Avrupa Birliği üyesi olan Baltık’ın küçük ülkesi Letonya ile Türkiye arasındaki ticaret hacmi, 2014 yılı verilerine göre 361 milyon dolara ulaştı...
Avrupa Birliği üyesi olan Baltık’ın küçük ülkesi Letonya ile Türkiye arasındaki ticaret hacmi, 2014 yılı verilerine göre 361 milyon dolara ulaştı. Letonya’ya makine ihracatımız ise yüzde 38,6 arttı.
Baltık Cumhuriyetleri arasında en küçük ikinci ülke olan Letonya’nın yüzölçümü 64 bin 589 kilometrekaredir. Avrupa’nın kuzeydoğusunda yer alan Letonya’nın, Baltık Denizi ile Riga Körfezi’ne kıyısı bulunur. Kuzeyde Estonya, doğuda Rusya, güneyde Litvanya ile komşu olan ülke verimli ovalar ve orta yükseklikte tepeler barındırır. Arazinin büyük kısmı deniz seviyesinin üstündedir. Geniş bir akarsu ağına sahip olan Letonya binlerce göl, yüzlerce kilometre uzunluğunda çam ormanları ve kesintisiz kumsalla çizilmiş bir kıyıya sahiptir. Ülkenin yüzde 44’ü ormanlarla kaplıdır. Letonya’nın politik, ekonomik ve kültürel merkezi, nüfusun üçte birinden fazlasının yaşadığı ve çalıştığı Riga’dır. Riga’nın zarif Old Town ve farklı Art Nouveau mimarisi, modern hareketli iş hayatı ve kültürel yaşama ilham veren bir düzen işlevi görür. 1201’de kurulan, Hansa Birliği mensubu olan bu şehir Avrupa’nın en eski ortaçağ şehirlerinden biri olup UNESCO tarafından dünyanın en önemli kültürel ve doğal alanları listesindedir. Aynı zamanda Riga’nın Old Town silueti bir Avrupa mirası niteliği taşır.
Letonya’daki 77 şehir ve kasabadan 23 tanesi 10 binin üzerinde bir nüfus sahiptir. I. Dünya Savaşına kadar Rusya’nın egemenliğinde kalan Letonya, Kasım 1918 tarihinde bağımsızlığını ilan etti. Letonya II. Dünya Savası’nda bir süre Nazi Almanyası tarafından işgal edildi. 1944 yılında kurulan Letonya Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti 1991’de Sovyetler Birliği’nin parçalanmasına kadar bir Sovyet Cumhuriyeti olarak kaldı. Ülke 21 Ağustos 1991 tarihinde SSCB’den bağımsızlığını ilan etti. Ülke parlamento tarafından dört yılda bir seçilen cumhurbaşkanı ile başbakan tarafından yönetilen bir cumhuriyettir. Parlamentonun tek kanadı bulunur. Letonya 2004 yılında Avrupa Birliği’ne ve NATO’ya katıldı. Bu kapsamda küresel güvenliği ve refahı teşvik ile kriz ve anlaşmazlıkları azaltma hususlarında aktif bir üye konumundadır. Letonya’nın toplam nüfusu 2,26 milyondur. Nüfusun yüzde
59,3’ü Leton, yüzde 27,8’i Rus, yüzde 3,6’sı Beyaz Rus, yüzde 2,5’i Ukraynalı, yüzde 2,4’ü Leh, yüzde 1,3’ü Litvanyalı ve yüzde 1’i diğer milletlerden oluşur. Ülke nüfusun yüzde 68’i kentlerde yüzde 32’si ise kırsal alanlarda yaşar.
GENEL EKONOMİK GÖRÜNÜM
Letonya, 1991’de bağımsızlığını kazandıktan sonra pazar ekonomisine geçti. Ekonomiye büyük ölçüde özel sektör hakimdir. Letonya Maastricht Kriterlerini 2012 itibariyle karşılayarak, 2014’te Eurozone’a katıldı. AB üyesi olan Letonya 2012 yılı itibariyle 28,8 milyar ABD doları GSYİH ile dünyanın 92’inci, Avrupa’nın 29’uncu ülkesi oldu. Ülkenin GSYİH’sinin 2016 yılında 33,1 milyar ABD doları olması bekleniyor. Letonya’da 2012 yılında büyüme beklentisi yüzde 5’in üzerinde gerçekleşti. 2014-2018 yılları arası için ekonomik büyümenin yıllık ortalama yüzde 4,5 civarında gerçekleşmesi öngörülüyor. Letonya’nın 2011 yılı itibariyle bütçe açığının GSYİH’ye oranı yüzde 4 oldu. Bütçe açığının GSYİH’ye oranının 2013 itibariyle yüzde 2’nin altına düşürülmesi hedefleniyor. Letonya’da işsizlik oranı 2012 yılında yüzde 13 düzeyinde kaydedildi. 2016’da bu oranın yüzde 9,7 olması bekleniyor. Genç yetişkinler arasında işsizlik oranı yüzde 35 civarındadır. Ülkede işgücü piyasası koşulları düzelmeye başlamışsa da uzun dönem işsizlik oranı hala yüksek düzeydedir. Doğrudan yabancı yatırımlar ekonomik kalkınmada önemli rol oynar. Hükümet, yatırımcıyı teşvik edecek önlemler almaya devam etmektedir. Bu bağlamda, iş kurmaya ilişkin bürokratik işlemler azaltılmış, yatırım ve vergi mevzuatı gözden geçirilmiş, ayrıca AB pazarıyla bütünleşmeyi sağlayacak önlemler alınmıştır. Hükümet, ekonomik krizden çıkış stratejisini, “Dış krediyle beslenen ithalata dayalı büyüme” yerine, 2010 yılından itibaren “ihracata dayalı büyüme”ye dayandırmış durumdadır. Ülkede ekonominin sağlam temellere oturtulması (sürdürülebilir kılınması) ve sınai üretiminin büyümenin itici gücüne dönüştürülmesi hedefleniyor. Letonya başbakanlığı orta vadede çalışmaların; ekonomik büyüme, sosyal güvenlik önlemleri ve kamu sektöründe verimliliğin artırılması üzerinde yoğunlaşacağını kaydetmiştir. Ayrıca iş geliştirme ve kalkınma konularında su ana kadar 20 programın desteklendiğini, bu amaçla 2013 yılına kadar toplam 582 milyon lats kaynak ayrıldığını, özel sektörün de desteğiyle yenilişim, finansal araçlar, girişimciliğin desteklenmesi, enerji tüketiminde verimlilik ve turizm konularına destek sağlanacağını açıklamıştır. Çift haneli işsizlik oranın düşürülmesi Hükümetin öncelikleri arasında yer almaktadır.
ÜLKEDEKİ ÖNEMLİ SEKTÖRLER
Letonya’nın GSYİH’sinin yüzde 4’ünü tarım sektörü oluşturur. Sektör, toplam işgücünün de yaklaşık yüzde 8’ini istihdam eder. Letonya’da tarımda istihdam edilen nüfus ve sektörün GSYİH içindeki payı yıllar içinde azalsa da son yıllarda tarımsal üretimde birçok modernizasyon gerçekleştirilerek verimlilik artırıldı. Letonya’nın 2004’te Avrupa Birliği’ne üye olmasıyla, tarım sektöründe hızlı bir liberalleşme başladı ve AB çerçevesinde elde edilen yardım programları arttı. Letonyalı çiftçiler AB ülkeleri arasında en düşük “alan bazlı ödeme” alır. Söz konusu ödemelerin 2013’ten sonraki döneme ilişkin artırılmasına yönelik Letonya Tarım Bakanlığı’nın girişimler mevcuttur. Tarım alanlarının temelini aile çiftlikleri oluşturur ve geleneksel üretim metotları kullanılır. Letonya’da tarımsal işletmeler genellikle yerel kuruluşlardır. Ülkede çok az sayıda yabancı küçük ölçekli özel işletme bulunur. Ülke verimli topraklardan oluştuğundan tarım ve ormancılık önemli üretim sektörlerine girdi sağlar. Gıda işleme ve kereste bunların başında gelir. Buğday en önemli tarım ürünüdür. Arpa, yulaf ve çavdar da önemli miktarlarda üretilir. Buna bağlı olarak, un ve unlu mamuller sanayi gelişmiştir ve ülkenin tarım ve gıda ihracatının yaklaşık dörtte birini oluşturur. Son yıllarda tüketici taleplerine paralel olarak organik unlu mamul üretimi de başlamıştır.
Litvanya ile süt ürünleri üretiminde rakip konumunda bulunan Letonya, işlenmiş süt ürünlerinin üretilmesi konusunda işletmeler bazında çeşitli çalışmalar gerçekleştirmektedir. Letonya’da yabancılar tarımsal arazi ve orman alımı ile kısıtlamalara tabidir. Letonya ekonomisi için orman ürünleri stratejik öneme sahiptir. Ülkenin yaklaşık yüzde 50’si ormanlarla kaplıdır ve AB’nin en çok ormanlık alana sahip ülkelerinden birisidir. Ülkede orman alanlarının hacmi 70 yılda 3,6 kat artarak 631 milyon metreküp seviyesine ulaşmıştır. Ormanların yüzde 50’si devlet kontrolündedir. Ormancılık GSYİH’nin yaklaşık yüzde 5’ini oluşturur. Ormancılık sektörü ülkede kayıtlı tüm şirketlerin yüzde 8’ini ve işgücünün ise yüzde 5’ini oluşturur. Yıllık üretim değeri ise yaklaşık 1 milyar euro civarındadır. Ormanlardan yıllık işlenen kereste hacmi ise 10-11 milyon metreküp arasındadır. Bunun yüzde 62’si devlet ve yüzde 38’i ise özel sektör tarafından işlenir. GSYİH’nin yaklaşık yüzde 22’sini oluşturan imalat sanayisi, toplam işgücünün de yaklaşık yüzde 13’ünü istihdam eder. Sanayi sektörü ağırlıklı olarak kimyasallar, petrokimyasallar, metal işleme ve makine gibi ağır sanayi kollarından oluşur. 2009’da yaşanan ekonomik krizden sonra ülkede bazı makroekonomik göstergelerde iyileşmeler başlamıştır. İmalat, ağaç isleme, kimya sanayisi, metal işleme, kağıt, basım ve yayım sektörlerinde kısmi canlanmalar söz konusudur. Önümüzdeki dönemde imalat sektöründe güçlendirilmesi hedeflenen alanlar ise ağaç isleme, kimya sanayisi, metal işleri ve kağıt islemedir. Hizmet sektöründe ise; enformasyon ve iletişim teknolojileri, taşımacılık, lojistik ve turizm alanlarına çeşitli yatırımların gerçekleştirilmesi söz konusudur.
Kapladığı alan itibariyle küçük bir ülke olan Letonya, önemli turizm potansiyeline sahiptir. Ortaçağ tarihinden kalan kaleler, malikaneler ve saraylar; Baltık Denizi boyunca uzanan yüzlerce kilometrekarelik sahili ve sürükleyici coğrafik çeşitliliğiyle ile önemli bir turizm ülkesidir. Letonya turizm sektörü, son yıllarda AB’de en hızlı büyüyen sektörlerden biri olmuştur. 2011 yılında hizmet verilen yolcu sayısı bir önceki yıla göre yüzde 15 oranında artış göstermiş ve ülke yaklaşık 4,5 milyon kişi tarafından ziyaret edilmiştir.
Taşımacılık, Letonya’nın ulaşıma uygun doğal yapısı ve AB ile doğu pazarları arsındaki stratejik konumu nedeniyle en önemli sektörlerden birisidir. Letonya taşımacılık hizmetleri son yıllarda katma değeri yüksek bir büyüme göstermiştir. Letonya’nın coğrafyası ve altyapısı nedeniyle Rusya ve diğer bağımsız devletler topluluğu ülkeleriyle yakın ilişkileri bu sektördeki potansiyeli artırır. Letonya’nın Riga, Ventspils ve Liepaja’daki üç büyük limanı, geniş çapta küresel nakliyat ihtiyacını karşılar. Ventspils Baltık Denizi bölgesindeki en yoğun limanlardan biridir ve kargo devir hızı açısından Avrupa’nın en önemli limanlarındandır.
Letonya’nın enerji ihtiyacı büyük oranda ithalat ile karşılar. Kullanılan en önemli yerli enerji kaynakları yakacak olarak odun ve hidro enerjidir. Toplam enerji tüketiminin sadece yüzde 35’i yerli kaynaklardan temin edilir. Letonya sahip olduğu hidroelektrik kapasitesi nedeniyle dünyanın yeşil enerji kullanan önemli ülkelerinden bir tanesidir. Ayrıca Letonya, AB ülkeleri arasında iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak ve ortak bir enerji politikası oluşturmak için aktif olarak çalışmaktadır. Ülke AB’nin enerji politikaları doğrultusunda, yenilenebilir enerji tüketimini yüzde 7’e çıkarmıştır. 2020 yılına kadar bu oranı 42 seviyesine yükseltmeyi hedeflemektedir. Ülkenin petrol talebi tamamıyla ithalat ile karşılanır. Hükümet enerji bağımlılığını azaltmak için daha fazla yerel kaynakları geliştirmeyi hedefliyor. Bu kapsamda hidroelektrik santrallerinin yanı sıra rüzgar ve biokütle santrallerine de yatırımlar planlanıyor. Baltık kıyıları rüzgar parkları için önemli imkanlar sunarken ülkenin önemli bir kısmını ormanlar oluşturduğu için biokütle kaynaklarının mevcudiyeti, yenilenebilir enerji için önemli bir potansiyel oluşturur.
DIŞ TİCARET POLİTİKASI VE YABANCI YATIRIMLARIN DURUMU
Letonya’nın dış ticaret hacmi 2013 yılında 35 milyar dolara yükseldi. Bir önceki yıla göre dış ticaret yaklaşık yüzde 21 oranında artış gösterdi. 2013 yılında ihracat 16 milyar dolar, ithalat ise 19 milyar dolara ulaştı. Letonya ihracatının yüzde 72’sini, ithalatın ise yüzde 76’sını AB ülkelerine gerçekleştirir. 2004’te AB’ye üye olmasının ardından, Letonya önemli bir yabancı yatırım merkezi haline geldi. Yatırımcılar; otelcilik, lokantacılık, emlakçilik, bankacılık, eğitim ve sağlık alanlarına ilgi gösterir.
Yatırımlardaki artışlar; uygun koşullarda dış kaynaklı kredilerin varlığı ve AB üyeliğinin getirdiği istikrar beklentisinden kaynaklanır. 2000 yılında yıllık 413 milyon dolar olan doğrudan yabancı sermaye yatırımları yıllar itibarıyla yükseliş göstererek 2007 yılında 2,3 milyar dolar ile en yüksek seviyesine yükseldi. Yaşanan kriz nedeniyle yabancı sermaye yatırımlarında da çok önemli düşüşler yaşandı. 2010 yılı ikinci dönemi itibariyle doğrudan yabancı sermaye yatırımları yeniden hız kazanmış ve 2014 yılında yıllık yatırım miktarı yaklaşık 1 milyar doların üzerine çıkmıştır. Yabancı yatırımların gerçekleştiği başlıca sektörler finansal aracı kurumlar, toptancılık ve perakende sektörü, gayrimenkul ve imalat sanayisidir. İmalat sanayisinde en fazla yatırım yapılan alanlarsa metal dışı ürünler, ağaç işleme ve gıda sektörleridir. Yabancı yatırımların yüzde 80’i AB ülkeleri kaynaklıdır. İlk sırada İsveç, Hollanda, Güney Kıbrıs, Rusya ve Litvanya bulunur. Letonya’da iki serbest liman ve iki özel ekonomik bölge bulunur. Serbest limanlar Riga ve Ventspils’in alanı içindedir. Özel ekonomik bölgeler ise Rusya ve Beyaz Rusya sınırı yakınlarındaki Liepaja ve Rezekne’dan bölgelerindedir. Genel olarak iki serbest liman için gümrük vergileri, KDV ve ÖTV dahil olmak üzere dolaylı vergilerden muafiyet sağlanır. Letonya’da çeşitli iş kurma imkanları mevcuttur. En yaygın olan yöntem mevcut bir işletmenin satın alınmasıdır. Yabancı işletmelerin Letonya’da şirket ortaklığına gitmesi veya yabancı firma temsilciliği açması da mümkündür. Dışa açık bir ekonomiye sahip Letonya, serbest piyasa kurallarına sıkı sıkıya bağlıdır. Letonya’da, AB ticaret politikaları uygulanır. İthalatta ortak gümrük tarifesi geçerlidir. Letonya’daki vergi oranları AB ülkeleri arasında en düşük düzeydedir.
Ülkede halen gümrük vergisi ve kota seviyeleri, gümrük vergilerinin askıya alınması, üçüncü ülkelere tanınan tercihli rejimler ve anti-damping vergi uygulamaları, yani tüm ticaret politikası tedbirleri AB seviyesinde kararlaştırılır. Ayrıca, bazı istisnalar dışında (Topluluğun ortak tarım politikasına dahil olmayan tarımsal ürünler, yaş meyve sebze ürünlerine ait toplam 11 adet tarife pozisyonu, iç ve kabuklu natürel fındık, domates salçaları ve diğer domates konservesi) AB ülkelerine Türkiye’den ithal edilen tarım ürünlerinde de gümrük vergileri tamamen kaldırılmıştır. Letonya’ya diğer AB ülkelerinden (Norveç, İzlanda, İsviçre, Liechtenstein, Andorra ve San Marino dahil) ve Türkiye’den yapılan ithalat gümrük vergisinden muaftır.
Diğer ülkelerden yapılan ithalatta Avrupa Toplulukları Birleştirilmiş Gümrük Tarifesi’ne (TARIC) göre ortak gümrük tarifesi uygulanır ve ithalatta alınan vergiler KDV oranları dışında aynıdır. Letonya, ilgili AB mevzuatının gerektirdiği belgelere sahip olan ülkemiz ürünlerine yönelik, genel veya sektörel bir tarife dışı engel uygulamaz. Ayrıca, Letonya’nın ithalatında münferit bir kısıtlamaya gitmesi bu aşamada söz konusu değildir. Anti-damping ve anti sübvansiyon tedbirleri AB düzeyinde ve AB Komisyonu kararları çerçevesinde uygulanır. Letonya, ithal ürünlerde AB teknik mevzuatını uygular. Söz konusu mevzuat, ürünlerin AB pazarına girişte tüketici sağlığı ve güvenliği ile çevrenin korunmasına ilişkin uyulması gereken zorunlulukları kapsar. Ürünlerin teknik mevzuata uygunluğu ithalat aşamasında kontrol edilebileceği gibi piyasa gözetimi yoluyla da denetlenebilir.
TÜRKİYE İLE TİCARİ İLİŞKİLER
Türkiye, Letonya Cumhuriyetini 1925 yılında tanımıştır. Sovyetler Birliği’nin parçalanması sürecinde 4 Mart 1990’da bağımsızlığını ilan eden, ancak bunu fiilen Ağustos 1991’de gerçekleştirebilen Letonya ile diplomatik ilişkilerimiz 3 Eylül 1991’de Riga’da yayınlanan ortak bildiriyle yeniden kurulmuştur. İlişkilerimizin yeniden kurulduğu o tarihten bu yana ikili ilişkiler sorunsuz biçimde sürüyor. İkili ticaret hacmimiz çok düşük seviyede olmasına rağmen Avrupa-Atlantik bütünleşmesi çerçevesindeki ortak hedefler, iki ülkeyi birbirine daha da yakınlaştırmış, yeni işbirliği olanakları yaratmıştır. Letonya’nın ülkemizin dış ticaretindeki payı yüzde 1’in altındadır. İkili ticaret hacmi, 2014 yılında 361 milyon dolara ulaşmıştır. Başlıca ihracat kalemlerimiz: Taşıt araçları aksam ve parçaları, sentetik ipliklerden dokunmuş mensucat, altın-mücevherat, hazır giyim, mineral yağlar, makine halıları, merkezi ısıtma kazanları, radyatörler, ambalaj malzemeleri ve kablolardır. İthal ettiğimiz başlıca ürünler ise: hurda demir-çelik külçeler, buğday, petrolden elde edilen yağlar, kontrplaklar, kaplamalı levhalar ve canlı büyükbaş hayvanlardır.
BM İstatistik Bölümü verilerine göre Letonya’nın makine ihracatı 2014 yılında bir önceki yıla oranla yüzde 3,3 azalarak 698,4 milyon dolar olarak kaydedildi. 2013 yılında bu rakam 722,1 milyon dolar seviyesindeydi. Letonya 2014 yılında 161,4 milyon dolarla en fazla Litvanya’ya makine ihraç etti. Makine ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 6,9 artan Letonya’nın 2013 yılında Litvanya’ya ihraç ettiği makinelerin değeri 151 milyon dolardı. Letonya’nın 2014 yılında en fazla makine ihraç ettiği ikinci ülke Rusya oldu. 2013 yılında söz konusu ülkeye 131,6 milyon dolar değerinde makine ihraç edilirken bu rakam, 2014 yılında yüzde 3,4 artarak 136 milyon dolar olarak kaydedildi. Letonya’nın en fazla makine ihraç ettiği ilk 10 ülke listesinin üçüncü sırasında ise Estonya yer alıyor.
Letonya, 2014 yılında Estonya’ya 109,8 milyon dolar değerinde makine ihraç etti. 2013 yılında bu rakam 135,9 milyon dolar seviyesindeydi. Estonya’ya yönelik makine ihracatı yüzde 19,2 azaldı. Letonya’nın 2014 yılında, ilk 10 ülke arasında bir önceki yıla göre makine ihracatını en fazla artırdığı ülke ise yüzde 45,5 ile Polonya oldu. Polonya’ya 2013 yılında 16,5 milyon dolarlık makine ihraç edilirken bu rakam 2014 yılında 24 milyon dolar olarak kaydedildi. Türkiye, 2014 yılında Letonya’nın 900 bin dolar ile makine ihraç ettiği ülkeler listesinin 45. sırasında yer alıyor. Letonya 2014 yılında 84. fasıl itibariyle en fazla otomatik bilgi işlem makineleri, üniteleri kaleminde ihracat gerçekleştirdi. 2013 yılında söz konusu ürün grubunda 110,3 milyon dolarlık ürün ihraç edilirken 2014 yılında bu rakam, yüzde 4 artarak 114,7 milyon dolar seviyesinde kaydedildi.
Listenin ikinci sırasında ise santrifüjler; sıvıların veya gazların filtre edilmesine veya arıtılmasına mahsus makine ve cihazlar bulunuyor. Söz konusu kalemde 2014 yılında gerçekleştirilen ihracatın değeri 44,2 milyon dolar olarak kaydedildi. 2013 yılında bu rakam 36,5 milyon dolar seviyesindeydi. Santrifüjler; sıvıların veya gazların filtre edilmesine veya arıtılmasına mahsus makina ve cihazlar ürün grubunda gerçekleşen ihracat artışı yüzde 21,1 oldu. Listenin üçüncü sırasında bulunan özellikle 84.25 ila 84.30 pozisyonlarındaki makina ve cihazlar ile birlikte kullanılmaya elverişli makineler kaleminde 2013 yılında 34,5 milyon dolar değerinde ihracat gerçekleştirilirken bu rakam 2014 yılında yüzde 5,1 artarak 36,3 milyon dolar seviyesinde kaydedildi. Letonya’nın 2014 yılında bir önceki yıla oranla ihracatını en fazla artırdığı ürün grubu yüzde 28,3 ile hasat ve harman, çim biçme makineleri ile yumurta ve tarım ürünlerini büyüklüklerine göre ayıran makineler oldu.
İTHALAT LİSTESİNİN İLK SIRASINDA ALMANYA BULUNUYOR
BM İstatistik Bölümü verilerine göre Letonya’nın makine ithalatı 2014 yılında bir önceki yıla oranla yüzde 2,2 azalarak 1,452 milyar dolar olarak kaydedildi. 2013 yılında bu rakam 1,485 milyar dolar seviyesindeydi. 2014 yılı rakamlarına göre Letonya’nın en fazla makine ithal ettiği ilk 10 ülke listesinin ilk sırasında Almanya bulunuyor. Almanya’dan 2013 yılında 321,4 milyon dolar değerinde makine ithal eden Letonya’nın, 2014 yılı makine ithalatı yüzde 13,5 azalarak 278,1 milyon dolar olarak kaydedildi. Letonya, 2014 yılında listenin ikinci sırasında bulunan Litvanya’dan 178,3 milyon dolar değerinde makine ithal etti. 2013 yılında bu rakam 176,2 milyon dolar seviyesindeydi. 2014 yılında Letonya’nın Litvanya’dan gerçekleştirdiği makine ithalatı yüzde 1,2 arttı. Letonya’nın 2014 yılında en fazla makine ithal ettiği ilk 10 ülke listesinin üçüncü sırasında ise Polonya yer alıyor. Letonya 2013 yılında Polonya’dan 100,8 milyon dolar değerinde makine ithal ederken bu rakam, 2014 yılında yüzde 14,7 artarak 115,6 milyon dolar olarak kaydedildi. Letonya’nın 2014 yılında, ilk 10 ülke arasında bir önceki yıla göre makine ithalatını en fazla artırdığı ülke de Polonya oldu. Türkiye, 11,5 milyon dolar ile Letonya’nın 2014 yılında en fazla makine ithal ettiği ülkeler listesinin 21. sırasında bulunuyor. 2013 yılında bu rakam 8,9 milyon dolar seviyesindeydi. 2014 yılında Türkiye’nin Letonya’ya makine ihracatı yüzde 28,2 arttı.
Letonya 2014 yılında en fazla otomatik bilgi işlem makineleri ve bunlara ait birimler; manyetik veya optik okuyucular kaleminde ürün ithal etti. 2013 yılında söz konusu ürün grubunda 201,4 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirilirken bu rakam, 2014 yılında yüzde 0,7 artarak 202,8 milyon dolar olarak kayda geçti. Listenin ikinci sırasında hasat ve harman, çim biçme makineleri ile yumurta ve tarım ürünlerini büyüklüklerine göre ayıran makineler bulunuyor. Letonya, 2014 yılında söz konusu kalemde 61,4 milyon dolar değerinde makine ithal etti. 2013 yılında bu rakam 61,3 milyon dolardı. Letonya’nın söz konusu ürün grubundaki ithalatı yüzde 0,2 arttı.
Letonya’nın en fazla ithalat gerçekleştirdiği üçüncü borular, kazanlar, tanklar, depolar ve benzeri diğer kaplar için musluklar, valfler (vanalar) oldu. 2013 yılında söz konusu kalemde 60,8 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirilirken bu rakam, 2014 yılında yüzde 9,4 azalarak 55,1 milyon dolar oldu. Letonya’nın makine ithalatında en fazla artış yüzde 11,8 ile baskı yapmaya mahsus makineler; kopyalama ve faks makineleri; bunların aksam, parça ve aksesuarları kaleminde gerçekleşti. 2013 yılında söz konusu ürün grubunda 43,1 milyon dolar değerinde ithalat gerçekleştirilirken, 2014 yılında bu rakam 48,2 milyon dolar seviyesine yükseldi.
TÜRKİYE’NİN İHRACATI YÜZDE 38,6 ARTTI
TÜİK verilerine göre Türkiye’nin 84. fasılda Letonya’ya gerçekleştirdiği makine ihracatı, 2014 yılında 22,8 milyon dolar olarak kaydedildi. 2013 yılında bu rakam 16,4 milyon dolar seviyesindeydi. Letonya’ya yönelik makine ihracatı yüzde 38,6 arttı. Türkiye’nin Letonya’ya yönelik makine ihracatının ilk sırasında merkezi ısıtma kazanları (84.02 pozisyonundakiler hariç) yer alıyor. Söz konusu kalemde Letonya’ya 2013 yılında 3,4 milyon dolar değerinde ürün ihraç edilirken bu rakam 2014 yılında bu rakam 6,4 milyon dolar seviyesinde kaydedildi. Söz konusu mal grubunda 2014 yılında ihracat yüzde 85,3 arttı. Listenin ikinci sırasında bulunan sadece veya esas itibariyle 84.07 veya 84.08 pozisyonlarındaki motorların aksam ve parçaları ürün grubunda 2014 yılında gerçekleştirilen ihracatın değeri 2,1 milyon dolar olarak kaydedildi. 2013 yılında bu rakam 1,3 milyon dolardı. Sadece veya esas itibariyle 84.07 veya 84.08 pozisyonlarındaki motorların aksam ve parçaları ürün grubundaki ihracat yüzde 57,9 arttı. Türkiye’nin Letonya’ya makine ihracatında ilk 10 ürün grubu listesinin üçüncü sırasında ise borular, kazanlar, tanklar, depolar ve benzeri diğer kaplar için musluklar, valfler (vanalar) bulunuyor. 2013 yılında söz konusu kalemde 1,5 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken bu rakam, 2014 yılında yüzde 19,4 artarak 1,8 milyon dolar olarak kaydedildi. TÜİK verilerine göre 2014 yılında 84. fasıl itibariyle Türkiye’nin Letonya’dan makine ithalatı 2014 yılında 705,1 bin dolar olarak kaydedildi. 2013 yılında bu rakam 390,1 bin dolardı. Türkiye’nin 2014 yılında Letonya’dan gerçekleştirdiği makine ithalatı yüzde 80,8 oranında arttı.
“ÜRÜN GRUPLARIMIZIN TAMAMINDA İHRACAT GERÇEKLEŞTİRİYORUZ”
CEYHUN KARDAŞ
METKON PAZARLAMA VE ÜRÜN GELİŞTİRME YÖNETİCİSİ
“Metalografik numune hazırlama cihazları ve sarf malzemeleri üretimi gerçekleştiren Metkon, 40 değişik ülkede kullanılan 15 binden fazla metalografi cihazı ile bu alandaki başarısını kanıtladı. Bursa Demirtaş Organize Sanayi Bölgesindeki modern fabrikamızda ürettiğimiz metalografi, petrografi ve spekroskopi numune hazırlama cihazları için gereken sac-gövde parçalardan komplike mekanik gruplara, hidrolik ünitelerden mikroprosesör kontrollü elektronik kumanda sistemlerine ve PLC sistemli dokunmatik ekranlı cihazlara kadar değişik alt gruplar, yine kendi fabrikamızda ISO 9001-2000 sistem kalite standardında ve CE sertifikalı olarak üretiliyor. Firmamızın satış cirosunun yüzde 80’ini ihracatın oluşturuyor. Ürettiğimiz tüm ürün gruplarında ihracat gerçekleştiriyoruz. Avrupa, Amerika, Ortadoğu ve Uzakdoğu’da 40’tan fazla bayimiz ile metalografi pazarında önemli bir yere sahibiz. İhraç pazarlarımız arasında Letonya da bulunuyor. Bayi yapılanmamızın olduğu ülkelerde müşteri memnuniyetini artırmak ve servis ağını oluşturmak adına her sene bayilerimize teknik servis eğitimleri düzenliyoruz. Metkon olarak beş kıtada sanayileşmiş birçok ülkeye ihracatımız bulunuyor. En çok satış yaptığımız ülkelerin başında ise Almanya, Polonya, Tayland ve Japonya geliyor. Geçen sene itibariyle ABD’de açtığımız ofis ile Amerika kıtasındaki bayi ağımızı ve müşteri portföyümüzü genişletmeyi hedefliyoruz.”
“LETONYA, İHRAÇ PAZARLARIMIZ ARASINDA YER ALIYOR”
MEHMET KAZEL KAZELOĞLU
HİDROLİK GENEL MÜDÜRÜ
“Kazeloğlu Hidrolik 1982 yılında 50 metrekarelik küçük bir atölyede kurularak traktör yedek parçalarıyla başladığı imalat faaliyetlerini, 2000 yılından itibaren çeşitli hidrolik ekipmanlarla genişletti. Bugün üretiminin yüzde 90’ını 40’tan fazla ülkeye ihraç eden firmamız, çalışmalarını kesintisiz sürdürüyor. Ürünlerimizi Kazel Dış Ticaret firmamız aracılığıyla aralarında Letonya’nın da yer aldığı Avrupa ve Ortadoğu ülkeleri başta olmak üzere, dünyanın 40’tan fazla ülkesine gönderiyoruz. Yıllık üretimimizin yüzde 90’ını doğrudan ihraç ediyoruz. Daha çok lojistik ve gümrük konularında sorunlar yaşıyoruz. Konya’da faaliyet gösteren bir firma olmamız sebebiyle deniz yolu taşımacığında, limana malzeme gönderme aşamasında gecikmeler ve buna bağlı olarak artan masraflarla karşılaşıyoruz. Nakliye firmalarının özensiz çalışmasının bedelini, malzeme gönderimi ve alımı esnasında oluşan ağır masraflarla ödemek durumunda kalıyoruz. Malzemelerin, gümrük kontrolü aşamasında tüm konteynırın açılması ve içindeki ürünlerin zarar görüp bozulmasından olumsuz etkileniyoruz. Bu mağduriyeti önlemek için, malzemeler yetkililerce iş yerlerinde belli bir bedel karşılığında kontrol edilip belgelenebilir. Ayrıca denizcilik şirketlerinin ardiye masraflarını yüksek düzeyde belirleyip ve sonradan bu fiyatları yüzde 30’a kadar düşürmesi, çelişkili çalışma şekillerinin açık bir göstergesidir. Faturalarımızda gösterilen ödemediğimiz ıskontolardan vergi alınması konusu da ihracatta karşılaştığımız sorunlar arasında gösterilebilir.