Kesici uç bağlama sistemleri alanında faaliyet gösteren Akko Makina,tesislerinde yılda 4 bin farklı çeşitte 200 bin adet ...

Kesici uç bağlama sistemleri alanında faaliyet gösteren Akko Makina, tesislerinde yılda 4 bin farklı çeşitte 200 bin adet ürün imal ediyor. Gerekli destek sağlandığı takdirde ihtiyacın iç piyasadan karşılanabileceğini belirten Akko Makina Genel Müdürü Abdullah Karakuş böylelikle, Türkiye’nin kesici uç imalatı alanında ithalatçı ülke olmaktan kurtulabileceğini söyledi.

Abdullah Karakuş tarafından 1986 yılında Konya Selçuklu’da kurulan Akko Makina; tornalama, diş ve kanal açma, delik delme, frezeleme takımları imalatı gerçekleştiriyor. Ürünlerini dünyanın 57 ülkesine ihraç eden firma, ihracat ağını genişletme yönündeki çalışmalarına devam ediyor.

Üretiminizi nerede ve nasıl gerçekleştiriyorsunuz?
Ürünlerimizin tamamını Konya Selçuklu’da 80 bin metrekare alan üzerine kurulu fabrikamızda üretiyoruz. Firmamız için özel olarak imal edilen çelik, fabrikamıza ulaştıktan sonra malzemenin işleme, kaplama ve ısıl işlemlerinin tümü entegre tesisimizde gerçekleşiyor. Fabrikamızın üretim parkurunda bulunan bütün makineler son teknolojiye göre dizayn edildi. 7-8 eksen CNC makineleri ile tek seferde tüm işlemi tamamlayıp yüksek ölçü hassasiyetine uygun şekilde üretim yapabiliyoruz. İmalatı takiben üç boyutlu CMM ölçüm cihazları ile de kalite kontrolünü yapıyoruz.

 


Ürün çeşitleriniz ve bunların özellikleri hakkında bilgi verir misiniz?
Akko Makina kesici uç bağlama sistemleri imalatı alanında faaliyet gösteriyor. Her geçen gün genişlettiğimiz ürün yelpazemiz ile pazara yüksek kalitede ürünler sunmak için çalışıyoruz. Yıllık 200 bin adetlik kapasitemizle, 4 bin çeşit standart takım üretiyoruz. Ürün gamımız içinde; tornalama takımları, diş ve kanal açma takımları, delik delme takımları, frezeleme takımları ve özel takımlar yer alıyor.

“AR-GE VE İNOVASYONA ÖNEM VERİYORUZ”
U-Dril tipi takma uçlu matkaplarda, çift helis delikli üretim yapan yerli imalatçı bulunmadığını kaydeden Akko Makine Genel Müdürü Abdullah Karakuş, “Bu ürünü çift delikli yaparak daha rijit ve daha kullanışlı hale getirmiş oluyoruz. Üretimin her alanında inovasyonu ilke edinmiş bir firma olarak, yeni ürün geliştirme ve var olan ürünleri iyileştirme yönündeki Ar-Ge çalışmalarımızı durmaksızın sürdürüyoruz” dedi.

Çalışanlarınızın gelişimi konusunda ne gibi çalışmalar yürütüyorsunuz?
Çalışanlarımız, yıl içinde firmamızın yetkili birimlerince eğitime tabi tutuluyor. Ayrıca tecrübeli personellerimiz geleneksel usta-çırak ilişkisi içinde bilgi ve birikimlerini yeni çalışanlarımızla paylaşıyor. Sanayi ve ticaret odalarının çeşitli aralıklarda düzenlediği mesleki eğitim programlarından da çalışanlarımızın faydalanmasını sağlıyoruz. Ayrıca yine çeşitli meslek gruplarının düzenlediği seminerlere çalışanlarımızın katılmasını teşvik ederek hem kendi sektörümüz, hem de diğer sektörler hakkında bilgi edinmelerine imkan tanıyoruz.

Ulusal ya da uluslararası fuarlara katılıyor musunuz? Fuarların firmanız açısından önemi nedir?
Firmamız 2006 yılından bu yana EMO, IMTS ve JIMTOF gibi önemli fuar organizasyonlarına iştirak ediyor. Fuarların firmalara duyulan güveni daha da artırdığına inanıyorum. Fuarlar, firmaların kendilerini uluslararası pazarda tanıtabilmesi için oldukça büyük imkanlar sunuyor. Ayrıca sektörde ortaya çıkan yenilikleri ve  rakiplerinizin bulunduğu seviyesi görmeniz açısından da fuarların gayet yararlı olduğu kanaatindeyim. Dolayısıyla fuar organizasyonlarında “neydik, ne olduk ve ne olacağız” gibi sorularına tam olarak yanıtının bulunabildiğini düşünüyorum.


Akko Makine’nin ihracat potansiyeli hakkında bilgi verir misiniz?
Asya, Afrika, Avrupa, Ortadoğu ve Güney Amerika’daki müşterilerimize yaklaşık 4 bin çeşit farklı ürünü ihraç ediyoruz. İhracat yaptığımız 57 ülkede yetkili distribütörlerimiz ve onların çözüm ortaklarıy laberaber hareket ediyoruz.

İhracat konusunda herhangi bir problem yaşıyor musunuz?
Firmamızın kurulduğu ilk yıllarda ihracat konusunda sıkıntılar yaşadık. Birçoğunu aşmış olsak da vergi ve gümrük konularında bazı sorunlarla karşılaşıyoruz. Örneğin; düşük tutarlı siparişlerde ya da kara yolu ile gerçekleştirilmesi istenen nakliyelerde gümrükleme maliyetlerini cebimizden ödemek zorunda kalıyoruz. Ayrıca ihraç ettiğimiz ürünleri için düzenlediğimiz faturaların KDV iadesini tam olarak alamıyoruz. İmalatçı bir firma olarak teknoloji üretiyoruz ve işçilik maliyetlerimiz de oldukça yoğun. Çok fazla gider kalemimiz olmayınca devlete ödediğimiz KDV oranı büyüyor. Bu şartlar altında KDV iadesine başvurmamız için, devletten KDV alacaklısı olmamız gerekiyor ki, bu da imkansız. Dolayısıyla bu durum, bizim katma değerimizin boşa gittiğini gösteriyor. Halbuki vergi oranının yüzde 18’lik kısmını devlet bize sebep aramaksızın direkt gümrük çıkış beyannamesine göre geri iade etse, hiçbir sorunumuz kalmaz. 500 milyar  dolar ihracat hedefini çok önemsiyoruz fakat bu noktada verilen desteğin yetersiz olduğunu söyleyebilirim.


“TÜRK ÜRÜNLERİNE DUYULAN GÜVEN ARTIYOR”
Türk makine sektörünün son yılda ulaştığı başarının mutluluk verici olduğunu ifade eden Karakuş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ticari alanda süregelen istikrar ortamı, yabancı müşterilerin Türk ürünlerine karşı duyduğu güveni de artırıyor. Fakat bu noktada yine de güven tek başına yeterli bir unsur değil. Müşteriye verdiğiniz bu güveni kalite, hizmet, performans ile de desteklemeniz gerekiyor. Sektörün daha da iyi bir noktaya gelmesi için yüksek teknolojiye sahip, katma değeri yüksek ürünler imal etmemiz lazım. Ürün kalitemizi daha da artırıp geliştirdiğimiz takdirde, sektörümüzün önüne koyduğu hedeflere birer birer ulaşabileceğini düşünüyorum”.

 


2013 yılı firmanız açısından nasıl geçti?
Bölge ülkelerindeki komşularımızda devam eden huzursuzluklar ve iç savaş, o bölgelerde iş yapan bazı müşterilerimizi etkiledi. Bu durum da pazarda bir daralmaya neden oldu. Akko Makina olarak, imal ettiğimiz ürünler daha çok yüksek teknolojiye sahip sanayi ülkelerinde kullanıldığı için, bölgedeki istikrarsız ortamdan firmamız nispeten daha az etkilendi. 2013 yılının bizim için hızlı başlayıp güzel devam ettiğini söyleyebilirim. Yılın bu zamanına kadar çok fazla olumsuzlukla karşılaşmadık. Firma olarak bulunduğumuz noktadan daha ileriye gitmek için çalışmalarımıza devam edeceğiz.

 


Sektöre bakıldığında size göre en büyük problem nedir?
Metal işlemede kullanılan sert metal uçlar ne yazık ki ülkemizde imal edilemiyor. Üretim kabiliyetimizi geliştirebileceğimiz bir alanda ülkemizin dışa bağımlı olmasından üzüntü duyuyorum. Bugün itibariyle sadece uçların takılacağı çelik takımların üretimini gerçekleştirmemize rağmen imkan sağlanırsa ithalatının önünü kesebiliriz. Devletin, dışa bağımlı kritik sektörlerde faaliyet gösteren sanayicilere daha çok destek olması gerektiğine inanıyorum. Dolayısıyla teşvik ve destekler artırılıp bunlara ulaşma yolu da kolaylaştırılırsa yerli imalatçıların önü açılacaktır.