuda Laos, Kuzey ve batıda Myanmar, Doğu’da Kamboçya ve Güneyde Malezya ile çevrilidir. Beş bölgeye ayrılan Tayland 513 bin 115 kilometrekarelik bir yüzölçümüne sahiptir. Dağlık bir bölge olan kuzey bölgesi, doğal ormanları ve dar ve alivyal vadileri ile karakterize olmuştur. Bu bölgenin önde gelen şehri Chiang Mai’dir. Merkez bölgesi, Chao Phraya Nehri havzasında, yeşil ve verimli bir ova bölgesidir. Ülkenin en geniş ve zengin yetiştirme alanıdır ve “Asya’nın pirinç kasesi” olarak anılır. Tayland’ın başkenti Bangkok bu bölgede yer alır. Kuzeydoğu bölgesi Korat Platosu olarak da adlandırılır. Engebeli bir yüzey yapısına sahip, kurak bir bölgedir. Sert iklim koşulları nedeniyle sel ve kuraklık olayları yaşanır. Doğu bölgesi ya da doğu sahili yeni gelişen sanayiler açısından önemli bir merkezdir. Güney bölgesi de kauçuk üretimi ve diğer tropikal bitkilerin ekimi için önemli bir merkezdir. Ülkenin iklimi tropikaldir. Ortalama sıcaklık 28 santigrat derecedir ve nemlilik oranı yüzde 73-82 arasında değişir. Coğrafi ve iklimsel koşullar ülkeyi tropikal ve yarı tropikal bitkilerin geniş şekilde ekimine müsait hale getirir. Tayland’ın başkenti Bangkok’tur. Başlıca şehirleri Nakhon Ratchasima (2,55 milyon kişi), Ubon Ratchathani (1,77 milyon kişi), Chiang Mai (1,65 milyon kişi), Udon Thani (1,52 milyon kişi), Nakorn Srithammarat’tır (1,50 milyon kişi). Ülkedeki diğer şehirlerin 12’sinin daha nüfusu 1 milyonun üzerindedir. Tayland Krallığı’nın kuruluşu 13.yüzyıl sonlarına kadar uzanır. Güneydoğu Asya ülkeleri arasında koloni olmamış tek ülkedir. 1932 yılında gerçekleşen kansız bir devrim ile anayasal monarşik sisteme geçilerek kralın yetkileri sınırlandırılmıştır. Ülke Siyam olan adını 1939’da Tayland olarak değiştirmiştir. Ülke 76 eyaletten oluşur. Her eyalet kendi içinde bölgelere, her bölge küçük bölgelere, bu küçük bölgeler de köylere ayrılır. Etkili aile planlama programları, cinsel eğitim ve değişen sosyal normlar (geç evlilik, küçük aileler) gibi etkenler Tayland’ın nüfus artış oranını düşük bir seviyede sabitlemeye yöneliktir. Yine de önümüzdeki beş sene içinde ülkede işgücü sıkıntısı yaşanması öngörülmez. Çünkü komşu ülkelerdeki politik baskılar ve iş imkanlarının azlığı gibi sebepler Myanmar, Kamboçya ve Laos gibi ülkelerden gelen göçmen işçi sayısını yüksek tutacaktır. 2014 yılı itibariyle Tayland’ın nüfusunun 70 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor. Tayland, bugüne kadar Güneydoğu Asya’da Avrupalı bir ülke tarafından sömürgeleştirilemeyen tek ülkedir. Anayasal monarşik sistemi, hükümet istikrarsızlıklarına ve askeri darbelere rağmen ülkenin politik devamlılığının sağlanmasında yardımcı olmuştur. Ülkedeki en son askeri darbe 2006 yılında Thaksin Shinawatra önderliğindeki Tay Rak Tay yönetimine karşı gerçekleşti. Askeri yönetim altında geçen bir yıldan fazla süreden sonra Aralık 2007’de yapılan genel seçimleri Shinawatra yanlısı Halkın Gücü Partisi (PPP) kazandı. Bir yıl sonra PPP mahkeme tarafından tartışmalı bir biçimde kapatıldı ve Demokrat Parti (DP) altı partiden oluşan koalisyon hükümetinin başına geçerek iktidara geldi. 2011 yılında yapılan seçimle birlikte Thaksin Shinawatra’nın kardeşi Yingluck Shinawatra başbakan oldu. 1997-98 Asya Finansal Krizi’ni takiben sancılı bir yapısal uyum sürecinden sonra Tayland’ın GSYİH büyüme oranı iyileşerek 2005-2007 arasında yıllık ortalama yüzde 5 oranını yakaladı. 2008’de yavaşlayan ve 2009’da küresel finans krizi ve ekonomik resesyona bağlı olarak yüzde 2,2 küçülen ekonomi, 2010’da güçlü bir şekilde toparlanarak yüzde 8 büyüdü. 2011 yılında ise yaşanan sel felaketi ve Japonya’da gerçekleşen deprem ile tsunaminin tedarik zincirini olumsuz etkilemesi sebebiyle büyüme 0,1’de kaldı. 2012 yılında ise ekonomi yüzde 6,6 büyüdü.
Genel Ekonomik Görünüm
Sanayi sektörü Tayland’ın ekonomik çıktısının yaklaşık olarak yarısını meydana getirir. Tarım sektörü ekonominin sadece yüzde 12’sini oluşturmasına rağmen ülkedeki işgücünün yaklaşık olarak yarısını istihdam eder. Ürün ihracatı 1990’larda gerçekleştirilen yatırımlarla emek-yoğun tekstil sektöründen, bilgisayar aksesuarları ve otomobil parçaları gibi teknoloji-yoğun ürünlere doğru kaymıştır. Tayland, aynı zamanda dünyanın en büyük pirinç ihracatçısıdır. Turizm gelirleri de ülke ekonomisinde oldukça önemli bir yer (ülke GSYİH’sinin yüzde 6,6’sı) tutar. Geleneksel olarak tarımsal ihracata dayalı olan Tayland ekonomisi 1998 yılına kadar geçen 25 yıllık süre içinde Güneydoğu Asya’da seçkin ekonomilerden biri haline dönüştü. 1970’li yıllarla birlikte aktif yabancı sermaye teşviki, ithal ikamesine dayalı bir sanayi sektörü yarattı. 1980’li yıllarda, tekstil ve hazır giyim gibi emek-yoğun üretime dayalı ürünlerin yer aldığı ihracat odaklı imalat sektörü gelişmeye başladı. 1990’lı yıllardan sonra en büyük büyüme bilgisayar aksesuarları ve motorlu araç parçaları gibi teknoloji ürünlerinde gerçekleşti. 1996 yılından beri ardı ardına gelen yönetim değişiklikleri, sanayinin daha yüksek katma değerli üretim için gereken teknolojiyi uyarlamasına engel oldu. 1990’larda Tayland para birimi bahtın güçlenen ABD dolarına endekslenmesi, düşük maliyetli mallarda rekabet gücünü eritti ve ithalata bağımlı yüksek teknoloji ürünleri ise ortaya çıkan açığı dolduramadı. Rekor seviyelere ulaşan cari açıklar ve bunu finanse etmek için kısa vadeli sermaye girişine bağımlılık, 1997-98 yıllarında kur kargaşasına yol açtı. İhracat gelirleri düştü ve sermaye çekildi; GSYİH 1990-96 yıllarındaki ortalama yüzde 8,5 yıllık büyüme oranına kıyasla 1997 yılında önce yüzde 1,4 ve ardından 1998 yılında yüzde 10,5 gibi oldukça büyük çapta daraldı. İzleyen dönemde, durgunluk belirli oranda yeniden yapılanmaya zorlamış fakat 1999-2000 yıllarındaki sürekli toparlanma, reformlardaki azmin gevşemesine de yol açmıştır. 2001 yılında ihracattaki talebin azalması ile yavaşlayan ekonomi, yönetimi tekrar yapısal reformlara ve özellikle eğitim, tarım, teknoloji ve KOBİ’lere yatırım ihtiyacına odaklanmaya yöneltti. Ekonomik performans verilerine göre Tayland ekonomisinin 2001 yılındaki yüzde 2,2 oranındaki büyüme hızı net bir şekilde toparlanarak sürekli büyüdü ve 2004 yılı sonunda etkileyici bir seviye olan yüzde 6,3 oranını yakaladı. Bu başarının nedeni olarak büyük ölçüde son dört yıl içindeki ekonomi yönetiminde sürükleyici olan ve ikili izleme politikası (dual track policy) olarak bilinen uygulama gösterilir. Ülkede 2005-2008 yılları arasında ise ortalama yüzde 4,3’lük bir büyüme yakalandı. 2009 yılında gerçekleşen küresel ekonomik krizin etkisiyle ülke ekonomisi yüzde 2,4 oranında küçülmüş; 2010 yılında ise bir önceki yıl gerçekleşen resesyondan sonra kendisini toparlayarak son 15 yılın en büyük büyüme oranı olan yüzde 7,7’lik oranı yakalamıştır. 2011 yılında Japonya’da yaşanan deprem ve tsunami ile bozulan tedarik zincirine ve Tayland’da yaşanan sel felaketine bağlı olarak ekonominin büyüme hızı yüzde 0,1’e düştü. 2012 yılında yüzde 6,6’a çıkan büyüme, bir önceki yıl sel felaketine bağlı olarak düşük kalan büyümeyle kıyaslandığında hızlanmış olsa da, 2013 yılında aynı hızda devam etmemiştir.
Ekonomide Geleceğe Yönelik Beklentiler
2011 yılının ikinci yarısında gerçekleşen sel felaketi Tayland ekonomisine büyük zarar verdi. 2011’in dördüncü çeyreğinde ekonominin yıllık bazda yüzde 8,9 daralması, 2011 yılında büyümeyi yüzde 0,1 oranına düşürdü. Sel sularının çekilmesine rağmen 2012’nin ilk yarısında üretim normal seviyenin altında kaldı. Sel sonrası tamir çalışmaları sebebiyle diğer Güney Doğu Asya ülkelerinin aksine Tayland’ın 2012 ekonomik büyümesi hız kazandı. 2012 yılındaki yüzde 6,5’lik ekonomik büyümeye iç talebin tüm bileşenlerinin -özel tüketim, kamu harcamaları ve brüt sabit yatırım- eklenmesi de katkıda bulundu. Dünya ekonomisindeki büyümenin ivme kazanmasıyla 2014 yılında Tayland ekonomisinin yüzde 4,6 büyüyerek 2015-2017 arasında yüzde 5,3’lük büyüme oranına ulaşacağı öngörülüyor. Ülkede Puea Thai partisinin politikaları ışığında, önümüzdeki dönemde de mali politikanın genişlemeci olması bekleniyor. 2012 yılında 517,2 milyar baht olarak gerçekleşen bütçe açığı, GSYİH’nin yüzde 4,5’ine denk geliyor. 2013-2014 yılında onaylanan bütçe kapsamında harcamaların yüzde 5,5 artarak 2,5 trilyon baht olması kararlaştırıldı. Bütçe açığının ise aynı dönemde 250 milyar bahta azalarak, GSYİH’nin yüzde 1,5’i düzeyine çekilmesi hedefleniyor. Tayland’da kamu finansmanıyla ilgili konularda şeffaflık olmaması ve bütçe dışı harcamalardaki artışın sorun oluşturmaya devam edeceği öngörülüyor. Dev altyapı projelerinin finansı için kamu borçlanmasına izin veren yasa, bu harcamaların bütçe dışında tutulması, pirince uygulanan destekler sebebiyle zarar edilmesi gibi konular ülkede endişe yaratan başlıca unsurlardır. 2012 yılında GSYİH’nin yüzde 46,2’si oranında gerçekleşen kamu borcunun 2017 yılında GSYİH’nin yüzde 54’üne ulaşması bekleniyor. Tayland merkez bankasının mayıs ayında aldığı kararla gecelik repo faiz oranları 25 baz puan düşürülerek yüzde 2,5’e indirildi. Önümüzdeki yıl büyümenin hızlanması beklentisiyle faiz oranlarında artış olacağı öngörülüyor. Özel tüketimin, asgari ücretteki artış ve gelir artışını destekleyen diğer politikalar sebebiyle 2014-2017 arasında yıllık ortalama yüzde 4,7 artış göstermesi bekleniyor. 2012 yılında sel felaketinden etkilenen fabrikaların yeniden inşa edilmesi, makine parklarının yenilenmesi gibi sebeplerle sabit yatırım yüzde 14 seviyesiyle son 20 yılın en hızlı düzeyinde artış gösterdi. 2011 yılında yüzde 3,8 olarak gerçekleşen TÜFE, 2012 yılında yüzde 3’e geriledi. Asgari ücretteki artışın, kayıt dışı istihdamı ve Myanmar, Laos, Kamboçya gibi ülkelerden ucuz göçmen işçi getirilmesine sebebiyet vereceği düşünülüyor. Petrol fiyatlarında azalış ve bahtın değer kazanmasının, ithal ürün fiyatlarını ucuzlatması sebebiyle, enflasyonun 2013 yılında yüzde 2,4 seviyesine inmesi bekleniyor. 2014-17 arasında hızlanan ekonomik büyüme, petrol ve petrol dışı emtia fiyatlarında artış sebebiyle yıllık enflasyon oranının ortalama yüzde 4 olması bekleniyor.
Ülkedeki Önemli Sektörler
Bir zamanlar ekonominin omurgasını oluşturan tarım sektörü (ormancılık ve balıkçılık dahil) ekonominin bütünü içindeki önemini yitirmektedir. Genellikle ekonominin bütünündeki büyüme oranlarının gerisinde kalan tarım sektörünün son yıllarda GSYİH’deki payı yüzde 13 dolaylarındadır. Tarım sektöründeki istihdam 1995 yılındaki yüzde 52’lik oranla karşılaştırıldığında genellikle düşüş gösterir. Bu oran 2012 yılında yüzde 41,9’a gerilemiştir. Ancak, tarım sektörü hala istihdam ve gelir ümidi ile yakından bağlantılı ve neticede iç talepte belirleyicidir. Tayland’ın en zengin kaynaklarının bulunduğu alan Central Plains kemeridir. Mısır, manyok, pamuk ve ananas yüksek yaylalarda yetiştirilir ve kauçuk da ülkenin güneyinde üretilir. Ekili alan son 30 yıl içinde 20 milyon hektar olarak iki katına yükselmiştir ve pirinç çeltikleri bunun yarısını oluşturur. Günümüze kadar üretim; sulama ve gübre kullanımı ile ilgili verim iyileştirmelerinden ziyade genellikle ekili alanların genişletilmesi ile artırılmaktaydı. Fakat kentleşme ve topraktaki tuzlanma, işlenebilir araziyi tükettiği için ekili alanlarda kademeli düşüş bekleniyor. Tayland tarım sektörü üretkenlik açısından genellikle verimsizdir. Tarım sektöründeki verimlilik sanayi sektöründekinin yüzde 12’si kadardır. Alınan bazı tedbirler arasında üretim ve ihracatı geliştirmek amacıyla pazar bilgisinin çiftçilere temin edilmesi için köylerin birbirine bağlanması projeleri tasarlanmıştır. Aynı şekilde, gıda işleme kalitesini artırmak için yüksek üretkenlik ve daha fazla teknoloji kullanımı teşvik edilir. Aynı zamanda Tayland devleti tarım ürünleri fiyat ve kontrolünün artırılması için başlıca tarım ihraç ürünleri üreticisi ülkeler ile görüşme girişimlerinde bulunur. İmalat 2012 GSYİH’sinin içinde yaklaşık yüzde 43,6’lık paya sahiptir. Sektör 1984 yılındaki baht kur çöküşüne kadar ithal ikamesine dayalı ve sermaye yoğun bir yapıya sahipti. Bu tarihte sektör entegre devreler, elektronik montaj, ayakkabı ve oyuncak üretimi gibi daha emek yoğun ihracat sanayilerine kaydırıldı. 1997-98 yıllarındaki bölgesel mali kriz imalatta 1998’de keskin bir düşüş ile yüzde 10 oranında daralmaya neden oldu. Sanayi bakanlığına göre 1996- 2000 yılları arasında bakanlıkta kayıtlı fabrikaların yüzde 16’sı olarak 20 bin civarında fabrika kapatıldı. Bunların çoğunluğu sermaye akışı ve rekabet gücünden yoksun KOBİ’lerden oluşuyordu. İhracattaki yavaşlama, sektörün düşük uluslararası petrol fiyatlarının olumlu etkisinin desteğine rağmen imalat sanayisinin zayıflığına bağlanıyor. 1999 yılında yeniden yükselerek yüzde 12,5 oranında gelişme gösteren sektör, 2000 yılında yavaşlayarak yüzde 3,3 oranında ve 2001 yılında daha da yavaşlayarak yüzde 1,3 oranında büyüdü. Bu yıldan sonra sektörde yeniden hızlı büyüme yakalanmış ve 2002-2004 yılları arasında güçlü iç talep ve toparlanan dış talep doğrultusunda ortalama yüzde 10 oranında büyüme kaydedildi. 2009 yılında gerçekleşen resesyondan kaynaklanan daralmayı dışarıda bırakacak olursak 2004-2008 yılları arasında imalat sanayisi yıllık ortalama yüzde 5,7 oranında büyüdü. 2011 yılında ise sel sebebiyle yüzde 3 küçülmüş olan imalat sanayisi 2012 yılında yüzde 7,2 büyüdü. Tayland otomotiv endüstrisi ülkedeki siyasal karışıklıklara rağmen güçlü bir büyümeyle “Asya’nın Detroit’i” unvanını sürdürme başarısını gösterdi. Ülke araç parçaları gibi sanayilere sahip olmasının yanında bol ve yetenekli işgücü de barındırır. Araç parçaları sanayisi, bilgisayar ve elektronik parçalarından sonra en büyük ihracat kalemidir. Bu durum ülkenin GSYİH’sinin artışına önemli bir katkıda bulunur. Tayland’da elektronik ve elektrikli eşyalar sektörü 2007 yılındaki düşüşe kadar son üç yıl içinde güçlü bir büyüme gösterdi. 2003-2006 yılları arasında elektronik ürünlerde (çoğunlukla entegre devreler) yıllık ortalama yüzde 25 oranında büyüme gerçekleşti. 2009 yılında ise 2007 seviyesini yakalayan sektör, büyümesini sürdürdü. Üretilen birçok ürün ithalata bağımlı olup Malezya ve Singapur’un küresel pazarlardaki yoğun rekabeti ile karşılaşır. Tayland tekstil ve hazır giyim endüstrisi üretim için gerekli her ürünü üretme ve işleme kabiliyetine sahip tam entegre yapıdadır. Ayrıca ipek üretimi ile de meşhur olan ülkede küçük ölçekte organik ve inorganik pamuk üretimi de mevcuttur. Tekstil sektörü yıllık 1 milyonun üzerinde istihdam yaratır ve ülkenin istihdam için en önemli ikinci sektörü olarak değerlendirilir. 2010 yılında Tayland’ın tekstil ve hazır giyim ihracatı 7,55 milyar dolar olarak açıklandı 2011 yılında ise Tayland’ın tekstil ve hazır giyim ihracatının 8,4 milyar dolara ulaştığı kaydedildi.
Tayland’da 0,4 milyon varil petrol ve ayrıca 0,3 trilyon metreküp doğal gaz rezervi bulunur. Doğalgaz daha çok elektrik üretiminde kullanılır. Diğer madenlerin performansı farklılık gösterir. 2011 yılında yaklaşık 8,5 milyon ton olarak gerçekleşen alçıtaşı ihracatı 2012 yılında yaklaşık 8,9 milyon tona çıkmıştır. Tayland, hükümetin fiyatının düşmesini önlemek amacıyla alçıtaşı ihracatını kısıtlamış olmasına rağmen, dünyanın en büyük alçıtaşı ihracatçısıdır.
Tayland’a gelen turist sayısı 1998 yılından itibaren önemli bir artış gösterir. SARS salgını ve 2004 sonunda meydana gelen tsunami gibi olaylar ile birlikte ülke turizmi kötü bir dönemi yaşamıştır. 2011 ve 2012 yıllarında hem gelen turist sayısında, hem de turizm gelirlerinde görülen artış, sektörün gerçekleşen sel felaketlerinden etkilenmediğini gösterir. 2011 yılında turizm gelirleri yıllık bazda yüzde 31 artarak yaklaşık 25,4 milyar dolara ulaşırken, gelen turist sayısı da yüzde 20,7 artarak 19,2 milyon oldu. 2012 yılında ise Tayland’a gelen yolcu sayısı 22,4 milyona yükseldi. Turizm gelirlerinde en fazla pay yüzde 38,2 ile Avrupalı turistlerden elde edilirken, ikinci sırada yüzde 37,3 ile Doğu Asyalı turistler gelir. Tayland’ı yüzde 12,3 ile en fazla Çinli turistler ziyaret eder.
Dış Ticaret Ve Yabancı Yatırımların Durumu
Tayland’ın ağırlıklı olarak ihracata dayanan ekonomisi Güneydoğu Asya’nın en büyük ikinci ekonomisidir. Ülke ihracatının yüzde 80’i sanayi ürünlerinden oluşur ve bu ürünlerin çoğunun girdisi ithal mallardır. Ülkede petrol üretimi, tüketime göre yetersiz olduğundan, petrol ithaline bağımlıdır. Japonya geleneksel olarak Tayland’ın dış ticarette en önemli partneriyken 2013 yılında Çin ile olan ticaret hacmi, Japonya’yı geride bıraktı. 2013 yılında Japonya-Tayland arasındaki ticaret hacmi 64,5 milyar dolar, Tayland-Çin arasındaki ticaret hacmi ise 63 milyar dolar olarak kaydedildi. Tayland ve gelişmekte olan Asya Pasifik ülkeleri arasındaki dış ticaretin kompozisyonu, bölgenin giderek artan entegre üretim yapısını yansıtacak biçimde hammadde ve ara malından oluşur. Tayland’ın 2002 yılında 68,1 milyar dolar olan ihracatı 2013 yılında 226 milyar dolar seviyesine yükseldi. İthalat açısından bakılacak olursa 2002 yılında 64,6 milyar dolarlık ithalat gerçekleştiren Tayland 2013 yılında 249 milyar dolarlık ithalat gerçekleştirdi. Ülkenin ihracatı 2008 yılında 175,9 milyar dolar olarak gerçekleşirken, 2009 yılında küresel ekonomik krize bağlı olarak 152,5 milyar dolar düzeyine geriledi. 2010 yılında ise yaklaşık yüzde 29 artarak, ülke GSYİH’sinin yaklaşık yüzde 62’si olarak gerçekleşti. Son yıllarda gittikçe değerlenen ülke ulusal para birimi, uluslararası petrol ve gıda fiyatlarındaki artış, Japonya’da gerçekleşen deprem ve tsunami ile tedarik zincirinin bozulmasıyla üretimin sekteye uğraması; ülkede yaşanan sel felaketi gibi etkenlere bağlı olarak ülke 2011 yılında dış ticaret açığı verdi. 2012 yılında gerçekleşen dış ticaret açığı 21,2 milyar dolar, 2013 yılında ise 23,1 milyar dolar oldu. Tayland, rekabetçi işgücü maliyetleri, düşük yaşama maliyeti ve esnek iş kanunları nedeniyle geleneksel olarak cazip bir yatırım merkezidir. Tayland ekonomisinin büyümesi ve kalkınması ile doğrudan yabancı yatırımlar arasında çift yönlü, birbirini besleyen sıkı bir ilişki vardır. Tayland’da yabancı yatırımlar ülkenin tarıma dayalı bir ekonomik yapıdan dengeli bir şekilde sanayi ve hizmete dayanan bir ekonomik yapıya geçişinde önemli rol oynamıştır. Önemli bir dış finansman olarak doğrudan yabancı sermaye yatırımları, Tayland’da finans sektörü reformunda önemli bir paya sahiptir. Doğrudan yabancı yatırımlar mali sektörün yanı sıra, kurumsal yeniden yapılanma süreçlerinde de etkili olmuştur. Ülke, kural olarak yabancı bir yatırımcıya yüzde 100 hisse senedine sahip olma izni verir. Yabancı yatırımcıları teşvik etmek amacıyla hükümet tarafından çeşitli önlemler de alınır. Bu önlemler yabancı yatırımcıları daha güçlü hale getiren haklar, birleşme gibi konularda basitleştirilmiş yöntemler, iflasla ilgili yasaları tekrar düzenlemek şeklindedir. 2003 yılından itibaren düzenli artış gösteren doğrudan yabancı yatırım girişi 2008-2009 yıllarında küresel krizin etkisiyle düşüş göstermiş ve net giriş 4,2 milyar dolara ulaşmıştır. 2010 yılında doğrudan yabancı yatırım girişleri 9,5 milyar dolardan 9,7 milyar dolara artarken; doğrudan yabancı yatırım çıkışı, bahtın 2010-2011 döneminde değer kazanması sebebiyle neredeyse iki katına ulaşarak 5,5 milyar dolardan 10,6 milyar dolara çıkmıştır. 2012 yılında doğrudan yabancı yatırım girişi 8,6 milyar dolar, doğrudan yabancı yatırım çıkışı 12 milyar dolar olmuştur. 2012 yılında doğrudan yabancı yatırım stoku yaklaşık 159 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Tayland’a gelen yatırımların çoğunluğu özel sektörün sahibi olduğu imalat sektörüne yönelmektedir. Özellikle otomotiv yedek parça, elektronik ve elektrikli eşya üreticileri yabancı yatırımın en fazla ilgilendiği sektörlerdir. Tayland’da en fazla yatırımı bulunan ülke tarih boyunca Japonya olmuştur. Tayland’a gelen yabancı yatırım ağırlıklı olarak otomotiv ve elektronik sektörlerinde ithal girdilerin montajlanmasına yönelmiştir. Yeni on hedef sektör belirmeyi planlayan hükümetin hedefi GSYİH’ye daha yüksek katkıda bulunacak yüksek değerli aktivitelerin artırılmasıdır. Bu sektörlerin arasında altyapı, lojistik, çelik, petrokimya, makine, medikal, yenilenebilir enerji ve çevre hizmetleri, ileri teknoloji, gıda ve gıda işleme, sağlık turizmi, otomotiv ve elektronik bulunmaktadır.
Tayland 2014 Yılında 38,3 Milyar Dolarlık Makine İhraç Etti
BM İstatistik Bölümü verilerine göre Tayland’ın makine ihracatı 2014 yılında bir önceki yıla oranla yüzde 2,8 artarak 38,3 milyar dolar olarak kaydedildi. 2013 yılında bu rakam 37,2 milyar dolar seviyesindeydi. Tayland 2014 yılında 5,8 milyar dolarla en fazla ABD’ye makine ihraç etti. Makine ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 6,5 artan Tayland’ın 2013 yılında ABD’ye ihraç ettiği makinelerin değeri 5,4 milyar dolardı. Tayland’ın 2014 yılında en fazla makine ihraç ettiği ikinci ülke Hong Kong oldu. 2013 yılında söz konusu ülkeye 3,5 milyar dolar değerinde makine ihraç edilirken bu rakam, 2014 yılında yüzde 2,1 artarak 3,6 milyar dolar olarak kaydedildi. Tayland’ın en fazla makine ihraç ettiği ilk 10 ülke listesinin üçüncü sırasında ise Japonya yer alıyor. Tayland 2014 yılında Japonya’ya 3,3 milyar dolar değerinde makine ihraç etti. Tayland’ın 2014 yılında bir önceki yıla göre makine ihracatını en fazla artırdığı ülke ise yüzde 18,4 ile Hollanda oldu. Hollanda’ya 2013 yılında 1,6 milyar dolarlık makine ihraç edilirken bu rakam 2014 yılında 1,9 milyar dolar olarak kaydedildi. Türkiye, 2014 yılında Tayland’tan en fazla makine ithal eden ülkeler arasında 28. sırada yer aldı. Tayland’ın 2014 yılında Türkiye’ye 300 milyon dolar seviyesinde makine ihraç etti. Tayland 2014 yılında 84. fasıl itibariyle en fazla otomatik bilgi işlem makineleri, üniteleri kaleminde ihracat gerçekleştirdi. 2013 yılında söz konusu ürün grubunda 12,2 milyar dolarlık ürün ihraç edilirken 2014 yılında bu rakam, yüzde 1,4 azalarak 12 milyar dolar seviyesinde kaydedildi. Listenin ikinci sırasında ise klima cihazları -vantilatörlü, ısı, nem değiştirme tertibatlı- bulunuyor. Söz konusu kalemde 2014 yılında gerçekleştirilen ihracatın değeri 4,6 milyar dolar olarak kaydedildi. 2013 yılında bu rakam 4,5 milyar dolar seviyesindeydi. Klima cihazları -vantilatörlü, ısı, nem değiştirme tertibatlı- ürün grubunda gerçekleşen ihracat artışı yüzde 1,4 oldu. Listenin üçüncü sırasında bulunan sadece veya esas itibariyle 84.69 ila 84.72 pozisyonlarındaki makine ve cihazlarda kullanılmaya elverişli aksam, parça ve aksesuarlar (kutular, kılıflar ve benzerleri hariç) kaleminde 2013 yılında 3,9 milyar dolar değerinde ihracat gerçekleştirilirken bu rakam 2014 yılında yüzde 8,1 azalarak 3,6 milyar dolar seviyesinde kaydedildi. Tayland’ın 2014 yılında bir önceki yıla oranla ihracatını en fazla artırdığı ürün grubu yüzde 33,5 ile matbaacılığa mahsus baskı makineleri oldu.
İthalat Listesinin İlk Sırasında Japonya Bulunuyor
BM İstatistik Bölümü verilerine göre Tayland’ın makine ithalatı 2014 yılında bir önceki yıla oranla yüzde 6,2 azalarak 29,8 milyar dolar olarak kaydedildi. 2013 yılında bu rakam 31,8 milyar dolar seviyesindeydi. 2014 yılı rakamlarına göre Tayland’ın en fazla makine ithal ettiği ilk 10 ülke listesinin ilk sırasında Japonya bulunuyor. Japonya’dan 2013 yılında 9,3 milyar dolar değerinde makine ithal eden Tayland’ın, 2014 yılı makine ithalatı yüzde 14,7 azalarak 7,9 milyar dolar olarak kaydedildi. Tayland 2014 yılında listenin ikinci sırasında bulunan Çin’den 7,5 milyar dolar değerinde makine ithal etti. 2013 yılında bu rakam 7,8 milyar dolar seviyesindeydi. 2014 yılında Tayland’ın Çin’den gerçekleştirdiği makine ithalatı yüzde 2,9 azaldı. Tayland’ın 2014 yılında en fazla makine ithal ettiği ilk 10 ülke listesinin üçüncü sırasında ise Malezya yer alıyor. Tayland 2013 yılında Malezya’dan 2,8 milyar dolar değerinde makine ithal ederken bu rakam, 2014 yılında yüzde 5,9 azalarak 2,6 milyar dolar olarak kaydedildi. Tayland’ın 2014 yılında bir önceki yıla oranla makine ithalatını yüzde 12 ile en fazla artırdığı ülke Kore oldu. 2013 yılında söz konusu ülkeden 1 milyar dolarlık ithalat gerçekleştirilirken 2014 yılında bu rakam 1,2 milyar dolar olarak kaydedildi. Türkiye, 30 milyon dolar ile Tayland’ın en fazla makine ithal ettiği ülkeler listesinin 37. sırasında bulunuyor. Tayland 2014 yılında en fazla otomatik bilgi işlem makineleri bunlara ait birimler; manyetik veya optik okuyucular, verileri koda dönüştürücüler kaleminde ürün ithal etti. 2013 yılında söz konusu ürün grubunda 3,9 milyar dolarlık ithalat gerçekleştirilirken bu rakam, 2014 yılında yüzde 8,2 azalarak 3 milyar dolar olarak kayda geçti. Listenin ikinci sırasında sadece veya esas itibariyle 84.69 ila 84.72 pozisyonlarındaki makine ve cihazlarda kullanılmaya elverişli aksam, parça ve aksesuarlar (kutular, kılıflar ve benzerleri hariç) bulunuyor. Tayland 2014 yılında söz konusu kalemde 3 milyar dolar değerinde makine ithal etti. 2013 yılında bu rakam 3,1 milyar dolardı. Tayland’ın söz konusu ürün grubundaki ithalatı yüzde 4,3 azaldı. Tayland’ın en fazla ithalat gerçekleştirdiği üçüncü kalem hava-vakum pompası, hava/ gaz kompresörü, vantilatör, aspiratör oldu. 2013 yılında söz konusu kalemde 1,8 milyar dolarlık ithalat gerçekleştirilirken bu rakam, 2014 yılında yüzde 3,7 azalarak 1,7 milyar dolar seviyesine geriledi. Tayland’ın makine ithalatında en fazla artış yüzde 6,9 ile kendine özgü bir fonksiyonu olan diğer makineler ve mekanik cihazlar kaleminde gerçekleşti. 2013 yılında söz konusu ürün grubunda 900 milyon dolar değerinde ithalat gerçekleştirilirken, 2014 yılında bu rakam 1 milyar dolar seviyesine yükseldi.
Türkiye’nin İhracatı Yüzde 12,6 Arttı
TÜİK verilerine göre Türkiye’nin 84. fasılda Tayland’a gerçekleştirdiği makine ihracatı, 2014 yılında 26,5 milyon dolar olarak kaydedildi. 2013 yılında bu rakam 23,6 milyon dolar seviyesindeydi. Tayland’a yönelik makine ihracatı yüzde 12,6 arttı. Türkiye’nin Tayland’a yönelik makine ihracatının ilk sırasında sadece veya esas itibariyle 84.07 veya 84.08 pozisyonlarındaki motorların aksam ve parçaları yer alıyor. Söz konusu kalemde Tayland’a 2013 yılında 7 milyon dolar değerinde ürün ihraç edilirken bu rakam 2014 yılında 5,5 milyon dolar seviyesinde kaydedildi. Söz konusu mal grubunda 2014 yılında ihracat yüzde 21,6 azaldı. Listenin ikinci sırasında bulunan borular, kazanlar, tanklar, depolar ve benzeri diğer kaplar için musluklar, valfler (vanalar) ve benzeri ürün grubunda 2014 yılında gerçekleştirilen ihracatın değeri 3,8 milyon dolar olarak kaydedildi. 2013 yılında bu rakam 3,5 milyon dolardı. Borular, kazanlar, tanklar, depolar ve benzeri diğer kaplar için musluklar, valfler (vanalar) ürün grubundaki ihracat yüzde 7,5 arttı. Türkiye’nin Tayland’a makine ihracatında ilk 10 ürün grubu listesinin üçüncü sırasında ise metalleri dövme, çekiçleme, kalıpta dövme, kesme, taslak çıkartma, şatafatlama, karbürleri işlemeye mahsus makine, cihazlar bulunuyor. 2013 yılında söz konusu kalemde 2,4 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken bu rakam, 2014 yılında yüzde 19,5 azalarak 1,9 milyon dolar olarak kaydedildi. TÜİK verilerine göre 2014 yılında 84. fasıl itibariyle Türkiye’nin Tayland’tan makine ithalatı 295,8 milyon dolar olarak kaydedildi. 2013 yılında bu rakam 291 milyar dolar seviyesindeydi. Türkiye’nin 2014 yılında Tayland’tan makine ithalatı yüzde 1,6 oranında arttı. Türkiye 2014 yılında Tayland’tan 113,1 milyon dolarla en fazla klima cihazları (motorlu bir vantilatör ile nem ve ısıyı değiştirmeye mahsus tertibatı olanlar) kaleminde ithalat gerçekleştirdi.
“İhracatımız Sorunsuz Devam Ediyor”
Salih Gülsoy
Altuntaş Dış Ticaret Uzmanı
“Faaliyet hayatına 1981 yılında tavuk kafesi üretimiyle başlayan firmamız, ilerleyen yıllarda üretim yelpazesine aksiyal fanları da ekleyerek Alfan markasıyla Türkiye’de fan üretimi yapan ilk kuruluş oldu. Bünyesinde kurulan OBİAL şirketiyle çelik silo üretimi de gerçekleştiren firmamız, ürünlerini dünyanın 70’ten fazla ülkesine ihraç ediyor. Bugüne kadar makinelerimizi ASEAN Ülkeleri içinde Endonezya, Filipinler, Malezya, Singapur ve Tayland gibi ülkelere gönderdik. Ürünlerimiz söz konusu ülke makamlarının belirlediği standartları taşıdığı için ihracatla ilgili herhangi bir sorunla karşılaşmıyoruz.”
“Tayland Yerli Ve Ucuz Üretimin Fazla Olduğu Bir Pazar”
Çağlar Çelikbilek
Akon Hidrolik Satış Müdürü
“Akon Hidrolik olarak farklı geçirgenliğe sahip üç ana ürün grubunda ve 10 ürün ailesinde, farklı uygulama ihtiyaçlarına yönelik hidrolik valfler üretiyoruz. Ayrıca ürünlerimize uygulanabilen çok çeşitli aksesuarla sayısız ürün konfigürasyonu sunuyoruz. İlk ihracatımızı 2000 yılında gerçekleştirdik. O zamanlar sektördeki daha düşük rekabet koşulları ve ürünlere olan yoğun talep sebebiyle üç yıl içinde üretimimizin yüzde 70’ini ihraç eder hale geldik. Zamanla girdiğimiz pazarlarda markamız tanınır hale geldi ve hedef pazarlarımızda payımızı her geçen gün daha da artırıyoruz. Aralarında Çin, Güney Kore, Tayland, Vietnam gibi rekabetin yüksek, yerli ve ucuz üretimin fazla olduğu zor pazarlara ihracat gerçekleştiriyoruz. Bizim sektörümüz de dahil birçok sektörde ithalat gerçekleştirilen Çin’e ihracat yapıyor olmak bize gurur veriyor. Bugün itibariyle üretimimizin yüzde 60’ını 35’in üzerinde ülkeye ihraç ediyoruz. Ürünlerimiz yurt dışında traktörler, beton pompaları, çöp kamyonları, iş makineleri gibi birçok uygulamada hem orijinal ürün üreticisi (OEM) firmalarda, hem de after- market pazarında güvenle kullanılıyor. Ayrıca müşteriye özel ürünlerimiz ve müşteriyle beraber geliştirdiğimiz ürünler de mevcut. Dünyaca tanınan çok uluslu bir şirketle yaptığımız ortak projenin ürünleri yine tüm dünyaya ihraç ediliyor. Müşterinin çözüm ortağı olarak çalışmak ve beraber proje geliştirme tecrübesi; yurt dışında birçok yeni proje ve pazarın kapısını aralıyor.”