Enerji santrallerinden AVM’lere, fabrikalardan endüstriyel tesislere kadar kullanım alanı çok geniş olan soğutma kuleleri...

Enerji santrallerinden AVM’lere, fabrikalardan endüstriyel tesislere kadar kullanım alanı çok geniş olan soğutma kuleleri, yapıların ve sanayinin önemli bileşenleri arasında bulunuyor. Günümüzde teknolojilerini geliştirerek ihracat atağına geçen Türkiye firmaları, gözünü dünyanın en önemli sanayi ülkelerindeki soğutma kuleleri ihalelerine dikti.

SOĞUTMA KULELERİNİN DÖNÜM NOKTASI

Günümüzün en büyük ve en narin kabuk yapıları olan soğutma kuleleriçeyrek asırdan beri yoğun biçimde araştırılıyor. Araştırmaların amacı isegereksinim duyulan büyük soğutmakapasitesini sağlayacak en az sayıdasoğutma kulesini, yeterli güvenirlikleekonomik olarak inşa edebilmektengeçiyor. Rüzgar kuvvetinin çevre ve yükseklik boyunca dağılımın saptanması,burkulma davranışı, sınır dayanım ve kabuğun rijitlendirilmesi yöntemleri araştırılan konuların başındageliyor.

Büyük enerji santrallerinde türbini soğuturken ısınan suyun tekrar soğutulması için gereken kendiliğinden çeken betonarme soğutma kuleleri, 180 metreyi bulan yüksekliklerine ve 150 metre dolaylarındaki çaplarına karşın sadece 20 cm civarında olan duvar kalınlıklarıyla günümüz inşaat mühendisliğininen iddialı ve riskli yapıları arasında bulunuyor.

ABD’deki üretimden sonra hiperboloid kabuk tarzındaki kendiliğinden çeken ilk betonarme soğutma kulesi 1914 yılında Hollandalı mühendisler Iterson ve Kuyper tarafından inşa edildi. 35 metre yüksekliğindeki bu ilk kuleden sonra İngiltere’de 1930’ların başında 65 metre ve sonunda 80 metre yüksekliğe ulaşan kuleler yapıldı. İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki endüstriyel atılım için enerji gereksiniminin artmasıyla elektrik santrallerinin güçleri ve buna paralel olarak soğutma kulelerinin boyutları da hızla arttı.

100metre sınırını aşan yükseklikteki ilk soğutma kulesi 1958’de yine İngiltere’de üretildi. 1960’ların ilk yarısında 130 metreye kadar ulaşan yükseklikte soğutma kuleleri inşa edilirken soğutma kuleleri inşaat tarihinin en büyük göçme olayı yaşandı. 1 Kasım 1965günü İngiltere’de Feryybride ElektronikSantrali’nin 115 metre yüksekliğindeki sekiz soğutma kulesi grubundan, bir sıra halinde dizilmiş dört soğutma kulesinin üçünün kuvvetli bir fırtınada bir saat içerisinde kağıttanmış gibi katlanarak peş peşe yıkılması; imalatçılara‘Temel bilimsel araştırmaları yapmadan gelişmelerin mümkün olamayacağı’gerçeğini hatırlattı.

Bu facia,soğutma kuleleri araştırma ve inşa tarihinde dönüm noktası oldu. Bilimsel araştırmalar 1970’e kadar İngiltere,Polonya ve Fransa’da; 1970’li yıllarda ise ABD ve Almanya’da yoğunlaştı. 1980’li yıllarda ise bu araştırmaları en iyi değerlendirenler Fransızlar oldu. Dünyanın en büyük ve en yüksek soğutma kuleleri hala Fransa’da inşa ediliyor.

Soğutma kulelerinin yedek parçaları ülkemizde 1970’lerde,kulenin tamamının yüzde 100 yerli üretimiise 1980’li yıllarda başladı.

ULUSLARARASI FİRMALAR TÜRKİYE PAZARINA GİRMEYE ÇALIŞIYOR

Türkiye’de sanayileşme sürecinin başlamasıyla birlikte soğutma kuleleri üretimi de başladı. Ancak sanayinin diğer alt sektörleri gibi gelişme gösteren soğutma kulelerinin 1970’li yıllarda yedek parçaları yurt dışından getirilerek üretimi gerçekleşiyordu.

Ülkemizde daha çok İstanbul ve İzmir’de üretimi gerçekleşen söz konusu sektör; 1980’liyıllarda yurt dışından getirttiği yedek parçaları da kendi üretmeye başladı.Böylelikle yüzde 100 yerli üretime geçen soğutma kulesi firmaları yurt dışında hedef pazarlar aramaya başladı.Ülkemizde şu anda soğutma kulesinin çeşitli yedek parçalarını imal eden 100’e yakın firma varken, kulenin tamamını imal eden yaklaşık 10’a yakın firma bulunuyor.

Ancak uluslararasıboyutta faaliyet gösteren yabancı firmalar, ülkemizde satış yapmaya çalışıyor. Son olarak Şubat ayında ihalesi sonuçlanan İzmir Aliağa’da kurulu PETKİM Aliağa Kompleksi’nde inşa edilmesi hedeflenen iki adet soğutma kulesi ihalesini 6 milyon 811 bin 900 euro bedelle bir İtalyan firması kazandı.24 ay içerisinde soğutma kulelerinin tamamlanması planlanan proje ihalesi için yerli yabancı onlarca firma ihaleye katılmıştı.

HEDEF: ORTA DOĞU PAZARI

Ülkemizde faaliyet gösteren firmalar soğutma kulesi üretimi, montajı, onarımı,yenilemesi, servis ve kapasite artırımı gibi çalışmaları sürdürüyor. Yeni yatırımlara kapısını açan Orta Doğu pazarı ise Türkiye’de ihracat yapan firmaların hedef pazarı konumunda bulunuyor.

Açılan ihalelerde Orta Doğu pazarında Birleşik Arap Emirlikleri,Irak, İran, Mısır, Suudi Arabistan; Kuzey Afrika ülkeleri arasında ise Cezayir,Tunus ve Sudan Türkiye’den gelen teklifleri değerlendiriyor. Ülkemizde ihracat yapan firmalar ise daha çok Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Rusya ve Hindistan’a yönelik soğutma kulesi imalatı gerçekleştiriyor.

SEKTÖRÜ İSKİD TEMSİL EDİYOR

Ülkemizde 2023 yılı makine ihracatı hedefi doğrultusunda yerli imalatçılar gelişim göstererek ihracat rakamlarını artırmaya devam ediyor. Sanayinin alt sektörleri arasında bulunan soğutma kulelerini ülkemizde İklimlendirme,Soğutma, Klima İmalatçıları Derneği (İSKİD) temsil ediyor.

İSKİD’in yanı sıra ülkemizde ayrıca 1995 yılından itibaren faaliyet gösteren Soğutma Sanayii İşadamları Derneği (SOSİAD) de soğutma kulesi üretimi yapan yerli firmalara destek sağıyor.

Ancak söz konusu sektöre daha yakın çalışmalarda bulunan İSKİD bünyesinde de soğutma kuleleri olarak net bir kalem bulunmuyor. Bu nedenle sektörde faaliyet gösteren firmalar; ancak İSKİD aracılığıyla yurtdışında EUROVENT isimli Avrupa merkezlibir konfederasyona üye olarak seslerini duyurabiliyor. Ayrıca merkezi ABD’de bulunan Cooling Technology Institute’e (CTI) ise hem gerçek, hemde tüzel kişi olarak aidat ödeyerek üye olabiliyor.

ŞARTNAMELERE ÖZEL TALEP KONUYOR

Kulenin taşıyıcı ana konstrüksiyon malzemesinin belirlenmesinde ekonomik ömür, yatırım maliyeti ve yapım süresi rol oynar. Yaygın olarak emprenyeli ahşap kullanıldığı gibi betonarme veya cam takviyeli polyester (CTP) de ana taşıyıcı konstrüksiyon malzemeleri soğutma kulesi imalatında kullanılan malzemeler arasında yer alır.

Kulenin diğer elemanlarını oluşturan damla tutucu, su dağıtım sistemi, dolguelemanları gibi soğutma suyu ile direktemasta olan parçalar ise paslanmayakarşı dayanıklı PVC, PP (Polipropilen),CTP ve paslanmaz metalden oluşur.Soğutma kulelerinin bütün bileşenlerini yüzde 100 karşılayan Türk makinesektörü tamamı yerli üretilen kuleleri imal ediyor.

Yerli üretim makine parça ve aksamlarını çeyrek asırdan bu yana üreten Türk firmaları özellikle son beş senedir şartnamelerde özel taleplerle karşılaşıyor.

Müşterilerin şartnamelere‘Yurt dışı kaynaklı malzeme’ kullanılması yönünde maddeler eklediğini belirten firmalar, Türk makine üreticisine güveniyor; ancak şartnamelere eklenen bu talebin sektörü zorladığını düşünüyor. Bu tür durumlarda özelistekte bulunan müşterilerin ihtiyaçları ise İtalya, Almanya, ABD, Hollanda ve Danimarka kaynaklı üreticilerden ithal ediliyor.

CENK ENDÜSTRİ TESİSLERİ-AHMET FAZIL TOPÇAM“ENERJİ SEKTÖRÜNDEKİ YATIRIMLAR DİKKAT ÇEKİYOR”

“Su soğutma kulelerinde gerek kompledizayn ve imal, gerekse kapasite arttırımı ve modifikasyon faaliyetleri ile konusunda yepyeni bir anlayış getiren firmamız, kule malzemelerinin büyük bir kısmını da ithale bağlı kalmaksızın üretiyor. Soğutma kuleleri konusunda yaklaşık 20 yıl tecrübeli teknik elemanlardan kurulu bulunan firmamız,yabancı teknolojiden istifade ederekbu konuda dünyadaki gelişmeleri günügününe takip ediyor.

Bugün firmamızTürkiye’nin en büyük kapasiteli veen modern kulelerini üreterek inşaediyor. Ancak ülkemizde soğutmakuleleri sektöründe faaliyet gösterenfirma sayısı oldukça azdır. Endüstriyeltip kule üzerine çalışan yalnızca üç firma bulunuyorken paket kule uygulaması yapan sadece beş firma var.

Buna rağmen söz konusu firmalar da uluslararası boyutta ihracat yapabilme kapasitesine sahiptir. Dünyada ise aynı şekilde irili ufaklı birçok firma üretim yapıyor. Her ülkede değişik sayıda firmalar olduğu gibi sektörle alakalı olarak başı çeken ülkelerin ABD, Çin ve İngiltere olduğunu söyleyebilirim. Biz firma olarak daha çok Orta Doğu ülkeleri,Rusya ve Türki Cumhuriyetler ile Balkan ülkelerindeki projelere hizmet veriyoruz.

Cenk Endüstri Tesisleri olarak tam 20 yıldır takribi 300 sınayi tip yeni kule inşası yaptık. 100 adet kuleyide yeniledik. Bu, toplam yaklaşık 1000kule hücresine denktir.Soğutma kuleleri sektörüne yönelik özellikle enerji sektöründeki yeni yatırımlarda yurt dışı kredi paketi olan yatırımlar için kredi veren ülkenin şartından dolayı pek çok teknoloji kürünün yurt dışından getirilmek durumunda kalınması ve yerli yatırımcının böyle projelere katılamaması en büyük problemi teşkil ediyor.

Bu konuyla ilgili sektörümüzün biraz daha desteklenmesi gerekiyor. Dernek ve birlik olarakbizleri temsil edecek oldukça az sayıda kuruluş var. Sektörümüzde yaşanan bir diğer problem ise son kullanıcı veya yatırımcı firmaların kendi maliyetlerini düşürmek adına düşük fiyatlarla işvermesi ve dolayısıyla bazı imalatçılarında kaliteden taviz verme durumunda kalmasıdır. En azından rekabet gücümüzün olduğu sektörümüzde bu tür problemlerin azaltılmasıyla birlikte ihracatımızın artabileceğini düşünüyorum.”

Soğutma kuleleri sektörünün desteğe ihtiyacı olduğunu ifade eden Cenk Endüstriyel Tesisleri’ninTeknik Müdürü Ahmet Fazıl Topçam;enerji santrallerinin fazlalaşmasıyla birlikte soğutma kulesi üretiminin artacağını kaydetti.

 

SMART SOĞUTMA-ALPER SEVİNÇ“TÜRKİYE’DE KALİTELİ ÜRETİM VARKEN İTHALAT HALA YOĞUN”

“Soğutma kulesi sektöründe fabrikalardan sosyal tesislere kadar geniş bir alana hizmet veren, Türkiye’de faaliyet gösteren belli başlı dört firma var. Bu firmalardan iki tanesi kardeş kuruluş olduğu için aslında yalnızca üç firmanın var olduğunu söyleyebilirim. Diğer yandan Türkiye’ye girmek için mücadele eden büyük firmalar da var. Bu firmalar Türkiye’de temsilcilik kurarak çok büyük çaplı projelere talip oluyor.

Bu projeler çoğunlukla enerji santrali projelerini kapsıyor. Ayrıca yine dünya çapında yüksek ciro yapan firmalardan Türkiye’de distribütörlük yaparak satış yapmaya çalışan firmalar da mevcut.Bu firmaların da çoğunlukla hedefleri;AVM projelerinde boy göstermek ve ürün satışı yapmak.

Tüm bunların yanında soğutma kulesi parçaları üreten onlarca firma var. Ancak bu firmalar konunun mühendislik kısmında faaliyet göstermiyorlar. Çoğunlukla ezberlenmiş bir sistemi sürekli olarak tekrarlamaktan ibaret faaliyet yürütüyorlar.

Yenilik yapmıyorlar. Ezbere dayalı birüretim yolu takip ediyorlar. Bu nedenlebu firmalar çoğunlukla plastikenjeksiyon sanayi, indüksiyon ocakları,döküm firmaları gibi küçük soğutma kapasitesine ihtiyaç duyulan firmalaraürün satışı yapıyorlar.

Bu tip işletmelerde mühendis çalışmıyor, ustabaşı mantığıyla üretim yapılıyor. Bu nedenle gerçekten soğutma kulesi üretimi yaptıklarını söylemek yanlış olur.

Soğutma kulesi üreticisi firmaların en yoğun olduğu ülke ise ABD. Bu firmalar hem iç pazara, hem ihracata yönelik çalışıyor.Bunların büyük bir kısmı dünyanın çeşitli yerlerinde temsilcilikler açmışdurumdadır.

Bunun yanı sıra Çin firmalarıda son zamanlarda satış yapmayaçalışıyor. Avrupa’da ise soğutma kulesi üretimi konusunda çok sayıda firma yok.

Avrupa’da üretim yapan firmalar çoğunlukla ABD kökenli, asırlık firmaların Avrupa branşlarını oluşturuyor.Ülkemizde soğutma kuleleri konusunda daha çok Orta Doğu ülkeleri ve Kuzey Afrika ülkelerine ağırlıklı olarak ihracat yapılıyor.

Ancak Türkiye sonyıllarda ciddi bir gelişim içerisinde, hemenher ülkeden teklif istekleri geliyor.Sektörle alakalı olarak en büyük problemin ise müşteri kitlesinin bilinçli olarak hareket etmemesidir. Soğutma kulesi satın alırken üretici firmaya verilmesi gereken teknik veriler vardır.

Bu teknik veriler doğrultusunda kule seçimi yapılıyor ve uygun büyüklükte kule belirleniyor. Türkiye’de bir kara düzen var. Özellikle küçük çaplı atölyeler ezbere soğutma kulesi satın alıyorlar. Kapasite konusunda bir bilgi vermedikleri ya da veremedikleri için eğer varsa daha önce ellerinde bulunan soğutma kulesinin benzer ebatlarında bir kule satın alarak sonuca gitmeye çalışıyorlar.

Bu durum bazen fabrikalarda da yaşanabiliyor.Bu nedenle hem müşteri, hem de ülke zarar görüyor. Müşteri alması gereken kapasite büyüklüğünü bilemediği için bazen ihtiyacından küçük, bazende büyük kule almış oluyor. Haliyle daha fazla enerji tüketiyor. Fazla enerji tüketimi ülkenin enerji kaynağının israfı anlamına geliyor. Her kulenin bir soğutma kapasitesi vardır. Müşteri kuleyibu kapasiteyi alabilmek için satın alır.

Ancak satın alma işlemi sonrasında ürünün gerçekten taahhüt edilen soğutmayı yapıp yapmadığının kontrol edilmiyor olması; gerçekten hakkıyla kule üretimi yapan firmalarla ezbere üretim yapan firmaların aynı kefeye konmasına sebep oluyor. Ezber üretim yapan ustabaşı düzeyindeki firmalar da bu firmalardan satın alma yapan firmalar da soğutma kulesini sarf malzemesi gibi görüyorlar. Sattıkları kuleler üç, beş yıl gibi sürelersonunda paslanıyor, çürüyor.

Bir soğutma kulesi devreye alındığı günden sonra çalışma şartlarının zorluğuna göre değişmekle birlikte 20-30 yıl aralığında hizmet vermelidir. Ancak hem müşteri, hem de üretici soğut makulesini sarf malzemesi gibi gördüğünden ötürü ortalama 25 yıl içerisinde dört, beş kez kule alımı-satımı işlemi gerçekleşiyor. Bu hem alıcıya,hem de ülke ekonomisine zarardır.Soğutma kulesi bir sarf malzemesi değildir.

20-30 yıl faaliyet gösterecek bir ürün doğal olarak üç, beş yılda bir yenilenecek üründen pahalıdır.Özellikle küçük ölçekli firmalar ilk yatırım maliyetini göz önünde bulundurarak satın alma yapıyorlar.

Ama işin doğrusu kulenin yenilendiği tarihte yaptıkları ikinci alımla birlikte 20-30 yıl faaliyet gösterecek bir kuleyi almış olsalar, harcayacakları paranın daha üzerine çıkmış oluyorlar. Kalite ve hizmet süresi göz ardı edilerek sadece soğutma kulesinin maliyetine bakılıyor. Ucuz olan firma kimse ondan alınıyor.

Özellikle büyük çaplı firmalar soğutma kulesi alımı yapacakları zaman hazırladıkları şartnamelerde bazı parçalar için yabancı ürünler tercih ediyorlar.

Türkiye 1970’lerden bu yana tüm kule parçalarını yerli üretime çevirmeye başlamış ve 1980’li yıllardan bu yanada tüm parçalarını tamamen yerli üretebilen bir ülkedir. Bizim yurt dışında satılan ürünlerden yedek parça olarak bir farkımız yok. Boşu boşuna yabancı yedek parçalar talep ediliyor. Budurum kule işletmeye alındıktan sonra yaşanacak bir arıza durumunda termin süresinin uzamasına neden oluyor.

Ayrıca Türkiye’de kaliteli bir şekilde üretilebilen bir parça için döviz çıkışı yapıyoruz. Bunun yanı sıra dünyada soğutma kuleleri konusunda önemli teknolojik gelişmeler yaşandı. Bunlardan bir tanesi kapalı devre su soğutma kuleleridir. Bu konuyla ilgili Türkiye’de de üretim yapılıyor. Ancak bu ürünün kullanılabileceği yerler olduğu gibi kullanılmasına gerek olmayan yerler var.

Çoğunlukla AVM’lerde kapalı devre soğutma kulesi pazarlama faaliyeti yürüten distribütör firmalar söz konusu.Maalesef yanlış bilgilendirmelerle çok daha pahalı olan sistemler AVM satın alma şartnamelerinde yer buluyor.Ayrıca şartnamelere çok detay ayırıcı özellikler konuluyor. Türk firmaları tamamen devre dışı bırakılıyor.”

Orta Doğu, Balkanlar,Türki Cumhuriyetler ve Kuzey Afrika ülkelerinin hedef pazar olduğuna dikkat çeken Ensotek Satış ve Pazarlama Müdürü Hamdi Yağar;nakliyenin soğutma sektörü ihracatında sorun teşkil ettiğini söyledi.

ENSOTEK-HAMDİ YAĞAR“NAKLİYE İHRACAT POTANSİYELİNDE ÖNEMLİ PROBLEM”

“Firmamız, su soğutma kuleleri üzerindeki 25 yıllık bilgi birikimi ve deneyimiyle müşterilerine hizmet veriyor. Yurdumuz endüstrisine CTP malzemeden paket tip su soğutma kulesinin tasarımını ve projelendirilmesini kazandıran uzman yönetici kadromuzun liderliğinde faaliyetimizi sürdürüyoruz. Öncelikli olarak CTP(Camelyaf takviyeli polyester) pakettip su soğutma kuleleri ve inşai tip susoğutma kulelerinin projelendirilmesi,imalatı ve montajını gerçekleştiriyoruz.

Ayrıca mevcut su soğutma kulelerinin;bakım ve onarımları, yeni teknolojileregöre modernize edilmesi, performans testlerinin yapılması ve yedek parçalarının temini ana faaliyetlerimiz arasındadır.Soğutma kuleleri sektöründe faaliyet gösteren ülkemizde yaklaşık beş, altıtane açık tip CTP kulesi üreten firma var. Sac kulesi firması ise sayıca oldukça fazladır.

Yurt dışında ise özellikleAmerika, Çin, Hindistan, Almanyave İtalya’da önemli firmalar bulunuyor.Ülkemizdeki firmalar ise buna bizimfirmalarımızda dahil olmak suretiyle daha çok Orta Doğu, Balkanlar, Türki Cumhuriyetler, Kuzey Afrika ülkelerine yönelik ihracat gerçekleştiriyor. Sektörle alakalı olarak yaşanan ihracatta en büyük sıkıntı nakliye ücretlerinin yüksek olmasıdır. Soğutma kulesi sektörü önemli sayılabilecek maliyetlerle üretimi gerçekleşen bir sektördür.Buna bağlı olarak ücretinin yanısıra fiyata eklenen nakliye ücreti çoğu zaman sorun teşkil ediyor. Hatta birçok müşteri bazen bu nedenle alımdan vazgeçebiliyor. Bu durum da bizlerin ihracat potansiyelini oldukça etkiliyor.”

NIBA-HASAN OĞUZ GÜRSOY“SERTİFİKALANDIRMA ÇOK MALİYETLİ”

“Niba Su Soğutma Kuleleri 1993 yılında,Cenk Endüstri Tesisleri’nin bünyesinde kuruldu. Daha çok CTP (Camelyaf takviyeli polyester) paket tip su soğutma kuleleri kendi fabrikamızda üretiliyor. Su soğutma kulesi ve yedek parçalarının pazarlama, satış, montaj ve bakım hizmetleri veriliyor. Bundan başka mevcut soğutma kulelerinin bakım, onarım ve keşif çalışmaları,mühendislik ve müteahhitlik hizmetleri yapılıyor.

Ülkemizde bizim yaptığımız imalata benzer ortalama altı, yediadet firma bulunuyor. Yurt dışında su soğutma kulesi imalatçısı İtalyan ve Amerikan firmaları dünya pazarına hakim.Her ülkenin belli başlı iki, üç adet büyük su soğutma kulesi firması var.Bizim firmamız ihracatını daha çok Rusya, Ukrayna, Türki Cumhuriyetleri,MENA (Orta Doğu ve Kuzey Afrika)ülkelerine yönelik gerçekleştiriyor.Brezilya ve Ekvator’da da kulelerimiz çalışıyor. Sektörde yaşadığımız en büyük sorun sertifikalandırma konusunda yaşanıyor.

Soğutma kuleleriimal edildikten sonra çeşitli kuruluşlarca sertifikalanması gerekiyor. CTI sertifikası gibi sertifikaları alabilmek Türkiye’de üretim yapan firmalar açısından çok maliyetli bir konu. Ülkemizde bizleri yalnızca İklimlendirme,Soğutma, Klima İmalatçıları Derneği (İSKİD) temsil ediyor. Yalnızca İSKİD vasıtasıyla yurt dışında EUROVENT isimli Avrupa merkezli bir konfederasyon aüye olunabiliyor. Bir takım derneklerin sayesinde sertifikalandırma konusunda maliyetlerin düşürülmesi gerekiyor. Ancak düşürülen maliyetler sonucunda sektörde ihracat rakamlarımız artış gösterecektir.”